Manavlar

Anadolu'da çoğunlukla Doğu Marmara, Güney Marmara ve Kuzey Ege ve kısmen Kuzeybatı İç Anadolu bölgelerinde yaşayan Yerli Türk kökenli halk

Manavlar (Osmanlıcaمناو, romanizeManav, YunancaΜαναβ, romanizeManav, BulgarcaМанав, romanizeManav), Manav Türkmenleri veya Manav Türkleri; kuzeybatı Anadolu'da yaşayan Hanefi Sünni yerleşik Türk Halkıdır.

Manavlar
Koyu mavi: Yoğun Manav nüfusu
Açık mavi: Azınlık Manav nüfusu
Önemli nüfusa sahip bölgeler
Türkiye Türkiye:
Batı Karadeniz, Ege, Marmara
Diller
Türkçe (Anadolu ağızları) (Günümüz)
Eski Kıpçakça ((?)-17. Yüzyıl)
Kumanca ((?)-17. Yüzyıl)
Din

Manavlar için yöredeki Yörükler "Türkün yörüyenine Yörük yörümeyenine Manav deris" («Türkün yürüyenine Yörük yürümeyenine Manav deriz») demektedir.[1] Sakarya, Bilecik, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Kocaeli, Eskişehir, Bolu ve Düzce illerinde yaşayan Manavlara "Yerli" de denilmektedir.[2] Yerleşik Manavlar, Sakarya ve İzmit illerindeki nüfusun %60’ını, Balkan- Rumeli bölgelerinden ve Kafkaslardan hicret eden Türkler, nüfusun %20’sini, iç göçle başka kentlerden bölgeye gelenler ise nüfusun %20’sini oluşturmaktadır. Bölgenin sanayi bakımından gelişmişliğine koşut olarak iç göçle bölgeye yerleşimin fazla olması bu oranları son yıllarda kısmen değiştirse de bu değişiklik %5-10 aralığındadır.[1]

Köken

Takriben 1950'de çekilmiş fotoğrafta Veyisler köyünde bir Manav çifti

Manavlık, Anadolu'da çoğunlukla 13. yüzyılda yerleşik hayata geçen Türk Boylarını tanımlamada kullanılan bir sıfat olup yerleşik hayata geçmiş ve göçebeliğe devam eden Yörük-Türkmenleri ve Türkçe konuşan Rumeli muhâcirlerinden Manavlar tarafından kendilerini ayırmak için daha çok kullanılmaya başlanmıştır. Anadolu'ya Moğol ve Selçuklu tehlikesinden dolayı Latinler, Bizans ve İznik İmparatorluğu döneminde yerleşen ve yerleştirilen Uz, Peçenek, Kuman, Alan, Ön Bulgarlar ve Yerleşik hayata geçen Yörükler Manavların oluşumunda önemli etkiye sahiptir.

Manav Arkeolog ve Tarihçi Adil Yılmaz, günümüzdeki Manav Türklerinin İznik İmparatorluğu tarafından 13. yüzyılda doğu sınırına güvenlik gerekçesiyle yerleştirilen Kıpçak (Kuman) Türklerinin torunları olduğu kanaatindedir. Adil Yılmaz’a göre, İznik İmparator'u İonnes III. Vatatzes, İstanbul’u Haçlılardan almak amacıyla değişik ittifaklar kurarken, doğudan gelebilecek Selçuklu, Türkmen ve Moğol saldırılarına karşı Kıpçakların iskân edildiği sahayı da bir tampon bölge olarak kullanmak istemişti.[3][4][5][6][7][8]

Manavlar gelmeden önce bölgede, başta Bizans İmparatorluğu tarafından yerleştirilen, 8-9. yüzyılda Bulgar İmparatorluğunun Bizans'a doğru genişlemesiyle ve 12.-13. yüzyılda Balkanlar'daki Slav halklarının Bizans İmparatorluğuna isyanları sebebi ile[9][10] Bitinya'da daha yoğun nüfusla iskan edilmiş olan Slavlar yaşamaktaydı.[11][12] Zamanla bu grup bölgedeki Rumlarla karıştı ve çoğu, Moğol istilasının doğurduğu istikrarsız şartlar ve Türk fetihleri ile İç Anadolu'dan Bitinya'ya yoğun Oğuz ve Türk-Manav nüfusunun göç etmesi ile birlikte Bizans topraklarına göç etti.[13][14]

