Gündüzcül

Gündüzcüllük veya gündüzcül, gece vaktini uyku veya başka bir hareketsizlik dönemi ile geçirip gündüz vaktinde aktif olma ile karakterize edilen bir bitki veya hayvan davranışı biçimidir. Gündüz aktiviteleri için kullanılan yaygın sıfat "günlük"dür. Bir hayvanın faaliyetlerinin zamanı, sıcaklık, gözle yiyecek toplama/avlama yeteneği, avlanma riski ve yılın hangi zamanında olunduğu gibi çeşitli çevresel faktörlere bağlıdır. Gündüzcüllük, 24 saatlik bir süre içindeki bir faaliyet döngüsüdür; biyolojik saat adı verilen döngüsel aktiviteler, zeitgeber dışındaki dış ipuçlarına veya çevresel faktörlere bağlı olmayan endojen döngülerdir. Alacakaranlık sırasında aktif olan hayvanlar krepüsküler, gece aktif olanlar gececil ve ve hem gece hem de gündüz seyrek zamanlarda aktif olan hayvanlar katemeralite olarak adlandırılır.

Devekuşları gündüzcüldür, ancak mehtaplı gecelerde de aktif olabilirler.

Gündüz çiçek açan bitkiler gündüzcül olarak tanımlanırken, gece çiçek açan bitkiler gececildir. Çiçek açmanın zamanlaması genellikle tercih edilen tozlayıcıların yiyecek aradığı zamanla ilgilidir. Örneğin, ayçiçekleri gündüzleri arıları çekmek için açılırken, gece açan cereus büyük sfenks güvelerini çekmek için geceleri açılır.

Hayvanlarda

Sakallı ejderha, gündüzcül bir sürüngen

Birçok hayvan türü gündüzcül olarak sınıflandırılır, yani gündüzleri aktiftir ve gece boyunca hareketsizdir veya dinlenme süreleri vardır.[1] Yaygın olarak sınıflandırılan gündüzcül hayvanlar arasında memeliler, kuşlar ve sürüngenler bulunur.[2][3][4] Primatların çoğu gündüzcüldür.[5] Gün ışığında bariz olarak artan aktivite seviyeleri dışında, hayvanlar içindeki günlük yaşamın bilimsel olarak sınıflandırılması zor olabilir.[6]

Gündüzcüllüğün evrimi

Bir şempanze, bir gündüzcül maymun

Başlangıçta çoğu hayvan gündüzcüldü, ancak bazı hayvanların gececil olmasını sağlayan adaptasyonlar, özellikle memeliler olmak üzere pek çoğunun başarılı olmasına katkıda bulunan bir şeydi.[7] Gececil olmaya doğru giden bu evrimsel değişim, avcılardan daha iyi kaçınmalarına ve diğer hayvanlarla daha az rekabete girerek kaynak elde etmelerine izin verdi.[8] Bu değişim memelilerin bugün de sahip olduğu bazı adaptasyonları beraberinde getirdi. Görme, gündüz yaşamı ile gece yaşamı arasında gidip gelmekten en çok etkilenen duyulardan biri olmuştur ve bu durum, primat gözlerinin çubuk çekirdeklerinin biyolojik ve fizyolojik analizi yapılarak görülebilir. Bu adaptasyon sonucu dört koni opsininden ikisi kaybedilmiştir ve bu renkli görmeye yardımcı olmuştur ve birçok memeliyi dikromat yapmıştır. İlk primatlar tekrar gündüzcül olmaya başladıklarında, trikromatik renk görüşünü de içeren daha iyi görme yetisi çok avantajlı bir özellik oldu. Farklı maymun gözlerinden alınan çubuk çekirdeklerinin kromatin dağılım analizini kullanan çalışmalar, gündüzcül ve gececil yaşam arasında yapılan geçişlerin primat soyları içinde birkaç kez gerçekleştiğini, gündüzcüllüğe geçişlerin en yaygın geçişler olduğunu keşfetti.

Bugün bile Nil ot faresi gibi küçük kemirgen memeliler ve altın manto sincapları ve sürüngenler de dahil olmak üzere diğer hayvanların birçok türünde gündüzcül yaşama geçiş yeniden ortaya çıkıyor gibi görünüyor.[7][4] Daha spesifik bir örnek olarak, doğuştan gececil olduğu düşünülen gecko kertenkeleleri gündüzcül yaşama geçişler göstermektedir ve günümüzde yaklaşık 430 gecko türü gündüzcül aktiviteler göstermektedir. Çok fazla gündüzcül türün kaydedilmesiyle birlikte, gündüzcül yaşamın evrimini incelemek için geko türlerinin yeni soylarını kullanan karşılaştırmalı analiz çalışmaları yapılmıştır. Geko türleri için tespit edilmiş yaklaşık 20 geçiş, gündüzcül olmanın önemini gösterir. İklim değişikliği, avlanma riski ve kaynaklar için rekabet gibi güçlü çevresel etkilerin tümü geçişe katkıda bulunan faktörlerdir. Daha yüksek rakımlarda yaşayan Mediodactylus amictopholis gibi türlerinözellikle mevsimsel soğuklar geldiğinde gün boyunca daha fazla ısı kazanmaya yardımcı olmak ve daha fazla enerji tasarrufu sağlamak için gündüzcül hayata geçtikleri düşünülmektedir.

Bitkilerde

Çoğu bitki, en etkili tozlanma zamanına yani böceklerin bitkiyi ziyaret ettiği zaman dilimine bağlı olarak gündüzcül veya gececildir. Çoğu anjiyosperm bitkisi çeşitli böcekler tarafından ziyaret edilir, bu nedenle çiçek fenolojisini en etkili tozlayıcılara göre uyarlar. Bu nedenle, göreceli gündüzcül veya gececil böcek türlerinin etkinliği, tozlaştıkları bitkilerin gündüzcül veya gececil doğasını etkiler ve bazı durumlarda bitkilerin açılma ve kapanma döngülerinin ayarlanmasına neden olur.[9] Örneğin, baobab meyve yarasaları tarafından tozlaşır ve öğleden sonra çiçeklenmeye başlar; çiçekler yirmi dört saat içinde ölür.[10]

Kaynakça