Tanrı'nın Direniş Ordusu

Tanrının Direniş Ordusu (LRA),[1] 1987'de oluşturulan, çoğunlukla kuzey Uganda'da ve Sudan'ın bazı bölgelerinde operasyon yapmakta olan isyancı Hristiyan bir gerilla ordusudur.

Tanrının Direniş Ordusu'nun bayrağı.

Grup, Uganda hükûmetine karşı silahlı bir isyanda, Afrika'nın en uzun süren çatışmalarından birinin içinde bulunmaktadır. Kendini Tanrı'nın sözcüsü ve bir medyum ilan eden Joseph Kony tarafından idare edilmektedir.[2] Joseph Kony dünyanın önde gelen insanlık ve savaş suçlusu zanlılarından biridir. On emir ve Acholi geleneklerini temel alan teokratik bir devlet kurmak için grubun talepleri vardır.[2][3] LRA, yaygın insan hak ihlallerinden suçlanmaktadır: cinayet, kaçırma, yaralama, kadınlar ve çocukların cinsel köleleştirmesi[4] ve zorla çocukları silah altına almak.[5]Örgütten kaçmayı başaran bazı mağdurların verdiği bilgiye göre, erkek çocuklara başka çocukları öldürmeleri emir verilirken, kız çocuklarına da sıklıkla tecavüz ediliyor ya da hizmetçi olarak çalıştırılıyorlardı.[6]Örgütün yaklaşık 500 savaşçısının olduğu tahmin ediliyor.[7]Mayıs 2012'de Uganda ordusunun bir operasyonu ile örgütün en önemli askeri stratejisti olarak sayılan Caesar Achellam yakalandı. Çocuk ve sivillere yönelik olarak, cinayet, sakatlama, yağma, adam kaçırma (özellikle çocukların toplu olarak kaçırılması çokça gerçekleştirmiştir), tecavüz, istismar, kölelik, işkence, yardım konvoylarını hedef alma gibi insanlığa karşı sayısız suç işenmiştir. Bölgedeki etnik uyuşmazlıkları besleyerek güçlenen Tanrı'nın Direniş Ordu'su çatışacak örgüt üyesi bulamadığında zorlanıp tamamıyla çocuklara yönelmiştir. 20 yılı aşkın süredir LRA'nın 30.000 fazla çocuğu kaçırdığı tahmin edilmektedir. Bu çocuklardan bazıları örgüte katılma ritüeli olarak "banga" isimli kutsal kabul edilen pala şeklindeki bıçaklarla ebeveynlerini veya kardeşlerini öldürmeye ya da sakat bırakmaya zorlanırlar. Bu travma ile çocuklar bir daha asla eve gidemeyeceğini düşünmekte, örgütün elinden kaçsa bile yaptıkları yüzünden ailesinden kimse tarafından kabul edilmeyeceği düşünmektedir. Örgütün elinden kaçabilse bile ki bu zordur, yaptığı şeyler yüzünden kimsenin onu kabul etmeyeceğini düşünür. Ayrıca çocuk, bu acımasız cinayetlerle masumiyetini ve çocukluk doğasını yitirmiş olmaktadır. Örgüt, çocukların itaat etmelerini sağlamak için son derece acımasız yollara başvurmaktadır. Çocukların birçoğu çatışma sırasında veya kötü muameleden, hastalıktan ve açlıktan hayatını kaybetmektedir. Kaçırılan çocuklar ayrıca seks kölesi olarak kullanılmaktadır. Bazı erkekler küçük düşürülmek için herkesin önünde sodomize edilmektedir. Tüm bu cinsel saldırılar nedeniyle toplumda HIV/ AIDS gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklar oldukça yaygındır.[8]

Kaynakça