Moğolların Deşt-i Kıpçak topraklarına akınları sonucu Balkanlara yönelmiş bir grup Kuman-Kıpçağın; 1224-1242 yıllarında Latin ve İznik İmparatorluğu hizmetine girdiği bilinmektedir. İznik İmparatorluğu bu Kuman grubunu Selçuklu ve Moğol tehdidine karşı kullanmış ve topraklarına yerleştirmiştir. Doğu'dan gelen tehditlere karşı tampon maksatlı İznik İmparatorluğu topraklarına yerleştirilmiş bu Kuman-Kıpçak grubunun Oğuzlarla kaynaşarak Manavları oluşturduğu da düşünülmektedir.[3][15][16]

Dil

Kocaeli-Kandıra geleneksel Manav giyimleri.

Manavların Çoğu tarafından Türkiye Türkçesine Kıpçak Etkisi Olarak kabul edilen ŋ (ñ = ng) sesinin Y sesine dönüşmesi Kullanılmaktadırlar Örnek : Unuy (Onun, İzmit Taşköprü Kayalar,) Atıy (Atın) Bu değişimler Kuzey Batı Kıpçak Grubundan olan Karaylar'da da görülmektedir.[17][18]

P/>F değişimleri Kirfik (Kirpik) ve Ç/>Ş değişimleri'de Manav Ağızlarında görülmektedir.

Manavlarda arka ve orta damak ünsüzü “ñ” korunmuştur Örnek : Sāvoluŋ (Sağolun, Sakarya Adapazarı Salmanlı),

Aŋnadalım (Anlatalım, Kocaeli Kandıra Sakallar);

Kövüń (Köyün, İzmit Taşköprü Nezirler).

Manav Türkmen ağızlarının bir bölümünde bugün Moldova’da yaşayan Oğuz kökenli Gagavuz Türkçesinde ve bizim Rumeli ağızlarımızda gördüğümüz yuvarlak ünlü daralmalarına rastlanır. İlk hecedeki o’lar u, ö’ler ü olur:

Undan (ondan, Balıkesir Gönen Bostancı) ;

düğēle (döverler, Sakarya Kaynarca Büyükyanık), ǖdürüz (öğütürüz, Düzce Çilimli Kuşoğlu) kǖde (köyde, Kocaeli Kandıra Nefsikaymaz).

Bu kelimelerdeki daralmalar, Türkiye Türkçesi ağızları üzerindeki Kıpçak Türkçesi etkisi olarak açıklanır. Gerçekten de bugünkü Kazan Tatar ve Başkurt Türk şivelerinde bu olay karakteristiktir: yol > yul, köz (göz) > küz vb.

Bazı Manav ağızlarında Sonuncu yerine Sonku-Songu denilmektedir Günümüz Kazan Tatarcasında ise'de Songı (Sonuncu) anlamına gelir. (Kocaeli Kandıra)

