Biyom

Bir çevre ile ilişkili organizmalar topluluğu

Biyom, bulundukları fiziksel çevreye[1] ve ortak bir bölgesel iklime tepki olarak oluşmuş biyolojik bir topluluktan oluşan biyocoğrafik bir birimdir.[2][3][4] Bir diğer tanıma göre, biyosferin aynı iklim koşullarında ve aynı bitki örtüsünün egemen olduğu çok geniş bölümlerini belirten çevrebilim terimidir. Yeryüzündeki birbirine bitişik, benzer yayılmış yaşam alanları olarak da tanımlanabilir. Biyomlar birden fazla kıtaya yayılabilir. Biyom, habitattan daha geniş bir terimdir ve çeşitli habitatları içerebilir.

Dünya çapında karasal (kara) biyomların bir haritalaması
Yaşam varoluş biçimlerinin Mavi gezegeni: Yeryüzü

Her biyomda, egemen bitki örtüsü, o biyoma özgü bir dizi hayvan topluluğunu barındırır. Her biyomun biyotası (bitkileri ve hayvanları), doğanın her yanında benzer özellikler taşır. Biyomlar, yaşam çevresi denilen içinde özel organizmaların yaşadıkları daha küçük birimlerden oluşurlar.

Bölgenin coğrafyası ve iklimi gibi etkenler söz konusu biyomda gelişen yaşam biçimlerinin türünü belirler. Bir biyomda pek çok ekosistem olabilir.

Bir biyom geniş alanları kapsayabilirken, bir mikrobiyom, tanımlanmış bir alanda çok daha küçük bir ölçekte bir arada bulunan organizmaların bir karışımıdır. Örneğin, insan mikrobiyomu, insan vücudunda veya içinde bulunan bakteri, virüs ve diğer mikroorganizmaların toplamıdır.[5]

Bir 'biyota', bir coğrafi bölgenin veya bir zaman periyodundaki organizmalarının toplam yığınıdır. Yerel coğrafi ölçeklerden ve anlık zamansal ölçeklerden tüm gezegene ve tüm zaman ölçekli uzay-zaman ölçeklerine kadar bulunur. Dünyanın biyotası biyosferi oluşturur.

Biyomlar

Genel olarak biyomların 2 ana çeşidi vardır. Bunlar "karasal biyomlar" ve "su biyomları"dır.[6]

  • Karasal Biyomlar
    • Ekvator Yağmur Ormanları Biyomu: Amazon, Kongo ve Endonezya adalarında görülür.
    • Savan Biyomu: Afrika’nın doğusu ve batısı ile Avustralya’nın güneydoğusu ve Brezilya’nın güney bölgesinde görülür.
    • Çöl Biyomu: Afrika Kuzeyi, batı Arap Yarımadası, İran orta bölgesinde, Avustralya orta bölgesinde ve ABD orta bölgesinde görülür.
    • Yapraklarını Döken Orman Biyomu: Avrupa’nın orta ve batı bölgeleri, Kanada batı bölgesi, Avustralya doğusu ve Çin’in genelinde görülür.
    • Çalı Biyomu: Akdeniz’e kıyısı olan ülkeler, ABD Kaliforniya eyaleti, Şili orta bölgesi, Güney Afrika Kap Bölgesi ve Avustralya’nın güney batısında görülür.
    • İğne Yapraklı Orman Biyomu: İskandinav Yarımadası güneyi, Sibirya güneyi, Kanada güneyi, Alaska güneyi ve Doğu Avrupa’nın soğuk bölgelerinde görülür.
    • Tundra Biyomu: Alaska kuzeyi, Kanada kuzeyi, İskandinav Yarımadası kuzeyi ve Rusya’nın kuzey kesimlerinde görülür.
    • Dağ Biyomu: Himalaya dağları, And dağları, Alp dağları, Kafkas dağları gibi yüksek zirvelerin bölgeleridir.
    • Kutup Biyomu: Kutup bölgesi olan Antarktika ve Grönland’da görülür.
  • Su Biyomları. Tuzlu Su Biyomları ve Tatlı Su Biyomları. Tatlı Su biyomlarıda Göl Biyomları ve Akarsu Biyomları olarak ikiye ayrılır.
    • Okyanus ve Deniz Biyomu
    • Göl Biyomu
    • Akarsu Biyomu

