Komünist Manifesto

Karl Marx ve Friedrich Engels'in 1848 tarihli yayını

Komünist Parti Manifestosu (Almanca: Das Manifest der Kommunistischen Partei), Karl Marx ve Friedrich Engels tarafından ilk olarak 21 Şubat 1848'de Almanca olarak Londra'da yayımlanan yazı, komünizmin ilk bildirgesi.[1][2]

Komünist Manifesto
Almanya'da kitabın ilk baskısı
YazarKarl Marx ve Friedrich Engels
ÜlkeBirleşik Krallık
DilAlmanca
KonularTarih, sosyoloji ve felsefe
Yayım21 Şubat 1848

Komünist Manifesto, proletaryanın bir devrimle burjuva düzenini ve üretim araçlarının özel mülkiyeti ortadan kaldırarak sınıfsız bir toplum düzenini gerçekleştirmesi gerektiğini söyler.

1840'lı yıllarda siyasi ve ekonomik krizlerin varlığını takip etmekte olan Marx ve Engels, Avrupa ve Amerika'daki diğer komünist ve İngiltere'deki ilk çalışan sınıf hareketi olan Çartistler, Paris ve Londra'da sürgünde yaşayan Adalet İçin Birlik mensubu işçiler gibi radikallerle ilişkileri geliştirmek için 1846'da Komünist Yazışma Komitesini [en] kurdu. Daha sonra 1847'de Adalet İçin Birlik platformuna katıldılar. Aynı yıl devrim ihtimalinin varlığı ve diğer ülkelerin komünistlerinin birleşmesi amacıyla organize edilen uluslararası kongrede Adalet İçin Birlik ismi Komünist Birlik olarak değiştirildi. Komünist Birlik adalet ve eşitlik gibi soyut sloganlardan vazgeçerek "Bütün ülkelerin işçileri, birleşin!" sloganını tercih etti. İlerleyen süreçte Komünist Birlik, Marx ve Engels'in düşüncelerini benimseye başladı ve Marx'tan birliğini amacını ve programını anlatan metin yazması istendi.[2][3]

Manifesto, 1848 yılı başında yazılmaya başlandığında İtalya'da da toplumsal olaylar başlamıştı. Yayımlandıktan sonra monarşinin kaldırıldığı Fransa'da 1848 devrimi, 1848–1849 Almanya devrimleri [en] gibi toplumsal gelişmeler yaşandı. Bu devrimlerin çoğu bastırıldı. Sonucunda Marx ve Engels, İngiltere'ye sürgüne gönderildi. Marx ve Engels ekonomik ve sosyal işleyişin gelecekte tekrar yeni fırsatlar yaratacağını öngörerek çalışmalarına devam etti.[2]

Pembe kapaklı olan baskısı Türkiye'de "komünist" sözcüğünün kullanımının sakıncalı sayıldığı dönemde pembe kitap olarak anılmıştır.

Kitap, 2013 yılında Marx'ın Kapital adlı eseri ile birlikte UNESCO'nun Dünya Belleği Programına dahil edildi.[4]

Hakkında

Manifesto'nun ilk sayfasında yazar olarak Friedrich Engels ve Karl Marx'ın isimleri birlikte yer alır ve ortak yazım şeklinde geçer. Marx'ın ölümünden sonra Engels, 1883 tarihli Almanca baskısının ön sözüne şöyle yazar: "Manifesto'ya egemen olan temel düşünce... yalnızca ve tamamıyla Marx'a aittir."

Komünist Manifesto ilk olarak 1848 tarihinde Londra'da Almanca koyu yeşil bir broşür olarak basılmıştır. İlk İngilizce çevirisini Helen MacFarlane 1850 yılında yapmıştır. Kitap; Marx ve Engels'in 1871 Paris Komünü deneyimiyle ilgili bazı düşüncelerini kapsayan bir ön sözle 1872'de, 1882 tarihli Rusça baskıya yazılmış bir ön sözle, Marx öldükten sonra Engels'in 1883'te Almanca, 1890'da Almanca, 1892'de Lehçe ve 1893'te İtalyanca baskıya yazdığı ön sözlerle birlikte yeniden basılmıştır.

1888 yılında Samuel Moore'un Engels ile birlikte yaptığı İngilizceye çeviri, en çok kullanılan İngilizce baskıdır.

