Japonya'nın teslim oluşu
Japonya'nın teslim oluşu, 15 Ağustos'ta ilan edilen ve resmi olarak 2 Eylül 1945 günü imzalanan Japonya'nın teslimiyet belgesi ile II. Dünya Savaşı'nın sona ermesini sağlamıştır. Böylece savaşın sona kalan Pasifik Cephesi de kapanmıştır.
Japonya'nın silahlı kuvvetlerinin Müttefiklere karşı kayıtsız şartsız teslimiyet antlaşması imzalandıktan sonra 2 Eylül günü Japonya Günü Zaferi (Victory over Japan Day) olarak anılmaya başladı.
Teslime giden süreç
Şehir | Hasarlı alan % |
---|---|
Yokohama | 58% |
Tokyo | 51% |
Toyama | 99% |
Nagoya | 40% |
Osaka | 35,1% |
Nishinomiya | 11,9% |
Şimonoseki | 37,6% |
Kure | 41,9% |
Kobe | 55,7% |
Ōmuta | 35,8% |
Wakayama | 50% |
Kawasaki | 36,2% |
Okayama | 68,9% |
Yahata | 21,2% |
Kagoşima | 63,4% |
Amagasaki | 18,9% |
Sasebo | 41,4% |
Moji | 23,3% |
Miyakonojō | 26,5% |
Nobeoka | 25,2% |
Miyazaki | 26,1% |
Ube | 20,7% |
Saga | 44,2% |
Imabari | 63,9% |
Matsuyama | 64% |
Fukui | 86% |
Tokushima | 85,2% |
Sakai | 48,2% |
Hachiōji | 65% |
Kumamoto | 31,2% |
Isesaki | 56,7% |
Takamatsu | 67,5% |
Akashi | 50,2% |
Fukuyama | 80,9% |
Aomori | 30% |
Okazaki | 32,2% |
Ōita | 28,2% |
Hiratsuka | 48,4% |
Tokuyama | 48,3% |
Yokkaichi | 33,6% |
Ujiyamada | 41,3% |
Ōgaki | 39,5% |
Gifu | 63,6% |
Shizuoka | 66,1% |
Himeji | 49,4% |
Fukuoka | 24,1% |
Kōchi | 55,2% |
Shimizu | 42% |
Ōmura | 33,1% |
Chiba | 41% |
Ichinomiya | 56,3% |
Nara | 69,3% |
Tsu | 69,3% |
Kuwana | 75% |
Toyohashi | 61,9% |
Numazu | 42,3% |
Chōshi | 44,2% |
Kōfu | 78,6% |
Utsunomiya | 43,7% |
Mito | 68,9% |
Sendai | 21,9% |
Tsuruga | 65,1% |
Nagaoka | 64,9% |
Hitachi | 72% |
Kumagaya | 55,1% |
Hamamatsu | 60,3% |
Maebashi | 64,2% |
Japonya'nın yenilgisi
Japonya üzerindeki ABD stratejik bombardımanı askeri unsurların dışında da, demiryolları, limanlar, şehirler, işçi konutları ve sanayi bölgelerine yapılan devamlı hava saldırıları ile etkili oldu. Fakat 330.000–900.000 Japon sivil[2][3] kaybına rağmen Japonya'ya teslim kararı aldırmaya yetmedi.[4]
- Tokyo, 26 Mayıs 1945 tarihinde ateş bombaları ile düzenlenen saldırı sırasında yanıyor.
- II. Dünya Savaşı boyunda ABD'nin Tokyo bombardımanının verdiği hasar.
- Pasifik Cephesi'nde Müttefiklerin çıkartmaları. (Ağustos 1942-Ağustos 1945)[5]
- ABD'nin Japonya'yı işgal için hazırladığı ve teslim sonrasında iptal edilen Çöküş Operasyonu planı. İki büyük çıkartma harekâtı planlandı:
1. Güneydeki Kyūshū adası.
2. Ana Honshū adası.[6][7]
(28 Mayıs 1945)
Japon liderliği içindeki ayrılıklar
Suzuki'nin askeri ağırlıklı kabinesinin büyük çoğunluğu savaşı sürdürmeyi tercih ediyordu. Japonlar için teslimiyet düşünülemezdi, çünkü o tarihe kadar Japonya, hiçbir zaman işgal edilememişti, hatta kaybettiği tek bir savaş yoktu.[8] Yalnızca Deniz Kuvvetleri Bakanı olan Mitsumasa Yonai'nin mümkün olduğu kadar kısa sürede savaşa son vermeyi istediği biliniyordu.[9]
- Japonya Başbakanı Kantarō Suzuki.
- Japonya Dışişleri Bakanı Shigenori Tōgō.
- Japonya Savaş Bakanı Korechika Anami.
Sovyetler Birliği ile anlaşma denemeleri
30 Haziran günü Japonya Dışişleri Bakanı Tōgō, Japonya'nın Moskova'daki büyükelçisi olan Naotake Satō'ya "sağlam ve kalıcı dostluk ilişkileri" kurmaya çalışmak isteğini belirtti. Satō Mançurya'nın statüsünü ve "Rusların getirmek istediği herhangi bir meseleyi" tartışabileceğini söyledi. Japonya'nın içinde bulunduğu zor durumdan haberdar olan ve Müttefiklere verdikleri sözleri bilen Sovyetler, Japonları herhangi bir şey vadetmeden oyalama taktikleri güttüler. Satō nihayet Sovyet Dışişleri Bakanı Vyaçeslav Molotov ile 11 Temmuz günü bir araya gelseler de bir sonuç elde edilemedi. İmparator, özel bir elçi olarak Prens Konoe'yu göndermeyi önerdi, ancak Potsdam Konferansı öncesinde Moskova'ya ulaşması mümkün olmadı. Satō, Tōgo'ya, gerçekte Japonya'yı "koşulsuz teslim" koşullarının beklediğini belirtti. Ayrıca, Molotov'un özel önerilere yönelik taleplerine yanıt olarak Satō, Tōgō'nun mesajlarının "savaşın sona ermesiyle ilgili olarak hükûmet ve askeri görüşleri konusunda net olmadığını", böylece Tōgō'nun girişiminin Japonya'nın kilit iktidar unsurları tarafından desteklenip desteklenmediğinin sorgulanmasını önerdi.[10]
Amerikalı kriptografçılar Japonya Dışişleri Bakanlığı tarafından üst düzey diplomatik yazışmaları kodlamak için kullanılan Mor Kod da dahil olmak üzere Japonya'nın kodlarının çoğunu kırmıştı. Sonuç olarak, Tokyo ve Japonya büyükelçilikleri arasındaki mesajlar, Müttefik ülkelerdeki politika yapıcılarına hızlı bir şekilde ulaşılıyordu.[11]
Manhattan Projesi
Nükleer silah üretmek üzere II. Dünya Savaşı sırasında ABD, Kanada ve İngiltere tarafından Manhattan Projesi başlatıldı. Projenin bilimsel başkanlığını fizikçi Robert Oppenheimer, askeri başkanlığını ise General Leslie R. Groves üstlenmiştir. Sonuçta proje başarıyla tamamlandı ve 16 Temmuz 1945 tarihinde Trinity adı verilen denemede dünyanın ilk nükleer bombası, New Mexico eyaletinin Alamogordo kenti yakınlarında patlatıldı ve yıkıcı etkisi görüldü.[12] Deneme tüm dünyada, amaçlandığı üzere, atom bombasının Japonya üzerinde kullanılabileceği algısını oluşturdu.
Potsdam Konferansı
Potsdam Konferansı, Nazi Almanyası'nın teslimiyetinden sonra 17 Temmuz ile 2 Ağustos 1945 tarihleri arasında Almanya'nın başkenti Berlin'in 26 kilometre güneybatısında bulunan Cecilienhof Sarayı'nda düzenlenen ve Winston Churchill (Birleşik Krallık Başbakanı, Temmuz 1945'te İşçi Partisi'nin genel seçimi kazanmasından sonra Clement Attlee), Harry S. Truman (Amerika Birleşik Devletleri Devlet Başkanı) ve Josef Stalin (Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri ve SSCB Halk Komiserleri Kurulu Başkanı) olmak üzere "Big Three" (Üç Büyük) olarak adlarılan liderlerin, ABD Amirali William D. Leahy, SSCB Dışişleri Bakanı Vyaçeslav Molotov, Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı Ernest Bevin ve ABD Dışişleri Bakanı James F. Byrnes'ın katılımlarıyla toplanmıştır.
Konferansta hâlâ savaşa devam etmekte olan Japon İmparatorluğu'na karşı Potsdam Demeci açıklandı. Konferansın sonuna doğru 26 Temmuz günü açıklanan bu bildiri ile Japonya teslim olmaya çağrılıyor, aksi takdirde "acilen ve topyekûn imha" (prompt and utter destruction) ile karşılaşacakları ültimatomu veriliyordu.[13][14]
Potsdam Demeci, Japon hükûmetinine diplomatik yollardan hiç bildirilmemiştir.[15] Bunun yerine Japonca radyo yayınları yapılmış ve ABD bombardıman uçakları tarafından 3 milyondan fazla broşür atılmıştır.[16]
Ancak ilanın taslağında bulunan İmparatorluk sisteminin korunmasına dair madde kaldırıldığı için Japon Başbakanı Kantarō Suzuki Potsdam Demecini kabul etmediği, böylece Japonya'nın teslim isteğini geri çevirdiği iddia edilir.[17] Aslında Japonya'nın yanıtının alınmasında bir karmaşa vardır. Önce Japonya'nın SSCB büyükelçisi, demecin kendilerine büyük ve korkutucu bir bomba yöneltildiğini söyler. Ardından İsviçre'deki bazı Japon temsilciler bir hafta içinde hükûmetin bir karar vereceğini söylerler. Bu arada Başbakan Suzuki kabinenin Potsdam ültimatomu hakkındaki görüşünü "mokusatsu" terimi ile açıklar. Bu terimin anlamı da tartışmalıdır. Beklemeye alındığı anlamında da göz ardı edildiği anlamında da yorumlanabilmektedir. Japon basınına verilen demeçlerde de, önemsenmeyecek bir ültimatom olduğu ve Kahire Bildirisi'nin bir tekrarı olduğu yazılır. Ancak ABD hükûmeti beklediği yanıtı Japon radyo yayınından almayı tercih eder.[18] Japon halkına yönelik propaganda amaçlı olan bu yayında teslim olunmayacağını açıklanmaktadır.[15] Hatta "mokusatsu" teriminin alternatif iyimser yorumunun ABD başkanı Truman'a iletilmediği olasılığından bile söz edilir.[18]
Hiroşima, Nagazaki ve Mançurya
Hiroşima'ya atom bombası saldırısı, II. Dünya Savaşı'nın son aşamasında 6 Ağustos 1945 Pazartesi[19][20] saat 08:15'te ABD'nin Uranyum-235 tipindeki "Little Boy" (Küçük Oğlan) adı verilmiş bir atom bombası ile gerçekleştirildi. Nagazaki'ye atom bombası saldırısı ise 3 gün sonrasında gerçekleştirildi. Bu iki saldırı, askerî tarihte gerçekleştirilen yegâne nükleer saldırılardır.[21] 1945 yılının sonuna kadar Hiroşima şehrince atom bombası saldırısından dolayı yaklaşık 140.000 kişi öldü.[22]
9 Ağustos 1945 tarihinde Plütonyum-239 tipinde ve "Fat Man" (Şişman Adam, resmî adıyla Mark III) olarak adlandırılan atom bombası ile gerçekleştirilen bu ikinci katliamda, toplam nüfusu yaklaşık 240.000 kişi olan Nagazaki şehrindeki 74.000 kişi hayatını kaybetti ve binaların yüzde 36'sı tamamen yok edildi. 2007'de, Nagazaki belediyesinin resmî listesine göre, bomba atıldığında ölen ve daha sonra atom bombasının etkisiyle ölenlerin toplam sayısı 143.124 kişiye ulaşmıştı.[23]
İkinci atom bombasının Nagazaki'ye atıldığı gün olan 9 Ağustos 1945 tarihinde SSCB, Mançurya'yı Japonya'ın elinden almak için Mançurya Operasyonu'nu düzenlenmiştir. Sovyet Mareşal Aleksandr Vasilevski'nin[24] yönetimindeki bu operasyon daha sonra "Ağustos Fırtınası" olarak da adlandırılmıştır.[25] ABD'nin attığı atom bombalarının üzerine Sovyetlerin Mançurya'yı ele geçirmesi, Japonya'nın teslim olmasının nedenlerinden birini oluşturdu. Savaş sonucunda Kore, Güney ve Kuzey olmak üzere ikiye bölündü. Mançurya ise Sovyetler Birliği'nde kaldı. Daha sonra Çin Devrimi başarıya ulaşınca, Mançurya yeniden Çin'e devredildi. Mareşal Vasilevski ise bu operasyonda gösterdiği başarıdan dolayı, ikinci kez Sovyetler Birliği Kahramanı ödülü almaya layık görüldü.[26]
Japon İmparatorluğu'nun tutumu ve yanıtı
Teslim kararından sonra, uzak savaş cephelerindeki üst düzey komutanların güçlük çıkarabileceği bekleniyordu. Bunun için İmparatorluk Ailesi'nin üç prensinin, yanlarında birer askerî komisyon ile birlikte, gelişmeleri bizzat bildirmek için cephelere gönderilmesine karar verildi. 14 Ağustos günü prensler ve yanlarındaki komisyonlar yola çıktı. Prens Tsuneyoşi Takeda, Kore ve Mançurya'ya, Prens Yasuhiko Asaka, Çin Yurtdışı Sefer Ordusu ve Çin Filosu'na, Prens Kan'in Haruhito, Şanghay, Güney Çin, Hindiçin'e ve Singapur'a gitti.[27][28]
İmparatorluk Teslim Yazısının metni 14 Ağustos günü saat 19:00'da tamamlanmış, resmî mahkeme yazıcısına yazdırılmış ve imzalarının alınması için Japon hükûmetinin kabinesine sunulmuştur. Saat 23:00 civarında, İmparator, Japonya Radyo ve Televizyon Kurumu NHK'nin bir kayıt ekibinin yardımıyla, kendi sesinden bir gramofon kaydı (plak) yaptı. Daha sonra bu kayıt radyodan okundu.[29] Bu kayıt, saklanması için İmparatoriçe Kōjun'un özel sekreteri Yoşihiro Tokugawa'ya verildi ve sekreterlik ofisindeki bir dolapta kilit altına alındı.[30]
Japonya'da darbe girişimi (12-15 Ağustos)
Japonya'da, kabinede de yer bulan bir askerî fraksiyon, savaşa devam ederek daha iyi şartlarda bir barış yapılabileceği görüşündeydiler.[31] Hatta Kyūjō Olayı sırasında 15 Ağustos sabahı iki kez Başbakan Amiral Kantarō Suzuki'ye suikast girişiminde bulundular.[32]
17 Ağustos günü İmparator Hirohito, Başbakan Suzuki'nin yerine, üvey yeğeni olan Prens Naruhiko Higashikuni'yi başbakan olarak atadı ve böylece belki de başka darbe ya da suikast girişimleri önlenmiş oldu.[33][34]
Japon İmparatorluğu'nun teslimiyeti
Japonya saatine göre 15 Ağustos öğle saatinde İmparator Hirohito tarafından okunan radyo yayını olan Gyokuon hōsō'da Potsdam Bildirgesi'nin şartlarının kabul edildiği açıklandı. Missouri güvertesinde düzenlenen ve 23 dakika süren teslimiyet töreni dünya çapında radyoyla yayınlandı.[36] İlk önce Japon İmparatorluğu Dışişleri Bakanı Mamoru Shigemitsu Japonya İmparatoru ve Japonya Hükûmeti'nin emri ve adına imzaladı (AM 9:04). Ardından Japon İmparatorluğu Kara Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Orgenel Yoshijirō Umezu Japon İmparatorluk Genel Karargâhı'nın emri ve adına imzaladı (AM 9:06). Daha sonra, Amerikalı Mareşal Douglas MacArthur Güneybatı Pasifik Cephesi Komutanı ve Müttefik Kuvvetler Yüksek Komutanı olarak Müttefik Kuvvetleri temsilen imzaladı (AM 9:08).
İmzalamak için kullanılan altı kalemin ikisi, tanık olarak Filipinler'de teslim olmuş ABD Korgeneral Jonathan Mayhew Wainwright IV ve Singapur'da teslim olmuş İngiliz Korgeneral Arthur Percival'e verildi. Diğer kalemler Annapolis'ta bulunan ABD Deniz Harp Okulu'na, West Point'te bulunan ABD Harp Akademisi'ne ve biri onun yaverine verildi. Son olarak kullanılan ve eşine verilen erik renkli kalem dışında MacArthur tarafından kullanılan bütün kalemler siyah renkli idi. Teslimiyet belgesinin bir kopyası Missouri 'de olup, güvertesine imza yerini işaret eden bir plak yerleştirildi.
