Homofobi

homoseksüel ve LGBT bireylere karşı hoşnutsuzluk veya ön yargı

Homofobi, eşcinsellere veya eşcinselliğe karşı duyulan nefret, önyargı, hoşnutsuzluk, korku veya ayrımcılıktır.[1][2][3] Geniş manası ile diğer cinsel yönelimlere sahip olan LGBT kişileri de içerir. Sıfat olarak, homofobisi olan kişiler homofobik olarak anılır. Homofobik davranış ilkelerini sergileyen kişinin gerçekleştirdiği eylemler bütünü "homofobi" sadece psikiyatrik bir kavram değildir. Her 48 saatte bir, eşcinsel bir kişinin homofobiyle bağlantılı şiddete maruz kalarak öldürüldüğü tahmin edilmektedir.[4] Uluslararası Af Örgütü'ne göre yaklaşık 70 ülkede eşcinsellere şiddet uygulanmaktadır ve 8 ülkede eşcinsellere idam cezası verilmektedir.[5]

"Tanrı ibnelerden nefret eder." yazılı pankartı tutan bir homofobik

Etimoloji

Homofobi sözcüğü ilk kez 1969'da bir Time dergisi makalesinde kullanılmıştır. Yunanca homos (aynı) kökünden gelen homoseksüel ile phobos (korku) sözcüklerinin birleşiminden türetilmiştir.[1][6] Yunanca homo- (aynı) öneki zaman zaman Latince Homo (insan) sözcüğü ile karıştırılır.

Homofobiye ilişkin ilk psikolojik kavramsallaştırmalarda, homofobi olgusu, zihinsel bir düzensizlik olarak ve eşcinsellere/eşcinselliğe ilişkin irrasyonel korkularla ilişkilendirilerek anlaşılmaya çalışılmaktaydı; bu anlamda diğer fobi türleri gibi, son çözümlemede bireysel düzeyde cereyan eden bir düşünce bozukluğu olarak ele alındı.[7] Günümüzde ise bireysel düzeydeki irrasyonel bir korku veya inanç yerine kültür ve anlam sistemleriyle, kurumlar ve sosyal geleneklerle ilişkili olarak ele alınması gereken, politik bir alanda oluşan, gruplar arası bir sürece işaret etmektedir.[8]

Türk Dil Kurumu sözlüğünde "homofobi" kelimesi bulunmamaktadır,[9] ama Dil Derneği sözlüğünde "eşcinsellik korkusu" olarak tanımlanır.[10]

Homofobik hakaretler

Homofobi uluslararası bir kavramdır ve birçok dilde homofobik argo sözcükler ve hakaretler mevcuttur. Türkçede sıklıkla homofobik şekilde kullanılan ibne sözcüğü, TDK sözlüğüne göre "edilgin eşcinsel erkek" anlamına gelir[11] ve kökeni "kız çocuk" anlamına gelen[12] Arapça ابنة (ubne) kelimesidir.[11] Gündelik kullanımda ibne kelimesi, eşcinsel olmasa bile birisini aşağılamak için sıkça kullanılmaktadır. Türkçede bazı diğer homofobik sözcükler top,[13] oğlancı[14] ve kulampara[15] dır.

Bazı devletlerde homofobik hakaretler "nefret suçu" kapsamına girer ve cezai yaptırımla karşılaşılabilir.

Nedenleri

Homofobinin nedenleri toplumsal, dini, ideolojik ya da psikolojik olabilir. Homoseksüel ilişkinin birçok dinde veya mezhepte lanetlendiği, dini metinlerde Sodom ve Gomora örneğinde olduğu gibi homoseksüelliğin kabul gördüğü toplumların tanrı tarafından cezalandırıldığı öne sürülmüştür. Küçük yaştan itibaren kendini dinsel öğretinin içinde bulan birey, okudukları ve duyduklarının ışığında küçük yaşta homofobik yaklaşımlar içerisine girebilir.