Farklı biyomlar

Bir biyomu öbüründen ayıran temel etki iklimdir. Söz gelimi, bir tropikal yağmur ormanının iklimi, iğne yapraklı ormanların ikliminden çarpıcı bir biçimde farklıdır. Tropikal yağmur ormanında bol su bulunur; günlük 13,9 - 29,4 °C'lik sıcaklık, bitki gelişmesi için aşağı yukarı kusursuz bir ortam yaratır. İğne yapraklı orman, tipik olarak yazın kuraklığa, kışın da çok soğuk havaya daha iyi dayanır. Aynı biçimde hayvan topluluğu da biyomdan biyoma değişir. Her biyomun bitki ve hayvan toplulukları, o biyoma uyarlanmışlardır. Söz gelimi kuzey tundralarında, yılın önemli bir bölümünde çok soğuk bir iklim egemendir; bitki gelişme dönemi de serin ve kurak geçer. Bununla birlikte gerek bitki topluluğu, gerek hayvan topluluğu, bu sert koşullara uyum sağlamışlardır. Kuzey kutup bölgesinin ağaçsız tundra bitki örtüsü, çokyıllık bitkilerden oluşur. Bitkilerin alçak boylu olması, sert, dondurucu rüzgarlara karşı geliştirilmiş bir uyumdur; böylece nem, besin azlığı, vb. öbür olumsuz koşullara, yüksek boylu bitkilerden daha iyi dayanırlar.

Benzer biyomlar

Benzer biyomlar, çoğunlukla aynı enlemlerde bulunurlar. Bu durum tundrada ve tayga adı verilen iğne yapraklı kuzey ormanlarında açıkça görünür. Enlem benzerliklerinin yanı sıra, yükseklik benzerlikleri de biyomun oluşumunu etkiler. Yüksek bir dağın doruğuna doğru çıkıldıkça, sıcaklık düşer, hava soğur; kışlar daha uzun ve sert geçer (ekvator yakınlarındaki yüksek dağların dorukları bile karlarla kaplıdır). Bu yüzden, aynı dağda birkaç farklı iklim ve bitki örtüsü kuşağı görülür.

Kara ve su biyomları

Biyomlar kara ve su biyomları olmak üzere ikiye ayrılır. Kara biyomları; tundralar, taygalar (kozalaklı ağaç), yapraklarını döken ve dökmeyen ormanlar, ılıman bölge ormanları, koruluk ve çalılıklar, çöller, tropikal ormanlar ve çalılıklar, stepler-savanlar, çayırlıklardır. Su biyomları ise; tuzlu su ve tatlı su biyomları olmak üzere iki bölümde incelenir. Tatlı su biyomları da akarsular, haliçler ve göllerdir.

Yeryüzü biyomlarının haritası

  Buz tabakası ve Kutup çölü
  Tundra
  Tayga
  Ilıman geniş yapraklı orman
  Yarı tropik nemli orman
  Akdeniz bitki örtüsü
  Muson ormanları
  Kurakçıl fundalık ve çalılık
  Çimenli savan
  Ağaçlı savan
  Yarı tropik kuru orman
  Alp tundraları
  Dağ ormanları

Tatlısu biyomları haritası

Asıl okyanuslar ve dünyanın denizlerinin drenaj havzası kıta bölünmelerine göre işaretlenir. Büyük kıta bölümleri, okyanusların ve dünyanın denizleri içerisinde drenajı gösterilmektedir – gri alanlar kapalı havzalardır (endorheic); okyanusa akış yoktur.

