Donbas Savaşı

Ukrayna ve Rusya destekli Novorossiya Federal Kuvvetleri arasındaki savaş
(Donbass Savaşı sayfasından yönlendirildi)

Donbas Savaşı ya da Ukrayna'nın doğusunda savaş, Rusya destekli Novorossiya Federal Devleti ile Ukrayna Silahlı Kuvvetleri arasında 6 Nisan 2014'ten beri Ukrayna'nın Donbas bölgesinde sürmekte olan savaştır.

Donbas Savaşı
Rusya-Ukrayna Savaşı'nın parçası

Kırmızı: Novorossiya ordusunun kontrolündeki yerler
Sarı: Ukrayna ordusunun kontrolündeki yerler
Tarih6 Nisan 2014 - günümüz
(10 yıl, 3 hafta ve 2 gün)
Bölge
DurumDevam ediyor
Taraflar

Ukrayna Ukrayna

Destekleyenler:
Estonya Estonya (2016'dan beri)[1]
Litvanya Litvanya (2016'dan beri)[2]
Amerika Birleşik Devletleri Amerika Birleşik Devletleri (2018'den beri)[3]

Novorossiya Federal Devleti

Destekleyenler:
Rusya Rusya[18]
(destek Rusya tarafından reddedildi)[22]
Komutanlar ve liderler
Ukrayna Volodımır Zelenskıy
Ukrayna Petro Poroşenko
Ukrayna Arseniy Yatsenyuk
Ukrayna Oleksandr Turçynov
Ukrayna Arsen Avakov
Ukrayna Valeriy Geletey
Ukrayna Viktor Mujenko
Ukrayna Mihailo Kutsin
Ukrayna Andriy Parubiy[23]
Ukrayna Valentin Nalyvayçenko
Aleksandr Kodakovsk
Aleksandr Zaharçenko
Vladimir Antyufeyev
Aleksandr Boroday
Denis Puşilin
İgor Girkin
Vladimir Kononov
Pavel Gubarev
İgor Kakidzyanov (esir)
Mihail Sergeyeviç Tolstyh (öldürüldü)
Valeriy Bolotov
İgor Plotnitskiy
Güçler
Ukrayna Silahlı Kuvvetleri

Novorossiya Silahlı Kuvvetleri:

  • Donbas Halk Ordusu
  • Vostok Taburu
  • Rus Ortodoks Ordusu
  • Güneydoğu Ordusu
  • Don Kazakları
Kayıplar

1150[24]–2083[25] ölü,
4079 yaralı,
400 kayıp,[26]
1942 esir[27][28] ve
20.000 takas ve mülteci[29]
(Hükümete göre)

27.888 ölü ve yaralı,
1649 esir,
13.500 takas veya kayıp[30]
(Ayrılıkçılara göre)
1044 ölü[31][32][33]
1200 esir[34]
(Ayrılıkçılara göre)
2000 ölü,[35]
131 kayıp,[36]
310 esir[37][38]
(Hükümete göre)

6243 ölü (toplam)[39]
(304 yabancı sivil dahil)[40][41][42][43]


1.177.748 Ukraynalı ülke içinde yer değiştirdi ve 763.632 Ukraynalı yurtdışına kaçtı (625.470'i Rusya'ya)[44]

Arka plan

Ukrayna'nın 4. Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç, Avrupa Birliği ile Ukrayna arasında yapılması planlanan ortaklık anlaşmasını 21 Kasım 2013 tarihinde reddetti.[45] Yanukoviç'in bu kararı bazı kesimlerce "Rusya ile ticareti baltalamayı göze alamamak" olarak gözükse bile Ukrayna'nın belirli kesimlerince çok büyük tepkiyle karşılandı. Kiev'de ve Lviv'de binlerce insan Yanukoviç'in kararını protesto etmek için sokağa çıktı.[46] İlk günlerde protestolar barışçıl geçti, hatta Yanukoviç'i destekleyen azınlık grupların da karşı gösterileri oldu. Bir zaman sonra gösterilerin kontrolden çıkmasıyla Ukrayna polisinin sert müdahalesi başladı.[47] Polisin sert müdahalesinin ardından 1 Aralık 2013 itibarıyla protestolar ayaklanmaya dönüştü. Sayıları yüz binleri bulan protestocular kontrolden çıktı.[48]

8 Aralık 2013 günü Kiev'deki Lenin heykeli protestocular tarafından devrildi. Heykelin devrilmesinin ardından baş kısmı koptu. Protestocular heykeli devirdikten sonra heykelin gövdesine sopayla ve çekiçle zarar verdi. Heykeli deviren grup bu durumu kutladı ve devrik Lenin heykeli önünde Ukrayna millî marşı okundu.[49] Olayı yaşayan görgü tanıkları Ukrayna polisinin Lenin heykelini savunmak için bir çaba göstermediğini, protestocuları engellemediğini belirtti.[50] 11 Aralık 2013'te Ukrayna polisi gösterileri bitirmek amacıyla Kiev'deki göstericilere büyük bir baskın gerçekleştirdi. Polisle göstericiler arasında ciddi çatışmalar yaşandı ama göstericilerin direnci kırılamadı. Protestolar 2013 yılının sonuna kadar devam etti ve 2014 yılında şiddetlendi, hatta 2014 yılbaşı kutlamalarında 200 bin kadar insan Yevromaydan'da görüldü.[51]

Ocak ayında Ukrayna hükûmeti gösterileri bastırmak amacıyla göstericileri de hedef alacak şekilde yeni yasalar oluşturulacağını açıkladı,[52] bu açıklamanın ve gündemin ardından protestolar daha da şiddetlendi. Göstericiler bu yasaları "diktatörlük yasaları" olarak değerlendirdi.[53] Şubat itibarıyla protestolar tamamen çatışmaya dönüştü. Polisle göstericiler arasında yaşanan olaylarda ölü ve yaralı sayısının artması sonrası muhalefet ateşkes çağrısında bulundu ve Cumhurbaşkanı Yanukoviç bu çağrıyı reddetti.[54]

Ayaklanmanın bastırılamaması ve tamamen kontrolden çıkması sonrası 20 Şubat 2014'te ateşkes ilan edildi. 23 Şubat 2014'te Yanukoviç başkanlıktan azledildi, hükûmet parlamento tarafından düşürüldü ve Yanukoviç Rusya'ya kaçtı.[55]

Hükûmetin düşmesinden sonra olaylar Kiev ve çevresinde yatışırken, bu sefer Rus etnik kökenli Ukraynalılar Rusya'ya yakınlığıyla bilinen Yanukoviç'in düşmesi sonrası Kiev'de kurulan yeni hükûmete karşı ayaklandılar.[56] Rusya, Kırım'ı ilhak etti.[57] Böylece olaylar uluslararası bir boyuta sıçramış oldu. Kırım'ın Rusların eline geçmesinden sonra Odessa, Kharkiv, Donetsk, Lugansk gibi Rus etnik kökenlilerin yaşadıkları şehirlerde protestolar başladı.[58] Protesto gösterileri Rusların çoğunlukta olduğu Ukrayna'nın Donbas bölgesinde çatışmalara yol açtı. İsyancılar süratle hükûmet binalarını ele geçirdi ve Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetlerini kurduklarını ilan ettiler.[59] 26 Haziran'da ise Lugansk ve Donetsk Cumhuriyetleri birleşerek Halk Birliği Cumhuriyetini kurduklarını açıkladı.[60] Ne var ki, bu de-facto devlet hiçbir uluslararası aktör tarafından tanınmamıştır.

Çatışmalar

Nisan sonuna kadar Lugansk ve Donetsk Oblastlarının büyük bölümü isyancılar tarafından ele geçirilmiştir. Karakollar ve hükûmet merkezlerine isyancıların bayrakları ve Rusya bayrakları çekilmiş ve Ukrayna bayrakları indirilmiştir.[61] Donetsk ve Lugansk gibi iki büyük şehir ve oblast başkentleri de isyancıların eline geçmiştir.

Kiev'de yeni kurulan hükûmet başlarda iç karışıklıklar yüzünden Ukrayna Ordusunu geri planda tutmuştur. Mayıs sonu ve Haziran başlarından itibaren ise Ukrayna Ordusu genel taarruza geçmiş ve sert çarpışmalar başlamıştır. Ordu, havadan ve karadan isyancıların yerleşim birimlerini de yoğun bombardımana tutmuş ve birçok sivil de ölmüştür.[62] On binlerce insan Batı Ukrayna'ya veya Rusya, Macaristan, Bulgaristan gibi bölge ülkelerine sığınmışlardır.[63]

Temmuz başından itibaren Ukrayna Ordusu isyancıların elindeki en önemli noktalar olarak değerlendirilen Kramatorsk ve Sloviansk'ı ele geçirmeyi başarmıştır.[64] Donetsk şehri çevreleme harekâtı için uygun konuma gelmiştir. Ağustos başı itibarı ile Lugansk ile Donetsk'i birbirine bağlayan ana yol üzerinde çatışmalar şiddetlenmiştir. Ukrayna Ordusu böylece iki büyük şehir olan Donetsk ile Lugansk'ı birbirinden ayırmaya ve isyancıları ikiye ayırmaya çalışmaktadır.

17 Temmuz'da Malezya Havayollarına ait sivil uçak düşürülmüş ve iki taraf da birbirlerini suçlamışlardır.[65]

Rusya'nın desteğini arttırmasıyla Rus yanlısı milisler yeniden önemli kazanımlar elde ettiler. Savaş, yazın sonuna doğru kilitlendi.

5 Eylül tarihinde Belarus'un başkenti Minsk'te Ukrayna ve Novorossiya arasında ateşkes antlaşması imzalanmıştır.[66] İki taraflar da derhal çatışmalara son verecek ve barış için görüşmelere başlayacaklardır. Ne var ki, ateşkes kısa süreli olmuştur.

Eylül ayının sonlarında 5 Eylül Ateşkesi bozuldu ve Ukrayna Ordusu ile Novorossiya milisleri arasında çatışmalar yeniden başlamıştır. Çatışmalar, Donetsk Havalimanı çevresinde ve Novoazovsk ile Mariupol arasında yoğunlaşmıştır. Novoazovsk yeniden Rus yanlısı milislerin eline geçmiştir.[67] Kiev Hükûmeti, Mariupol'ün düşmemesi için destek birlikler sevketmiştir.

Ukrayna Ordusu, Ocak ayında Donetsk Havalimanından çekilmek zorunda kalmıştır. Ayrıca Rus yanlısı ayrılıkçılar Mariupol'ün kenar semtlerine saldırılar gerçekleştirmişlerdir.[68] Donetsk Halk Cumhuriyeti lideri Zakarçenko amaçlarının Donetsk il sınırlarına kadar gitmek olduğunu açıklamıştır.[69]

Şubat ayının ortasına doğru Rus yanlısı ayrılıkçılar saldırılarını Debaltseve çevresinde yoğunlaştırmışlardır. Sol ve sağ kanattan Debaltseve'yi kuşatan ayrılıkçılar, uzun süren çatışmalar sonucu Debaltseve'yi ele geçirmişlerdir.[70]