Hukuki durum

Dünyada eşcinselliğin yasal durumu: Eşcinselliğin serbest olduğu ülkeler
  Eşcinsel çiftlerin resmî tanımaları yok
  Diğer ülkelerden evlilik cüzdanları kabul edilmektedir
Eşcinselliğin yasadışı olduğu ülkeler
  Ufak ceza
  Büyük ceza

Suç statüsü

Birçok ülkede eşcinsellik bir suç olarak kabul edilmektedir, fakat son yıllarda eşcinselliği suç olarak gören ülkelerin sayısı hızla azalmaktadır.[16] Uluslararası Af Örgütü'ne göre 2007'den beri yaklaşık 70 ülkede eşcinselliğe ceza verilmektedir.[5]

Hapis cezası

Sağdaki haritada göründüğü gibi Hindistan, Afrika'nın bazı bölgeleri, Guyana, Jamaika, Kuzey Kore, Malezya, Papua Yeni Gine, bazı Orta Asya devletleri ve birçok Müslüman ülkede (Orta Doğu ve Kuzey Afrika) eşcinsellik kanunen hapis cezasıyla cezalandırır.

İdam cezası

Eşcinsel ilişki veya herhangi bir livâta hareketinde bulunanlara idam cezası verilen ülkeler şunlardır: Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, İran, Moritanya, Nijerya'nın kuzeyindeki bazı eyaletleri, Somali, Sudan, Katar ve Yemen.[5][17]

Birleşik Arap Emirlikleri'nde nikâh dışı cinsel ilişkiler idam cezası ile cezalandırılabilir. Federal Ceza Kanunu'nun, kadınların ve erkeklerin ırzına geçilmesi hakkındaki 354. maddesinin, iki erkek arasında rıza ile gerçekleşen ters ilişkiyi de kapsadığı düşünülebilir.

Afganistan gibi şeriatla yönetilen ve eşcinsellik hakkındaki yasaların belli olmadığı bazı ülkelerde livâta, recm ile idam cezasıyla cezalandırılır.

Katar Sadece Müslümanlara uygulanan şeriat kanunlarına göre evlilik dışı tüm ilişkiler cinsel yönelime bakılmadan ölüm cezasıyla cezalandırılabiliyor.[17]

Irak Yürürlükte bir yasa bulunmasa da, şeriat kanunlarına dayandırılarak bazı militanlar tarafından öldürülen ve bazı yargıçlar tarafından ölüm cezası verilen eşcinseller var.[17]

Homofobik cinayetler

Eşcinselliğin kanunen yasak olmadığı fakat homofobinin çok yaygın olduğu bazı ülkelerde LGBT kişileri hedef alan cinayet sayısı oldukça yüksektir. Bunlar genellikle nefret suçu kapsamında değerlendirilir. Örneğin 2007 yılında 122 homofobik cinayet işlenen Brezilya, dünyanın en yüksek LGBT cinayeti oranına sahiptir. Bu ülkedeki kurbanların neredeyse yarısı transeksüellerdir. Resmî istatistikler bulunmadığı için bazı LGBT eylemcileri bu sayının daha yüksek olduğunu ileri sürmektedir. Brezilya'dan sonra, senede 35 homofobik cinayetle Meksika ve bundan sonra 25 cinayetle Amerika Birleşik Devletleri gelir.[18]

İşyerinde ayrım

Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından hazırlanan 10 Mayıs 2007'de sunulan bir rapora göre LGBT kişiler işyerlerinde sıklıkla ayrım veya sözlü, psikolojik ve fiziksel tacize maruz kalmaktadırlar. Tüm dünyada birçok iş adayı sırf LGBT oldukları için işverenler tarafından reddedilmektedir.[19] Bu nedenle özellikle homofobinin yaygın olduğu ülkelerde LGBT kimseler arasında işsizlik, geçim sıkıntısı veya iş bulabilmek için cinsel yönelimini gizlemek oldukça yaygındır.

Dünyada homofobi

"Eşcinsellik, toplum tarafından kabul edilmesi gereken bir hayat biçimi mi?" sorusuna "Evet" diyenlerin ülkelere göre yüzdeleri (2007):
  %81 - %90
  %71 - %80
  %61 - %70
  %51 - %60
  %41 - %50
  %31 - %40
  %21 - %30
  %11 - %20
  %1 - %10
  bilgi yok

Türkiye

2012 LGBT onur yürüyüşü, Taksim. Sağ üstte "Velev ki ibneyiz" yazılı homofobi karşıtı döviz.

Türkiye'de eşcinsellik kanunen yasak değildir ancak toplumda genel olarak olağan dışı ve kabul edilemez olarak algılanmaktadır.[20] Türkiye'de homofobinin oldukça yaygın olduğunu gösteren araştırma bulguları vardır.

2007 yılında Pew Research Center tarafından 47 ülkede uygulanan bir ankette homofobi ile ilgili iki cümleden hangisinin kendi görüşlerine daha yakın olduğu sorulduğunda Türkiye'den katılımcıların %14'ü "Eşcinsellik, toplum tarafından kabul edilmesi gereken bir hayat biçimidir" görüşünün; %57'si ise "Eşcinsellik, toplum tarafından kabul edilmesi gereken bir hayat biçimi değildir" görüşünün kendi görüşüne daha yakın olduğunu ifade etmiştir.[21] Aynı araştırma sonuçlarına göre "Eşcinsellik, toplum tarafından kabul edilmesi gereken bir hayat biçimidir" görüşüne yakın hissedenlerin oranı, Ortadoğu ülkelerinden ikisinde - İsrail'de (%38)[21] ve Lübnan'da (%18)- Türkiye'dekinden yüksektir[21] Batı Avrupa'da ise eşcinselliğe çok daha geniş bir hoşgörü ile yaklaşılmaktadır.

Bahçeşehir Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yılmaz Esmer'in 2009 yılında hazırladığı "Radikalizm ve Aşırıcılık" adlı araştırması kapsamında 34 ilde 1715 kişiye sorulan "Kiminle komşu olmak istemezsiniz?" sorusuna katılımcıların %87'si "eşcinsel" kişiler olarak yanıt vermiştir.[22]

Türkiye'de de bazı eşcinseller toplumsal baskı nedeniyle, ailelerinden dışlanmakta, işlerini kaybetmekte, toplumun düşmanca davranışlarına maruz kalmakta ve baskı görmektedir. Bu ön yargılı tutum ve davranışlar nedeniyle Türkiye'de birçok eşcinsel birey, aile içinde, ilişkilerinde ve kendi cinsel yönelimini bilen arkadaşları içinde huzursuz hissetmektedirler. Bu yaşantılar bireylerin, depresyon, kaygı gibi psikolojik sorunları heteroseksüellere oranla daha fazla yaşamalarına neden olmaktadır.[20]

Yasal olarak eşcinselliği ya da eşcinsel örgütlenmeyi yasaklayan herhangi bir yasa yoktur. Ancak 29 Mayıs 2008'de merkezi İstanbul'da olan Lambdaistanbul adlı bir LGBT hakları grubu, Anayasa'nın ailenin korunmasına ilişkin 41. maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun Hukuka veya ahlaka aykırı amaçlarla dernek kurulamaz hükmünü içeren 56. maddesine aykırı olduğu sebebiyle mahkeme kararı tarafından kapatıldı.[23] Bu karar birçok insan hakları örgütü tarafından eleştirildi. Özellikle İnsan Hakları İzleme Örgütü, mahkemenin taraflı davrandığını ve bu kararın demokratik haklara ve örgütlenme özgürlüğüne karşı olduğunu söyledi.[24]

2010 Mart ayında AK Partili Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf'ın "Eşcinsellik hastalıktır ve tedavi edilmelidir," şeklindeki sözleri çeşitli LGBT örgütler ve insan hakları savunucuları tarafından eleştirildi.[25]

Batı Avrupa

Birçok Batı Avrupa devletinde homofobinin nefret suçu kapsamında olmasına ve cezai yaptırımlar bulunmasına rağmen homofobi hâlen diğer Avrupa devletlerinde de mevcuttur.

6 Ekim 2002'deki bir kamusal etkinlikte, eşcinsel Paris belediye başkanı Bertrand Delanoë karnından bıçaklandı. Delanoë tehlikeyi atlattı ve birkaç gün sonra görevine geri döndü. Saldırgan ilk sorgusunda "siyasetçilerden ve özellikle eşcinsellerden" nefret ettiğini söyledi.[26][27]

Homofobiye bağlı intihar oranı özellikle eşcinsel gençlerde çok yüksektir. Birleşik Krallık'ta Stonewall adlı eşcinsel hakları örgütü tarafından yapılan bir ankete göre genç eşcinsellerin %17'si ölümle tehdit edilmiş ve %12'si cinsel istismar yaşamıştır.[28] Bazı araştırmalara göre İrlanda'da eşcinsel gençlerin üçte biri intihar etmeye çalışmış; İskoçya'da 15 ve 26 yaşları arası eşcinsellerin yarısı intihar etmeyi düşünmüş; Fransa'da 20 yaşın altındaki eşcinsel erkeklerin %27'si intiharı denemiş; İtalya'da eşcinsellerin %13'ü intihar etmeye çalışmıştır. Belçika'da 15 ve 25 yaşları arasındaki eşcinsel gençlerin intihar riski oranı diğer kişilere nazaran beş kat daha yüksektir.[29][30] Almanya'da 15 ve 27 yaşları arası eşcinsellerin %18'i en az bir kere intihar etmeyi denemiş, %66'sı kendi aileleri tarafından fiziksel veya sözlü istismar yaşamış, %27'si öğretmenler tarafından baskı görmüştür. 2007'de yapılan bir araştırmaya göre eşcinsellerin en az %30'da biri son 12 ay içerisinde hakarete maruz kalmış, tehdit edilmiş veya saldırıya uğramıştır.[31]

Bazı ülkelerde okullarda homofobiyi önlemek için çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Örneğin İspanya'da DecideT adlı LGBT hakları grubu homofobik baskı ve yıldırmayı engellemek amacıyla bir rehber yayınladı.[32]

Batı Avrupa'da homofobi, sporda da çok yaygındır. Özellikle ragbi, futbol gibi maço kabul edilen spor camialarında çok sınırlı sayıda sporcu eşcinselliğini açığa vurmaya cesaret edebilmiştir. Bunun istisnalarından futbolcu Justin Fashanu, 1990 yılında eşcinselliğini ilân ettikten sonra hayranlarından, ailesinden ve takım arkadaşlarının dışlama ve hakaretlerine maruz kaldı. Kardeşi John Fashanu, onu alenen kardeşlikten reddetti.[33] Justin Fashanu 3 Mayıs 1998'de intihar etti[31] ve geride şu notu bıraktı:

"...Suçlu olduğumu sanıyorum. Arkadaşlarımı ve ailemi daha çok utandırmak istemiyorum... Umut ediyorum ki çok sevdiğim İsa Mesih beni nezaketle karşılar, nihayet huzur bulurum."[34]

Arnavutluk millî futbol takımının eski menajeri Otto Barić, kendi takımında eşcinsel bir futbolcunun yer almasına asla izin vermeyeceğini ilân etti; 31 Temmuz 2007'de, UEFA tarafından homofobi nedeniyle 3.000 Euro para cezasına çarptırıldı.[35]

Sporda homofobi sadece futbola has bir şey değil. Eşcinsel olan Berlin belediye başkanı Klaus Wowereit, şehrin yerel buz hokeyi takımını olan Berliner Eisbäre'nın maçlarından birini seyretmeye gittiği zaman karşı takımın taraftarları "Hauptstadt der Schwulen, wir sind die Hauptstadt der Schwulen" ('İbnelerin başkenti') şeklinde tezahürat yaptılar.[31]

Güney Afrika

Güney Afrika'da eşcinsel evliliğin yasal olması ve birçok antihomofobi yasanın mevcut olmasına rağmen Güney Afrika toplumu arasında eşcinsellik konusu hakkında hâlâ olumsuz görüşler bulunur. Lezbiyenlere erkekler tarafından yapılan "düzeltici tecavüz" ülkede çok yaygın bir nefret suçudur.

İran

İran'da eşcinsellik idam cezasıyla cezalandırılmaktadır.[36][37][38] Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad İran'da "böyle bir fenomen" bulunmadığını iddia etmiştir.[39][40] 19 Temmuz 2005'te Meşhed kentinde, eşcinsel ilişkide bulundukları gerekçesiyle Mahmud Asgari ve Ayaz Marhoni, 228 kere kamçılanıp büyük bir kalabalığın önünde asılarak idam edildiler.[41][42] Onları kurtarmak amacıyla yapılan uluslararası başvurular yanıtsız kaldı.[43][44] İran hükûmeti bu adamları, küçük bir çocuğa tecavüz ettikleri için astığını ileri sürdü, fakat sonradan İranlı kaynaklar bunu yalanlayarak ve hükûmetin bu iddiaları uydurduğunu iddia etti.[45]

Polonya

Kazimierz Marcinkiewicz (soldaki) ve Lech Kaczyński.