Etimoloji

Terim, 1916'da Frederic Clements tarafından, başlangıçta Karl Möbius'un biyotik topluluğu (1877) ile eşanlamlı olarak önerildi.[7] Daha sonra, hayvan unsurunun dâhil edilmesi ve tür kompozisyonunun taksonomik unsurunun hariç tutulmasıyla, daha önceki fitofizyonomi, oluşum ve bitki örtüsü (floraya karşı kullanılır) kavramlarına dayanan mevcut tanımını kazanmıştır.[8][9] 1935'te Arthur Tansley, bu görüşe iklim ve toprak unsurlarını ekleyerek buna ekosistem adını verdi.[10][11] Uluslararası Biyolojik Program (1964–74) projeleri, biyom kavramının yaygınlaşmasında etkili olmuştur.[12]

Bununla birlikte, bazı bağlamlarda biyom terimi farklı bir şekilde kullanılmaktadır. Alman literatüründe, özellikle Walter terminolojisinde, bu terim biyotop (somut bir coğrafi birim) olarak benzer şekilde kullanılırken, bu makalede kullanılan biyom tanımı, hangi kıtada olduğuna bakılmaksızın uluslararası, bölgesel olmayan bir terminoloji olarak kullanılır — bir alan mevcutsa, aynı biyom adını alır ve onun "zonobiyomu", "orobiyomu" ve "pedobiyomu" (iklim bölgesi, yükseklik veya toprak tarafından belirlenen biyomlar) terimlerine karşılık gelir.[13]

Brezilya literatüründe, "biyom" terimi bazen tür kompozisyonuna dayanan bir alan olan biyocoğrafik bölge teriminin eşanlamlısı olarak kullanılır (bitki türleri dikkate alındığında kullanılan floristik bölge terimi) veya aynı zamanda Ab'Sáber'in "morfoklimatik ve fitocoğrafik alan"ının eşanlamlısı olarak, benzer jeomorfolojik ve iklimsel özelliklerin baskın olduğu ve belirli bir bitki örtüsü biçimini içeren kıta altı boyutlarına sahip bir coğrafi alan olarak kullanılır. Her ikisi de aslında birçok biyomu içerir.[8][14][15]

Sınıflandırmalar

Dünyayı birkaç ekolojik bölgeye ayırmak, özellikle dünyanın her yerinde var olan küçük ölçekli değişkenlikler ve bir biyomdan diğerine kademeli geçiş nedeniyle, zordur. Bu nedenle sınırlarının keyfi olarak çizilmeleri ve karakterize edilmeleri, içlerinde hâkim olan ortalama koşullara göre yapılmalıdır.[16]

Kuzey Amerika çayırları üzerinde 1978 yılında yapılan bir çalışmada,[17] mm/yıl cinsinden evapotranspirasyon ile g/m2/yıl cinsinden yer üstü net birincil üretim arasında pozitif bir lojistik korelasyon bulunmuştur. Çalışmanın genel sonuçları, yağış ve su kullanımının yer üstü birincil üretime yol açtığı, güneş ışınımı ve sıcaklığın yer altı birincil üretimine (kökler) yol açtığı ve sıcaklık ve suyun serin ve ılık mevsim büyüme alışkanlığına yol açtığı yönündeydi.[18] Bu bulgular, daha sonra Whittaker tarafından basitleştirilmiş olan Holdridge'in biyosınıflandırma şemasında (aşağıya bakınız) kullanılan kategorilerin açıklanmasına yardımcı olur. Bununla birlikte, sınıflandırma şemalarının sayısı ve bu şemalarda kullanılan belirleyicilerin çeşitliliği, biyomların oluşturulan sınıflandırma şemalarına tam olarak uymadığının güçlü göstergeleri olarak alınmalıdır.

Holdridge (1947, 1964) yaşam alanları

Holdridge yaşam bölgesi sınıflandırma şeması. Yaratıcısı tarafından üç boyutlu olarak düşünülse de, genellikle üçgen bir çerçevede iki boyutlu bir altıgen dizisi olarak gösterilir.

1947'de Amerikalı botanikçi ve iklimbilimci Leslie Holdridge, bu iki abiyotik faktörün bir habitatta bulunan bitki örtüsü türlerinin en büyük belirleyicileri olduğu varsayımı altında, sıcaklık ve yağışların bitki örtüsü üzerindeki biyolojik etkilerine dayanarak iklimleri sınıflandırdı. Holdridge, diyagramında açıkça görülebilen 30 sözde "nem bölgeleri"ni tanımlamak için dört ekseni kullanır. Bu plan toprak ve güneşe maruz kalmayı büyük ölçüde göz ardı ederken, Holdridge bunların önemli olduğunu kabul etmiştir.