İçeriği

Komünist Manifesto yazıldığı dönemdeki toplumu tanımlamak için burjuvazi toplumu kavramını kullanmıştır. Bu tanımlamada kullanılan burjuva sınıfı daha sonra Marx'ın kullandığı kapitalizm şekliyle ile popüler hale gelmiştir. Engels modern kapitalist sınıfı "ücretli işçi çalıştıranlar, toplumsal üretim araçlarının sahipleri" şeklinde tanımlamıştır. Marx ve Engels kapitalizmin getirdiği yenilikleri ve teknolojik ilerlemesini övmüştür. Ancak aynı zamanda kapitalizmin giderek kontrolden çıkacağını, küçük bir azınlığın elinde servetin ve gücün toplanacağını, toplu yoksulluklar yaratacağını, çoğu insanın potansiyelini ortaya koymak yerine gündelik hayatta kalma telaşında bulunacağını, sık ve büyük yıkıcı ekonomik krizlere yol açacağını söylemiştir.[5]

Manifesto'ya göre kapitalist ilerleme sonucunda doğal çevrenin zarar görmesi, ekonomik rekabet sebebiyle kapitalist ülkelerin askeri çatışmalara ve savaşlara girmesi gibi yıkıcı sonuçlar beklenmelidir. Bu sonuçlardan kurtulmak için Marx ve Engels'in sunduğu tartışmalı önerisi ise kapitalizmin kaldırılması ve yeni bir sistemle değiştirilmesidir. Bu sistemi toplumun çoğunluğu tarafından demokratik şekilde toplumun ve ekonomik kaynakların kontrol edilmesi, diğer bir deyişle komünizm olarak tarif etmişlerdir.[5]

Giriş

Giriş bölümünde komünizm bütün Avrupa'nın korktuğu bir hayalete benzetilir, fakat korkup saldıranları defetmek için de komünistlerin de kendi görüşlerini açıklamalarının zamanı gelmiştir:

"Avrupa'da bir hayalet dolaşıyor — Komünizm hayaleti. Eski Avrupa'nın bütün güçleri bu hayaleti defetmek üzere kutsal bir ittifak içine girdiler: Papa ile çar, Metternich ile Guizot, Fransız radikalleri ile Alman polis ajanları.
Muhalifleri tarafından komünist olmakla suçlanmamış muhalefet partisi nerede vardır? Bu lekeleyici komünizm suçlamasını, daha ilerici muhalefet partilerine olduğu kadar, gerici hasımlarına karşı da gerisin geriye fırlatmamış muhalefet nerede vardır?
Bu olgudan iki şey çıkıyor:
I. Komünizmin kendisi, daha şimdiden, bütün Avrupa güçleri tarafından bir güç olarak tanınmıştır.
II. Komünistlerin açıkça, tüm dünyanın karşısında, görüşlerini, amaçlarını, eğilimlerini yayınlamalarının ve bu Komünizm Hayaleti masalına partinin kendi Manifestosu ile karşılık vermelerinin zamanı çoktan gelmiştir.
Bu amaçla, çeşitli milliyetlerden komünistler, Londra'da toplanmışlar ve İngiliz, Fransız, Alman, İtalyan, Flemenk ve Danimarka dillerinde yayınlanmak üzere, aşağıdaki Manifestoyu kaleme almışlardır. "
Manifesto'nun 100. yıldönümü anısına basılan Sovyetler Birliği pulu

Burjuvalar ve Proleterler

İlk kısım Marx'ın tarihsel materyalizm görüşünü ortaya koyar:

"Şimdiye kadarki bütün toplumların tarihi, sınıf savaşımları tarihidir. Özgür insan ile köle, patrisyen ile pleb, bey ile serf, lonca ustası ile kalfa, tek sözcükle, ezen ile ezilen birbirleriyle sürekli karşı-karşıya gelmişler, kesintisiz, kimi zaman üstü örtülü, kimi zaman açık bir savaş, her keresinde ya toplumun tümüyle devrimci bir yeniden kuruluşuyla ya da çatışan sınıfların birlikte mahvolmalarıyla sonuçlanan bir savaş sürdürmüşlerdir."

Etkileri

20. yüzyılın sonları ve 21. yüzyılın bazı yazarları, Komünist Manifesto'nun devam eden geçerliliği hakkında yorum yaptı. İngiliz filozof Peter Osborne [en], basımının 150. yıl dönümününde kitap için "on dokuzuncu yüzyılda yazılmış en etkili metin" olduğunu savundu.[6]

Sovyetler Birliği'nin kurucu lideri Vladimir Lenin ise kitap hakkında; "Bu yapıt, duru ve parlak bir deha ile yeni bir dünya anlayışını, toplumsal yaşamı kucaklayan tutarlı bir materyalizmi; en geniş ve en derin gelişim öğretisi olarak diyalektiği; sınıf savaşı kuramını ve proletaryanın – yeni komünist toplum yaratıcısının- dünya tarihindeki devrimci rolünü açıklar." yorumu dile getirmiştir.[7]

Kaynakça

Ayrıca bakınız

İlgili bağlantılar