Kürdistan Teali Cemiyeti

1918 yılında Kürtlerin kurduğu bir cemiyet
(Kürt Teali Cemiyeti sayfasından yönlendirildi)

Kürdistan Teali Cemiyeti,[1] Kürt Teali Cemiyeti,[2] 30 Aralık 1918'de İstanbul'da kurulan ve doğu illerinde şubeleri açılan, bağımsız bir Kürt devleti kurulmasını amaçlayan cemiyet. Cemiyetin adı, Kürdistan Yükselme Derneği anlamına gelmektedir.

Bu cemiyetin, İngiliz devlet yetkilileri ve Hürriyet ve İtilaf Fırkası ile ilişkileri bulunmaktaydı. Mustafa Kemal Atatürk, cemiyetin amacının, yabancı devletlerin himayesinde bağımsız bir Kürt devleti kurmak olduğunu belirtmiştir.[2] Benzer şekilde dönemin Amerikan ve Fransız askerî ataşe raporlarına göre de bağımsız bir Kürt devleti kurmayı amaçlayan cemiyet, tamamen Britanya İmparatorluğu'nun himayesi altındadır. Aynı raporlara göre; Britanya İmparatorluğu bu destek sayesinde Musul petrolleri üzerinde egemenlik kurmak istemektedir.[3][4]

1921 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından alınan bir kararla cemiyetin faaliyetlere son verilmiştir.

Kuruluşu

30 Aralık 1918 tarihinde Dahiliye Nazırlığına verilen bir dilekçe ile kurulmuştur. Kendi iç tüzüğünde ise kuruluş tarihi 19 Kasım 1918 olarak gösterilmiştir.[5]

Kurucuları

Bedirhanlar (Kâmuran, Süreyya ve Celadet)

Bu cemiyetin kurucuları arasında, Seyyid Abdulkadir Efendi, Hüseyin Şükrü (Baban) Bey, Dr. Mehmed Şükrü (Sekban) Bey, Muhiddin Nâmi Bey, Ba banzâde Hikmet Bey, Kâmran Ali Bedirhan, Necmeddin Hüseyin, Reşid Ağa, Kadızâde M. Şevki, Arvasizâde Mehmet Şefik, Mehmet Mihrî, Emin Feyzi, Vanlı M. Selim Begi, Berzencizâde Abdülvâhid, Dr. Hamid Şakir, Lâv Reşid, Dr. F. Berho, Hakkarili Abdurrahim Rahmi, Yemlekizâde Aziz, Hetzanîzâde Kemal Fevzi.[6][7][8][9][10][11]

Şemdinan ailesinden

Şemdinan ailesinden, Şeyh Ubeydullah ve ahfadıSeyyit Abdülkadir(1851-1925), Kurucu Başkan, Şeyh Ubeydullah'ın oğlu; Seyyit Mehmet, Şeyh Ubeydullah'ın oğlu; Seyyit Abdullah, Şeyh Ubeydullah'ın torunu; Seyyit Taha, Şeyh Ubeydullah'ın torunu.

Bedirhan ailesinden

Bedirhan Paşa ve ahfadıMehmet Emin Ali (1851-1926), Bedirhan Paşa'nın oğlu; Süreyya (1883-1938), Mehmet Emin Ali'nin oğlu; Celadet (1895-1951), Mehmet Emin Ali'nin oğlu; Kâmuran (1895- 1978), Mehmet Emin Ali'nin oğlu; Mikdad Mithad Esved, Bedirhan Paşa'nın oğlu; Bedirhanzade Mehmet Ali, Bedirhan Paşa'nın oğlu; Bedirhanzade Hasan Nuri, Bedirhan Paşa'nın oğlu; Abdurrahman, Bedirhan Paşa'nın oğlu; Bedirhanzade Murat Remzi, Bedirhan Paşa'nın oğlu, belediye eski Başmüfettişi; Halil Rami Bey, Bedirhan Paşa'nın oğlu, Malatya Mutasarrıfı Halil; Âsaf Bedirhan, Halil Rami Beyin (Malatya mutasarrıfı Halil) oğlu; Bedirhan Ali, Bedirhan Paşa'nın torunu, Homs eski Mutasarrıfı Mehmet Necip Paşa'nın oğlu

Baban Aşiretinden

Babanzade Şükrü (Şükrü Baban); Babanzade Mustafa Zihni Paşa, Hicaz eski valisi; Babanzade Fuat Bey; Babanzade Hikmet Bey; Babanzade Aziz Bey; Babanzade Mahmut Bey

Cemil Paşa Ailesinden

Diyarbakırlı Cemilpaşa ailesindenAhmet Cemilpaşa, Ekrem Cemilpaşa, Kadri Cemilpaşa

Diğer bazı üyeler

Mevlânzâde Rifat (Yüzellilikler listesine alınarak sınırdışı edilmişti), Ahmet Hamdi Paşa, Arvasizade Mehmet Şefik, Said Molla (Yüzellilikler listesine alınarak sınırdışı edilmişti), Yusuf Ziya Koçoğlu,[12] Mehmet Şükrü Sekban (1881-1960), Emekli Ferik Fuat Paşa, Emekli Ferik Ahmet Hamdi Paşa, ...

Not-1:Kaynaklarda Said Nursi'nin, derneğin üyeleri arasında sayıldığı yazılmıştır ancak bu bilgiye itirazlar olmuştur. İtirazlara göre bu bilgi Said Nursi'nin kendi söylediklerine ters düşmektedir.[13][14][15][16] Said Nursi'nin ifadelerine örnek olarak cemiyetin davet teklifine verdiği cevabi mektubunda, Devlet-i Aliyye’yi yeniden diriltmek için yapılacak her türlü hareketin içinde yer almaya hazır olduğunu, ancak Kürt Devleti tahayyülünün sadece İslâm düşmanlarının işine yarayacağını ifade etmesi örnek gösterilmiştir.[17]

Millî Mücadele'ye karşı faaliyetler

Kuva-yı Milliye'ye aldanmayınız! Bolşeviklerin kafasını taşıyan yurtsuz serserilerdir. Hilafet ve Saltanat'a bağlılıktan ayrılmayınız.

Kürt Teali Cemiyeti bildirisi, 31 Mart 1920, Peyam-ı Sabah gazetesi

Kürdistan Teali Cemiyeti, Hürriyet ve İtilaf Fırkası ve İngiliz Muhibleri Cemiyeti ile işbirliği içindeydi. Derneğin başkanı Seyit Abdülkadir Âyan üyesidir ve hem İstanbul Hükûmeti hem de İngilizler ile işbirliği içinde İngiliz çıkarları ile örtüşen ayaklanmalara önayak olmuştur.[18]

1919 yılı başlarında Cevat Dursunoğlu ve Süleyman Nazif, Vilâyat-ı Şarkiye Müdaafa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti'nin kurulmasına katılmaları için Kürt Teali Derneği'ne gittiler. Seyit Abdülkadir ve dernek yöneticileri, "İtilaf Devletleri bize her türlü yardımı yapacak. Sizinle konuşacak bir sözümüz yok" cevabıyla kendilerini geri çevirdi.[18][19]

Kürt Teali Derneği, 31 Mart 1920 tarihinde Peyam-ı Sabah gazetesine bir bildiri yayınladı. İlanında dernek, Kuva-yı Milliye'nin bolşevik fikirlere sahip yurtsuz serseriler olduğunu yazdı.

Özerk Kürdistan girişimleri

Kürdistan Türkiye'den tamamen ayrılıp bağımsız olmalıdır. Ermeniler ile Kürtlerin çıkarlarını bağdaştırabiliriz. İstanbul'daki Kürt Kulübü Başkanı Seyit Abdülkadir ve Paris'teki Kürt delegesi Mehmed Şerif Paşa hizmetimizdedir.

Amiral John de Robbeck, İngiliz Yüksek Komiseri, 26 Mart 1920, İstanbul[20]

22 Aralık 1918 tarihinde Hürriyet ve İtilaf Fırkası ve Kürdistan Teali Cemiyeti arasında anlaşma imzalandı. Bu anlaşmayı cemiyet adına başkan Seyyit Abdülkadir, üyelerinden Sait ve Mehmet Ali, Hürriyet ve İtilaf fırkası adına ise Zeynelabidin (Konya Mebusu), Vasıf (Karesi mebusu) ve Mustafa Sabri Efendi imzaladılar. Anlaşma gereğince Kürt nüfusunun daha yoğun olduğu bölgelerde İslam Halifeliğine ve Osmanlı Saltanatına bağlı kalmaları kaydıyla özerk bir yönetim şekli tanınacaktı.[21]

17-20 Nisan 1920 tarihlerinde Sadrazam Damat Ferit Paşa, Anadolu'da barış anlaşması şartlarını kabul etmeyen Mustafa Kemal'i durdurmak için İngilizlere, Kürtleri kullanmayı önermiştir. Amiral de Robbeck, Lord Curzon'a Ferit Paşa ile görüştüğünü açıkladı. Robbeck, Ferit Paşa'nın, anlaşma şartlarına uygun olarak ayrı bir Kürt devleti kurulması için Kürtleri Mustafa Kemal'e karşı kullanmayı önerdiğini açıkladı.[18][20]