Manav Ağızlarında ki bir diğer Kıpçak Etkisi Ğ/>V değişimleridir Örnek Avız-Avuz (Ağız), Bavırma-Bavurma (Bağırma), Suvan-Sovan (Soğan). Bir başka Kuman etkisi ise hece sonu ünsüz çiftlerinin arasında ünlü türemesi şeklindedir. Kocaeli Kandıra’nın Hacılar ve Katçalı köylerinde “ilk” kelimesinin telâffuzu “ilik” şeklindedir (ilk >ilik). Aynı ses olayını Sakarya’da çift > çifit örneğinde de görüyoruz: bi çifit öküz (bir çift öküz, Sakarya Geyve Sarıgazi). Bu ses olayı; Tatar, Kazak, Kırgız, Başkurt Kıpçak Türk şivelerinde de yoğun olarak görülür: ḫalk > ḫalık ilk > ĕlĕk vb. Ali Karamanlıoğlu’nun Kıpçak Türkçesiyle ilgili eserinde Oğuzname’den naklen verdiği bilgiye göre milâdın ilk yıllarında Kafkasya’da yaşayan Kuman-Kıpçak Türkleri 11. asrın başlarında Karadeniz’in Kuzeyini işgal etmiş, 1061’de Rusları mağlûp etmişler, 1078’de Edirne’yi kuşatarak Bizansla savaşmışlardır. 11.-13. asırlar arasında Rusya’nın güneyi ile Doğu Avrupa’daki birçok ülke (Deşt-i Kıpçak Coğrafyası Başta olmak üzere. Ukrayna, Romanya, Macaristan ve Polonya) Moğol işgaline uğramıştır. Moğollardan kaçan Kumanlar ise Makedonya ve Bulgaristan olmak üzere dağılmışlar ayrıca Bizans-İznik-Latin imparatorluklarında Yarı köylü-Yarı Asker olarak İstanbul Boğazı-Sinop-Menderes vadisi arası bir hatta yerleşmişlerdir. İşte Rumeli ağızlarımızda ve bu arada (Yerli Türk) Manav ağızlarının bir kısmındaki o/>u/ ö/>ü daralmalarını bu dönemdeki Kıpçak etkisine bağlamak mümkündür Osmanlı Oğuz Türklerinin Rumeli’ye geçişi 14. yüzyılda (1352 yılında Orhan Gazi’nin oğlu Süleyman Paşa ile) olmuşsa da bu bilgi durumu değiştirmez. Çünkü buralarda kalan Kıpçak unsurlarının ya da onlardan etkilenmiş olan diğer yerli unsurların bir etkisinden söz etmek mümkündür.

Bölge'de diyalektolojik yapıda etkili olan bir unsur olarak Kıpçaklara işaret etmesi, yöreden derlediğimiz metinlerde ve yöre ile ilgili diğer çalışmalarda rastlanan; ñ/>y, ğ-g/>v,s/>h, y/>c, ö/>ü, o/>u ses değişmelerine ilişkin örneklerle de desteklenmektedir. Manav şivelerinde karakteristik bir ünsüz değişmesi olan “r” ünsüzünün düşmesi oldukça yaygındır.[19] Öte yandan bölge ağızlarında görülen ḳ > ġ ötümlüleşmesi de tam bir Oğuz özelliğidir: ġarış («karış»), ġavrā vb. Bu ağızlarda Eski Türkçede bulunup Türkiye Türkçesinin yazı dilinde değişmiş olan bazı unsurları korumaktadır. Balıkesir Gönen’deki alcā («alacağız»), gelcek («gelecek») vb. a/e’siz gelecek zaman şekilleri ise Batı Anadolu Yörük Türkmen ağızlarının izlerini taşımaktadır. Daha ilgi çekicisi, Ana Türkçeden milâda yakın yıllarda koparak ayrı bir lehçe olarak gelişmiş olan ve bugün Türkiye Türkçesine ve hattâ diğer şivelere (anlaşılırlık bakımından) çok uzak olan Çuvaş Türklerindeki ve bu arada bir Altay dili olan Moğolcadaki bir ses denkliğinin yansımasının Kandıra Manav Türkmenlerinin bir kısmında korunmuş olmasıdır. Çuvaş Türkçesi ve Moğolcadaki “R” sesi, Türkiye Türkçesinde ki “Z” sesine denktir: Dokuz : Tähhär, Kız : Hır vb. Bunun yazı dilimizdeki geniş zamanın olumlu ve olumsuz çekimindeki –Ar/-Maz karşıtlığı ve Kudurmak/Kuduz örnekleri vardır. Ancak “Kömür” kelimesine paralel olarak olarak Kandıra’da sınırlı da olsa görülen ve Türkiye Türkçesi yazı dilinde bulunmayan (aynı anlamdaki) “kömüz” kelimesi, bize Çuvaş Türkçesini hatırlatmaktadır. [20][15][21][22][23]

Kaynakça

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar