İngiltere

Birleşik Krallık'ı kuran ve yöneten Batı Avrupa ülkesi

İngiltere (İngilizceEngland İngilizce telaffuz: [ˈɪŋɡlənd]  ( dinle)), Birleşik Krallık'ı meydana getiren dört ülkeden biridir.[6][7][8] Ülke, kabaca %62'sini kaplayan Büyük Britanya adasında ve 100'den fazla küçük bitişik adada yer almaktadır. Kuzeyde İskoçya ve batıda Galler ile kara sınırı bulunmaktadır ve doğuda Kuzey Denizi, güneyde Manş Denizi, güneybatıda Kelt Denizi ve batıda İrlanda Denizi ile çevrilidir. Kıta Avrupası güneydoğuda, İrlanda ise batıda yer alır. Başkenti ve en büyük şehri Londra'dır.

İngiltere
England
Slogan
İngilizceGod and my right  
"Tanrı ve benim hakkım"
İngiltere toprakları koyu yeşil Birleşik Krallık toprakları toprakları açık yeşil
İngiltere toprakları koyu yeşil
Birleşik Krallık toprakları toprakları açık yeşil
Başkent
ve en büyük şehir
Londra
51°30′K 0°7′D / 51.500°K 0.117°D / 51.500; 0.117
Resmî dil(ler)İngilizce
Tanınan bölgesel dil(ler)Kernevekçe
Etnik gruplar
(2021)[1]
Demonimİngiliz
Egemen devlet Birleşik Krallık
HükûmetMeşruti monarşinin bir parçası, Birleşik Krallık hükûmeti tarafından uygulanan doğrudan hükûmet
• Kral
III. Charles
• Başbakan
Rishi Sunak
Tarihçe 
12 Temmuz 927
1 Mayıs 1707
Yüzölçümü
• Toplam
130.310 km2[2]
Nüfus
• 2021 sayımı
artış 56.490.048[1]
• Yoğunluk
434/km2
GSYİH (SAGP)2010 tahminî
• Toplam
2,181 trilyon $[3]
• Kişi başına
38.000 $[4] (10..)
GSYİH (nominal)2006 tahminî
• Toplam
2,2 trilyon $[5]
• Kişi başına
44.000 $[5]
Para birimiİngiliz sterlini (GBP · £)
Zaman dilimiUTC±00.00 (GOZ)
• Yaz (YSU)
UTC+01.00 (BYZ)
Trafik akışısol
Telefon kodu+44
ISO 3166 koduGB-ENG

İngiltere'nin arazisi, özellikle orta ve güneyde, esas olarak alçak tepeler ve ovalardan oluşur. Yüksek ve engebeli araziler çoğunlukla Dartmoor, Göller Bölgesi, Pennine Dağları ve Shropshire Tepeleri dahil olmak üzere kuzey ve batıda yer alır. İngiltere'nin 56,3 milyonluk nüfusu, Birleşik Krallık nüfusunun %84'ünü oluşturur ve büyük ölçüde Londra, Güney Doğu ve her biri 19. yüzyılda büyük sanayi bölgeleri olarak gelişen Midlands, Kuzey Batı, Kuzey Doğu ve Yorkshire'daki kentsel alanlarda yoğunlaşmıştır.[9][10] Ülkenin başkenti olan Londra, 2021 yılı itibarıyla 14,2 milyon nüfusu ile Birleşik Krallık'ın en büyük metropoliten alanıdır.

Günümüzde İngiltere olarak adlandırılan bölge, ilk olarak Üst Paleolitik dönemde modern insanlar tarafından iskân edilmeye başlansa da adını, 5 ve 6. yüzyıllarda bölgeye Angeln Yarımadası'ndan yerleşen Cermen kökenli Angluslardan almıştır. İngiltere, 10. yüzyılda birleşik bir devlet hâline geldi ve 15. yüzyılda başlayan Keşifler Çağı'ndan bu yana dünya genelinde geniş bir kültürel ve yasal etkiye sahip olmaya başladı.[11] 1535'ten sonra Galler'i de kapsayan İngiltere Krallığı, 1707 Birlik Yasaları'nın yürürlüğe girmesiyle 1 Mayıs 1707'de ayrı bir egemen devlet olmaktan çıktı. Bunun sonucunda İskoçya Krallığı'nın da dahil olduğu Büyük Britanya Krallığı kuruldu.[12][13][14]

İngiltere, İngilizce, diğer birçok ülkenin ortak hukuk sistemlerinin temelini oluşturan İngiliz hukuk sistemi, futbol ve İngiltere Kilisesi dahil olmak üzere dünya çapında bilinen birçok ihracatın kökenidir; parlamenter hükûmet sistemi diğer ülkeler tarafından geniş çapta benimsenmiştir.[15] Ülkenin toplumunu dünyanın ilk sanayileşmiş ulusuna dönüştüren Sanayi Devrimi de yine burada gerçekleşti.[16]

Etimoloji

England adı, "Anglusların ülkesi" anlamına gelen Eski İngilizce adı "Englaland" adından türetilmiştir.[17] Angluslar, Erken Orta Çağ'da Baltık Denizi'nin Kiel Körfezi bölgesindeki (günümüz Almanya'nın Schleswig-Holstein eyaleti) Angeln Yarımadası'ndan Büyük Britanya'ya yerleşen Cermen kabilelerinden biriydi.[18] Terimin "Engla londe" olarak kaydedilen en eski kullanımı, 9. yüzyılın sonlarında Bede'nin İngiliz Halkının Kilise Tarihi adlı eserinin Eski İngilizceye çevirisindedir. Terim daha sonra "İngilizlerin yaşadığı topraklar" anlamında kullanıldı ve günümüzde güneydoğu İskoçya'da bulunan, ancak o zamanlar Northumbria İngiliz krallığının bir parçası olan İngiliz halkını da içeriyordu. Anglosakson Kroniği, 1086 tarihli Domesday Kitabı'nın tüm İngiltere'yi, yani İngiliz krallığını kapsadığını kaydederken, birkaç yıl sonra Chronicle, Kral III. Máel Coluim'ün "İskoçya'dan İngiltere'deki Lothian'a" gittiğini ve dolayısıyla onu daha eski anlamda kullandığını belirtti.[19]

Angluslara ilişkin kanıtlanmış en eski referans, Latince Anglii kelimesinin kullanıldığı Tacitus'un 1. yüzyıldaki Germania adlı çalışmasında görülür.[20] Kabile adının etimolojisi bilim adamları tarafından tartışılmaktadır; Angeln yarımadasının köşeli şekline ithafen angular sözcüğünden türediği öne sürüldü.[21] Saksonlar gibi diğerlerinden daha az öneme sahip bir kabilenin adından türetilen bir terimin nasıl ve neden tüm ülke için kullanıldığı bilinmemektedir, ancak bunun Britanya'da Angli Saksonlar veya İngiliz Saksonları Almanya'daki Eski Saksonya'nın kıta Saksonlarından (Eald-Seaxe) ayırmak için kullanılan bir hitap etme geleneğiyle ilgili olduğu anlaşılmaktadır.[22] İskoççada, Sakson kabilesi İngiltere (Sasunn) kelimesine kendi adını vermiştir;[23] benzer şekilde İngilizcenin Galce adı da "Saesneg"'dir. İngiltere için romantik bir isim olan Loegria, İngiltere için Galce kelimesi olan Lloegr ile akrabadır ve Kral Arthur efsanesinde kullanımıyla popüler hale gelmiştir. Albion, orijinal anlamı bir bütün olarak Britanya adası olmasına rağmen[24], daha şiirsel bir anlamda İngiltere için de kullanılır. Ülkeyi tanımlamak için Türkçede kullanılan İngiltere sözcüğü ise İtalyancadaki Inghilterra ve Fransızcadaki Angleterre adlandırmalarına dayanmaktadır. Terra; toprak, arazi anlamlarına gelmektedir.[25]

İngiltere adı günümüzde yaygın olarak uluslararası medyada ve zaman zaman da resmî düzeyde Birleşik Krallık veya Büyük Britanya anlamında kullanılır.[26] İngiltere kavramının siyasi, ekonomik ve kültürel efsanesi yaşamakla birlikte; kendi yerel hükûmetleri olan İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'nın aksine günümüzde İngiltere isimli bir siyasi oluşum veya hükûmet bulunmamaktadır.[27]

Tarihçe

Prehistorya ve antik tarih

Neolitik bir anıt olan Stonehenge

Günümüzde İngiltere olarak bilinen bölgede insan varlığının bilinen en eski kanıtı, yaklaşık 780.000 yıl öncesine tarihlenen Homo antecessor idi. İngiltere'de keşfedilen en eski proto-insan kemikleri 500.000 yıl öncesine aittir.[28] Üst Paleolitik dönemde modern insanların bölgede yaşadığı biliniyor, ancak kalıcı yerleşimler yalnızca son 6.000 yıl içinde kuruldu.[29] Son Buzul Çağı'ndan sonra yalnızca mamut, bizon ve yünlü gergedan gibi büyük memeliler kaldı. Yaklaşık 11.000 yıl önce buz tabakaları çekilmeye başladığında insanlar bölgeye yeniden yerleşmeye başladı; Genetik araştırmalar bunların İber Yarımadası'nın kuzey kesiminden geldiklerini göstermektedir.[30] Deniz seviyesi günümüze göre daha düşüktü ve İngiltere kara köprüsüyle İrlanda ve Avrasya'ya bağlanıyordu.[31] Denizlerin yükselmesiyle 10.000 yıl önce İrlanda'dan, iki bin yıl sonra da Avrasya'dan ayrıldı.

Çan biçimli çömlek kültürü, MÖ 2.500 civarında geldi ve bu döneme ait kilden yapılmış içme ve yiyecek kaplarının yanı sıra bakır cevherlerini eritmek için indirgeme kapları olarak kullanılan kapları keşfedildi.[32] Stonehenge ve Avebury gibi önemli Neolitik anıtlar bu dönemde inşa edildi. Bu kültürün insanları bölgede bol miktarda bulunan kalay ve bakırı birlikte ısıtarak bronz, daha sonra da demir cevherinden demir elde ettiler. Demir eritme tekniğinin gelişmesi, daha iyi sabanların yapımına, tarımın ilerlemesine (örneğin Kelt tarlalarında) ve daha etkili silahların üretilmesine olanak sağladı.[33]

Boudica Roma İmparatorluğu'na karşı ayaklanırken.

Demir Çağı'nda Hallstatt ve La Tène kültürlerinden türeyen Kelt kültürü Orta Avrupa'dan geldi. Britonca bu süre içinde konuşulan dil haline geldi. Toplum kabileseldi; Batlamyus'un Coğrafya El Kitabı eserine göre bölgede 20 civarında kabile bulunmaktaydı. İmparatorluğun sınırındaki diğer bölgeler gibi Britanya da uzun süredir Romalılarla ticari bağlantılardan yararlanıyordu. Roma Cumhuriyeti diktatörü Jül Sezar, MÖ 55'te iki kez istila girişiminde bulundu; Büyük ölçüde başarısız olmasına rağmen Trinovanteler'den bağımlı bir krallık kurmayı başardı.

Romalılar MS 43'te İmparator Claudius'un hükümdarlığı sırasında Britanya'yı işgal ettiler, ardından Britanya'nın çoğunu fethettiler ve bölge Britannia eyaleti olarak Roma İmparatorluğu'na dahil edildi.[34] Direnmeye çalışan yerli kabilelerin en bilineni, Caratacus'un liderliğindeki Catuvellaunilerdi. Daha sonra Iceni Kraliçesi Boudica'nın önderlik ettiği ayaklanma, Boudica'nın Watling Yolu Muharebesi'ndeki yenilgisinin ardından intihar etmesiyle sona erdi.[35] Bu çağda, Roma hukuku, Roma mimarisi, su kemerleri, kanalizasyonlar, birçok tarımsal ürün ve ipeğin tanıtılmasıyla bir Greko-Romen kültürünün hakim olduğu görüldü.[36] MS 3. yüzyılda İmparator Septimius Severus, Konstantin'in bir yüzyıl sonra imparator ilan edildiği Eboracum'da (günümüz York) öldü.[37] Hristiyanlık ilk kez bu dönemlerde tanıtıldığı düşünülmektedir; Glastonbury ile bağlantılı, Aramatyalı Yusuf aracılığıyla giriş yapıldığını iddia eden gelenekler bulurken, diğerleri ise Lucius aracılığıyla giriş yaptığını iddia etmektedir.[38] MS 410'a gelindiğinde, Roma İmparatorluğu'nun gerilemesiyle Romalılar, kıta Avrupası'ndaki sınırlarını savunmak için adayı terk etmeye başladılar.[39]

Orta Çağ

Doğu Anglia Krallığı'ndan 7. yüzyıl Sutton Hoo tören kaskının kopyası

Roma ordusunun geri çekilmesi, Britanya'yı, Kuzeybatı Kıta Avrupası'ndan gelen Saksonlar, Angluslar, Jütler ve Frizler gibi pagan, denizci savaşçıların işgaline açık bıraktı. Bu gruplar daha sonra 5. ve 6. yüzyıllar boyunca artan sayılarda, başlangıçta ülkenin doğu kesimine yerleşmeye başladı.[39] İlerlemeleri, Britonların Badon Dağı Muharebesi'ndeki zaferinden sonra birkaç on yıl boyunca durduruldu, ancak daha sonra Britanya'nın verimli ovalarını aşarak ve Briton kontrolü altındaki alanı batıdaki daha engebeli ülkede bir dizi ayrı yerleşim bölgesine indirerek 6. yüzyılın sonuna kadar yeniden devam etti. Bu dönemi anlatan çağdaş metinlerin son derece az olması, bu dönemin Karanlık Çağ olarak tanımlanmasına yol açmaktadır. Sonuç olarak, Britanya'daki Anglosakson yerleşiminin ayrıntıları önemli ölçüde anlaşmazlığa konu olmaktadır.[40][41] Fethedilen bölgelerde Roma egemenliğindeki Hıristiyanlığın yerini genel olarak Anglosakson paganizmi almıştı, ancak MS 597'den itibaren Augustine liderliğindeki Romalı misyonerler tarafından yeniden tanıtıldı.[42]

7. yüzyılda bu bölgeler Northumbria, Mercia, Wessex, Doğu Anglia, Essex, Kent ve Sussex Krallığı dahil olmak üzere güney ve orta Britanya'da yedi krallık olarak bilinen çeşitli Anglosakson krallıkları ortaya çıktı.[43] Northumbria ve Mercia erken dönemde en baskın güçlerdi.[44] 9. yüzyılın sonlarında kuzey ve doğudaki Viking fetihleri ve Danelaw'un dayatılmasının ardından, Büyük Alfred hükümdarlığında Wessex, ayakta kalan tek İngiliz krallığı olarak kaldı. İngiltere'nin siyasi birliği ilk kez MS 927'de oğlu Æthelstan yönetiminde sağlandı ve 953'te Eadred'in Vikingleri yenmesinden sonra kesin olarak tesis edildi. 10. yüzyılın sonlarından itibaren yeni bir İskandinav saldırıları dalgası, bu birleşik krallığın 1013'te Çatalsakal Sweyn tarafından fethedilmesiyle sona erdi. 1016'da yine oğlu Knut tarafından Danimarka ve Norveç'in de dahil olduğu kısa ömürlü bir Kuzey Denizi İmparatorluğu'nun merkezi haline getirildi. Ancak yerli kraliyet hanedanı, 1042'de Günah Çıkartıcı Edward'ın tahta çıkmasıyla yeniden kuruldu.

Kral V. Henry, Agincourt Muharebesi'nde Aziz Crispin Günü'nde savaştı ve Yüz Yıl Savaşları'nda İngilizlerin daha büyük bir Fransız ordusuna karşı kazandığı zaferle sonuçlandı.

Edward'ın verasetiyle ilgili bir anlaşmazlık, Eylül 1066'da Kuzey'deki York yakınlarında başarısız bir Norveç istila girişimine ve Ekim 1066'da, Normandiya dükü William liderliğindeki bir ordunun Eylül 1066'nın sonlarında Hastings'i işgal etmesiyle gerçekleştirilen başarılı bir Norman işgaline yol açtı.[45] Normanlar, İskandinavya kökenliydi ve 9. yüzyılın sonlarında ve 10. yüzyılın başlarında Normandiya'ya yerleşmişlerdi.[46] Bu fetih, İngiliz seçkinlerinin neredeyse tamamen mülksüzleştirilmesine ve onun yerine, konuşmaları İngilizce üzerinde derin ve kalıcı bir etkiye sahip olan, Fransızca konuşan yeni bir aristokrasinin gelmesine yol açtı.[47]

Daha sonra Anjou'lu Plantagenet Hanedanı, II. Henry yönetimindeki İngiliz tahtını devraldı ve ailenin Fransa'da Akitanya Dükalığı da dahil olmak üzere miras aldığı filizlenen Angevin İmparatorluğu'na İngiltere'yi ekledi.[48] I. Richard, I. Edward, III. Edward ve V. Henry gibi hükümdarların altında üç yüzyıl boyunca hüküm sürdüler.[48] Bu dönemde hükümdarın yetkilerini kanunla sınırlandığı ve özgür insanların ayrıcalıklarının koruduğu bir İngiliz yasal tüzüğü olan Magna Carta'nın imzalanması da dahil olmak üzere önemli değişiklikler görüldü. Filozoflar aracılığı ile Katolik manastır sistemi gelişti ve Oxford ve Cambridge üniversiteleri kraliyet himayesiyle kuruldu. Galler Prensliği 13. yüzyılda Plantagenet tımarı haline geldi ve İrlanda Lordluğu Papa tarafından İngiliz monarşisine verildi.[49]

14. yüzyılda Plantagenet'ler ve Valois Hanedanı, Capet Hanedanı ve Fransa'nın meşru talipleri olduklarını iddia etmesi sonucunda iki güç arasında Yüz Yıl Savaşları meydana geldi.[50] Kara Ölüm salgını, 1348'den başlayarak sonunda İngiltere nüfusunun yarısının kaybedilmesine neden oldu.[51] 1453 ile 1487 yılları arasında, kraliyet ailesinin iki kolu olan Yorklular ve Lancasterlılar arasında Güller Savaşı olarak bilinen bir iç savaş yaşandı.[52] Bu savaş, sonunda Yorkluların tahtı Bosworth Muharebesi'nde zafer kazanan Henry Tudor liderliğindeki Lancasterlıların bir kolu olarak bilinen Galli soylu bir aile olan Tudorlara kaptırmasına yol açtı.[53]

Erken modern çağ

Kral VIII. Henry (1491-1547), İngiltere Kilisesi'nin Yüce Lideri oldu.

Tudor Dönemi'nde İngiltere'de denizcilik gelişmeye başladı ve Keşif Çağı'nda keşifler yoğunlaştı.[54] VIII. Henry, boşanmasıyla ilgili sorunlar nedeniyle, 1534'te İngiltere Kilisesi'nin hükümdarı kilisenin başı ilan eden Üstünlük Kanunları uyarınca Katolik Kilisesi ile olan iletişiminden koptu. Avrupa Protestanlığının çoğunun aksine, bölünmenin kökleri teolojik olmaktan çok politikti.[a] Ayrıca 1535-1542 kanunlarıyla atalarının toprakları Galler'i yasal olarak İngiltere Krallığı'na dahil etti. Henry'nin kızları I. Mary ve I. Elizabeth'in hükümdarlıkları sırasında iç dini çatışmalar yaşandı. I. Mary ülkeyi tekrar Katolikliğe geri götürürken I. Elizabeth ise Anglikanizmin üstünlüğünü güçlü bir şekilde öne sürerek tekrar Katoliklikten ayrıldı. Tudor Dönemi'nde I. Elizabeth'in saltanatını kapsayan Elizabeth Dönemi, genellikle İngiliz Rönesansı'nın zirvesini temsil eden ve büyük sanatın, dramanın, şiirin, müziğin ve edebiyatın geliştiği İngiltere tarihinin altın çağı olarak kabul edilir.[56] Bu dönemde İngiltere merkezi, iyi organize edilmiş ve etkili bir hükûmete sahipti.[57]

Amerika kıtasındaki ilk İngiliz kolonisi 1585 yılında kaşif Walter Raleigh tarafından Virginia'da kuruldu.[58] 1588 yılında Lord Howard komutasındaki İngiliz filosu, İngiltere'yi işgal etmek ve Katolik monarşisini yeniden kurmak isteyen bir İspanyol Armadası'nı geri püskürtüldü. İngiltere, bu dönemde İspanyolların yanı sıra Doğu Hindistan Şirketi ile Doğu'da Hollandalılar ve Fransızlarla da rekabet ediyordu. Adanın siyasi yapısı, 1603 yılında İngiliz çıkarlarına uzun süredir rakip olan İskoçya kralı VI. James'in I. James adıyla İngiltere tahtını devralmasıyla değişti ve böylece kişisel bir birlik oluştu.[59] I. James, kendisini Büyük Britanya kralı ilan etse de bunun İngiliz hukukunda hiçbir temeli yoktu.[60]

İngiliz Restorasyonu, Kral II. Charles döneminde monarşiyi ve İngiliz İç Savaşı'ndan sonra barışı yeniden sağladı.

Çatışan siyasi, dini ve sosyal konumlara dayanan İngiliz İç Savaşı, parlamentoyu destekleyenler ile halk arasında sırasıyla Roundheads ve Cavaliers olarak bilinen Kral I. Charles'ın destekçileri arasında gerçekleşti. Bu, İskoçya ve İrlanda'yı kapsayan daha geniş, çok yönlü Üç Krallık Savaşları'nın iç içe geçmiş bir parçasıydı. Savaşın sonunda parlamenterler galip geldi, I. Charles idam edildi ve krallığın yerini İngiltere Topluluğu aldı. Parlamento güçlerinin lideri Oliver Cromwell, 1653'te kendisini Lord Protektör ilan etti ve bunu bir kişisel yönetim dönemi izledi.[61] Cromwell'in ölümü ve oğlu Richard'ın Lord Protektör görevinden istifasının ardından, II. Charles, 1660 yılında Restorasyon adı verilen bir hareketle hükümdar olarak geri dönmeye davet edildi.[62] Artık anayasal olarak kral ve parlamentonun birlikte yönetmesi gerektiği belirlenmişti, ancak pratikte bu durum bir sonraki yüzyıla kadar tam olarak sağlamlaştırılmadı.[63] 1660 yılında Kraliyet Cemiyeti'nin kurulmasıyla bilim büyük ölçüde teşvik edildi.

1666'da meydana gelen Büyük Londra Yangını Londra'yı tamamen yok etti, ancak Christopher Wren'in planıyla yeniden inşa edildi.[64] 17. yüzyılın ortalarından sonlarına doğru Toryler ve Whigler olmak üzere iki siyasi grup ortaya çıktı. Toryler başlangıçta Katolik Kral II. James'i desteklese de, 1688 Muhteşem Devrim sırasında Whiglerle birlikte bazıları Hollanda Prensi Orange William'ı James'i yenmeye ve kral olmaya davet etti. Özellikle kuzeydeki bazı İngilizler Jakobittiler ve James ve oğullarını desteklemeye devam ettiler. İngiltere ve İskoçya parlamentoları anlaşmaya vardıktan sonra[65] iki ülke, 1707'de Büyük Britanya Krallığı'nı oluşturmak için siyasi birliğe katıldı.[59] Birliğe uyum sağlamak için her birinin hukuk ve ulusal kiliseleri gibi kurumları ayrı kaldı.[66]

Geç modern çağ ve günümüz

Saltaire, Sanayi Devrimi'nden kalma örnek bir değirmen kasabasıdır ve bir Dünya Mirası Alanıdır.

Yeni kurulan Büyük Britanya Krallığı altında, Kraliyet Cemiyeti ve diğer İngiliz girişimlerinden elde edilen çıktılar, bilim ve mühendislikte yenilikler yaratmak için İskoç Aydınlanması ile birleştirilirken, Kraliyet Donanması tarafından korunan Britanya denizaşırı ticaretindeki muazzam büyüme, Britanya İmparatorluğu'nın kuruluşun yolunu açtı. Ülke içinde, İngiltere'nin sosyoekonomik ve kültürel koşullarında derin bir değişim dönemi olan Sanayi Devrimi'ni tetikledi; bu, sanayileşmiş tarım, imalat, mühendislik ve madenciliğin yanı sıra bunların genişlemesini ve gelişmesini kolaylaştıracak yeni ve öncü karayolu, demiryolu ve su ağlarının ortaya çıkmasını sağladı.[67] Kuzeybatı İngiltere'deki Bridgewater Kanalı'nın 1761'de açılması Britanya'da kanal çağını başlattı.[68] 1825'te de dünyanın ilk kalıcı buharlı lokomotifle çekilen yolcu demiryolu olan Stockton ve Darlington demiryolu açıldı.[68]

Sanayi Devrimi sırasında pek çok işçi fabrikalarda çalışmak üzere İngiltere'nin kırsal kesimlerinden yeni ve genişleyen kentsel sanayi bölgelerine, örneğin Birmingham[69] ile dünyanın ilk sanayi şehri olan Manchester'a taşındı.[70] İngiltere, III. George ve Genç William Pitt yönetiminde Fransız Devrimi boyunca göreceli istikrarı korudu. Napolyon Savaşları sırasında Napolyon İngiltere'yi güneydoğudan istila etme girişiminde bulunduysa da Napolyon kuvvetleri denizde Horatio Nelson ve karada Arthur Wellesley tarafından Britanya kuvvetleri tarafından mağlup edildi. Trafalgar Muharebesi'ndeki büyük zafer, Britanya'nın 18. yüzyıl boyunca kurduğu deniz üstünlüğünü pekiştirdi.[71] Napolyon Savaşları, Britanyalılık kavramını ve İngilizler, İskoçlar ve Gallilerle paylaşılan birleşik bir ulusal Britanya halkını teşvik etti.[72]

Whitehall'daki Cenotaph, iki Dünya Savaşı sırasında ölen Birleşik Krallık Silahlı Kuvvetleri mensuplarının anısına yapılan bir anıttır.

Londra, Viktorya Dönemi'nde dünyanın en büyük ve en kalabalık metropoliten alanı haline geldi ve Britanya İmparatorluğu içindeki ticaretin yanı sıra Britanya ordusunun ve donanmasının konumu da prestijliydi.[73] Teknolojik olarak bu çağ, Birleşik Krallık'ın gücü ve refahının anahtarı olan birçok yeniliğe tanık oldu.[74] Çartistler ve oy hakkı savunucuları gibi radikallerin yurt içinde yarattığı siyasi ajitasyon, yasal reformu ve genel oy hakkını mümkün kıldı.[75] 20. yüzyılın başlarında Doğu ve Orta Avrupa'daki güç değişimleri I. Dünya Savaşı'na yol açtı; yüzbinlerce İngiliz asker İtilaf Devletleri'nin bir parçası olarak Büyük Britanya adına savaşırken öldü.[b] 20 yıl sonra, II. Dünya Savaşı'nda Birleşik Krallık yeniden Müttefik Devletler'den biri oldu. Savaş teknolojisindeki gelişmeler, The Blitz sırasında birçok şehrin hava saldırılarından zarar görmesine neden oldu. Savaşın ardından Britanya İmparatorluğu hızlı bir dekolonizasyon deneyimi yaşadı ve teknolojik yeniliklerde hızlanma yaşandı; otomobiller birincil ulaşım aracı haline geldi ve Frank Whittle'ın jet motorunu geliştirmesi daha geniş hava yolculuğuna yol açtı.[77]

20. yüzyıldan bu yana, çoğunlukla Britanya Adaları'nın diğer bölgelerinden, aynı zamanda İngiliz Milletler Topluluğu'ndan, özellikle de Hint alt kıtasından İngiltere'ye önemli bir nüfus hareketi yaşandı.[78] 1970'lerden bu yana imalattan büyük bir uzaklaşma yaşandı ve hizmet sektörüne verilen önem giderek arttı.[79] Birleşik Krallık'ın bir parçası olarak bölge, Avrupa Birliği haline gelen Avrupa Ekonomik Topluluğu adı verilen bir ortak pazar girişimine katıldı. 20. yüzyılın sonlarından bu yana Birleşik Krallık yönetimi İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'da devredilmiş yönetime doğru ilerledi.[80] İngiltere ve Galler, Birleşik Krallık'ta yargı yetkisi olarak varlığını sürdürmektedir.[81] Yetki devri, daha çok İngilizlere özgü bir kimliğe ve vatanseverliğe daha fazla vurgu yapılmasını teşvik etti.[82] Günümüzde devredilmiş bir İngiliz hükûmeti bulunmamaktadır, ancak alt bölge bazında benzer bir sistem oluşturma girişimi referandumla reddedildi.[83]

Coğrafya

Malvern Tepeleri, İngiltere'nin Worcestershire ve Herefordshire kontluklarında yer almaktadır. Tepeler, Kırsal Ajansı tarafından Olağanüstü Doğal Güzellik Alanı olarak belirlenmiştir.

Coğrafi olarak İngiltere, Büyük Britanya adasının orta ve güneydeki üçte ikisini ve ayrıca Isle of Wight ve Scilly Adaları gibi açık deniz adalarını içerir. İngiltere, kuzeyde İskoçya ve Galler ülkeleriyle sınır komşusudur. İngiltere, Avrupa kıtasına anakara Britanya'nın diğer tüm bölgelerinden daha yakındır. İki ülke Folkestone yakınındaki Manş Tüneli ile birbirine bağlı olsa da Fransa'dan (Hauts-de-France) 21-mil (34 km)[84] deniz mesafesi uzaklıktadır.[85] İngiltere'nin İrlanda Denizi, Kuzey Denizi ve Atlantik Okyanusu'nda da kıyıları bulunmaktadır.

Londra, Liverpool ve Newcastle limanları sırasıyla Thames, Mersey ve Tyne gelgit nehirleri üzerindedir. 220 mil (350 km) uzunluğu ile Severn, İngiltere'den geçen en uzun nehirdir.[86] Bristol Kanalı'na boşalır ve 2 metre (6,6 ft) yüksekliğe ulaşabilen Severn Bore (bir gelgit deliği) ile dikkate değerdir.[87] Ancak İngiltere'nin tamamındaki en uzun nehir, 215 mil (346 km) uzunluğundaki Thames'tır.[88]

İngiltere'de pek çok göl bulunmaktadır; en büyüğü, uygun bir şekilde adlandırılan Lake District'teki Windermere'dir.[89] İngiltere arazilerinin çoğu alçak tepeler ve ovalardan, ülkenin kuzey ve batısındaki yüksek ve dağlık arazilerden oluşur. Kuzeydeki yüksek araziler, doğu ve batıyı ayıran yüksek arazi zinciri olan Pennine Dağları, Cumbria'daki Lake District dağları ve İngiltere ile İskoçya arasındaki sınırı aşan Cheviot Hills'i içerir. İngiltere'nin en yüksek noktası, 978-metre (3.209 ft) ile Lake District'teki Scafell Pike'dır.[89] Shropshire Hills, Galler'e yakınken, Dartmoor ve Exmoor, ülkenin güneybatısındaki iki yüksek arazidir. Arazi türleri arasındaki yaklaşık ayrım çizgisi genellikle Tees-Exe hattı ile gösterilir.[90]

Lake District'ndeki Walla Crag'ndan görülen Skiddaw masifi

"İngiltere'nin omurgası" olarak bilinen Pennine Dağları, yaklaşık 300 milyon yıl önceki Paleozoyik Çağ sonundan kalma ülkedeki en eski sıradağlardır.[91] Jeolojik bileşimleri diğerlerinin yanı sıra kumtaşı ve kireçtaşı ve ayrıca kömürü içerir. Yorkshire ve Derbyshire bölgeleri gibi kalsit alanlarında karst manzaraları bulunmaktadır. Pennine bölgesi, bölgenin nehirlerinin verimli vadileriyle girintili çıkıntılı yüksek arazilerdeki yüksek kıraç arazilerden oluşur. Yorkshire Dales ve Peak District olmak üzere iki millî park içerirler. West Country'de, Güneybatı Yarımadası'ndaki Dartmoor ve Exmoor, granitle desteklenen yüksek kıraç arazileri içerir.[92]

İngiliz Ovaları ülkenin orta ve güney bölgelerinde yer alır ve Cotswold Tepeleri, Chiltern Tepeleri, North Downs ve South Downs dahil olmak üzere yeşil inişli çıkışlı tepelerden oluşur; Denizle buluştukları yerde Dover'ın Beyaz Uçurumları gibi beyaz kaya çıkıntıları oluştururlar. Bu aynı zamanda Salisbury Ovası, Somerset Düzeyleri, South Coast Ovası ve The Fens gibi nispeten düz ovaları da içerir.

İklim

İngiltere ılıman bir deniz iklimine sahiptir. Ortalama olarak kışın 0 °C'den (32 °F) çok düşük olmayan ve yazın 32 °C'den (90 °F) çok yüksek olmayan sıcaklıklarla karakterizedir.[93] Hava nispeten sık nemli ve değişkendir. En soğuk aylar Ocak ve özellikle İngiltere kıyılarında olmak üzere Şubat iken, Temmuz ise normalde en sıcak aydır. Ilıman ve sıcak havaların olduğu aylar Mayıs, Haziran, Eylül ve Ekim aylarıdır.[93] Yağışlar yıl boyunca oldukça eşit bir şekilde yayılır.

İngiltere'nin iklimi üzerindeki önemli etkiler Atlas Okyanusu'na yakınlığı, kuzey enlemi ve Körfez Akıntısı tarafından denizin ısınmasıdır.[93] Yağışlar batıda daha fazladır ve Lake District'in bazı kısımları ülkenin diğer yerlerine göre daha fazla yağış almaktadır.[93] Hava durumu kayıtları başladığından beri kaydedilen en yüksek sıcaklık 19 Temmuz 2022'de Coningsby'de 40,3 °C (104,5 °F) iken[94] en düşük sıcaklık ise 10 Ocak 1982'de Edgmond'da -26,1 °C (-15,0 °F) idi.[95]

Çevre ve doğa

Bayağı çit kuşu, İngiltere'de yaygın bir kuş.[96]

İngiltere'nin faunası, çeşitli habitatlarda geniş bir omurgalı ve omurgasız yaşamı yelpazesiyle Britanya Adaları'ndaki diğer bölgelere benzemektedir. İngiltere'deki ulusal doğa rezervleri, Natural England tarafından İngiltere'deki yaban hayatı ve doğal özellikler açısından önemli yerler olarak belirlenmiştir. Yaşam alanlarının ve jeolojik oluşumların en önemli alanlarını korumak amacıyla kurulmuştur. NNR'ler ülke adına çoğu Natural England tarafından ve ayrıca The Wildlife Trusts ortaklığı, National Trust ve Kraliyet Kuşları Koruma Derneği üyeleri de dahil olmak üzere sivil toplum kuruluşları tarafından yönetilmektedir. İngiltere'de 939 km²'lik (363 mil kare) kapsayan 229 NNR bulunmaktadır. Genellikle nadir türleri veya ulusal düzeyde önemli bitki ve hayvan popülasyonlarını içerirler.[97]

İngiltere'nin çoğu bölgesinde aşırı soğuk ve sıcakların bulunmadığı ılıman bir okyanus iklimi vardır, ancak Güney Batı'da birkaç küçük subarktik ve daha sıcak alanlar bulunmaktadır. İngiltere'nin kuzeyine doğru iklim soğur ve İngiltere'deki dağların ve yüksek tepelerin çoğu burada yer alır ve bu bölgelerin iklimi ve dolayısıyla yerel faunası üzerinde büyük etkiye sahiptir. Yaprak döken ormanlık alanlar tüm İngiltere'de yaygındır ve İngiltere'nin yaban hayatının çoğu için harika bir yaşam alanı sağlar, ancak bunlar İngiltere'nin kuzey ve yüksek kesimlerinde yerini aynı zamanda belirli yaban hayatı türlerine de fayda sağlayan iğne yapraklı ormanlara bırakır. Bazı türler, özellikle de kahverengi fareden sonra en başarılı şehir memelisi olan kızıl tilki ve tahtalı güvercin gibi diğer hayvanlar, hem kentsel hem de banliyö bölgelerde gelişerek genişleyen kentsel çevreye uyum sağlamıştır.[98]

Yönetim

Birleşik Krallık Parlamentosu'nun merkezi olan Westminster Sarayı

İngiltere, parlamenter sisteme sahip anayasal monarşi olan Birleşik Krallık'ın bir parçasıdır.[99] Birlik Antlaşması'nın şartlarını yürürlüğe koyan 1707 Birlik Yasaları'nın Büyük Britanya Krallığı'nı oluşturmak[65] üzere İngiltere ve İskoçya'yı birleştirdiği 1707'den bu yana İngiltere'de bir hükûmet bulunmamaktadır.[100] Birlikten önce İngiltere, hükümdarı ve İngiltere Parlamentosu tarafından yönetiliyordu. Günümüzde İngiltere doğrudan Birleşik Krallık Parlamentosu tarafından yönetilmektedir, ancak Birleşik Krallık'ın diğer ülkeleri devredilmiş hükûmetlere sahiptir.[101]

Westminster Sarayı'nda bulunan Birleşik Krallık Parlamentosu'nun alt meclisi olan Avam Kamarası'nda, İngiltere'deki toplam 650 seçim bölgesinden 532 milletvekili bulunmaktadır.[102] İngiltere, Muhafazakâr Parti'den 345, İşçi Partisi'nden 179, Liberal Demokratlar'dan yedi, Yeşiller Partisi'nden bir milletvekili ve meclis başkanı ile temsil edilmektedir.

Birleşik Krallık'ın diğer ülkelerinin (İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda) her birinin yerel meseleler için kendi devredilmiş parlamentolarına veya meclislerine sahip olduğu yetki devrinden bu yana, İngiltere'de bunun nasıl dengeleneceği konusunda tartışmalar yaşandı. Başlangıçta İngiltere'nin çeşitli bölgelerinin devredilmesi planlanmıştı ancak teklifin 2004 referandumunda Kuzey Doğu tarafından reddedilmesinin ardından bu gerçekleştirilemedi.[83]

Hukuk

Kraliyet Adalet Mahkemeleri

Yüzyıllar boyunca geliştirilen İngiliz hukuk sistemi, çoğu İngiliz Milletler Topluluğu ülkesinde ve Amerika Birleşik Devletleri'nde (Louisiana hariç) kullanılan[103] ortak hukuk sistemlerinin temelidir.[104] Artık Birleşik Krallık'ın bir parçası olmasına rağmen, İngiltere ve Galler Mahkemeleri'nin hukuk sistemi Birlik Antlaşması uyarınca İskoçya'da kullanılandan ayrı bir hukuk sistemi olarak devam etti. İngiliz hukukunun genel özü, mahkemelerde oturan yargıçlar tarafından, sağduyularını ve içtihat bilgilerini (stare decisis) önlerindeki gerçeklere uygulayarak yapılmasıdır.[105]

Mahkeme sistemi, Temyiz Mahkemesi, hukuk davaları için Adalet Yüksek Mahkemesi ve ceza davaları için Kraliyet Mahkemesi'nden oluşan İngiltere ve Galler Yüksek Mahkemeleri tarafından yönetilmektedir.[106] Birleşik Krallık Yüksek Mahkemesi, İngiltere ve Galler'deki ceza ve hukuk davalarına bakan en yüksek mahkemedir. Lordlar Kamarası'nın yargı işlevlerini devralan anayasa değişikliklerinin ardından 2009 yılında kuruldu.[107] Yüksek Mahkemenin bir kararı, hiyerarşideki diğer tüm mahkemeler için bağlayıcıdır ve mahkemeler de bu talimatları takip etmek zorundadır.[108]

İngiltere'de suç oranı 1981-1995 yılları arasında artış gösterirken, 1995-2006 yılları arasında %42 düştü.[109] Hapishane nüfusu aynı dönemde ikiye katlanarak 100.000'de 147 ile Batı Avrupa'daki en yüksek mahkum oranlarından biri oldu.[110] Adalet Bakanlığı'na bağlı Majestelerinin Cezaevi Servisi, çoğu hapishaneyi yönetmektedir ve Eylül 2022 itibarıyla İngiltere ve Galler'de 81.309 mahkumu barındırmaktadır.[111] Güvenlik ise esas olarak yerel polis teşkilatları tarafından sağlanmaktadır.

İdari bölümler

İngiltere'nin idari bölümleri, yerel yönetim amaçları için oluşturulan çeşitli idari kuruluşlar tarafından kontrol edilen dört düzeydeki alt ulusal bölümden oluşur.

Londra bölgesi dışında İngiltere 48 törensel kontluğa ayrılmaktadır.[112] Bunlar öncelikle coğrafi bir referans çerçevesi olarak kullanılır. Bunlardan 38'i Orta Çağ'dan bu yana kademeli olarak gelişmiştir; bunlar 1974'te 51'e ve 1996'da günümüz sayılarına göre yeniden düzenlendi.[113] Her birinin Birleşik Krallık hükümdarını yerel olarak temsil eden bir kraliyet temsilcisi ve yüksek şerifi bulunmaktadır.[112] Herefordshire gibi bazı kontluklar yalnızca civil parish adı verilen idari bölümlere bölünmüştür. Berkshire kraliyet kontluğu ve metropoliten kontluklar, diğer törensel kontluklara göre farklı statülere sahiptir.[114]

İkinci kademe, birleşik otoritelerden ve 27 metropoliten olmayan kontluktan oluşur. 1974'te tüm törensel kontluklar iki kademeliydi ve metropoliten kontluk kademesinin aşamalı olarak kaldırılmasıyla birlikte, 1996 reformu ile törensel kontluklar ile idari kontluk kademesi ayrıldı.

İngiltere ayrıca yerel yönetim bölgelerine ayrılmıştır.[115] İlçe, bir törensel kontluğa bağlı olabilir veya bir shire tipi kontluk içinde bir ilçe kademesi, bir kraliyet veya metropoliten ilçe, semt veya şehir statüsüne sahip olabilir veya üniter bir otorite olabilir. Topluluk düzeyinde ise İngiltere'nin büyük bir kısmı kendi konseyleri olan civil parishlere bölünmüştür.

1994'ten 2010'ların başına kadar İngiltere birkaç amaç doğrultusunda bölgelere bölündü; Londra Bölgesi için 1998 yılında yapılan bir referandumla iki yıl sonra Londra Meclisi kuruldu.[116] Törensel ve idari olarak bölge, Londra Şehri ile Büyük Londra arasında bölünmüş olup Büyük Londra 32 semte ve Londra Şehri ise 25 mahalleye ayrılmaktadır.[117]

Ekonomi

Londra'nın merkezî iş alanı Canary Wharf'tan bir görünüm. Londra, İngiltere ve Birleşik Krallık'ın finans merkezidir.

İngiltere ekonomisi, dünyanın en büyük ve en dinamik ekonomilerinden biridir. Genellikle karma piyasa ekonomisi olarak kabul edilen bu ekonomi, birçok serbest piyasa ilkesini benimsemiş olmasına rağmen gelişmiş bir sosyal refah altyapısını sürdürmektedir.[118]

İngiltere ekonomisi, Birleşik Krallık ekonomisinin en büyük kısmını oluşturmaktadır.[119] İngiltere, kimya ve ilaç sektörlerinde ve başta havacılık ve uzay, savunma ve yazılım endüstrisi olmak üzere önemli teknik endüstrilerde liderdir. Birleşik Krallık'ın ana menkul kıymetler borsası ve Avrupa'nın en büyüğü olan Londra Borsası'na ev sahipliği yapan başkent Londra, İngiltere'nin finans merkezidir ve Avrupa'nın en büyük 500 şirketinden 100'ü burada bulunmaktadır.[120] Londra, Avrupa'nın en büyük finans merkezidir ve 2014 yılı itibarıyla dünyanın ikinci büyük finans merkezidir.[121] 1694 yılında İngiltere hükûmetine özel bankacı olarak kurulan ve 1946'dan beri devlete ait bir kurum olan İngiltere Bankası, Birleşik Krallık'ın merkez bankasıdır.[122]

Aston Martin, İngiltere'nin önde gelen lüks araç markalarından biridir.

İngiltere, Sanayi Devrimi'ni ilk gerçekleştiren ülkedir. İngiltere oldukça sanayileşmiş bir ülkedir, ancak 1970'lerden bu yana geleneksel ağır sanayi ve imalat endüstrilerinde bir düşüş yaşanmakta ve daha çok hizmet sektörü odaklı bir ekonomiye verilen önem giderek artmaktadır.[79] Turizm, her yıl İngiltere'ye milyonlarca ziyaretçi çeken önemli bir sektör haline geldi. Ekonominin ihracat kısmına ilaç, otomotiv, ham petrol ile Kuzey Denizi petrolünün İngiltere'deki kısımlarından elde edilen petrolün yanı sıra uçak motorları ve alkollü içecekler hakimdir.[123] Yaratıcı endüstriler 2005 yılında GSKD'nin %7'sini oluşturdu ve 1997 ile 2005 yılları arasında yılda ortalama %6 oranında büyüdü.[124] Londra aynı zamanda Avrupa'nın en hızlı büyüyen teknoloji merkezi olarak da adlandırılmaktadır; İngiltere'de değeri 1 milyar dolar veya daha fazla olan 100'den fazla benzersiz teknoloji şirketi bulunmaktadır.[125][126]

Tarım, yoğun, yüksek düzeyde mekanize ve Avrupa standartlarına göre verimli olup, işgücünün yalnızca %2'si ile gıda ihtiyacının %60'ını karşılamaktadır.[127] Üretimin üçte ikisi hayvancılığa, geri kalanı ise tarım ürünlerine ayrılmaktadır.[128] Yetiştirilen başlıca ürünler buğday, arpa, yulaf, patates ve şeker pancarıdır. İngiltere önemli bir balıkçılık endüstrisine sahip olup filoları dil balığından ringa balığına kadar çeşitli balıklar yakalamaktadır. İngiltere ayrıca kömür, petrol, doğalgaz, kalay, kireçtaşı, demir cevheri, tuz, kil, tebeşir, alçı taşı, kurşun ve silika gibi doğal kaynaklar açısından da zengindir.[129] İngiltere, ayrıca Yorkshire kıyısının yaklaşık 89 km açığındaki sularda bulunan, dünyanın en büyük açık deniz rüzgâr çiftliği olan Hornsea 2'ye ev sahipliği yapmaktadır.[130]

Bilim ve teknoloji

Isaac Newton, bilim tarihinin en etkili isimlerinden biridir.

İngiltere, 17. yüzyıldan itibaren Bilimsel Devrim'in önde gelen merkezlerinden biriydi.[131] Sanayi Devrimi'nin doğduğu yer olan İngiltere, 18. yüzyılın sonları ve 19. yüzyılın başlarında birçok önemli mucit çıkardı. Ünlü İngiliz mühendisler arasında toplu taşıma ve günümüz mühendisliğinde devrim yaratan Great Western Railway, bir dizi ünlü vapur ve çok sayıda önemli köprünün yaratılmasıyla tanınan Isambard Kingdom Brunel bulunmaktadır.[132] Thomas Newcomen'in buhar makinesi Sanayi Devrimi'nin ortaya çıkmasına yardımcı oldu.[133]

George Stephenson, 1830'da açılan dünyanın ilk şehirlerarası kamu demiryolu hattı olan Liverpool ve Manchester demiryolunu inşa etti. Buhar motorunun pazarlanması ve imalatındaki rolü ve modern madeni paranın icat eden Matthew Boulton (James Watt'ın iş ortağı) tarihin en etkili girişimcilerinden biri olarak kabul edilir.[134] Edward Jenner'ın çiçek aşısının "kayıtlı tarihin başlangıcından bu yana insanlığın tüm savaşlarında kaybedilenlerden daha fazla hayat kurtardığı" söylenmektedir.[135]

İngilizlerin icatları ve keşifleri arasında jet motoru; ilk endüstriyel iplik makinası; ilk bilgisayar ve ilk modern bilgisayar; HTML ile birlikte World Wide Web; ilk başarılı insan kanı nakli; motorlu elektrikli süpürge;[136] çim biçme makinesi; emniyet kemeri; hava yastıklı tekne; elektrik motoru; buhar makinesi; ve Charles Darwin'in evrim teorisi ve John Dalton'ın atom teorisi gibi teoriler bulunmaktadır. Newton, evrensel çekim fikirlerini, Newton mekaniğini ve kalkülüsü geliştirdi; Robert Hooke ise kendi adını taşıyan esneklik yasasını geliştirdi. Diğer icatlar arasında demir levha demiryolu, termosifon, kırma taşlı asfalt, lastik bant, fare kapanı, "kedi gözü" yol işareti, elektrik lambasının ortak gelişimi, buharlı lokomotifler, modern ekim mibzeri ve hassas mühendislikte kullanılan birçok modern teknik ve teknoloji yer almaktadır.[137] Bazı uzmanlar, metrik sistemin en eski konseptinin 1668'de John Wilkins tarafından icat edildiğini iddia etmektedir.[138]

Birleşik Krallık'ın ulusal bilimler akademisi olan Royal Society, 28 Kasım 1660'da kurulan dünyanın en eski ulusal bilim kurumudur.[139][140] Bilimsel araştırma ve geliştirme, İngiltere'deki üniversitelerde önemini korumaya devam ediyor; çoğu, üretimi ve sanayi ile işbirliğini kolaylaştırmak için bilim parkları kurmaktadır.[141] Cambridge, dünyadaki bilim ve teknolojiye yönelik en yoğun araştırma kümelerinden biridir.[142]

Bilim ve matematik alanından önde gelen diğer İngiliz isimler arasında Alan Turing, Stephen Hawking, Francis Crick, Joseph Lister, Joseph Priestley, Thomas Young, Christopher Wren ve Richard Dawkins yer almaktadır.

Ulaşım

St Pancras Uluslararası Tren İstasyonu, Birleşik Krallık genelinde ve Paris ve Brüksel'e hem banliyö demiryolu hem de yüksek hızlı demiryolu hizmetleri sağlayan Londra'nın ana yurt içi ve uluslararası ulaşım merkezlerinden biridir.

İngiltere yoğun ve modern bir ulaşım altyapısına sahiptir. İngiltere'de pek çok otoyolun yanı sıra İngiltere'nin doğusundan Londra'dan Newcastle'a ve oradan da İskoçya sınırına kadar uzanan A1 karayolu gibi birçok ana yol bulunmaktadır.[143] İngiltere'deki en uzun otoyol, Rugby'den Kuzey Batı'ya ve İskoçya sınırına kadar uzanan, 232 mil (373 km) uzunluğundaki M6'dır.[143] Londra'dan Leeds'e giden M1, Londra'yı çevreleyen M25, Manchester'ı çevreleyen M60, Londra'dan Güney Galler'e M4, Liverpool'dan Manchester üzerinden Doğu Yorkshire'a M62 ve Birmingham'dan Bristol ve güneybatıya uzanan M5 otoyolları ise diğer önemli yol güzergahlarıdır.[143]

Ülke genelinde otobüs taşımacılığı yaygın olup birçok şirket tarafından işletilmektedir. Londra'nın otobüs ağı oldukça geniştir; hafta içi her gün altı milyon yolcu ile dünyanın en kapsamlı ve Avrupa'nın en büyük otobüs ağlarından biridir.[144] Yine Londra'daki kırmızı çift katlı otobüsler İngiltere'nin sembolü konumundadır.[145]

İngiltere'deki demiryolu taşımacılığı dünyanın en eskisidir: yolcu demiryolları 1825'te İngiltere'de ortaya çıkmıştır.[146] Britanya'nın demiryolu ağının büyük kısmı İngiltere'de bulunmaktadır ve ülkeyi oldukça geniş bir şekilde kapsamaktadır. 1994 yılında tamamlanan Manş Tüneli adlı deniz altı demiryolu bağlantısı aracılığıyla Fransa ve Belçika'ya demiryolu ulaşımı erişimi mevcuttur. Londra'yı, Midlands, Kuzey İngiltere ve İskoçya'ya bağlayacak yeni bir yüksek hızlı kuzey-güney demiryolu hattı olan High Speed 2, yapım aşamasındadır.[147]

Londra (Londra metrosu) ve Newcastle (Tyne ve Wear metrosu) olmak üzere İngiltere'de iki kentte metro ağı bulunmaktadır.[148] Manchester (Manchester Metrolink), Sheffield (South Yorkshire Supertram), Birmingham (West Midlands Metro), Nottingham (Nottingham Express Transit) ve Güney Londra (Tramlink) gibi kentlerde birçok kapsamlı tramvay ağı bulunmaktadır. İngiltere'nin ayrıca kapsamlı yurt içi ve uluslararası havacılık bağlantıları bulunmaktadır.[148] En büyük havalimanı, uluslararası yolcu sayısına göre ölçülen dünyanın en yoğun ikinci havalimanı olan Heathrow Havalimanı'dır.[149]

Deniz yoluyla, Liverpool'dan İrlanda'ya ve Man Adası'na ve Hull'dan Hollanda ve Belçika'ya kadar hem yerel hem de uluslararası feribot taşımacılığı mevcuttur.[150] İngiltere'de yaklaşık 4.400 mil (7.100 km) gemi ulaşımına elverişli su yolu bulunmaktadır, ancak nehir taşımacılığı çok sınırlıdır.[150] Thames Nehri, İngiltere'nin en büyük su yoludur; ithalat ve ihracat, Birleşik Krallık'ın üç büyük limanından biri olan Thames Halici'ndeki Tilbury Limanı'nda yoğunlaşmıştır.[150]

Demografi

Metropoliten veya metropoliten olmayan kontlukların nüfusları

56 milyondan fazla nüfusuyla İngiltere, Birleşik Krallık'ın açık ara en kalabalık ülkesidir ve toplam nüfusun %84'ünü oluşturur.[151] Bir birim olarak ele alındığında ve uluslararası devletlerle karşılaştırıldığında İngiltere, nüfus bakımından dünyanın 26. büyük ülkesi haline gelmektedir.[152]

İngilizler, Britanya halkının bir parçasıdır.[153] Özellikle Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Avustralya, Güney Afrika ve Yeni Zelanda olmak üzere Britanya İmparatorluğu'nun eski bölgelerinde bir İngiliz diasporası vardır.[c] 1990'ların sonlarından bu yana birçok İngiliz İspanya'ya göç etti.[158] Özellikle Güney Doğu İngiltere'nin ekonomik refahı nedeniyle, Birleşik Krallık'ın diğer bölgelerinden çok sayıda ekonomik göçmen almıştır.[153] Önemli bir İrlandalı göçü de yaşandı.[159] Almanlar ve Polonyalılar da dahil olmak üzere etnik olarak Avrupalı sakinlerin oranı %87,50'dir.[153][160] 1950'lerden bu yana çok daha uzaklardan eski Britanya kolonilerinden gelen başka insanlar da bulunmaktadır. Özellikle İngiltere'de yaşayan insanların %6'sının aile kökenleri çoğunlukla Hindistan, Pakistan ve Bangladeş olmak üzere Hint alt kıtasından gelmektedir.[153][160] Yaklaşık %0,7'si Çinlidir.[153][160] Nüfusun %2,90'ı Afrika ve Karayipler'den, özellikle de eski Britanya kolonilerinden gelen siyahlardan oluşmaktadır.[153][160] 2007'de İngiltere'de ilkokul çağındaki çocukların %22'si etnik azınlık ailelerinden geliyordu;[161] 2011'de bu oran %26,5'ti.[162] 1991 ile 2001 yılları arasındaki nüfus artışının yaklaşık yarısı göçten kaynaklanmıştır.[163]

İngiltere'de, Birleşik Krallık hükûmeti tarafından Kernevekler de 2014 yılında Ulusal Azınlıkların Korunmasına İlişkin Çerçeve Sözleşmesi kapsamında yerli ulusal azınlık olarak kabul edilmektedirler.[164]

Büyük Londra yerleşim bölgesi, İngiltere'nin açık ara en büyük kentsel alanı ve dünyanın en işlek şehirlerinden biri olup küresel bir şehir olarak kabul edilir.[165] Manchester, Birmingham, Leeds, Liverpool, Newcastle, Sheffield, Bristol, Coventry, Leicester, Nottingham ve Hull gibi diğer önemli büyüklükte ve nüfuza sahip diğer kentsel alanlar genellikle kuzey İngiltere'de veya Midlands'da yer almaktadır.[165] İngiltere'de nüfus büyüklüğü şehir statüsü için bir ön koşul olmayıp, geleneksel olarak bu statü, piskoposluk katedrallerinin bulunduğu kentlere veriliyordu.[166]

Din

Westminster Abbey, İngiliz Gotik mimarisinin dikkate değer bir örneğidir. Birleşik Krallık hükümdarının taç giyme töreni geleneksel olarak burada gerçekleşir.

2011 nüfus sayımında İngiltere nüfusunun %59,4'ü dinini Hristiyan, %24,7'si herhangi bir dini olmadığını, %5'i Müslüman olduğunu, %3,7'si diğer dinlere mensup olduğunu açıklarken, %7,2'si ise dinini belirtmemiştir.[167] Hristiyanlık İngiltere'de en yaygın olarak uygulanan dindir. İngiltere'nin yerleşik kilisesi, 1530'larda VIII. Henry'nin Catherine ile evliliğini iptal edememesi üzerine Roma ile olan ilişkisini bırakan İngiltere Kilisesi'dir.[168] Kilise kendisini hem Katolik hem de Protestan olarak görmektedir.[169]

Yüksek Kilise ve Aşağı Kilise gelenekleri vardır ve bazı Anglikanlar kendilerini Tractarian Hareketi'ni takip eden Anglokatolikler olarak görürler. Birleşik Krallık hükümdarı, yaklaşık 26 milyon vaftiz edilmiş üyesi olan (bunların büyük çoğunluğu kiliseye düzenli olarak gitmeyen) İngiltere Kilisesi'nin yüksek valisidir. Canterbury başpiskoposunun dünya çapındaki sembolik başkanı olarak görev yaptığı Anglikan Komünyonu'nun bir parçasını oluşturur.[170] Westminster Abbey, York Katedrali, Durham Katedrali ve Salisbury Katedrali gibi birçok katedral ve bölge kilisesi, önemli mimari öneme sahip tarihi yapılardır.

İkinci büyük Hristiyan mezhebi ise Katolik Kilisesi'dir. Katolik Kurtuluşu'ndan sonra yeniden uygulamaya konmasından bu yana Kilise, 4,5 milyon üyenin (çoğu İngiliz) bulunduğu İngiltere ve Galler temelinde dini olarak örgütlenmiştir.[171] Bugüne kadar İngiltere'den IV. Hadrianus olmak üzere bir papa çıkmıştır, azizler Bede ve Anselmus ise kilise doktorları olarak kabul edilmektedir. Metodizm olarak bilinen bir Protestanlık biçimi, üçüncü büyük Hristiyan mezhebidir ve John Wesley aracılığıyla Anglikanizm'den doğmuştur.[172] Lancashire ve Yorkshire'ın değirmen kasabalarında ve Cornwall'daki kalay madencileri arasında yayılmıştır.[173] Baptistler, Kuveykırlar, Kongregasyonalistler, Üniteryenler ve Selâmet Ordusu gibi diğer başka azınlık mezhepler de bulunmaktadır.[174]

İngiltere'nin koruyucu azizi Aziz George'dur; sembolik haçı İngiltere bayrağında yer almaktadır.[175] Cuthbert, Edmund, Alban, Wilfrid, Aidan, Edward, John Fisher, Thomas More, Petroc, Piran, Margaret Clitherow ve Thomas Becket dahil olmak üzere birçok başka İngiliz ve ilişkili aziz bulunmaktadır. Yahudilerin adada 1070'ten bu yana küçük bir azınlık geçmişi bulunmaktadır.[176] Sürgün Fermanı'nın ardından 1290'da İngiltere'den kovuldular ve 1656'da geri dönmelerine izin verildi.[176]

Özellikle 1950'li yıllardan itibaren eski Britanya sömürgelerinden göç nedeniyle farklı dinlere mensup insanların sayısı arttı. İslam bunlardan en yaygın olanıdır ve günümüzde İngiltere'deki nüfusun yaklaşık %5'ini oluşturmaktadır.[177] Hindistan ve Güneydoğu Asya'dan getirilen Hinduizm, Sihizm ve Budizm, toplam %2,8'lik bir oranla ikinci sırada yer almaktadır.[177]

Nüfusun küçük bir azınlığı eski Pagan dinlerine inanmaktadır. 2011 nüfus sayımına göre İngiltere'de 11.026'sı Vika olmak üzere[d] yaklaşık 53.172 kişi kendini pagan olarak tanımlamaktadır.[e] İngiltere'de insanların %24,7'si dinsiz olduğunu beyan ederken, 2001'deki bu oran %14,6 idi.[178] Norwich, %42,5 ile en yüksek orana sahipken onu %42,4 ile Brighton ve Hove takip etmektedir.

Dil

İngilizcenin resmî dil olduğu veya yaygın olarak konuşulduğu yerler.

Bugün dünya çapında yüz milyonlarca insan tarafından konuşulan İngilizce'nin kökeni, ana dil olarak kaldığı İngiltere'den gelmektedir. 2011 nüfus sayımına göre nüfusun %98'i tarafından iyi veya çok iyi konuşulmakta[179] ve dünya çapında da yaygın olarak konuşulmaktadır.[180] İngilizce öğrenimi ve öğretimi önemli bir ekonomik faaliyettir. İngiltere için resmi bir dili zorunlu kılan bir mevzuat bulunmamaktadır,[181] ancak resmî işlerde kullanılan tek dil İngilizcedir. Ülkenin nispeten küçük boyutuna rağmen, birçok farklı bölgesel aksanı bulunmaktadır.

Kernevekçe, 18. yüzyılda bir topluluk dili olarak ortadan kalktı, ancak yeniden canlandırılmaktadır[182] ve günümüzde Avrupa Bölgesel Diller ve Azınlık Dillerini Koruma Antlaşması kapsamında korunmaktadır.[183] Cornwall'daki insanların %0,1'i tarafından konuşulmaktadır[184] ve çeşitli ilk ve orta dereceli okullarda bir dereceye kadar öğretilmektedir.[185]

Devlet okulları öğrencilere yedi yaşından itibaren ikinci bir dil veya üçüncü bir dil öğretmektedir; bu diller çoğunlukla Fransızca, İspanyolca veya Almanca'dır.[186] 2007 yılında yaklaşık 800.000 okul öğrencisinin evinde yabancı bir dil konuştuğu, en yaygın olanı ise Pencapça ve Urduca olduğu bildirildi.[161] Ancak Ulusal İstatistik Ofisi tarafından yayınlanan 2011 nüfus sayımı verilerinin ardından, rakamlar artık İngiltere'de İngilizce'den sonra konuşulan ana dilin Lehçe olduğunu göstermektedir.[187] 2022 yılında Britanya İşaret Dili İngiltere'nin resmî dili haline geldi.[188]

Eğitim

Birleşik Krallık'ta olduğu gibi İngiltere'de de 5 ila 16 yaş arasında eğitim zorunludur.[189] 3 ila 5 yaş arasındaki çocuklar, bir ilkokul bünyesinde anaokuluna veya Erken Yaşlar Temel Aşaması (Early Years Foundation Stage) kabul birimine giderler. 5 ile 11 yaş arasındaki çocuklar ilkokula, 11 ile 16 yaş arasındakiler ise ortaokula giderler. Devlet tarafından finanse edilen okullar yasa gereği Ulusal Müfredatı öğretmekle yükümlüdür; temel öğrenme alanları arasında İngiliz edebiyatı, İngiliz dili, matematik, bilim, sanat ve tasarım, vatandaşlık, tarih, coğrafya, din eğitimi, tasarım ve teknoloji, bilgisayar, eski ve modern diller, müzik ve beden eğitimi yer almaktadır.[190]

İngiltere'deki çoğu orta öğretim okulu kapsamlı olmasına rağmen, girişin 11+ sınavını geçmenin zorunlu olduğu seçmeli giriş gramer okulları da bulunmaktadır. İngiliz öğrencilerin yaklaşık %7,2'si özel kaynaklar tarafından finanse edilen özel okullara gitmektedir.[191] Öğrenciler zorunlu eğitimi tamamladıktan sonra GCSE sınavlarına girerler. Öğrenciler daha sonra iki yıl boyunca ileri eğitime devam etmeyi tercih edebilirler. İleri eğitim kolejleri (özellikle altıncı sınıf kolejler) genellikle ortaöğretim okulunun bir parçasını oluşturur. A-level sınavları çok sayıda ileri eğitim öğrencisi tarafından girilir ve sıklıkla üniversiteye başvurunun temelini oluşturur. İleri eğitim, T seviyeleri, BTEC, NVQ ve diğerleri de dahil olmak üzere geniş bir çalışma ve çıraklık müfredatını kapsamaktadır. Üçüncül kolejler hem akademik hem de mesleki kurslar sağlamaktadır.[192]

Oxford Üniversitesi, 1096 yılında kurulmuş olup dünyanın en eski ikinci üniversitesi unvanına sahiptir.

Yüksek öğrenim öğrencileri normalde 18 yaşından itibaren üniversiteye giderler ve burada akademik bir derece için öğrenim görürler. İngiltere'de 90'ın üzerinde üniversite bulunmaktadır ve bunlardan bazıları dünyanın en üst düzey üniversiteleri arasında yer alır. 2024 itibariyle İngiltere merkezli dört üniversite, Cambridge Üniversitesi, Oxford Üniversitesi, Imperial College London ve University College London, 2024 QS Dünya Üniversite Sıralamaları'nda ilk on arasında yer almaktadır. 1209 yılında kurulan Cambridge Üniversitesi ve 1096 yılında kurulan Oxford Üniversitesi, İngilizce konuşulan dünyanın en eski iki üniversitesidir.[193] Öğrenciler genellikle öğrenim ücretlerini ve yaşam masraflarını karşılamak için öğrenci kredisi alma hakkına sahiptir.[f] Lisans öğrencilerine sunulan ilk derece, genellikle tamamlanması üç yıl süren lisans derecesidir. Öğrenciler daha sonra genellikle bir yıl süren yüksek lisans derecesi veya üç veya daha fazla yıl süren doktora derecesi için çalışabilirler.[195]

Londra Ekonomi Okulu, hem öğretim hem de araştırma açısından dünyanın önde gelen sosyal bilim kurumu olarak tanımlanmaktadır.[196] London Business School dünyanın önde gelen işletme okullarından biri olarak kabul edilmektedir ve 2010 yılında MBA programı Financial Times tarafından dünyanın en iyileri arasında yer almıştır.[197] Winchester College, Eton, St Paul's School, Harrow School ve Rugby School gibi İngiltere'nin en tanınmış okullarının çoğu ücret ödeyen kurumlardır.[198]

Sağlık

Birmingham'daki Kraliçe Elizabeth Hastanesi

Ulusal Sağlık Hizmeti (NHS), ülkedeki sağlık hizmetlerinin çoğunluğunu sağlamaktan sorumlu, kamu tarafından finanse edilen bir sağlık sistemidir. NHS, 5 Temmuz 1948'de 1946 tarihli Ulusal Sağlık Hizmeti Yasası'nın hükümlerini yürürlüğe koyarak başladı. Hizmet, ekonomist ve sosyal reformcu William Beveridge tarafından hazırlanan Beveridge Raporu'nun bulgularına dayanıyordu.[199] NHS, büyük ölçüde genel vergiler ve Ulusal Sigorta ödemeleriyle finanse edilmektedir;[200] bazı kişilerden göz muayeneleri, diş bakımı, reçeteler ve kişisel bakım için ücret alınmasına rağmen hizmetlerinin çoğunu kullanım anında ücretsiz sağlamaktadır.[201]

İngiltere'de ortalama yaşam beklentisi erkeklerde 77,5 yıl, kadınlarda ise 81,7 yıl olup Birleşik Krallık'taki dört ülke arasında en yüksek olanıdır.[202] İngiltere'nin güneyi, kuzeye göre daha yüksek bir yaşam beklentisine sahiptir, ancak bölgesel farklılıklar yavaş yavaş kapanmaktadır: 1991-1993 ile 2012-2014 arasında, Kuzey Doğu'da beklenen yaşam süresi 6,0 yıl, Kuzey Batı'da ise 5,8 yıl artmıştır.[202]

Kültür

Folklor

Robin Hood ve Leydi Marian, I. Richard ile.

İngiliz folklorü yüzyıllar boyunca gelişme göstermiştir. Bazı karakterler ve hikayeler İngiltere'nin her yerinde mevcuttur, ancak çoğu belirli bölgelere aittir. Yaygın folklorik varlıklar arasında pixieler, devler, elfler, öcüler, troller, goblinler ve cüceler bulunur. Melek Offa ve Demirci Völund gibi birçok efsane ve halk geleneğinin eski olduğu düşünülürken,[203] diğerleri Norman istilasından sonra ortaya çıkmıştır. Robin Hood'un ve onun Sherwoodlu Neşeli Adamlar Çetesi'nin anlatıldığı efsaneler ve Nottingham Şerifi ile yaptıkları savaşlar bunların en bilinenleri arasındadır.[204]

Yüksek Ortaçağ boyunca Brython geleneklerinden kaynaklanan masallar İngiliz folkloruna girdi ve Arthur efsanesine dönüştü.[205][206][207] Bunlar, Kral Arthur, Camelot, Ekskalibur, Merlin ile Lancelot gibi Yuvarlak Masa Şövalyeleri'ni içeren Anglonorman, Galli ve Fransız kaynaklarından türetilmiştir. Bu hikayeler en merkezi şekilde Monmouth'lu Geoffrey'in Historia Regum Britanniae ('Britanya Krallarının Tarihi") kitabında bir araya getirilmiştir.[g]

Bazı halk figürleri, hikâyesi yüzyıllar boyunca aktarılan yarı ya da gerçek tarihi kişilere dayanmaktadır.[209] 5 Kasım'da insanlar Guy Fawkes'in Barut Komplosu'nun engellenmesini anmak için Şenlik Ateşi Gecesi'ni kutlamaktadırlar. Morris dansı, Maypole dansı, Kuzey Doğu'da Rapper kılıcı, Yorkshire'da Uzun Kılıç dansı, Mummers' oyunu, Leicestershire'da şişe tekmeleme ve Cooper's Hill Peynir Yuvarlama Festivali gibi günümüze kadar katılan çeşitli ulusal ve bölgesel halk etkinlikleri bulunmaktadır.[210] Resmi bir ulusal kostüm yoktur, ancak cockneylerle ilişkilendirilen Pearly Kings ve Queens, Kraliyet Muhafızı, Morris kostümü ve Beefeaters gibi birkaçı iyice yerleşmiştir.[211]

Mimarlık

Tarih öncesi dönemde birçok antik dikili taş anıt dikilmiştir; en bilinenleri arasında Stonehenge, Devil's Arrows, Rudston Monolith ve Castlerigg yer almaktadır.[212] Antik Roma mimarisinin ortaya çıkışıyla birlikte bazilikalar, hamamlar, amfitiyatrolar, zafer takıları, villalar, Roma tapınakları, Roma yolları, Roma kaleleri, barakalar ve su kemerleri gelişti.[213] Londra, Bath, York, Chester ve St Albans gibi ilk şehir ve kasabaları Romalılar kurmuştur. Belki de en bilinen örnek kuzey İngiltere boyunca uzanan Hadrian Duvarı'dır.[213] İyi korunmuş bir diğer örnek ise Bath'taki Roma Hamamları'dır.[213]

Bodiam Kalesi, Doğu Sussex'te Robertsbridge yakınında bulunan 14. yüzyıldan kalma hendekli bir kaledir.

Erken Ortaçağ mimarisinin laik binaları, çoğunlukla çatı kaplaması için sazlı kerestenin kullanıldığı basit yapılardı. Dinî mimari, Hibernosakson manastırcılığının bir sentezinden,[214][215] Erken Hristiyan bazilikasına ve pilaster şeritleri, boş kemerler, korkuluk direkleri ve üçgen başlı açıklıklarla karakterize edilen mimariye kadar uzanıyordu. 1066'daki Norman fethinden sonra çeşitli kaleler kuruldu; en iyi bilinenleri Londra Kalesi, Warwick Kalesi, Durham Kalesi ve Windsor Kalesi'dir.[216]

Plantagenet Dönemi boyunca, Canterbury Katedrali, Westminster Abbey ve York Katedrali gibi Ortaçağ katedralleri gibi önemli örneklerle İngiliz Gotik mimarisi gelişti.[216] Norman mimarisiyle genişleyen kaleler, saraylar, büyük evler, üniversiteler ve pariş kiliseler de vardı. Ortaçağ mimarisi, 16. yüzyıl Tudor stiliyle tamamlandı; Artık Tudor kemeri olarak bilinen dört merkezli kemer, yurt içindeki dal örgülü evler gibi tanımlayıcı bir özellikti. Rönesans'ın ardından, Hristiyanlıkla sentezlenmiş klasik antik çağları yansıtan bir mimari biçimi ortaya çıktı; mimar Christopher Wren'in İngiliz Barok tarzı özellikle desteklendi.[217]

George mimarisi, basit bir Palladyan formu çağrıştıran daha rafine bir tarzı takip etti; Bath'taki Royal Crescent bunun en iyi örneklerinden biridir. Viktorya Dönemi'nde romantizmin ortaya çıkmasıyla birlikte Neogotik mimari ortaya çıktı. Buna ek olarak Sanayi Devrimi aynı dönemde Kristal Saray gibi yapıların da önünü açtı. 1930'lardan bu yana, alımlanışı genellikle tartışmalı olan çeşitli modernist biçimler ortaya çıktı, ancak gelenekçi direniş hareketleri etkili yerlerde destek almaya devam etmektedir.[h]

Bahçeler

Stourhead'deki peyzaj bahçesi. 17. yüzyılın büyük peyzaj sanatçılarından ilham alan peyzaj bahçesi, 1750'lerde ilk açıldığında "yaşayan bir sanat eseri" olarak tanımlandı.[219]

Capability Brown tarafından geliştirilen peyzaj bahçeciliği, İngiliz peyzaj bahçesi için uluslararası bir trend oluşturdu. Bahçecilik ve bahçeleri ziyaret etmek tipik İngiliz uğraşları olarak kabul edilir. İngiliz bahçesi idealize edilmiş bir doğa manzarası sunuyordu. Büyük kır evlerinde, İngiliz bahçesi genellikle gölleri, ağaç korularının karşısında hafifçe dalgalanan çimleri ve pastoral bir pastoral manzarayı yeniden yaratmak için tasarlanmış klasik tapınakların, Gotik kalıntıların, köprülerin ve diğer pitoresk mimarilerin yeniden canlandırılmasından oluşuyordu.[220]

18. yüzyılın sonuna gelindiğinde İngiliz bahçesi, Fransız peyzaj bahçesi ve Rusya'da da I. Pavel'in bahçeleri tarafından taklit ediliyordu. 19. yüzyılda dünya çapında ortaya çıkan halka açık park ve bahçeler üzerinde de büyük etkisi oldu.[221] İngiliz peyzaj bahçesi, İngiliz kır evi ve malikanelerine odaklanmıştı.[220]

RHS Chelsea Çiçek Gösterisi her yıl Kraliyet Hortikültür Derneği tarafından düzenlenmektedir ve dünyanın en büyük bahçecilik fuarıdır.[222]

Görsel sanatlar

John Constable'ın 1821 tarihli Saman Arabası eseri arketipik bir İngiliz tablosudur.
John William Waterhouse'un 1888 tarihli Ön Raffaelocu Shalott Leydisi eseri

Bilinen en eski örnekler, en çok Kuzey Yorkshire, Northumberland ve Cumbria'da öne çıkan tarih öncesi kaya ve mağara sanatı parçalarıdır; ancak aynı zamanda daha güneyde, örneğin Creswell Crags'de de görülmektedirler.[223] MS 1. yüzyılda Roma kültürünün gelişiyle birlikte heykel, büst, cam işçiliği ve mozaik gibi çeşitli sanat türleri norm haline geldi. Lullingstone ve Aldborough'dakiler gibi hayatta kalan çok sayıda eser bulunmaktadır.[224] Erken Orta Çağ'da stil, yontulmuş haçlar ve fildişileri, el yazması tabloları, altın ve emaye mücevherleri tercih ediyordu ve 2009'da keşfedilen Staffordshire definesinde olduğu gibi karmaşık, iç içe geçmiş tasarımlara olan sevgiyi gösteriyordu. Bu harmanlanmış Gal ve Anglikan tarzları arasında, örneğin Lindisfarne İncilleri ve Vespasian Mezmurları bulunmaktaydı.[225] Daha sonra Gotik sanat Winchester ve Canterbury'de popülerdi; St. Æthelwold'un Kutsaması ve Luttrell Psalter gibi örnekler hayatta kaldı.[226]

Tudor Dönemi, önde gelen sanatçıları saraylarının bir parçası olarak gördü; İngiliz sanatının kalıcı bir parçası olarak kalacak olan portre resmi, Alman Hans Holbein tarafından desteklendi ve Nicholas Hilliard gibi yerel sanatçılar tarafından bunun üzerine inşa edildi.[226] Stuartlar döneminde Kıta Avrupası sanatçıları özellikle Flamanlar etkiliydi; dönemin örnekleri arasında Anthony van Dyck, Peter Lely, Godfrey Kneller ve William Dobson yer almaktadır.[226] 18. yüzyılda Kraliyet Sanat Akademisi kuruldu; Thomas Gainsborough ve Joshua Reynolds'un İngiltere'nin en değerli sanatçılarından ikisi haline gelmesiyle Yüksek Rönesans'a dayanan bir klasisizm hakim oldu.[226]

19. yüzyılda John Constable ve J. M. W. Turner önemli manzara sanatçılarıydı. Norwich Okulu peyzaj geleneğini sürdürürken, Holman Hunt, Dante Gabriel Rossetti ve John Everett Millais gibi sanatçıların önderlik ettiği Ön Raffaeloculuk akımı, canlı ve detaylı üslubuyla Erken Rönesans tarzını yeniden canlandırdı.[226] 20. yüzyıl sanatçıları arasında öne çıkan, Britanya heykel sanatının ve genel olarak Britanya modernizminin sesi olarak kabul edilen Henry Moore'du.[227]

Edebiyat ve felsefe

Yazar William Shakespeare, İngiliz edebiyatının en çok savunulan yazarlarından biridir.

Bede ve Alcuin gibi ilk yazarlar eserlerini Latince yazdılar.[228] Eski İngiliz edebiyatı döneminde, Judith, Cædmon'un Hymn ve hagiografiler gibi Hristiyan yazılarının yanı sıra[228] destansı şiir Beowulf ve Anglosakson Kroniği gibi dünyevi düzyazısı gibi eserler üretildi.[229] Norman fethinin ardından Latince, Anglonorman edebiyatının yanı sıra eğitimli sınıflar arasında da devam etti.

Orta İngiliz edebiyatı, Canterbury Hikâyeleri eserinin yazarı Geoffrey Chaucer'ın yanı sıra Gower, Pearl Poet ve Langland ile ortaya çıktı. Fransisken olan Ockhamlı William ve Roger Bacon, Orta Çağ'ın önemli filozoflarıydı. Revelations of Divine Love kitabının yazarı Norwichli Julian, önde gelen bir Hıristiyan mistiğiydi. İngiliz Rönesans edebiyatıyla birlikte Erken Modern İngiliz tarzında ortaya çıktı. Hamlet, Romeo ve Juliet, Macbeth ve Bir Yaz Gecesi Rüyası gibi eserleri bulunan William Shakespeare, İngiliz edebiyatının en çok savunulan yazarlarından biri olmaya devam etmektedir.[230]

Christopher Marlowe, Edmund Spenser, Philip Sydney, Thomas Kyd, John Donne ve Ben Jonson Elizabeth Dönemi'nin diğer tanınmış yazarlarıdır.[231] Francis Bacon ve Thomas Hobbes, bilimsel yöntem ve toplumsal sözleşme de dahil olmak üzere deneycilik ve materyalizm üzerine yazdılar.[231] Filmer, Kralların İlahi Hakkı üzerine yazdı. Marvell, İngiltere Topluluğu'nun en tanınmış şairiydi;[232] John Milton ise Restorasyon sırasında Kayıp Cennet eserinin yazarıydı.

Aydınlanma Çağı'nın en önde gelen filozoflarından bazıları John Locke, Thomas Paine, Samuel Johnson ve Jeremy Bentham'dı. Daha radikal unsurlara daha sonra muhafazakarlığın kurucusu olarak kabul edilen Edmund Burke tarafından karşı çıkıldı.[233] Şair Alexander Pope hicivli dizeleriyle büyük saygı gördü. İngilizler romantizmde önemli bir rol oynadı: Samuel Taylor Coleridge, George Gordon Byron, John Keats, Mary Shelley, Percy Bysshe Shelley, William Blake ve William Wordsworth önemli isimlerdi.[234]

Sanayi Devrimi'ne tepki olarak tarım yazarları özgürlük ile gelenek arasında bir yol aradılar; William Cobbett, G. K. Chesterton ve Hilaire Belloc ana temsilciler olurken, lonca sosyalizminin kurucusu Arthur Penty ve kooperatif hareketi savunucusu G. D. H. Cole bir şekilde ilgilidir.[235] Deneycilik John Stuart Mill ve Bertrand Russell aracılığıyla devam ederken, Bernard Williams analitikle ilgilendi. Viktorya Dönemi yazarları arasında Charles Dickens, Brontë kardeşler, Jane Austen, George Eliot, Rudyard Kipling, Thomas Hardy, H. G. Wells ve Lewis Carroll yer almaktadır.[236] O zamandan beri İngiltere, George Orwell, D. H. Lawrence, Virginia Woolf, C. S. Lewis, Enid Blyton, Aldous Huxley, Agatha Christie, Terry Pratchett, J. R. R. Tolkien ve J. K. Rowling gibi romancılar yetiştirmeye devam etti.[237]

Müzik ve görsel sanatlar

İngiltere'nin geleneksel halk müziği asırlık bir geçmişe sahiptir ve birçok türe önemli ölçüde katkıda bulunmuştur; çoğunlukla heyamola, jigler, hornpipe ve dans müziği gibi unsurlar bulunur. Bunun farklı varyasyonları ve bölgesel özellikleri bulunmaktadır. 16. yüzyılda Wynkyn de Worde tarafından basılan Robin Hood'un yer aldığı baladlar, John Playford'un The Dancing Master ve Robert Harley'nin Roxburghe Ballads koleksiyonları gibi önemli bir eserdir.[238] En çok bilinen şarkılardan bazıları arasında Greensleeves, Pastime with Good Company, Maggie May ve Spanish Lady bulunur. Mary, Mary, Pretty Contrary, Roses Are Red, Jack and Jill, London Bridge Is Falling Down, The Grand Old Duke of York, Hey Diddle Diddle ve Humpty Dumpty gibi birçok tekerleme İngilizce kökenlidir.[239] Geleneksel İngilizce Noel şarkıları arasında "We Wish You a Merry Christmas", "The First Noel", "I Saw Three Ships" ve "God Rest You Merry, Gentlemen" yer alır.

Klasik müzikteki ilk İngiliz besteciler arasında Rönesans sanatçıları Thomas Tallis ve William Byrd, ardından Barok dönemden Henry Purcell ve yurtsever şarkısı Rule, Britannia! ile tanınan Thomas Arne yer alır. Almanya doğumlu George Frideric Handel, bestecilik yaşamının çoğunu Londra'da geçirdi ve Britanya'da ulusal bir simge haline geldi; klasik müziğin en tanınmış eserlerinden bazılarını, özellikle de İngiliz oratoryolarını, Messiah, Solomon, Su Müziği ve Music for the Royal Fireworks eserlerini yarattı.[240]

The Beatles, popüler müzikte ticari açıdan en başarılı ve eleştirmenlerce beğenilen gruptur.[241]

Klasik müzik, 18. yüzyılda, 1912'deki son konserlere kadar türünün en uzun soluklu klasik müzik festivali olan Birmingham Trienali Müzik Festivali'nin kurulmasıyla büyük ilgi gördü. İngiliz Müzikal Rönesansı, 19. yüzyılın sonlarında varsayımsal bir gelişmeydi ve 20. yüzyılın başlarında, genellikle Royal College of Music'te ders veren veya eğitim gören İngiliz bestecilerin, kendilerini yabancı müzik etkilerinden kurtardıkları söyleniyordu. 20. yüzyılda İngiltere'den gelen bestecilerin profilinde Edward Elgar, Benjamin Britten, Frederick Delius, Gustav Holst, Ralph Vaughan Williams ve diğerlerinin önderliğinde bir canlanma yaşandı.[242] Günümüzün İngiliz bestecileri arasında Piyano ile tanınan Michael Nyman ve müzikalleri West End'de ve dünya çapında büyük başarılara imza atan Andrew Lloyd Webber yer almaktadır.

Popüler müzikte birçok İngiliz grup ve solo sanatçı, tüm zamanların en etkili ve en çok satan müzisyenleri olarak gösteriliyor. Beatles, Led Zeppelin, Pink Floyd, Elton John, Queen, Rod Stewart, David Bowie, Rolling Stones ve Def Leppard gibi sanatçılar dünyanın en çok satan kayıt sanatçıları arasında yer almaktadır.[243] British Invasion, progresif rock, hard rock, Mod, glam rock, heavy metal, Britpop, indie rock, gotik rock, shoegazing, acid house, garage, trip hop, drum and bass ve dubstep gibi pek çok müzik türünün kökeni (veya güçlü ilişkilerinin bulunduğu) İngiltere'dir.[244]

Royal Albert Hall, açıldığı 1871 yılından bu yana birçok performans türünden dünyanın önde gelen sanatçıları sahnede yer aldı.

Glastonbury, V Festival ve Reading ve Leeds Festivalleri gibi yaz ve sonbahar aylarındaki büyük açık hava müzik festivalleri popülerdir. İngiltere, 1980'lerin sonlarından itibaren, pan-Avrupa teknival kültürüne ilham veren yasadışı, özgür rave hareketin ön saflarında yer aldı.[245] Boishakhi Mela, İngiliz Bangladeş topluluğu tarafından kutlanan bir Bengal Yeni Yıl festivalidir. Avrupa'nın en büyük açık hava Asya festivalidir. Notting Hill Karnavalı'ndan sonra İngiltere'nin ikinci büyük sokak festivalidir ve 80.000'den fazla ziyaretçiyi çekmektedir.

İngiltere'deki en önemli opera binası Covent Garden'daki Royal Opera House'dır.[246] The Proms, İngiliz takviminde her yıl düzenlenen önemli bir kültürel etkinliktir.[246] Kraliyet Balesi dünyanın önde gelen klasik bale topluluklarından biridir. Kraliyet Müzik Akademisi, Birleşik Krallık'taki en eski konservatuvardır; 1822'de kurulmuştur ve kraliyet fermanını 1830'da almıştır.[247] İngiltere, BBC Senfoni Orkestrası, Kraliyet Filarmoni Orkestrası, Filarmoni Orkestrası ve Londra Senfoni Orkestrası gibi çok sayıda büyük orkestraya ev sahipliği yapmaktadır.[248] İngiltere'de ortaya çıkan diğer eğlence türleri arasında sirk[249][250][251] ve panto yer alır.[252]

Sinema

Peter O'Toole, David Lean'ın 1962 yapımı Arabistanlı Lawrence filmindeki T. E. Lawrence rolünde

İngiltere sinema tarihi üzerinde hatırı sayılır bir etkiye sahip olmuştur; aralarında Alfred Hitchcock, Charlie Chaplin, David Lean, Laurence Olivier, Vivien Leigh, John Gielgud, Peter Sellers, Julie Andrews, Michael Caine, Gary Oldman, Helen Mirren, Kate Winslet ve Daniel Day-Lewis'in de bulunduğu tüm zamanların en büyük aktörlerinden, yönetmenlerinden ve sinema filmlerinden bazılarını üretmiştir. Hitchcock ve Lean eleştirmenlerden en çok beğenilen film yapımcıları arasında yer almaktadırlar.[253] Hitchcock'un Kiracı, Sisli Bir Londra Hikayesi (1926) adlı filmi sinemada gerilim türünün şekillenmesine yardımcı olurken, 1929 tarihli Şantaj filmi genellikle Britanya'nın ilk sesli uzun metrajlı filmi olarak kabul edilir.[254]

İngiltere'deki başlıca film stüdyoları arasında Pinewood, Elstree ve Shepperton bulunmaktadır. Tüm zamanların ticari açıdan en başarılı filmlerinden bazıları İngiltere'de çekilmiştir; bunların arasında en yüksek hasılat yapan iki film serisi (Harry Potter ve James Bond) bulunmaktadır.[255] Londra'daki Ealing Studios, dünyanın sürekli çalışan en eski film stüdyosu olma iddiasına sahiptir.[256] Pek çok sinema filmi müziklerini kaydetmesiyle ünlü Londra Senfoni Orkestrası, ilk kez 1935'te film müzikleri hazırladı.[257] Christopher Lee'nin başrol oynadığı Hammer Horror filmleri, kan ve cesareti renkli gösteren ilk kanlı korku filmlerinin yapımına tanık oldu.[258]

BFI Top 100 British films arasında, Birleşik Krallık kamuoyu tarafından düzenli olarak tüm zamanların en komik filmi olarak oylanan Brian'ın Hayatı (1979) filmi de yer almaktadır.[259] İngiliz yapımcılar aynı zamanda uluslararası ortak yapımlarda da aktif olarak yer almaktadırlar ve İngiliz aktörler, yönetmenler ve ekip Amerikan filmlerinde düzenli olarak yer alırlar. Birleşik Krallık film konseyi, David Yates, Christopher Nolan, Mike Newell, Ridley Scott ve Paul Greengrass'ı 2001'den bu yana ticari açıdan en başarılı beş İngiliz yönetmen olarak sıraladı.[260] Diğer çağdaş İngiliz yönetmenler arasında Sam Mendes, Guy Ritchie ve Richard Curtis yer almaktadır. Güncel aktörler arasında Tom Hardy, Daniel Craig, Jason Statham, Benedict Cumberbatch, Lena Headey, Felicity Jones, Emilia Clarke, Lashana Lynch ve Emma Watson yer almaktadır. Hareket yakalama çalışmalarıyla beğeni toplayan Andy Serkis, 2011 yılında Londra'da The Imaginarium Studios'u açtı.[261] Londra'daki görsel efekt şirketi Framestore, modern sinemada en çok beğenilen özel efektlerden bazılarını üretti.[262] Pek çok başarılı Hollywood filmi İngilizleri, hikayelerini veya olaylarını konu alır. Disney animasyon filmlerinin 'İngiliz Döngüsü' arasında Alice Harikalar Diyarında, Orman Çocuğu ve Ayı Winnie'nin Maceraları yer almaktadır.[263]

Yerler ve kurumlar

Londra'daki Doğa Tarihi Müzesi

Birleşik Krallık'taki 25 UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndeki alanlardan 17'si İngiltere sınırları içerisinde yer almaktadır.[264] Bunlardan en bilinenlerinden bazıları Hadrian Duvarı, Stonehenge, Avebury ve Bağlantılı Siteler, Londra Kalesi, Jurassic Coast, Saltaire, Ironbridge Vadisi, Blenheim Sarayı ve Lake District'tir.[265]

Londra'daki British Museum, dünyanın en büyük ve en kapsamlı koleksiyonlarından biridir[266] ve başlangıcından günümüze küresel insan kültürünü gösteren ve belgeleyen yedi milyondan fazla nesneyi barındırmaktadır.[267] Londra'daki Britanya Kütüphanesi, ulusal kütüphanedir ve yaklaşık 25 milyonu kitap olmak üzere bilinen hemen hemen tüm dil ve formatlarda 150 milyondan fazla öğeyi barındıran dünyanın en büyük araştırma kütüphanelerinden biridir.[268][269] Trafalgar Meydanı'ndaki National Gallery, 13. yüzyılın ortalarından 1900'e kadar uzanan 2.300'den fazla tablodan oluşan bir koleksiyona ev sahipliği yapmaktadır.[270] Tate galerileri, Britanya ve uluslararası modern sanatın ulusal koleksiyonlarına ev sahipliği yapmaktadır; aynı zamanda Turner Ödülü'ne de ev sahipliği yapmaktadır.[271]

Dünyanın en eski tarihi işaretleyici şeması olan mavi plaket, İngiltere'de halka açık bir yere o yer ile ünlü bir kişi veya olay arasındaki bağlantıyı anmak için yerleştirilen kalıcı bir tabeladır. 2011 yılında İngiltere'de yaklaşık 1.600 müze bulunmaktaydı.[272] Çoğu müze ve galeriye giriş ücretsizdir.[273] Londra, dünyanın en çok ziyaret edilen şehirlerinden biridir ve düzenli olarak Avrupa'nın en çok ziyaret edilen beş şehri arasında yer almaktadır. Küresel bir finans, sanat ve kültür merkezi olarak kabul edilir.[274]

Mutfak

Balık ve patates, limon, tartar sosu ve yumuşak bezelye ile servis edilen geleneksel bir İngiliz ve Britanya yemeğidir.

Erken modern dönemden bu yana İngiltere'nin yemekleri tarihsel olarak basit yaklaşım ve yüksek kaliteli doğal ürünlere olan güven ile karakterize edilmiştir. Orta Çağ ve Rönesans döneminde İngiliz mutfağı mükemmel bir üne sahipti, ancak Sanayi Devrimi sırasında kentleşmenin artmasıyla birlikte bir düşüş başladı. Ancak İngiliz mutfağı son zamanlarda bir canlanma yaşadı ve bu durum yemek eleştirmenleri tarafından Restaurant dergisinde dünya listelerindeki en iyi restoranı olarak bazı iyi derecelerle kabul edildi.[275]

İngiliz yemeklerinin geleneksel örnekleri arasında çeşitli sebzeler, Yorkshire pudingi ve gravy ile servis edilen kavrulmuş et yemeği içeren Pazar rostosu yer alır.[276] Diğer öne çıkan yemekler arasında balık ve patates kızartması ile tam İngiliz kahvaltısı yer alır.[277] Ayrıca biftek ve böbrek turtası, biftek ve ale turtası, çoban payı, domuz turtası[276] ve Kernevek etli böreği gibi çeşitli etli turtalar tüketilir.

Sosisler genellikle ya bangers and mash veya toad in hole olarak yenir. Lancashire güveci, kuzeybatı kökenli iyi bilinen bir güveçtir. En popüler peynirlerden bazıları Çedar, Red Leicester, Wensleydale, Double Gloucester ve Blue Stilton'dur. Tavuk tikka masala ve balti gibi birçok Anglohint hibrit yemeği de ortaya çıkmıştır. Geleneksel İngiliz tatlıları arasında elmalı turta ve spotted dick bulunur. Tatlı hamur işleri arasında reçel veya kremayla servis edilen sconelar, kurutulmuş meyve somunları, Eccles kekleri ve mince pieların yanı sıra tatlı veya baharatlı bisküviler yer alır.

Yaygın alkolsüz içecekler arasında çay[278] ve kahve; sıklıkla tüketilen alkollü içecekler arasında şarap, elma şarabı ve bitter, mild ale, stout ve kahverengi ale gibi İngiliz biraları bulunur.[279]

Medya

Salford'da bulunan MediaCityUK, Avrupa'nın en büyük medya üretim tesislerinden biridir.[280]

1922 yılında kurulan BBC, Birleşik Krallık'ın kamu tarafından finanse edilen radyo, televizyon ve internet yayın kuruluşudur ve dünyanın en eski ve en büyük yayıncısıdır.[281][282] Birleşik Krallık, İngiltere ve yurt dışında çok sayıda televizyon ve radyo istasyonu işletmektedir ve yurt içi hizmetleri televizyon lisansı ile finanse edilmektedir.[283][284] BBC World Service, BBC'nin sahibi olduğu ve işlettiği uluslararası bir yayıncıdır.[285] Dünyanın her türden en büyük uluslararası yayıncısıdır ve 40'tan fazla dilde radyo haberleri, konuşmalar ve tartışmalar yayınlamaktadır.[286][287]

Londra, İngiltere'deki medya sektörüne hakimdir. Manchester da aynı zamanda önemli bir ulusal medya merkezi olmasına rağmen, ulusal gazeteler, televizyon ve radyo büyük ölçüde Londra'da bulunmaktadır. Kitaplar, rehberler ve veritabanları, dergiler, dergiler ve iş medyası, gazeteler ve haber ajanslarını içeren Birleşik Krallık yayıncılık sektörünün toplam cirosu yaklaşık 20 milyar sterlindir ve yaklaşık 167.000 kişiyi istihdam etmektedir.[288] İngiltere'de basılan ulusal gazeteler arasında The Times, The Guardian, The Daily Telegraph ve Financial Times bulunmaktadır.[289] İngiltere'de yayınlanan ve dünya çapında dolaşıma giren dergi ve dergiler arasında da Nature, New Scientist, The Spectator, Prospect, NME ve The Economist bulunmaktadır.

Spor

İngiltere, güçlü bir spor mirasına sahiptir ve 19. yüzyılda şu anda dünya çapında oynanan birçok sporun kurallaştırıldığı yerdir. İngiltere kökenli sporlar arasında futbol[290], kriket, ragbi birliği, ragbi ligi, tenis, boks, badminton, squash[291], rounders[292], hokey, snooker, bilardo, dart, masa tenisi, çim topu, netbol, safkan at yarışı, tazı yarışı ve tilki avcılığı yer alır. Bunun dışında golf, yelken ve Formula 1'in gelişmesine de yardımcı oldu.

Wembley Stadyumu'nda Manchester City ile Manchester United arasında oynanan 2023 FA Cup finali. Stadyum, 90.000 kişilik kapasitesi ile Birleşik Krallık'ın en büyük ve Avrupa'nın ikinci büyük stadyumudur.

Futbol bu sporlar içinde en popüleridir. İngiltere, 1872 yılında ilk uluslararası futbol maçında İskoçya ile karşılaştı.[293] FIFA tarafından "futbolun evi" olarak anılan İngiltere, 1966 FIFA Dünya Kupası'na ev sahipliği yaptı ve kazandı.[294] İngiltere, FIFA tarafından kulüp futbolunun doğum yeri olarak kabul edilmektedir: 1857'de kurulan Sheffield FC, dünyanın en eski futbol kulübüdür.[290] İngiltere'nin en üst ligi Premier League, dünyanın en çok izlenen futbol ligidir.[295] İngiltere, yine ev sahipliğini yaptığı 2022 Avrupa Kadınlar Futbol Şampiyonası'nı da kazandı.[296]

Ragbi birliği, 19. yüzyılın başlarında Warwickshire'daki Rugby School'da ortaya çıktı.[297] Kulüp katılımının en üst seviyesi Premiership Rugby'dir. Ragbi ligi, 1895 yılında Huddersfield'da doğdu ve en çok Lancashire, Yorkshire ve Cumbria olmak üzere kuzey İngiltere'de popülerdir.[298] Kulüp takımları, Super League'de oynamaktadırlar.

Kriketin genel olarak erken Ortaçağ döneminde Weald'ın çiftçilik ve metal işleme toplulukları arasında geliştirildiği düşünülmektedir.[299] İngiltere kriket takımı, İngiltere ve Galler'in birleşiminden oluşan bir takımdır. Oyunun en büyük rekabetlerinden biri, İngiltere ve Avustralya arasında 1882'den beri tartışılan The Ashes serisidir. Londra'da bulunan Lord's Cricket Ground, bazen "Kriketin Mekke'si" olarak anılır.[300] İngiltere, 2019 Kriket Dünya Kupası'nı kazandıktan sonra futbol, ragbi ve kriket dallarında Dünya Kupaları kazanan ilk ülke oldu.[301]

Eski Formula 1 dünya şampiyonu Nigel Mansell, 1990'da Silverstone'da yarışırken. Pist, 1950'de ilk Formula 1 Dünya Şampiyonası yarışına ev sahipliği yaptı.

Golf, kısmen İskoçya ile olan kültürel ve coğrafi bağlarından dolayı İngiltere'de de öne çıkmaktadır.[302] Dünyanın en eski golf turnuvası ve golfün ilk büyük turnuvası, hem İngiltere'de hem de İskoçya'da oynanan Britanya Açık'tır. Tenis, 19. yüzyılın sonlarında Birmingham'da ortaya çıktı ve Wimbledon Tenis Turnuvası dünyadaki en eski tenis turnuvasıdır ve yaygın olarak en prestijli turnuva olarak kabul edilir.[303] Wimbledon, İngiliz kültür takviminde önemli bir yere sahiptir.[304] Dart ise geleneksel bir pub oyunu olup ayrıca profesyonel bir spordur.[305]

Silverstone'daki 1950 Britanya Grand Prix'si, yeni oluşturulan Formula 1 Dünya Şampiyonası'nın ilk yarışıydı.[306] Teknik açıdan en gelişmiş yarış arabalarından bazılarını üretti ve günümüzün yarış şirketlerinin çoğu, operasyon üssü olarak İngiltere'yi seçmektedir. İngiltere aynı zamanda motosiklet yol yarışlarının önde gelen şampiyonası olan Grand Prix motosiklet yarışlarında da zengin bir mirasa sahiptir ve birçok dünya şampiyonu yetiştirmiştir.

William Penny Brookes, modern Olimpiyat Oyunları'nın formatını organize etmede öne çıkan kişiydi.[307] Londra, 1908, 1948 ve 2012'de üç kez Yaz Olimpiyat Oyunları'na ev sahipliği yaptı. İngiltere, ayrıca her dört yılda bir düzenlenen İngiliz Milletler Topluluğu Oyunları'nda yarışmaktadır.

Notlar

Kaynakça

Bibliyografi

Dış bağlantılar