12 Şubat tarihinde Minsk II protokolü ile taraflar ateşkes konusunda anlaşmıştır.[71] Ateşkes, 15 Şubat gece 00.00'dan itibaren yürürlüğe girmiştir. Debaltseve dışında diğer noktalarda ateşkese büyük oranda uyulmuştur. Debaltseve'de ise 18 Şubat'ta Ukrayna Ordusunun çekilmesi sonrası çatışmalar büyük oranda durmuştur. Minsk II Protokolü, Ukrayna'da anayasal reform yapılmasını, cephedeki ağır silahların cephe gerisine taşınmasını ve savaş esirlerinin salıverilmesi konularını da içermektedir.[72]

Minsk II ateşkes antlaşması sonrası iki taraf da büyük çaplı bir saldırı gerçekleştirmese de, çatışmalar Luhansk'ın bazı köyleri, Donetsk Havalimanı yakınları ve Shyrokyne civarında aralıkla devam etmektedir. İki taraf da birbirlerini ateşkesi ihlal etmekle suçlamaktadır. Ukrayna hükûmeti, 18 Şubat-5 Mayıs tarihleri arasında Ukrayna Ordusunun 28 kasaba ve köyü kaybettiğini belirtmiştir.[73]

30 Ocak'tan itibaren çatışmalar yeniden şiddetlenmeye başlamıştır devam etmektedir.[74]

8 Şubat 2017 tarihinde pro-Rus ayrılıkçı "Somali Tümeni"nin komutanı Yarbay Mihail Sergeyeviç Tolstyh, ofisine düzenlenen bir saldırı sonucu öldürülmüştür.[75]

Çatışmalar neticesinde Savur-Mohıla büyük oranda hasar görmüştür.

Dış müdahale

Batı medyası, sık sık Novorossiya milislerinin Rusya tarafından desteklendiğini iddia etmektedir.[76] Ayrıca Çeçen lider Kadirov'un da Rusya'nın yanında savaşması için adam gönderdiği iddiaları gündeme gelmiştir.[77] Bunun dışında da Belarus, Rusya, Sırbistan gibi Slav-Ortodoks ülkelerden Donetsk'te gönüllü savaşmak için giden militanlar olduğu iddia edilmiştir.[78]

Uluslararası tepkiler

  •  NATO – 22 Ağustos tarihinde Rusya'nın Ukrayna'ya yardım konvoyu göndermesi sonucu, NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen Rusya'nın ateşlediği çatışmalara bu tür müdahalelerin ancak bölgedeki tansiyonu yükselteceğini belirtti. Uluslararası insanlık prensipleri gereğince yardım konvoylarının sivillere yönelik mi yoksa Rusya destekli isyancılara yönelik mi olduğunun açıklığa kavuşturulması gerektiğini belirtti.[79]
  •  Rusya – Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna otoritelerini Ukrayna'nın bölgede karşı karşıya kaldığı her sorun için Rusya'yı sorumlu tutmasından dolayı eleştirdi. Ukrayna halkının bu sorunlardan dolayı Kiev'den açık bir cevap almasını gerektiğini belirtti.[80]
  •  ABD – Birleşik Devletler Dışişleri Bakanı John Kerry bölgedeki olayların spontane gelişmeler olmadığını ve Rusya'nın olayları tahrik ettiğini ifade etti.[81]
  •  Türkiye – Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye olarak Rusya'nın Kırım'ı ilhakını kabullenmediklerini ifade etti. 23 Ekim Letonya ziyareti sırasında Kırım’da Rusya’nın oraya el koyma konusu, ‘orada bizim tarihi haklarımız’ gibi yaklaşımlarını kabullenmediğimizi kendilerine ifade ettik. Bunu Sayın Putin’e de söyledik. Orada Kırım nüfusunun yüzde 14′ü Kırım Tatarıdır. Bunlarla ilgili tüm düşüncelerimizi kendileriyle paylaştı. diye konuştu.[82]
  • Kırım Özerk Cumhuriyeti – Kırım eski Tatar Meclisi başkanı ve Ukrayna milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Rusya'nın ilhakını tanımadıklarını açıkladı.[83]

Kaynakça