Allee (1949) biyom türleri

Allee'nin (1949) başlıca biyom türleri:[19]

Kendeigh (1961) biyomları

Kendeigh (1961) tarafından yeryüzünün başlıca biyomları:[20]

Whittaker (1962, 1970, 1975) biyom türleri

Yıllık ortalama sıcaklık ve yağışın bir işlevi olarak bitki örtüsü türlerinin dağılımı.

Whittaker, biyomları iki abiyotik faktör kullanarak sınıflandırdı: yağış ve sıcaklık. Onun planı, Holdridge'in basitleştirilmiş hâli olarak görülebilir; daha kolay erişilebilir, ancak Holdridge'in daha fazla özgüllüğü eksiktir.

Whittaker, yaklaşımını teorik iddialara ve ampirik örneklemeye dayandırdı. Daha önce biyom sınıflandırmalarının bir incelemesini derlemişti.[21]

Whittaker'ın şemasını anlamak için anahtar tanımlar

  • Fizyonomi: bazen bitkilerin görünümüne atıfta bulunur; veya biyomun belirgin özellikleri, dış özellikleri veya ekolojik toplulukların veya türlerin - bitkiler de dâhil olmak üzere - görünümü anlamı taşır.
  • Biyom: bitki örtüsü yapısı, fizyonomisi, çevrenin özellikleri ve hayvan topluluklarının özellikleri bakımından benzer olan belirli bir kıtadaki karasal ekosistemlerin gruplandırılmasıdır.
  • Oluşum: belirli bir kıtadaki büyük bir bitki topluluğu türü.
  • Biyom türü: fizyonomi ile tanımlanan yakınsak biyomların veya farklı kıtaların oluşumlarının gruplandırılmasıdır.
  • Bitki örtüsü türü: yakınsak oluşumların gruplandırılmasıdır.

Whittaker'ın biyom ve oluşum arasındaki ayrımı basitleştirilebilir: formasyon sadece bitki topluluklarına uygulandığında kullanılırken, biyom hem bitkilerle hem de hayvanlarla ilgili olduğunda kullanılır. Whittaker'ın biyom türü veya oluşum türü ortak düşüncesi, benzer toplulukları sınıflandırmak için daha geniş bir yöntemdir.[22]

Biyom türlerini sınıflandırmak için Whittaker parametreleri

Whittaker, toplulukları dünya ölçeğinde iklimle ilişkilendirmek için ekoklin desenlerinin "gradyan analizi" olarak adlandırdığı şeyi kullanmıştır. Whittaker, karasal alemde dört ana ekoklin düşünmüştür.[22]

  1. Gelgit seviyeleri: Yüksekten alçağa kadar konuma göre değişken yoğunluklarda değişen, suya ve kuruluğa maruz kalan alanların ıslaklık gradyanı
  2. İklimsel nem gradyanı
  3. Yüksekliğe göre sıcaklık gradyanı
  4. Enlemlere göre sıcaklık gradyanı

Bu gradyanlar boyunca Whittaker, biyom tiplerini niteliksel olarak belirlemesine izin veren birkaç eğilime dikkat çekti:

  • Gradyan, üretkenlikte karşılık gelen değişikliklerle birlikte, olumludan aşırıya doğru ilerler.
  • Fizyonomik karmaşıklıktaki değişiklikler, bir çevrenin ne kadar elverişli olduğuna bağlı olarak değişir (çevre daha az elverişli hâle geldikçe topluluk yapısının azalması ve tabaka farklılaşmasının azaltılması).
  • Yapı çeşitliliğindeki eğilimler, tür çeşitliliğindeki eğilimleri takip eder; alfa ve beta tür çeşitliliği, elverişli ortamlardan aşırı ortamlara doğru azalır.
  • Her büyüme biçimi (yani çimenler, çalılar, vb.) ekoklinler boyunca maksimum öneme sahip karakteristik bir yere sahiptir.
  • Aynı büyüme biçimleri, dünyanın çok farklı yerlerinde benzer ortamlarda baskın olabilir.

Whittaker, genel bir sıcaklık gradyanı elde etmek için gradyan (3) ve (4)'ün etkilerini topladı ve bunu, Whittaker sınıflandırma şeması olarak bilinen şeyde yukarıdaki sonuçları ifade etmek için bir gradyan (2), (nem gradyanı) ile birleştirdi. Şema, biyom türlerini sınıflandırmak için yıllık ortalama yağış (x ekseni) ile yıllık ortalama sıcaklık (y ekseni) grafiklerini çizmektedir.

Biyom türleri

  1. Tropikal yağmur ormanı
  2. Tropikal mevsimlik yağmur ormanları
    • yaprak döken
    • yarı yaprak döken
  3. Ilıman dev yağmur ormanı
  4. Dağ yağmur ormanları
  5. Ilıman yaprak döken orman
  6. Ilıman yaprak dökmeyen orman
    • iğne yaprağı
    • sklerofil
  7. Subarktik-subalpin iğne yapraklı ormanlar (tayga)
  8. Elfin ormanlığı
  9. Diken ormanları ve ormanlık alanlar
  10. Dikenli fundalık
  11. Ilıman ormanlık
  12. Ilıman çalılıklar
    • yaprak döken
    • funda
    • sklerofil
    • subalpin-iğne yaprağı
    • subalpin-geniş yapraklı
  13. Savan
  14. Ilıman mera
  15. Alp meraları
  16. Tundra
  17. Tropikal çöl
  18. Ilık-ılıman çöl
  19. Serin ılıman çöl çalılığı
  20. Arktik-alp çölü
  21. Bahçe
  22. Tropikal tatlı su bataklık ormanı
  23. Ilıman tatlı su bataklık ormanı
  24. Mangrov bataklık
  25. Tuz bataklığı
  26. Sulak alan[23]

Goodall (1974–) ekosistem türleri

David W. Goodall tarafından düzenlenen çok yazarlı Dünya Ekosistemleri dizisi, Dünya'daki başlıca "ekosistem türleri veya biyomları" hakkında etraflıca bir kapsama sağlar:[24]

  1. Karasal Ekosistemler
    1. Doğal Karasal Ekosistemler
      1. Islak Kıyı Ekosistemleri
      2. Kuru Kıyı Ekosistemleri
      3. Kutup ve Alp Tundrası
      4. Çamurlar: Bataklık, Turbalık, Sulak Alan, ve Bozkır
      5. Ilıman Çöller ve Yarı Çöller
      6. İğne Yapraklı Ormanlar
      7. Ilıman Yaprak Döken Ormanlar
      8. Doğal Otlaklar
      9. Çalılıklar ve İlgili Fundalıklar
      10. Ilıman Geniş Yapraklı Yaprak Dökmeyen Ormanlar
      11. Akdeniz Tipi Çalılıklar
      12. Sıcak Çöller ve Kurak Çalılıklar
      13. Tropikal Savanalar
      14. Tropikal Yağmur Ormanı Ekosistemleri
      15. Sulak Alan Ormanları
      16. Bozulmuş Toprak Ekosistemleri
    2. Islah Edilen Karasal Ekosistemler
      1. Islah Edilen Otlaklar
      2. Tarla Bitki Ekosistemleri
      3. Ağaç Mahsul Ekosistemleri
      4. Sera Ekosistemleri
      5. Biyoendüstriyel Ekosistemler
  2. Sucul Ekosistemler
    1. İç Su Ekosistemleri
      1. Nehir ve Akarsu Ekosistemleri
      2. Göller ve Rezervuarlar
    2. Deniz Ekosistemleri
      1. Gelgit ve Kıyı Ekosistemleri
      2. Mercan Resifleri
      3. Haliçler ve Kapalı Denizler
      4. Kıta Sahanlıklarının Ekosistemleri
      5. Derin Okyanus Ekosistemleri
    3. Islah Edilen Sucul Ekosistemleri
      1. Islah Edilen Sucul Ekosistemleri
  3. Yeraltı Ekosistemleri
    1. Mağara Ekosistemleri

Walter (1976, 2002) zonobiyomları

Eşanlamlı olarak adlandırılan Heinrich Walter sınıflandırma şeması, sıcaklık ve yağış mevsimselliklerini dikkate alır. Yağış ve sıcaklığı da değerlendiren sistem, önemli iklim özellikleri ve bitki örtüsü türleri ile dokuz ana biyom türü belirler. Her biyomun sınırı, bitki formunun güçlü belirleyicileri olan nem ve soğuk stres koşulları ve dolayısıyla bölgeyi tanımlayan bitki örtüsü ile ilişkilidir. Bataklıktaki sel gibi aşırı koşullar, aynı biyom içinde farklı türde topluluklar yaratabilir.[13][25][26]

ZonobiyomBölgesel toprak türüBölgesel bitki örtüsü türü
ZB I. Ekvator, her zaman nemli, az sıcaklık mevsimselliğiEkvator kahverengi killeriYaprak dökmeyen tropikal yağmur ormanı
ZB II. Tropikal, yaz yağışlı mevsim ve daha soğuk "kış" kuru mevsimKırmızı killer veya kırmızı topraklarTropikal mevsimlik orman, mevsimlik kuru orman, bodur ya da savan
ZB III. Subtropikal, son derece mevsimsel, kurak iklimSerosemler, sierozemlerÖnemli ölçüde açıkta kalan yüzeye sahip çöl bitki örtüsü
ZB IV. Akdeniz, yazları kurak ve kışları yağışlı mevsimAkdeniz kahverengi topraklarıSklerofilöz (kuraklığa uyarlanmış), dona duyarlı çalılıklar ve ormanlık alanlar
ZB V. Sıcak ılıman, ara sıra don, genellikle maksimum yaz yağışıSarı veya kırmızı orman toprakları, hafif podzolik topraklarIlıman yaprak dökmeyen orman, biraz dona duyarlı
ZB VI. Nemoral, ılıman iklim ve kışın donmaOrman kahverengi toprakları ve gri orman topraklarıDona dayanıklı, yaprak döken, ılıman orman
ZB VII. Kıtasal, kurak, yazları ılık veya sıcak ve kışları soğukChernozemler ve serozemlerOtlaklar ve ılıman çöller
ZB VIII. Kuzey, serin yazlar ve uzun kışlar ile soğuk ılımanPodzollerYaprak dökmeyen, dona dayanıklı, iğne yapraklı orman (tayga)
ZB IX. Kutup, kısa, serin yazlar ve uzun, soğuk kışlarSoliflüksiyonlu[a] Tundra humuslu topraklar (Donmuş topraklar)Sürekli donmuş topraklar üzerinde büyüyen, ağaçsız, bodur, yaprak dökmeyen bitki örtüsü

Schultz (1988) eko-bölgeleri

Schultz (1988, 2005) dokuz eko-bölge tanımlamıştır (onun eko-bölge kavramı BBC'nin eko-bölge kavramından çok biyom kavramına benzer):[27]

  1. kutup/kutup altı bölge
  2. kuzey bölgesi
  3. nemli orta enlemler
  4. kuru orta enlemler
  5. kış yağmurlu subtropikler
  6. yıl boyunca yağmurlu subtropikler
  7. kuru tropikler ve subtropikler
  8. yaz yağmurlu tropikler
  9. yıl boyunca yağmurlu tropikler

Bailey (1989) ekolojik bölgeleri

Robert G. Bailey, 1976'da yayınlanan bir haritada Amerika Birleşik Devletleri için neredeyse bir biyocoğrafik ekolojik bölgeler sınıflandırma sistemi geliştirdi. Ardından sistemi 1981'de Kuzey Amerika'nın geri kalanını ve 1989'da dünyayı kapsayacak şekilde genişletti. İklime dayalı Bailey sistemi, diğer iklim özelliklerine (subarktik, ılık ılıman, sıcak ılıman ve subtropikal; deniz ve kıta; ova ve dağ) dayanan diğer bölümlerle dört alana (kutupsal, nemli ılıman, kuru ve nemli tropikal) ayrılmıştır.[28][29]

  • 100 Kutupsal Etki Alanı
    • 120 Tundra Bölümü (Köppen[b]: Ft)
    • M120 Tundra Bölümü - Dağ Bölgeleri
    • 130 Subarktik Bölümü (Köppen: E)
    • M130 Subarktik Bölümü – Dağ Bölgeleri
  • 200 Nemli Ilıman Alan
    • 210 Sıcak Kıta Bölümü (Köppen: Dcb'nin bir kısmı)
    • M210 Sıcak Kıta Bölümü – Dağ Bölgeleri
    • 220 Sıcak Kıta Bölümü (Köppen: Dca'nın bir kısmı)
    • M220 Sıcak Kıta Bölümü – Dağ Bölgeleri
    • 230 Subtropikal Bölüm (Köppen: Cf'nin bir kısmı)
    • M230 Subtropikal Bölümü – Dağ Bölgeleri
    • 240 Deniz Bölümü (Köppen: Do)
    • M240 Deniz Bölümü – Dağ Bölgeleri
    • 250 Kır Bölümü (Köppen: Cf, Dca, Dcb'nin kurak kısımları)
    • 260 Akdeniz Bölümü (Köppen: Cs)
    • M260 Akdeniz Bölümü – Dağ Bölgeleri
  • 300 Kuru Alan
    • 310 Tropikal/Subtropikal Bozkır Bölümü
    • M310 Tropikal/Subtropikal Bozkır Bölümü – Dağ Bölgeleri
    • 320 Tropikal/Subtropikal Çöl Bölümü
    • 330 Ilıman Bozkır Bölümü
    • 340 Ilıman Çöl Bölümü
  • 400 Nemli Tropik Alan
    • 410 Savan Bölümü
    • 420 Yağmur Ormanları Bölümü

Olson & Dinerstein (1998) WWF / Global 200 için biyomlar

Olson ve ve diğ.'ne göre dünyanın karasal biyomları. WWF ve Global 200 tarafından kullanılmaktadır.

Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından bir araya getirilen bir biyolog ekibi, dünyanın kara alanını biyocoğrafik alanlara (BBC şemasında "ekozonlar" olarak adlandırılır) ve bunları ekolojik bölgelere ayıran bir plan geliştirmiştir (Olson & Dinerstein, 1998, vb.). Her ekolojik bölge, bir ana biyom (ana habitat türü olarak da adlandırılır) ile karakterize edilir.[30][31]

Bu sınıflandırma, WWF tarafından koruma öncelikleri olarak tanımlanan Global 200 ekolojik bölge listesini tanımlamak için kullanılır.[30]

Karasal ekolojik bölgeler için, XXnnNN biçiminde belirli bir EcoID vardır (XX, biyocoğrafik bölge, nn biyom numarası, NN bireysel sayıdır).

Biyocoğrafik bölgeler

Karasal biyocoğrafik bölgeler

Yukarıdaki bölge şemasının - Udvardy'ye (1975) dayalı - çoğu tatlı su taksonuna uygulanabilirliği çözülmemiştir.[32]

Denizsel biyocoğrafik bölgeler
  • Ilıman Kuzey Atlantik
  • Ilıman Kuzey Pasifik
  • Tropikal Atlantik
  • Batı Hint-Pasifik
  • Orta Hint-Pasifik
  • Doğu Hint-Pasifik
  • Tropikal Doğu Pasifik
  • Ilıman Güney Amerika
  • Ilıman Güney Afrika
  • Ilıman Avustralasya
  • Arktik
  • Antarktik/Güney Okyanusu[33]

Biyomlar (karasal)

  1. Tropikal ve subtropikal nemli geniş yapraklı ormanlar (tropikal ve subtropikal, nemli)
  2. Tropikal ve subtropikal kuru geniş yapraklı ormanlar (tropikal ve subtropikal, yarı nemli)
  3. Tropikal ve subtropikal iğne yapraklı ormanlar (tropikal ve subtropikal, yarı nemli)
  4. Ilıman geniş yapraklı ve karma ormanlar (ılıman, nemli)
  5. Ilıman iğne yapraklı ormanlar (ılıman, nemli ila yarı nemli)
  6. Kuzey ormanları/tayga (yarı arktik, nemli)
  7. Tropikal ve subtropikal çayırlar, savanlar ve çalılıklar (tropikal ve subtropikal, yarı kurak)
  8. Ilıman çayırlar, savanlar ve çalılar (ılıman, yarı kurak)
  9. Su basmış çayırlar ve savanlar (ılıman ila tropik, tatlı veya acı sular altında kalmış)
  10. Dağ çayırları ve çalılıklar (alpin veya dağ iklimi)
  11. Tundra (Arktik)
  12. Akdeniz ormanları, ormanlık alanlar ve çalılıklar veya sklerofil ormanları (kış yağışlı ılıman ılık, yarı nemli ila yarı kurak)
  13. Çöller ve kurakçıl çalılıklar (ılıman ila tropik, kurak)
  14. Mangrov (subtropikal ve tropikal, tuzlu sular altında)[31]

Biyomlar (tatlı su)

WWF'ye göre, aşağıdakiler tatlı su biyomları olarak sınıflandırılır:[34]

Biyomlar (deniz)

Kıyı ve kıta sahanlığı alanlarının biyomları (neritik bölge[c]):

Şemanın özeti

Diğer biyomlar

Deniz biyomları

Pruvot (1896) bölgeleri veya "sistemleri":[36]

Longhurst (1998) biyomları:[37]

  • Kıyı
  • Kutup
  • Alize rüzgârı
  • Batıdan

Diğer deniz habitatı türleri (henüz Global 200/WWF planı kapsamında değildir):[kaynak belirtilmeli]

Antropojenik biyomlar

Başlıca antropojenik biyomlar:

  • Yoğun yerleşimler
  • Tarım arazileri
  • Meralar
  • Ormanlık
  • Kapalı[38]

Mikrobiyal biyomlar

Endolitik biyomlar

Yüzeyin kilometrelerce altındaki kaya gözenekleri ve çatlaklarındaki tamamen mikroskobik yaşamdan oluşan endolitik[i] biyom, daha yeni keşfedilmiştir ve çoğu sınıflandırma şemasına tam olarak uymamaktadır.[39]

İklim Değişikliğinin Etkileri

İklim değişikliği, Dünya'nın biyomlarının dağılımını büyük ölçüde değiştirme potansiyeline sahiptir.[40][41] Yani, dünyadaki biyomlar o kadar çok değişebilirdir ki, tamamen yeni biyomlar olma riski altında olabilirler.[42] Genel frekans modelleri, iklim değişikliğinin biyomlar üzerindeki etkisini bulmada temel unsur olmuştur.[43] Daha spesifik olarak, küresel arazi alanının %54'ü ve %22'si diğer biyomlara karşılık gelen iklimleri yaşayacaktır.[40] Arazi alanının %3.6'sı tamamen yeni veya olağandışı iklimler yaşayacaktır.[44][45] Ortalama sıcaklıklar hem kuzey kutbu hem de dağlık biyomlarda normal miktarın iki katından fazla artmıştır.[46][47][48] Bu da, şu anda iklim değişikliğine karşı en savunmasız olanın, kuzey kutbu ve dağlık biyomlar olduğu sonucuna bizi götürür.[46] Durumun neden böyle olduğuna dair halihazırda akıl yürütme, daha soğuk ortamların, zemini kaplayan kar ve buzun bir sonucu olarak daha fazla güneş ışığını yansıtma eğiliminde olduğu gerçeğine dayanmaktadır. Yıllık ortalama sıcaklıklar yükseldiği için buz ve kar erimektedir. Sonuç olarak, albedo azalır.[49][50] Karasal biyomlara yakından bakmak önemlidir, çünkü iklim düzenlemesinde çok önemli bir rol oynarlar.[51][52] Güney Amerika karasal biyomlarının kuzey kutbu ve dağlık biyomlarla aynı sıcaklık eğilimlerinden geçtiği tahmin edilmektedir.[51][53] Yıllık ortalama sıcaklığının artmaya devam etmesiyle, şu anda orman biyomlarında bulunan nem kuruyacaktır.[51][52]

Ayrıca bakınız

Notlar

Kaynakça

Dış bağlantılar