Yüksek Komutan MacArthur'un imzalamasının ardından şu temsilciler imzaladılar:
- Oramiral Chester Nimitz (ABD).
- Orgeneral Hsu Yung-Ch'ang (Çin Cumhuriyeti).
- Oramiral Bruce Fraser (Birleşik Krallık).
- Korgeneral Kuzma Derevyanko (SSCB).
- General Thomas Blamey (Avustralya).
- Albay Lawrence Moore Cosgrave (Kanada).
- Mareşal Philippe Leclerc de Hautecloque (Fransa).
- Koramiral Conrad Emil Lambert Helfrich (Hollanda).
- Hava Tümgeneral Leonard Monk Isitt (Yeni Zelanda).[37]
Teslim kararı duyulduktan sonra fotoğrafçı Alfred Eisenstaedt'ın 14 Ağustos günü çektiği ve 27 Ağustos tarihli Life dergisinde basılan[38] Times Meydanı'nda Zafer Günü adlı fotoğraf[39][40] ve Sydney'deki Dans Eden Adam adı verilen 15 Ağustos tarihli bir haber filmi,[41] II. Dünya Savaşı'nın sona ermesinin simgeleri haline geldiler. 15-16 Ağustos günleri birçok ülkede Japonlara karşı Zafer Günü olarak kutlanmaya başladı.
Teslim törenleri
- Kupang limanındaki (Timor Adası) HMAS Moresby gemisinin güvertesinde bulunan Japon komutanı Albay Tatsuichi Kaida ve genel sekreteri Mineral Shoji, Japonya'nın teslim edilmesi ile ilgili teslim şartlarını dinliyorlar. (15 Ağustos 1945)
- – – Ana teslim töreni – –
Japonya Dışişleri Bakanı Mamoru Şigemitsu, USS Missouri gemisinde Japonya'nın teslim antlaşmasını imzalarken, Amerikalı General Richard K. Sutherland onu izliyor. (2 Eylül 1945) - Malezya'nın Penang eyaletinin teslim antlaşması, HMS Nelson gemisinde Japon Deniz Kuvvetleri adına Tuğamiral Bazudi tarafından imzalanıyor. (2 Eylül 1945) Ertesi gün Penang, Jurist Operasyonu kapsamında İngiliz Kraliyet Donanması tarafından ele geçirildi.
- Korgeneral Masatane Kanda, Papua Yeni Gine'nin Bougainville Adası'ndaki Japon kuvvetlerinin teslim antlaşmasını imzaladı. (8 Eylül 1945)
- Fransız Çinhindi Saigon'da bir Japon gedikli subayı, düzenlenen bir törenle kılıcını bir İngiliz asteğmeni Anthony Martin'e teslim ediyor.
- İngiliz Borneosu'na ait Labuan Adası'nda, Japon 37. Ordusu'nun kumandanı Korgeneral Masao Baba, Avustralyalı Tümgeneral George Wootten ve diğer Avustralya birimlerinin önünde teslim belgesini imzalıyor. (10 Eylül 1945)
- İngiliz Borneosu'nun Saravak eyaletinin Avustralya kuvvetlerine teslimi için Kuching kentinde düzenlenen resmî imza töreninde Japon subay kılıcını teslim ediyor. (11 Eylül 1945)
- Singapur kentindeki Belediye Binası'nda, Japon Güney Orduları adına Orgeneral Seishirō Itagaki, Güneydoğu Asya Müttefik Kuvvetleri'ni temsil eden İngiliz Lord Louis Mountbatten'e teslim oluyor. (12 Eylül 1945)
- Yeni Gine'deki Japon 18. Ordusu'nun komutanı olan Hatazō Adachi, kılıcını Avustralya 6. Ordu Komutanı Horace Robertson'a teslim ediyor. (13 Eylül 1945)
- Taipei Belediye Binasında, Tayvan'ın son Japon Genel Valisi Rikichi Andō (solda) tarafından imzalanan ve teslimiyeti içeren 1 No.lu Emir tutanağını kabul eden Chen Yi (sağda). (Taipei, 25 Ekim 1945)
Teslim sonrasındaki gelişmeler ve işgalin başlaması
ABD ve İngiltere tarafından tutuklu bulunan Japon savaş esirlerinin ülkelerine iade edilmeleri uzun zaman aldı, 1947 yılında tüm esirlerin gönderilmesi tamamlanabildi.[42] Çin ise Nisan 1949'da hâlâ 60 binden fazla Japon askerini tutsak tutuyordu. Shozo Tominaga gibi bazıları 1950'li yılların sonuna kadar geri gönderilmedi.[43]
Teslimin lojistik ihtiyaçları Müttefikleri çok zorladı. Japonya'nın teslim olması sonrasında, 5.400.000'den fazla Japon askeri ve 1.800.000 Japon denizcisi Müttefikler tarafından esir alındı.[44] Savaşın özellikle son döneminde Japonya'nın altyapısına verilen zararlar, 1946 yılında şiddetli bir açlık döneminin başlamasına yol açtı. Bu da, Müttefiklerin Japon savaş esirleri ve sivilleri besleme çabalarını daha da zor bir hale getirdi.[45] Bu dönemde bazı kampların yer aldığı Endonezya'ya bağlı Galang Adası "Açlık Adası" olarak anılmaya başladı.[46]
Teslimin ardından Japonya, General Douglas MacArthur liderliğinde ABD tarafından İngiliz Milletler Topluluğu'nun da desteği ile işgal edildi. Almanya'nın işgal edilmesinden farklı olarak, Sovyetler Birliği'nin Japonya üzerinde büyük bir etkisi olmamıştır. 1945-52 yılları, Japonya tarihinde ülkenin yabancı bir güç tarafından işgal edildiği tek dönem olmuştur.[47] Bu dönemde Japonya, militarist bir diktatörlükten Roosevelt'in 1930'ların politikaları olan "yeni anlaşma" önceliklerini hatırlatan bir parlamenter demokrasi haline gelmiştir.[48]
Amerika Birleşik Devletleri ile Japonya arasındaki savaş durumu, 8 Eylül 1951'de imzalanıp 28 Nisan 1952 tarihinde San Francisco Barış Antlaşması'nın yürürlüğe girmesiyle ancak resmî olarak sona erebildi. İşgal de bu tarihte resmen sonlandırıldı.[49] Bundan 4 yıl sonra Japonya ve Sovyetler Birliği, 1956 Sovyet–Japon Ortak Declarasyonu'nu imzalayarak resmî barışa kavuştular.[50]
Savaşa devam eden Japon askeri direnişçileri
Teslim antlaşmasını reddeden bazı Japon askerleri ve bazı atıl kalan ordu mensupları, ya dogmatik militarist ilkelere bağlılıkları nedeniyle resmî teslimiyet haberinin doğruluğundan şüphe ettiklerinden ya da haberleşmeleri Müttefikler tarafından kesilmesi nedeniyle gelişmelerden haberdar olmadığından, savaşa devam ettiler.
Savaş bittikten sonra bazıları, düşman kuvvetleri ve daha sonra yerel polisle savaşmaya yıllarca mücadele etmeye devam ettiler. Bazıları ise yerel bağımsızlık hareketlerine gönüllü olarak katılıp onların savaşlarına destek oldular. Bunların arasında 1946-54 yıllarındaki Birinci Çinhindi Savaşı ve 1945-49 yıllarındaki Endonezya Ulusal Devrimi'ne katılanlar da oldu. İlkinde Vietnam, Kuzey ve Güney Vietnam şeklinde iki ayrı ülke olarak ayrıldılar, ikincisinde ise Endonezya bağımsızlığını kazandı.
1990'lı yıllara kadar hâlen çeşitli savaşlarda mücadelelerini sürdürdüler.[51][52][53]
Kaynakça
Ayrıca bakınız
Dış bağlantılar
- "Japanese Instruments of Surrender". Japan Surrenders (İngilizce). National archives. 12 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2017.
- "Original document: 1945 - Surrender of Japan" (İngilizce). fold3. 17 Eylül 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2017.
- "Japanese Sign Final Surrender" (İngilizce). National Archives and Records Administration. 1945. Erişim tarihi: 17 Eylül 2017.
- "Minutes of private talk between British Prime Minister Winston Churchill and Marshal Josef Stalin at the Potsdam Conference" (İngilizce). 17 Temmuz 1945. 27 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2017.
- Hasegawa, Tsuyoshi (1 Ağustos 2007). "The Atomic Bombs and the Soviet Invasion: What Drove Japan's Decision to Surrender?". The Asia-Pasific Journal (İngilizce). 5 (8). 15 Eylül 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2017.
- Pasifik Savaşı Çevrimiçi Ansiklopedisi 17 Mart 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce)