Şarkışla

Sivas'ın ilçesi

Şarkışla, Sivas ilinin bir ilçesidir. Kuzeyinde Yıldızeli, doğusunda Sivas merkez ve Altınyayla, güneyinde Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesi, güneybatısında Gemerek ve batısında ise Yozgat'ın Akdağmadeni ilçesi bulunur. 2021 istatistiklerine göre toplam nüfusu 37,708 olan Şarkışla, merkez dışında Sivas'ın en kalabalık ilçesidir.

Şarkışla
Şarkışla'nın Sivas'taki konumu
Şarkışla'nın Sivas'taki konumu
Harita
İlçe sınırları haritası
ÜlkeTürkiye
İlSivas
Coğrafi bölgeİç Anadolu Bölgesi
Belde sayısı2
Köy sayısı95
İdare
 • KaymakamMehmet Erdem[1]
 • Belediye başkanıKasım Gültekin (BBP)[2]
Yüzölçümü
 • Toplam2108 km²
Rakım1240 m
Nüfus
 (2020)
 • Toplam38,314
 • Yoğunluk18/km²
 • Kır
14,480
 • Şehir
23.834
Zaman dilimiUTC+03.00 (TSİ)
Posta kodu58400
İl alan kodu346
İl plaka kodu58

Etimolojisi

"Şehir Kışla" - "Türk Ocağı" (Şarkışla Şubesi Mührü, 1912)

Üçüncü yüzyıla ait "Antonine Itinerary" adıyla bilinen Roma İmparatorluğu yol rehberindeki bilgiye göre "Malandara" veya "Marandara" isimlerine rastlanmaktadır.[3] Bizans dönemindeki adı "Tenos" (Tonus) olan Şarkışla yöresine Türklerin Anadolu'ya gelişinden sonra "Gedük" adı verildiği bilinmektedir. Tonus adı ise uzunca bir süre şimdiki Altınyayla ilçesinin adı olarak kullanılmaya devam etmiştir. Osmanlı döneminde "Şehr-i Kışla" (kışla kenti) kullanımına da rastlanmakta olup Türkiye Cumhuriyeti Şehir Vekâletine göre ilçenin adı 18. yüzyılda "Şehirkışla" idi. Bu sözcüğün yazılışındaki telaffuz zamanla dönüşerek Şarkışla hâlini almış ve bu şekilde tescil edilmiştir. Şarkışla isminin nereden geldiği konusunda çeşitli rivayetler vardır. Bir rivayete göre Timur'un Anadolu'yu istila ettiği dönemde Yıldırım Beyazıt'ın bölgeyi askerleri için kışla olarak kullandığı, diğer bir söylenti ise IV. Murat'ın 17. yüzyılda İran'a yaptığı seferler sırasında da bu bölgenin askerî kışla olarak kullanıldığı yönündedir. Eski Türkçede "şehir" anlamına gelen Farsça kökenli "şar" sözcüğü ile "kışla" kelimesinin birleşmesinden oluştuğu varsayılmaktadır. Diğer bir olasılık ise "şark" (doğu) ve "kışla" kelimelerinin bileşiminden oluşmasıdır. Bu durumda "doğu kışlası" anlamına geldiği görülür.

Şarkışla'nın adının "Şarbey" adlı efsanevi bir kişiden kaynaklandığına dair bir bilgi 1975 yılında ilçeye çok yakın bir konumda bulunan merkez köylerden birisi olan Cemel köyünde derlenmiş Kızyandı Efsanesi'nde verilmektedir.[a] Turna Dağı'nın adının da kızı Durna'dan dolayı verildiği anlatılmaktadır.[4]

Eski kayıtlarda Şarkışla yöresinde 1500'lü yıllardan sonra 96 mezranın köye dönüştüğü ve yaklaşık 18 tanesine "kışla" adı verildiği belirtilir.[5] Bunlardan tespit edilebilmiş olanları şöyledir: Yassıkışla, Ortakışla, Yakubkışla, Virdikışla, Üyükkışla, Kaldurakkışla, Akçakışla, Kızılcakışla... Bu köylerden bazıları günümüzde yoktur.

Tarihçe

Hitit Tören Baltası Başlığı - Yazıda baltanın üzerindeki figürler ayrıntılı olarak anlatılmaktadır.

İlçe çevresinde yapılan arkeolojik araştırmalarda Eti, Roma, Selçuklu ve Osmanlı devletlerinin izine rastlanmaktadır. Şarkışla ilçesinin milattan önce 3000 yıllarından itibaren bir yerleşim merkezi olduğu bilinmektedir. İlçe merkezine 5 km uzaklıktaki Döllük köyünün ilçe sınırlarına yakın bir yöresinde 1940 yılında bulunan, MÖ 2000 yıllarına ait olduğu kabul edilen heykelin varlığı bu tarihi doğrulamaktadır. Heykel tunçtan yapılmış olup 12 cm boyundadır. Günümüzde, Ankara Arkeoloji ve Etnografya Müzesinde muhafaza edilmektedir.[6] Ayrıca yine Şarkışla yöresinden elde edilen "Hitit Tören Baltası" önemli bir tarihî eser olarak literatüre geçmiştir.[7] Bronzdan yapılmış olan[8] eser MÖ 1400-1100 arasına tarihlenmektedir.

Sırasıyla Hattilerin, Hititlerin, Etilerin, Perslerin ve Roma krallığının yönetiminde kalmıştır. MÖ 700’den itibaren Kafkasya üzerinden gelen Kimmerler bu yöreyi (ayrıca Kapadokya bölgesini) yağmalamışlar ve tahrip etmişlerdir. Daha sonra İskit saldırılarına da uğrayan yöre bunun ardından Medler tarafından ele geçirilmiştir. Med Devleti’ni yıkan Persler ise Sivas ve çevresini Kapadokya Satraplığı’na bağlamışlar. Persleri yenen Büyük İskender ile birlikte Makedonların egemenliği başlamıştır. Şarkışla 11. yüzyıl başlarında Danişmendlerin, 12. yüzyılın 2. yarısında Anadolu Selçukluları’nın eline geçmiştir.

Selçuklu dönemi

Anadolu Selçukluları devrinde 1294 yılında varlığı bilinmektedir. 14. yüzyılın ortalarında Eretna Beyliği'nin daha sonra Kadı Burhaneddin Devleti’nin denetimine girmiştir.

Osmanlı dönemi

Anadolu Beyliklerinin yıkılmasından sonra Osmanlı Devleti’nin denetimine giren Şarkışla, Timur’un Anadolu’yu istilası sırasında Yıldırım Beyazıt’ın oğlu Ertuğrul Bey tarafından askerlerine talim ve konaklama yeri; ayrıca IV. Murat’ın İran seferi sırasında da askerî kışla olarak kullanıldığı rivayet edilmektedir.[6]

Timur işgali dönemi

İlçe Ankara Savaşı öncesinde ve sonrasında Timur'un harekat alanı içerisinde yer almıştır.[9] Ancak önemli bir zarar gördüğüne dair bir bilgiye rastlanılmamıştır. Timur, yaya olarak hareket eden Osmanlı ordusunu kendi peşine takıp uzun bir yürüyüşün ardından yorarak susuz bırakmak için, Kızılırmak vadisinin içinde ilerleyerek Sivas-Şarkışla yolu üzerinden Kayseri'ye doğru ordusunu gönderme kararı almıştır.[10] Süleyman Şah'ın Kayseri'deki başarısının haberini alan Timur Sivas'tan yola çıkarak ordusuyla birlikte Kayseri'ye ulaşmıştır.[11] Yöredeki yaygın bir efsaneye göre Timur'un kızının büyü yapılarak kaçırılıp Şarkışla'ya getirildiği ve raks ettirilerek küçük düşürüldüğü,[12] bunun üzerine Anadolu'ya harekat emri verdiği anlatılmaktadır.[13]

Osmanlı dönemi ilçe yönetimi

İlçe oluncaya kadar “Gedük” (veya Gedik) adı verilen nahiye (bucak) statüsünde imtiyazlı nahiye müdürleri tarafından yönetilmiştir. 1830 yılından itibaren kayıtlarda "Gedikçubuk" adıyla rastlanmaktadır.[14] 1867 Vilayet Nizamnamesi’ne göre Sivas Merkez Sancağı’na bağlı Tenos ismiyle kaza (ilçe) durumuna getirilmiştir. 1873 tarihinde Belediye Teşkilatı kurulmuştur.

  • 1870 Sivas Vilayeti Salnamesi’nde göre olmak üzere 11.772 kişi (10.059 Müslüman, 1713 Hristiyan) yaşadığı yazılıdır.
  • 1890 Sivas Vilayeti Salnamesi’nde ise şu bilgilere rastlanır: Tenos kazasının kaza merkezi Şehr-i Kışla'dır (Şarkışla). Merkeze uzaklığı 12 saattir (o devirdeki ulaşım araçları ile). 15 nahiye, 114 köy ve 5625 haneden oluşup 16.566 Müslüman, 6305 Hıristiyan nüfus vardır. 39 cami, 3 medrese, 5 han, 55 dükkân, 2 fırın, 65 değirmen, 28 Müslim ve 10 gayrimüslim mektebi bulunmaktadır.

Atatürk'ün ziyaretleri

Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcında Şarkışla'dan çekilmiş olan bir telgraf şu şekildedir:

"Şehir Kışla'dan
Sivas Heyet-i Merkeziyesine (18.11.1919)

Sivas mıntıkasını geçerken heyet-i muhteremenize selam ve ihtiramlarımızı takdim eder vatanın salahı,
milletin necatı uğrundaki mücahede-i mukaddeselerinde temenni-i muvaffakiyet eyleriz.

Heyet-i Temsiliye namına Mustafa Kemal"[15][16]

Mustafa Kemal Atatürk'ün harf inkılabı sonrasında yeni alfabeyi öğretmek için Türkiye'yi gezerken Şarkışla'ya da uğradığı bilinmektedir.[17] Şarkışla’ya geldiğinde, ilçede hatırı sayılır bir kişi olan Kalkan Hoca’yı yanına çağırtarak yeni alfabeyi bilip bilmediğini sorar. Kalkan Hoca'nın bilmediğini söylemesi üzerine bir kara tahta getirilmesini ister, eline tebeşiri alarak yeni alfabeyi gösterir. Yanındaki Kalkan Hoca’ya en kısa zamanda yeni Türk alfabesini öğrenmesini ve öğrencilere de öğretmesini söyler.[18] Ayrıca soyadını bizzat kendisinin verdiği[19] Musa Kazım Sakarya'yı çağırtır. Elmalı köyünde yaşamakta olan Musa Kazım Bey[b] Kurtuluş Savaşı sırasında Sakarya muharebesinde Atatürk'e çok yakın bir yerde bulunmuştur.[20]

Coğrafya

Şarkışla ilçe merkezinden bir görünüm.

Şarkışla ilçesi 36°-37° doğu boylamları (36° 25’E) ile 39°-40° (39° 21’N) kuzey enlemleri arasında kalmakta olup 1902 km² ilçe alanına ve 9472 hektar ilçe merkezi alanına sahiptir. İlçe alanı ile Sivas ili ilçeleri arasında alan bakımından 7. büyüklüktedir.

Şarkışla ilçesi, İç Anadolu Bölgesi’nin ortalama yükseltisi en fazla ve engebesi en kuvvetli bölümü olan Yukarı Kızılırmak Bölümü sınırları içerisinde, Sivas ilinin güneybatısında yer almaktadır. İdari bakımdan Sivas’a bağlı olan Şarkışla’nın yüzölçümü 2250 km² olup denizden yüksekliği 1180 metredir.

Şarkışla; doğusunda Sivas ve Altınyayla, batısında Gemerek, güneyinde Kayseri ve kuzeyinde de Yozgat ve Yıldızeli ilçesi ile sınırlandırılmıştır.[21] Bir depresyon (çökmüş alan) içinde kurulmuş şehrin kuzeyinde, Tecer ve Şama dağları ile güneyinde Hınzır Dağı uzanmaktadır.

Şarkışla Ovası

Çöküntü ve jips erimeleri sonucu oluşmuş olan Şarkışla depresyonu, batısındaki Palas ve Gemerek, doğusundaki Hanlı ve Kayadibi ovaları arasında kalan bir havzadır. Şarkışla da, bu depresyon içerisinde yer alır. 65 km² alan kaplayan Gedik Ovası, doğu-batı istikametinde uzanmaktadır.[21]

Şarkışla Ovası'nı (Gedik Ovası) çevreleyen kısımlarda çok sayıda fay hattı tespit edilmiştir. Bunlardan birincisi; ovanın doğusunda kuzeydoğu-güneybatı yönünde, Maksutlu köyü kuzeyinden başlayıp Döllük köyü güneyine kadar uzanır. Hemen güneyinde, bu fayı kesen ve kuzey-güney doğrultusunda uzanan bir fay hattı daha mevcuttur.

Üçüncü bir fay hattı ise, ilçe merkezinin güneyinden başlayıp batıda Gürçayır’a doğru kuzeydoğu-güneybatı istikametinde ovayı kat eden ve Kanak Çayı Vadisi'ni dikine kesen faydır. Çatalyol ve Elmalı köylerini güneydoğu-kuzeybatı istikametinde kat eden fay; ovanın oluşumunda büyük rol oynamıştır. Şarkışla Ovası’nın batıdan doğuya doğru daralması ve bu alanda eğim kırıklığı nedeniyle birikinti konilerinin oluşması, bu fayın sonucudur.

Şarkışla ilçesinin içerisine yerleştiği ova; doğu, kuzey, güney, kuzeybatı ve kuzeydoğu yönlerinde fay hatları ile kuşatılmıştır. Sözü edilen bu faylar, neotektonik dönemde meydana gelen tektonik faaliyetlerin bir sonucudur. Bu faylar, Şarkışla'da küçük ölçekli depremlerin olmasına neden olmuşsa da; yüksek dereceli ve hasar veren bir deprem günümüze kadar yaşanmamıştır.

Ortalama 1200 m yükseklikte olan Şarkışla Ovası[21], doğu-batı istikametinde yaklaşık 20 km, kuzey-güney istikametinde ise 10 km genişliğindedir. Ovanın ortası düz iken, kenarlara doğru etek düzlükleri nedeniyle eğim artar. Eğim, ovada 1° ve daha az bir değere sahipken; ovanın kenar kesimlerinde eğim, yaklaşık 1–5° kadardır.

Şarkışla Ovası’nın bir çöküntü alanı olduğu belirlenmiştir. Ovanın çevresindeki yüksek kısımlarında görülen bazı formasyonlar, Şarkışla Ovası çevresinde yaklaşık 150 m daha aşağı seviyelerde görülmektedir. Bu durum; Şarkışla Ovası’nın, büyük ölçüde tektonik faaliyetler ile meydana gelen çökme sonucunda oluştuğunu kanıtlamakla birlikte, ovanın kuzeybatısında Sağır-Dikili arasındaki düzlüğün oluşmasında jips erimeleri de etkili olmuştur. Bu nedenle ovanın oluşumunda çökme ve jips erimelerinin birlikte etkili olduğu söylenebilir.

Kanak Deresi

Kanak deresi (Şarkışla, ilçe merkezi) - "Gülsu" adıyla çevre düzenlemesi yapıldıktan sonra.

Kuzeybatı-güneydoğu ve Doğu-Batı yönünde akan Kanak Deresi ilçenin içinden geçmektedir[6] ve çevresinde tesisler bulunmaktadır. Sulamada da kullanılan Kanak Çayı’nın yan kollarıyla birlikte akaçlama alanının, yaklaşık 450 km² kadar olduğu tahmin edilmektedir. Kar, yağmur ve kaynak sularından beslenmektedir. Debisi ilkbahar mevsiminde artmakta, buna karşılık yaz mevsiminde ise azalmaktadır. Akım miktarı yağış ve kar erimelerine bağlı olarak artarken, fazla buharlaşma nedeniyle yaz sonlarına doğru kimi zaman kurumaya yakın bir duruma gelmektedir. Günümüzde ilçe merkezi dışında dere üzerine inşa edilen barajdan su bırakılmayışı nedeniyle bütünüyle yok olma tehlikesi altındadır.

Acısu Deresi

Acısu deresi (Harun köyü mecrası, Şarkışla)

Sivas - Kayseri yoluna paralel olarak akan ve Şarkışla ilçe merkezini geçmeden önce Çaylak Deresi[6] adıyla bilinen akarsu pek çok su kuşu türünü barındırmaktadır. Dere ilçe yakınlarından geçerken aşırı kirlenmeye maruz kalmaktadır ve bu durum içerisindeki bitki ve hayvan türlerinin yok olması yönünde tehlike teşkil etmektedir.

Şarkışla Barajı

Şarkışla Barajı (Eski)

Günümüz Şarkışla'sında merkezi sayılabilecek bir bölgeye yakın bulunan baraj uzun yıllar boyunca sulama amaçlı olarak kullanılmış ancak zamanla dibi dolduğu için işlevini yitirmiştir. 2019 yılında boşaltılarak zemin düzeltilmiş ve ortaya küçük bir gölet yapılmıştır.[22] Günümüzde sadece baraj gövdesinin bulunduğu yer bir tür yükselti hâlinde durmaktadır. Baraja gelen birkaç tür su kuşu gölete de bahar aylarında gelmeye devam etmektedir. Bir restoran ve canlı alabalık satış yeri de mevcuttur.

Demografi

17 Ağustos 1937 tarihli Akşam Gazetesi, Sayfa 12 (Memleket Sahifesi)
YılToplamŞehirKır
1927[23]50.0812.68747.394
1935[24]58.0763.17654.900
1940[25]65.4573.76361.694
1945[26]69.8393.73166.108
1950[27]78.7504.58774.163
1955[28][c]55.0915.33749.754
1960[29]61.5476.64754.900
1965[30]62.4326.76655.666
1970[31]62.5528.22954.323
1975[32]68.54012.76355.777
1980[33]64.29812.68251.616
1985[34]67.23515.91751.318
1990[35][d]49.11616.18132.935
2000[36]49.31820.65428.664
2007[37]41.95020.85121.099
2008[38]41.84320.76121.082
2009[39]41.03120.80220.229
2010[40]40.33820.77919.559
2011[41]39.41320.77718.636
2012[42]38.44821.08717.361
2013[43]38.09421.18116.913
2014[44]38.65522.02016.635
2015[45]37.52022.13615.384
2016[45]37.68322.59015.093
2017[45]37.41122.83214.579
2018[45]38.95423.10015.854
2019[45]38.40823.49014.918
2020[45]38.31423.83414.480

Almanya, İsviçre, Hollanda, Danimarka olmak üzere özellikle Avrupa'ya 1960'lı yıllardan itibaren çalışmak için giden vatandaşların yoğun olduğu bir ilçedir. Yurtdışında yaşayanların ailelerini de götürmesi, orada doğan çocukların ülkeye geri gelmemesi gibi nedenlerle dolaylı olarak nüfus üzerinde olumsuz etki yapmıştır. Ancak asıl sorun köyden kente göç olarak ortaya çıkmıştır. 1990'lı yıllardan başlayarak köylerde yaşayanların bir kısmı Şarkışla ilçe merkezine göç etmektedir.[46] Fakat bundan da öte başta Ankara olmak üzere, Mersin, İzmir, İstanbul, Kayseri gibi şehirlere göç artmıştır ve bölgenin nüfusun hızla düşmesine yol açmıştır. Ancak yaz aylarında geçici olarak belirgin bir nüfus artışı hem merkezde köylerde yaşanmaktadır. Bu durumun sebebi ise yurtdışında ve şehir dışında yaşayanların tatili köylerinde geçirmek istemeleridir. Fakat bu etken de gençler arasında giderek azalmaktadır.

İlçe nüfusunun % 47,8’i köylerde % 52,2’si ilçe merkezi ve beldelerde yaşamaktadır. Sivas ilinin ve çevre bölgenin hem nüfus hem de ekonomik faaliyet olarak en büyük, en gelişmiş ve kültür varlığı açısından da en zengin ilçesi konumundadır. Geçim kaynağı önemli ölçüde tarım ve hayvancılık olup, bunun yanında en büyük geçim kaynağı yurt dışı isçiliği ve ticarettir. Şarkışla nüfusuna kayıtlı 137.963 kişiden 51.571'i ilçe merkezinde ikamet etmekte geri kalanı başta yurt dışında olmak üzere çeşitli illerde bulunmaktadır. Köyden şehre göç nedeniyle kenar mahallelerde gecekondulaşma mevcuttur. Konut probleminin çözümüne yönelik olarak Bel-kent Yapı Kooperatifi aracılığıyla 504 Konut inşa edilerek iskâna açılmıştır.Yapılan yeni ve eski Toki binalarıda muvcuttur, Kale Mahallesinde Sivas yolu üzerindedir. Belkentte çeşitli firmaların yapmış olduğu yeni binalar sayesinde yeni yaşam alanları oluşmuştur ilçede. İnşaat sektörü 2000'li yıllardan itibaren ilçe ekonomisinin en önemli itici gücünü oluşturmaktadır.

Ulaşım

Şarkışla Tren İstasyonu.

Şehirlerarası otoyol ve tren yolu Şarkışla'nın yanından geçmektedir. Otogar ve tren garı mevcuttur. İl merkezine olan uzaklığı 81 km kadardır. 115 km asfalt otoyol ile Kayseri’ye bağlanır.

Eğitim

Kültür

Yemek kültürü

İlçede farklı kültürlerden gelen topluluklar bir arada yaşadığı için, yemek çeşitleri oldukça zengindir. 93 Harbi sırasında Kars-Erzurum üzerinden buraya gelerek iskan edilen Türk ve Kafkas kökenli küçük topluluklar kendi kültürlerini de yöreye getirdiklerinden dolayı, onlara ait yemekler Şarkışla yöresinde yaygınlaşıp kabul görmüştür.[47] Ayrıca yerli halkın da kendine özgü yemekleri de bulunmaktadır. Şarkışla'nın başlıca meşhur yemek ve tatlıları şöyle sıralanabilir:

Çorbalar

Arabaşı çorbası, Bulamaşı, Düğürcük çorbası, Sulu köfte, Tatar çorbası, Yarmaaşı, Herle

Yemekler

Arabaşı, İçli köfte, Madımak, Su böreği, Omaç, Sündürme, Cücük, Dizman mantısı, Bulgur pilavı, Katıklı köfte, Patates böreği, Kaygana, Evelik sarması, Kabak çiçeği dolması, Sirken böreği, Velibah, Yağlama, Guymah, Dal turşusu mıhlaması, Keşkek, Mıhla, Köremez, Deri Kebabı, Mumbar

Mantılar

Sini mantısı, Ufak mantı/Bideleme, Haluj/Hambal (Çerkes), Hingel, Gılnış-Cırdıgış (Çeçen), Üç ibikli mantı, Kızıl mantı

Tatlılar

Kavut, Hurma (Kalburabastı) tatlısı, Baklava, Un helvası, Sütlü (Sütlaç), Hasıda, Üzüm çorbası, Ufak tatlısı, Paşa Sarması[47]

Halk ozanları

Aşık Veysel Heykeli (park içerisinde) - Şarkışla Merkez

Sefil Selimî, Âşık Hüseyin, Âşık Agâhî, Âşık Kamber, Âşık Kemter, Âşık Kul Veli, Âşık Şevki, Âşık Bekir, Âşık Ali İzzet Özkan, Âşık Ali İzzet Savaş, Âşık Merdanoğlu, Âşık Mehmet Ali, Âşık Yoksul, Âşık Fazlı başta olmak üzere 200’ün üzerinde ulu ozan vardır.[46] Emlek yöresi halk ozanlarının en çok çıktığı bölge olarak tanınmaktadır.

Turnaları gördüm Şarkışla’nın düzünde
İlkbahar aylarında Mart’ın da yazında
Bu gece dinlenin Turna dağın yüzünde
Kalkınca Kızılırmağa inin turnalar

— Âşık Yoksul

Doğan Kaya tarafından Emlek yöresinde tespit edilmiş olan dokuz kadın âşığın var olduğu da dikkate değerdir. Bunlar; Cemile Uzundal (1932-Ağcasu), Dudu (19. yüzyıl-Kümbet), Emine (1810-Beyyurdu), Fadime (19. yüzyıl-Sivralan), Fatma Hasgül (1952-Mescit), Kamer (18. yüzyıl-İğdecik), Gülhanım (20. yüzyıl-Saraç), Yeter (1922-Saraç) olarak kayda geçmiştir.[48] Şarkışla merkez ve diğer köyleri de dahil edildiğinde kadın ozan sayısı 20'yi aşmaktadır. Örneğin Merkez Hüyük köyünden Âşık Esme'nin ağıtları dikkate değerdir.[49][50]

Kara yazı şu karalı başımda
Ayırdılar zemherinin kışında
Gündüz hayalimde gece düşümde
Arzumanım kaldı-gitti anada

— Âşık Esme

Halk inanışları

Şarkışla bölgesindeki halk inanışları daha çok Emlek yöresi inanışları ile özdeşleşmiş durumdadır. İnsanlara yardıma gelen ve onları sınayan Hızır anlayışına Şarkışla ilçe merkezinde ve yöredeki tüm köylerde rastlanır. Her biri farklı köylerde bulunan yedi evliyanın bir araya geldiği "Yedi Kardeşler" inanışı mevcuttur. Bir rivayete göre; Ahmet Yesevi’nin yedi öğrencisi fetih için buraya gelirler.[51] Buna göre yedi evliya kardeşler; Şeme Baba, Küre Baba, Ağ Baba, Kara Baba, Muhtar Abdal, Can Abdal, Colü Dede olarak sayılmaktadır.[52] Karababa mezarı Elmalı ve Kazancık köyleri arasındadır. Kızılcakışla yakınlarındaki en önemli yatırlardan birisi ise Ağbaba olarak kabul görür.[53] Mezarı Sivas-Şarkışla-Kayseri yolu üzerinden Kızılcakışla yoluna girilerek ilerlendiğinde köye yakın bir konumda birkaç km sol tarafta kalmaktadır. Mengen köyü ve Osmanpınarı köyü arasında Beşparmak dağında Gedik Baba yatırı bulunmaktadır.[54] Bazı dağların kutlu kabul edilmesi de yine yaygın inanışlar arasındadır.

Diğer önemli kişilikler

Emin Kuzucular

Derlemeci ve halk kültürü araştırmacısıdır. 1970'li ve 1980'li yıllarda Sivas Folkloru ve Türk Folkloru gibi dergilerde makaleleri yayınlanmıştır. Akçakışla başta olmak üzere Şarkışla yöresindeki pek çok köyde halk inanışları ve yöresel efsanelere dair ayrıca halk kültürü ile ilgili derlemeler yapmış ve gözlemlerini, yaptığı incelemeleri kayda geçirmiştir. Türkiye'de yapılan folklor araştırmalarının tarihsel gelişim süreci içerisinde "Dergici Gelenek" olarak bilinen dönemin devamında yer alır.[55] Asıl mesleği öğretmenlik olan Emin Kuzucular 1931 Akçakışla doğumludur. Pamukpınar Köy Enstitüsü'nden mezun olmuştur. Askerlik görevini 1960 yılında İzmir'de tamamladıktan sonra çeşitli yerlerde görev yapmış, ardından Şarkışla Kanak'ta ve 1964 - 1969 yılları arasında ise Akçakışla'da çalışmıştır. 1982 yılında Hatay'da emekli olmuş ve Dörtyol ilçesinde 1998'de ölmüştür.

Seyfeddin Soysal

Kağnı - Şarkışla Belediyesi Seyfeddin Soysal Konferans Salonu (yağlıboya tablo)

1966 Şarkışla doğumlu ressam ve heykeltıraş. 1988 yılında Hollanda'ya taşınarak orada yaşamını sürdürdü ve oradaki atölyesinde çalışmalarına başladı. Türkiye'ye dönerek memleketi olan Merkez Hüyük köyüne yerleşti ve yılın yarısını Hollanda'da yarısını ise Türkiye'de köyünde geçirerek atölye çalışmalarını iki ülkede de sürdürdü.[56] 2 Şubat 2012 tarihinde evindeki şömineden çıkan karbonmonoksit gazından zehirlenerek hastaneye kaldırıldı, 2 gün sonra 4 Şubat 2012 gününde 46 yaşında öldü.

Özellikle "Kağnı" adlı eseri Şarkışla'nın kırsal yaşamı ile özdeşleşerek sembolü hâline gelmiş durumdadır.

Merkez Hüyük köyündeki, içinde atölyesinin de bulunduğu evin, müze hâline dönüştürülmesi planlanmaktadır.

Şarkışla Kilimi

Şarkışla Kilimi

Çok çeşitli desenlere sahip kilimler, farklı boyutlardaki ahşap veya metal tezgâhlarda el ile dokunur. Çözgü ve atkıda yün iplik kullanılır. Geometrik desenlerin yoğun rastlandığı simetrik biçimler bulunur ve bunlar çoğunlukla iç içe geçer. Bitki ve hayvan simgelerine sıklıkla rastlanır. Kullanılan renkler ise genellikle kırmızı, mavi, yeşil, siyah ve turuncudur.[57] Kurtağzı, koçboynuzu, pıtırak, nazarlık, akrep, çengel, eli-belinde, göz, suyolu gibi isimler verilen desenler oldukça yaygın olarak kilimlerde yer alır. Düz ve sicim olarak bilinen iki teknikle dokunur.[58]

Önemli gezi yerleri

Şarkışla Ulu Camii

Kapısının üstündeki kitabeye göre Hicri 1080 (Miladi 1669) yılında yapılmıştır. Üsküdarlı Mehmet Efendi Vakfındadır. 1900 yılında Hacı Hasan Sami Paşa tarafından büyük çapta onarılarak bugünkü şeklini almıştır. 350 m²lik alan üzerinde çok kubbeli olarak tarihî nitelik taşımaktadır.[59]

Şarkışla Kalesi

Atatürk Kalesi adıyla da bilinen Şarkışla Kalesi, ilçenin ortasında yüksek bir tepededir ancak kaleye ait hiçbir iz yoktur. Kaleden çok höyüğe benzemektedir.[60] Ancak belediye tarafından çevresine sur benzeri duvarlar örülmüştür. Bilimsel kaynaklarda "Şarkışla Merkez Höyüğü" olarak bahsedilmektedir.[61] Ancak bu adlandırma ilçeye çok yakın bir konumda bulunan Merkez Hüyük köyündeki -günümüzde yokolmuş durumdaki- höyük ile karıştırılmaya müsaittir. İlçe ahalisi tarafından ise bu isim zaten kullanılmaz ve "Kale" olarak bahsedilir. 1998 yılına ait "Sivas İli Yüzey Araştırması" içerisinde bu tepe üzerinde oluşan tahribata dair bilgilere yer verilmiştir.[62][e] Kalede yer alan ve uzun yıllar boyunca özellikle akşamları müzikli eğlence mekanı olarak kullanılan tesislerde Şarkışla'lı yerel ses sanatçısı "Ati" (Atila Ceritoğlu) sahneye çıkmış ve burası kendisi ile özdeşleşmiştir.[63] Ancak günümüzde bu tesisler kaldırılmıştır ve kale atıl olarak durmaktadır.

Şarkışla Kalesi

Bunlardan başka ilçede Radar tepesinde Arap Dede, Çatalyol köyünde Kara Baba, Döllük köyünde Koyun Baba, Abdallı köyünde Abdal Baba, Alaman köyünde Colü Dede, Saraç köyünde Şeme Baba yatırları vardır.

Kaldırak Kalesi

Emlek Kale köyünün alt tarafında, Kaldırak çayı üzerinde kale kalıntısı bulunmaktadır. Osmanlı dönemi kayıtlarında yer alan "Kaldırok Kalesi" isimli köyün bu bölgede olduğu yönünde emareler vardır. Dolayısıyla bu isim köyün yanından geçen Kaldırak Çayı'nın adı ile de bağlantılıdır. Bahsi geçen köyün ismi bazı kaynaklarda “Kaldurak Kalesi” olarak da geçmektdir.[64] Osmanlı'ya ait bazı kayıtlarda ise "Kaldıravuk Kalası" adıyla anılır.[65]

Alaman Kaya Mezarı

Alaman Kaya Mezarı - Profil

Alaman - Yahyalı yolu üzerinde köyden yaklaşık 5 km sonra yer alır. Olasılıkla Roma dönemine aittir. Ana kayanın işlenmesi ile elde edilen cephe formuna sahiptir.[66] Giriş kapısından beşik tonozlu büyük odaya geçilir. Odaya bitişik mezar odası vardır. Günümüzde korumasız durumdadır.

Aşık Veysel Müzesi

Büyük halk ozanı Âşık Veysel’in yaşadığı Sivrialan köyündeki evi 1982 yılından itibaren Kültür Bakanlığı tarafından müzeye dönüştürülmüştür. Âşık Veysel’in kişisel eşyaları, sazları, fotoğraflar bulunmaktadır. Her yıl 16-21 Mart tarihleri arasında Şarkışla Sivrialan köyünde anma törenleri ve Âşıklar Bayramı düzenlenmektedir.

Hardal Köyü Camii

Hardal köyündeki yaklaşık 500 yıl önce yapıldığı tahmin edilen ve 1653 yılında restore edilen[67] caminin dış duvarlarının yarısı, üst örtüsü tamamen yıkılmıştır. Duvarlar kesme taş örtülüdür.

Çanakçı Köy Odası

Çanakçı köyünde yer alan ve ahşap direklerle desteklenerek inşa edilmiş olan köy odasının içerisindeki tabelaya göre Hicri 1272 (Miladi 1855) yılında yapılmıştır. Köyün tarihi köy odası sürekli temiz tutulmakta ve bakımı yapılmaktadır.[68]

Mesire alanları

Şarkışla'ya yakın mesafelerde bulunan Yapaltın Barajı ve Maksutlu Barajı etrafında Belediye tarafından düzenlenmiş mesire ve piknik alanları bulunmaktadır.[6] İlçe içerisinde eski Şarkışla Barajı'nın yerine yapılan göletin yanında yine mesire alanı oluşturulmuştur.[22]

Kaplıcalar

Ortaköy Çermiği - Açık Havuz (Şarkışla)

Şarkışla yöresinde kaplıcalar için "Çermik" kavramı kullanılmaktadır.[69]

Ortaköy Çermiği

Şarkışla ilçesine 18 km uzaklıktadır. Ortaköy girişinden yaklaşık iki kilometre önde yer alır. Açık bir havuzu, kapalı erkek ve kadın havuzları ile 14 odalı bir moteli ve dinlenme tesisleri bulunmaktadır. Koronavirüs salgını nedeniyle alınan önlemler çerçevesinde gerçekleştirilen kapanma sürecinde işletmeci kazanç elde edemediği için kaplıca alanını terketmiştir, 2021 ve 2022 yıllarında bakımsız ve harap durumdadır.[70]

Sarısu Göleti

Sarısu Göleti (Döllük köyü, Çorak mevki)

Şarkışla Pınarbaşı yolunun alt tarafında kalan Döllük köyü arazisi içerisindeki Çorak mevkiinde bulunan göletin şifalı olduğuna özellikle alerjik hastalıklara iyi geldiğine inanılmaktadır. Fakat genişleyen ilçe merkezinde inşa edilen çok katlı binaların giderek bu araziye yaklaşıyor olması, korumasız durumdaki göletin varlığı için, bilinçsizce yok edilebilme ihtimali nedeniyle tehlike teşkil etmektedir. (Gölete girilmez, suyu içilmez, yalnızca cilt yıkanır.)

Diğer bilgiler

Hava Radar Mevzi Komutanlığı

Şarkışla Hava Radar - 2011 yılında kapatılmıştır.

1956 yılında kurulan ve halk arasında daha sonra "Radar" olarak anılmaya başlayan bölgede görev yapan garnizon Şubat 2011 tarihinde kapanmıştır.[71] 100 kadar rütbeli asker ve 100'ün üzerinde er bulunan askeri tesislere ait ilçe merkezindeki lojmanlar daha sonra yıkılarak yerine TOKİ tarafından toplu konutlar inşa edilmiştir. Şarkışla ilçe merkezinin dışındaki bir alanda kalan radar ise, Şarkışla'ya bağlı Konakyazı ve Sivas merkez ilçeye bağlı Gazibey köyleri arasında, ayrıca Altınyayla ilçesine bağlı Kale köyüne yakın bir konumda Deveboynu mevkisinde yer almıştır.[72] Kurulduğu dönemde hava radar istasyonuna ayrılan yer içerisinde kalan bir türbenin yıkılmak istendiğinde Yedi Kardeşler adı verilen kutlu kişilerin gelerek birkaç gece üst üste çadırları taşladığı, sonraki yıllarda ise radarın yeşile boyalı olan yerlerinin kırmızıya boyatıldığında cihazların çalışmaz olduğu, ancak mühendislerin radarda herhangi bir arıza olmadığını söylemeleri üzerine bir askerin teklifi ile radarın yeşile boyatılması sonucu çalışmaya başladıkları söylentileri yayılmıştır.[73][f]

Şarkışla'daki köylerin eski adları

Eski adıYeni adı
AlıkviranAlıkören
AdıyamanBağlararası
Şağrı/ŞarklıBaşağaç
HekimkışlasıBenlihasan
KöylezBeyyurdu
KaldurakBozkurt
AlınpınarıCanabdal
OsmanlıÇanakçı
MergesenÇatalyol
ÇakalÇiçekliyurt
Kızıltan/KızıldonDemirköprü
ÇıhsıyanDikili
KaraüyükEmlek Hüyük
GazibağGaziköy
PeyikGülören
YapaltınGümüştepe
ÇayırşeyhiGürçayır
HatirHardal
HızırbeyHocabey
İğdelüceİğdecik
KalaycıkKalecik
KaracaviranKaracaören
GantarosKarakuz
SavcunKızılcakışla
KanakKonakyazı
LisanlıKömürkaya
PöhrenkOluktaş
Ortakışla/OrtabucakOrtaköy
İskantopacıOrtatopaç
TuzlaPolatpaşa
EbesilSamankaya
SavranSarıkavak
KürtaraposmanSarıkaya
SarıabdalSarıtekke
TezekçikavağiTemecik
İğdişYükselen

Galeri

Ayrıca bakınız

Notlar

Kaynakça

Dış bağlantılar