Polonya homofobi sebebiyle sıkça eleştirilmektedir. Eleştirilerden (özellikle insan hakları örgütleri ve AB kurumları) bir tanesi cumhurbaşkanı Lech Kaczyński'nin başkent Varşova'da ve Poznań kentinde bir gey onur yürüyüşünün yapılmasına izin vermemesine yöneliktir. Hukuk ve Adalet Partisi'nden olan Kaczyński, Cumhurbaşkanlığı için aday olunca Polonya'da birçok eşcinselin ülkeyi terk edeceğini söylemişti. Bu hükûmetin idaresi altında aşağıdaki ifadeler kullanılmıştır:[46][47][48]

"Eğer biri diğerlerine eşcinselliğini bulaştırmaya çalışırsa, devletin araya girmesi gerekir."
Kazimierz Marcinkiewicz, Polonya başbakanıyken.
"Eşcinselliğin vahşi propagandasını, hoşgörü istekleriyle karıştırmayın. Bu bir tür deliliktir ve bundan dolayı hükûmet, şüphesiz onlar (eşcinseller) için karanlık bir gece olacaktır."
Kazimierz Michał Ujazdowski, Kültür Başkanı ve Hukuk ve Adalet Partisi'nin bir üyesi.
"Eşcinsel davranışlar felaket, boşluk ve soysuzlaşmaya yol açar."
–Teresa Łecka, Millî Öğretmen Eğitimi Merkezi'nin başkanı.
"Eğer anormal kişiler gösteri yaparlarsa, coplanmaları gerekir."
–Wojciech Wierzejski, Polonya Parlamentosu'nun bir üyesi, Varşova'da yasaklanan gey onur yürüyüşü hakkındaki görüşleri.
"Eşcinsel evlilikler yasallaştırılamaz, zira uygarlığımızı tehdit etmektedirler."
–Bir eğitim sorumlusu.[kaynak belirtilmeli]

Rusya

Rusya'da homofobi yaygındır.[49] Rusya'daki bugün görülen homofobinin kaynağının Joseph Stalin dönemindeki uygulamalar olduğu ileri sürülmüştür.[50] Ülkede yaşanan bazı homofobik olaylar şunlardır:

27 Mayıs 2007'de, gey ve lezbiyenlerden oluşan bir grup, Moskova Şehir Konseyi'ne yasaklanan gey onur yürüyüşünün serbest bırakılması için dilekçe vermeye çalıştıklarında aşırı milliyetçiler ve Ortodoks radikaller tarafından hakaret ve saldırıya uğradılar.[51] Yetkililer 20 eşcinseli tutukladılar.[51] Moskova belediye başkanı yürüyüşü "şeytanî bir hareket" olarak tanımladı.[51]

Avrupa'daki eşcinsellerin yakından takip ettiği Eurovision Şarkı Yarışması'nın 2009'da Moskova'da yapılacak olması, Rusya'daki eşcinselleri "Slavic Pride" adı altında bir onur yürüyüşü yapmaya cesaretlendirmişti. Ancak bu yürüyüşün yapılmasına izin verilmedi. 16 Mayıs 2009'da "yasadışı" şekilde toplanan göstericiler polis tarafından şiddet kullanılarak dağıtıldı, 40 kadar eylemci tutuklandı.[52]

İngiliz gazeteci Pablo Uchoa, BBC'de 2018'de yayımlanan bir yazısında eşcinsellere karşı olanların iddialarının temelinde dini metinler ve kültürel dogmalar olduğunu vurgulamıştır.[53] Yazıya göre 2012 yılında Moskova'da eşcinsellerin gittiği bir gece kulübü silahlı adamlar tarafından basılıp, tahrip edildiğinde bir Rus rahip "Kutsal metinler bize geleneksel yönelimi olmayan herkesin taşlanması gerektiğini emrediyor" sözleriyle saldırıyı desteklediğini ifade ederken, Rus Ortodoks Kilisesi'nin resmî sözcüsü Vahtang Kipşidz ise BBC ile yaptığı röportajda "İncil'de herhangi bir günah işleyenlerin taşlanmasını destekleyen herhangi bir şey yok." demiş ve bazı insanların kutsal metinleri yanlış anladığını ve şiddet için bahane olarak kullandığını ifade etmiştir. 2018 yılında Rusya'da yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre halkın ortalama yüzde 63'ü LGBTİ'lerin toplumsal değerlerini yıktıklarını düşünmeye devam ediyor.[54]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

Konuyla ilgili yayınlar

Dış bağlantılar