Kuveyt'in İşgali

İşgal

Kuveyt'in İşgali veya diğer adıyla Irak-Kuveyt Savaşı, Irak ile Kuveyt arasında, 1990'ın Ağustos ayında gerçekleşen ve Körfez Savaşı'nın başlangıcı olarak kabul edilen çatışmalardır. Irak'ın, yedi ay boyunca Kuveyt'i işgaliyle sonuçlanmış ve Amerika Birleşik Devletleri'nin önderliğindeki koalisyon güçleri tarafından Irak'a karşı mücadele başlatılmıştır.

Kuveyt'in İşgali
Körfez Savaşı'nın parçası
Tarih2-4 Ağustos 1990
Bölge
Sonuç

Irak zaferi;

Taraflar
Irak Irak

Kuveyt Kuveyt
Destekleyenler:

Komutanlar ve liderler
Irak Saddam Hüseyin
Irak Ali Hasan el Mecid
Kuveyt III. Cabir
Güçler
100.000+[2][3]16.000[4]
Kayıplar
37+ uçak (yaklaşık)
Diğer kayıplar bilinmiyor
20 uçak,
200 çatışmada ölen,[5]
600 esir[6]

1990 yılında Irak; Kuveyt'i, eğimli sondaj yaparak kendi petrollerini çalmakla suçladı. Öte yandan bazı Irak kaynaklarına göre zamanın Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in Kuveyt'e saldırma kararı, işgalden aylar öncesinden alınmıştı.[7] Bazıları ise Irak'ın, İran-Irak Savaşı esnasında aldığı 80 milyar doların üzerindeki borcu ödeyemediği ve Kuveyt'in ürettiği petrolün çok fazla olmasının Irak petrollerinin değerini düşürmesi gibi sebeplerin saldırıyı tetiklediğini söyledi.[8] 2 Ağustos 1990 günü başlayan ve çoğu çatışmalarda Irak Cumhuriyet Muhafızları'nın Kuveyt Silahlı Kuvvetleri üzerinde üstünlük kurmasıyla geçen işgal, iki gün sürdü. Çatışmalar sonucunda Kuveyt'i topraklarına katan Irak devlet başkanı Saddam Hüseyin, Kuveyt'i Irak'ın 19. ili olarak tanımladı.

Sebepleri

Kuveyt, İran-Irak Savaşı sırasında Irak'la yakın ilişkilerde bulunmuş ve ülkenin Basra Körfezi'ndeki bir üssü olarak davranmıştı.[9] Savaşın sonlanmasıyla birlikte iki Arap ülkesi arasındaki ilişkiler, çeşitli ekonomik ve diplomatik sebepler yüzünden tersine döndü. Bir müddet sonra ise Irak ile Kuveyt arasındaki diplomatik ilişkiler gitgide daha da bozulmaya başladı.

Finansal borçlar üzerine tartışma

Kuveyt; sekiz yıl boyunca Irak'a, İran ile olan savaşında maddi destek sağlamıştı. Savaşın sona ermesiyle birlikte Irak, Kuveyt'e olan 14 milyar dolarlık borcunu ödeyemez hale geldi.[5] Kuveyt'in dilenen özrü kabul etmemesiyle birlikte iki ülke arasındaki ilişkiler gerilmeye başladı. 1989 yılının sonlarında ülke liderleri arasında birtakım resmî görüşmeler gerçekleştirildi; fakat bu görüşmelerden bir sonuç elde edilemedi.

Ekonomik savaş ve eğimli sondaj

FBI'da çalışan ve 2003'teki yakalanışının ardından Saddam Hüseyin'i sorgulayan George Piro'ya göre Irak, OPEC'in petrol üretimine kota koymasının ardından kendi petrollerinin fiyatlarını yükselterek borçlarını ödemeye çalıştı. OPEC üyesi Kuveyt ise kendi petrol üretimi arttırarak dünyadaki artan petrol fiyatlarının önüne geçmek istedi. Düşen fiyatlar, savaş sonrası ekonomisini iyileştirmeye çalışan Irak'ı olumsuz etkiledi.[10] Bu olay, Irak'taki birçok kişi tarafından agresif bir hareket olarak görüldü. Eski Irak Dışişleri Bakanı Tarık Aziz'e göre petrolün bir varilinin satış fiyatında yaşanan 1 dolarlık azalma, ülkenin yıllık gelirinde 1 milyar dolarlık azalmaya sebep olmaktaydı.[9] Kuveyt'in bu hamlesi sebebiyle Irak'ın bir yılda 14 milyonluk gelir kaybı yaşadığı tahmin edilmektedir.

Irak hükûmeti bu olayı bir tür ekonomik savaş olarak tanımladı. Kuveyt'in, eğimli sondaj yaparak Irak topraklarındaki Rumeyla petrol sahasından petrol aldığı iddialarıyla durum daha da kötüleşti. Rumeyla petrol sahası üzerindeki tartışma 1960 yılında, Arap Birliği'nin aldığı karar doğrultusunda başlamıştı. Bu karara göre Irak-Kuveyt sınırı, petrol sahasının güney tarafının 2 mil kadar kuzeyinde olacaktı.[11] İran-Irak Savaşı esnasında Irak'ın Rumeyla'daki petrol çıkarma çalışmaları Kuveyt topraklarında da sürdü. 1989'da ise, Kuveyt'in "gelişmiş sondaj teknikleri" kullanarak Rumeyla sahasındaki Irak petrollerini işlettiğini öne sürdü. Tahminlerine göre en az 2,4 milyar dolarlık petrolün Kuveyt tarafından çalındığını iddia ederek, zararın karşılanmasını talep etti.[12] Öte yandan suçlamaları reddeden Kuveyt; Irak'ı, kendilerine karşı yapılacak olası askerî hareket için sebep aradıklarını belirtti. Rumeyla sahasında faaliyet gösteren çeşitli yabancı şirketler ise Irak'ın iddialarını reddederek, Irak'ın tüm bunları esas faaliyetlerini saklamak için yaptığını söyledi.[11]

Irak'ın hegemonik istekleri

Irak işgalinin arkasındaki temel sebep Kuveyt'in büyük petrol rezervleri olarak kabul edilse de; Irak Hükûmeti, Kuveyt topraklarının Irak'ın doğal bir parçası olduğunu ve bu bağlantının Britanya emperyalizmi sebebiyle kesildiğini savunmaktaydı.[13] 1913 Osmanlı-İngiliz Anlaşması'nın imzalanmasından sonra Birleşik Krallık, Kuveyt'i Osmanlı İmparatorluğu topraklarından ayırarak bağımsız bir şeyhlik kurulmasını sağladı. Ülkede pek de popüler olmayan emirin devrilmesini sağlayan Irak Hükûmeti, Kuveyt halkına ekonomik ve siyasi bakımdan daha fazla özgürlük vadetti.[5]

Osmanlı döneminde Kuveyt, Basra Eyaleti'ne bağlıydı ve el-Sabah hanedanı tarafından yönetilmekteydi. 1899 yılında alınan kararla Osmanlı himayesi altında olmasına karşın Britanya'nın koruması altına girdi. Bu sebepten dolayı sınırları, Basra Eyaleti'nin geri kalan kısımlarıyla hiçbir zaman net bir biçimde belirlenmemişti.

Öte yandan Irak; Britanya'nın, ülke sınırlarını kasıtlı olarak daraltarak ve denize kıyısı olmayacak şekilde çizdiğini, bu sayede ileriki zamanlarda kurulacak Irak yönetiminin Britanya'nın Basra Körfezi'ndeki sömürgelerini tehdit etme ihtimalini ortadan kaldıracağını iddia etmekteydi.[12]

Irak-Amerika Birleşik Devletleri ilişkileri

April Glaspie'in Saddam Hüseyin ile olan ilk görüşmesinden bir görüntü

Amerika Birleşik Devletleri Irak Büyükelçisi April Glaspie'ın 25 Temmuz 1990'da, Saddam Hüseyin düzenlediği görüşmede, ülke askerlerini sınırlara konuşlandırmak gibi askeri hazırlıkların sebebini sordu. Bunun haklı bir soru olduğunu belirten Hüseyin; Kuveyt temsilcileri ile yakın bir zamanda, Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in arabuluculuğunda bir görüşme yapacaklarını ve bu görüşmeden olumlu bir sonuç çıkacağını umduğunu belirtti.[14] Büyükelçi, ABD Dışişleri Bakanlığı'na gönderdiği yazılı açıklamada "Saddam'ın Kuveyt'i işgale hazırlandığına ilişkin bir izlenim olmadığı" ve "Araplar arasındaki işlere taraf olmayız" şeklinde görüş bildirdi.[14] Saddam Hüseyin'e ise ABD'nin "Irak'a karşı bir ekonomik savaş içerisine girmeyeceğini" belirtti. Yaşanan bu gelişmeler Saddam Hüseyin'in, Kuveyt'i işgal etmesi için ABD'den yeşil ışık geldiğine inandığı şeklinde yorumlandı.[14][15]

İşgal

El-Kureyn Şehitliği'nde görülen bir Irak Type 69 tankı
Kuveyt Hava Kuvvetleri'ne bağlı Douglas A-4 Skyhawk modeli uçaklar
Çöl Kalkanı Operasyonu esnasındaki bir Kuveyt M-84 tankı

2 Ağustos 1990 günü, yerel saatle gece 2:00'de Irak;[16] Irak Cumhuriyet Muhafızları'na bağlı dört tümen (1. Hammurabi Zırhlı Tümeni, 2. el-Medine el-Münavere Zırhlı Tümeni, 3. Tawalkalna ala-Allah Mekanize Piyade Tümeni ve 6. Nebuchadnezzar Motorize Piyade Tümeni) ve tam teçhizatlı Irak Ordusu özel kuvvetleri ile Kuveyt işgaline başladı. Helikopter ve botlar aracılığıyla bölgeye nakledilen komandoların esas saldırı güzergâhı başkent Kuveyt idi. Diğer bölükler ise hava alanı ve üslerini ele geçirmek üzere harekete geçti.

Bu birliklere destek olarak Irak ordusu bir filo Mil Mi-25 silahlı helikopteri, birkaç Mi-8 ve Mi-17 ulaşım helikopteri ve bir filo Bell 412 helikopteri gönderdi. Helikopter birliklerinin en önemli görevi Irak komandolarını Kuveyt şehrine ulaştırıp takviye sağlamak ve bunun ardından yerdeki birliklerin ilerlemesine destek olmaktı. Irak Hava Kuvvetleri en az iki filo Suhoy Su-22, bir filo Su-25, bir filo Mirage F1 ve iki filo MiG-23 avcı bombardıman uçağı gönderdi. Hava kuvvetlerinin ana görevi Kuveyt Hava Kuvvetleri'nin iki üssünü bombalayarak hava hakimiyeti kurmaktı. Bu sırada Kuveyt şehrindeki belirli hedefler de bombalandı.

İşgal sonrası

Irak askerleri ülkeden çekilirken, 700'ün üzerinde petrol kuyusunu ateşe verdi.
Yanan kuyuların yukarıdan görünümü

Kesin Irak zaferinin ardından Saddam Hüseyin; Ala Hüseyin Ali'yi işgalin ardından oluşturulan Kuveyt Cumhuriyeti isimli kukla devletin başbakanı, Ali Hasan el-Mecid'i ise Kuveyt valisi olarak atadı.[17] Sürgündeki Kuveyt kraliyet ailesi ile eski devlet görevlileri, Irak'ın Kuveyt'i terk etmesi için diğer ülkeleri ikna çalışmalarına başladı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ise Irak kuvvetlerinin Kuveyt'ten çekilmesini içeren 12 çözüm önerisi hazırladı.[18]

İşgal hakkında tüm bu gelişmeler yaşanırken Kuveyt nüfusunun yarısından fazlasına denk gelen 400.000'den fazla Kuveytli ve çeşitli ülkelerden binlerce kişi ülkeyi terk etti.[19] Ülkede yaşayan 150.000'in üzerindeki Hint vatandaşı, Hindistan hükûmeti tarafından bir hafta içinde tahliye edildi.[20]

7 ay süren Irak işgalinde Irak askerlerinin, Kuveyt'in zenginliklerini yağmaladığı ve insan haklarına karşı suçlar işlendiği yönünde iddialar ortaya atıldı. Bazı bağımsız kuruluşlara göre, 600 civarında Kuveyt milliyetçisi Irak tarafından esir alındı.[21] 2005 yılında yayınlanan bir araştırmada işgalin, Kuveyt halkının sağlığı üzerinde uzun süreli bir etki bıraktığı bilgisi yer aldı.[22]

Ayrıca bakınız

  • Lübnan rehine krizi

Kaynakça