Derneğin başkanı Seyyit Abdülkadir ve diğer üyelerin kendi başlarına özerklik ve bağımsızlık vb. konularda İngiliz devlet yetkilileri ile görüşmeler yapması, İstanbul Hükûmetini rahatsız etti. 18 Haziran 1919 tarihli Damat Ferit hükûmeti kabine toplantısında Kürdistan Teali Cemiyeti'nin siyasetle uğraşmaması konusu görüşüldü. Seyyit Abdülkadir'in bağımsız Kürdistan kurmak amacıyla İngilizlerle yaptığı görüşmeler İstanbul Hükûmetince izleniyordu. Bunun üzerine Cemiyet ileri gelenleri 10 Temmuz 1919 tarihinde Babıâli'ye çağrılarak siyasetle uğraşmamaları, yabancı devlet temsilcileri ile görüşmemeleri ve bağımsızlık için çalışmalar yapmamaları konularında ihtar edildi.[22] Bu toplantıda Abdülkadir Efendi adına konuşan Mevlânzâde Rifat'ın sözleri gerginliğe sebep oldu. Mevlânzâde Rifat'ın, Wilson Prensiplerine göre bağımsız Kürdistan taleplerine karşı çıkılamayacağını, Kürtlere özgürlük ve güvenlik sağlayacak tek devletin de İngiltere olduğunu, Türk Hükûmetinin (İstanbul Hükûmeti) önce kendi başının çaresine bakmasını söylemesi üzerine Ahmet Paşa yerinden fırlayarak hiç kimseye bir karış toprak verilemeyeceğini söyledi.[23]

Paris Barış Konferansında 1919 yılı Ocak ayında, Osmanlı delegelerinden Ermeni Bogos Nubar Paşa ile Mehmed Şerif Paşa bağımsız bir Ermeni ve Kürt devleti konusunda anlaşmışlardı.[23] Cemiyet başkanı Âyan'dan Seyit Abdülkadir de Bogos Nubar Paşa ile anlaştıklarını İngiliz Yüksek Komiserliği Danışmanı Hohler ile görüşmesinde anlatır. Ancak Abdülkadir, İngilizlerden kendilerine sunulandan daha fazlasını istemektedir. Bu uğurda Mustafa Kemal'i yok etme hareketine yardım edeceklerini açıklar.[18]

İngiliz politikası, doğuda bağımsız bir Kürdistan ve Ermenistan devleti kurulmasını amaçlıyordu. Bu sayede hem Bolşevikler ile aralarında bir tampon bölge oluşturmayı, hem de mütareke şartlarını kabul etmeyen milliyetçi güçleri meşgul etmeyi ve durdurmayı hedefliyordu. İngilizler, tarihte yaşanmış olaylar nedeniyle Ermeniler ile Kürtleri bir araya getirebilmenin zorluğunun farkına vardılar. Zira bazı Kürtler, Ermeni egemenliğine razı olmaktansa Türkleri tercih edeceklerdi.[18] 23 Eylül 1920 tarihinde İngiliz dışişleri tercümanı Ryan raporunda, Kürtleri Türklere karşı kullanmanın çıkarabileceği ters sonuçları rapor eder.[18][24]

Sivas Kongresini engelleme girişimi

Sivas Kongresinin engellenmesi girişimi

Sivas Kongresi'nin dağıtılması ve Mustafa Kemal Paşa'nın ortadan kaldırılması girişimine Cemiyet'in karıştığına dair kanıtlar yayınlanmıştır.

8 Haziran 1919 tarihinde Diyarbakır Vali Vekili Mustafa Bey, 9. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal Paşa'ya telgraf çeker. Telgrafında bazı gençlerden oluşan Kürt Cemiyeti'nin İngiliz koruyuculuğunda bir Kürdistan kurma düşüncelerini yanlarında bulunan Süleymaniye siyasi hâkimi (İngiliz subay) Mister Noel ile birlikte propaganda etmeleri üzerine halk arasında tepkiler oluştuğunu, bu durumun cemiyetler kanununa aykırı bulunduğunu ve cemiyetin kapatılarak haklarında yasal kovuşturma başlatıldığını yazar.[25]

15 Haziran 1919 tarihinde 9. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal Paşa, bu telgrafa bir şifreli telgrafla cevap verir. Bütün milletin bekası ve bağımsızlığını kurtarmak için herkesin birleştiği bir dönemde yabancı bir devletin koruyuculuğuna sığınarak horlanmış ve tutsak yaşamayı seçen her türlü görüşlerin, ülkeyi bölücülüğe götürecek her türlü derneklerin dağıtılmasının pek yurtseverce ve zorunlu bir görev olduğunu yazar ve Kürt cemiyeti hakkındaki davranışın isabetli bulduğunu belirtir.[26]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

Dış bağlantılar