Sıfat-fiil

-mez eki ile cümle

Sıfat-fiil,[1] ortaç veya partisip;[2] bir fiilin cümlede sıfat görevinde kullanılan hâli. Türkçedeki üç fiilimsi grubundan biridir. Fiillerin sonuna sıfat-fiil ekleri olan -en, -esi, -mez, -ar, -di(k), -di(ği),[3] -ecek ve -miş getirilerek oluşturulur[4] ve kısaca anası mezar dikecekmiş şeklinde formülize edilir. Sıfat-fiiller kendinden sonraki kelimelerle birlikte sıfat tamlaması oluşturur.

  • Bastığın yerleri "toprak" diyerek geçme, tanı! (Mehmet Akif Ersoy)
  • Gelecek yıl işe başlayacak.
  • Haşladıktan sonra, suyu iyice süzülmüş sebzeleri kâseye boşaltıyoruz.
  • Okuldan sonra koşar adım yanıma geldi.
  • Polisler olası kazaları önlemek için kontrolü sağlıyorlardı.
  • Salonda hep bildik yüzler vardı.

Bunların haricinde bazı ağızlarda kullanılan ve -meli eki ile yapılan sıfat-fiiller de vardır.[3]

  • öğmeli güzel (övülecek güzel)

Bazı fiillerle birlikte -mekli hâlinde kullanılan ek de -meli ekinin değişikliğe uğramış hâlidir:[3]

  • ağlamaklı çocuk

Adlaşma

Adlaşma, aslen isim olmayan bir kelimenin cümlede isim görevinde kullanılmasıdır. Sıfat-fiiller, arkalarından bir isim gelmediğinde -tıpkı sıfatlar gibi- adlaşırlar:[5]

  • Sinirli olduğu her hâlinden anlaşılıyor.[5]
  • Toplantıya gelmeyeceğini biliyordum.
  • Yoldan geçenleri gözlüyordu.

Bazı sıfat-fiiller kalıcı olarak isme dönüşür. Bu durum "yaygın" olarak isim hâlinde kullanılmalarından ve sözlüklerde yer almalarından anlaşılabilir.

  • Eve gelirken bir tanıdığa rastladım.
  • Geçmişte yaşanan olaylardan ders almalıyız.
  • Gelecekte insanlar hiçbir cihaz kullanmadan haberleşebilecekler.
  • Ne güzel yaratmış seni Yaradan. (Neşet Ertaş)

Kaynakça

Literatür

  • Ergin, Muharrem. ''Üniversiteler İçin Türk Dili.'' İstanbul: Bayrak Yayım, 2009.