Asya ekonomisi

Kıta Ekonomisi
Asya ekonomisi
Nüfus:4.4 milyar (dünyanın %60'ı)
Nominal:$18.515 trilyon ABD doları (2010)
GSYİH/kişi başı (nominal):$4,629 ABD doları (2009)
GSYİH/kişi başı (SAGP):$7,041 ABD doları (2009)
Yıllık büyüme
kişi başı GSYİH:
%7.9 (2010)
Milyonerler3.37 milyon kişi (2011)[1]
İşsizlik%3.8 (2010 tahm.)
Bilgiler aksi belirtilmedikçe,
2009, 2010 2011 ve 2014 yılı süresini kapsamaktadır.

Çoğu rakam Uluslararası Para Fonu'ndan alınmıştır. Bazı rakamlar bazı ülkelerin noksan bilgilerini hesaba katmaz.
Diğer bir bilgi verilmemiş, değerlerin tümü Amerikan doları ile ifade edilmiştir.
Ekonomi

Ana hatlar
Genel sınıflandırma
Teknikler
Dalları ve alt dalları

Davranışsal · Kültürel · Çevresel
Büyüme · Gelişme · Tarih
Uluslararası · Ekonomiler
Monetarizm ve Finansal ekonomi
Kamu ve Refah ekonomisi
Sağlık · Çalışma · Yönetimsel
İşletme · Bilgi · Oyun kuramı
Endüstriyel organizasyon · Hukuk
Tarım · Yeşil · Ekolojik
Kent · Kırsal · Bölgesel
Ekonomik coğrafya

Listeler

Kategoriler · Başlıklar · Ekonomistler

Asya ekonomisi, 49 farklı devlette yaşayan 4.4 milyardan fazla insandan (dünya nüfusunun %60'ı) oluşur.[2] Altı devletin kısmen Asya'da olmakla birlikte, ekonomik ve siyasi açıdan başka bir bölgeye ait olduğu düşünülmektedir. Asya dünyadaki en hızlı büyüyen ekonomik bölge ve SAGP'ye göre GSYİH bakımından en büyük kıtasal ekonomidir. Çin, Japonya ve Hindistan dünyanın en büyük on ekonomisi arasındadır. Dahası, Asya, Japon ekonomik mucizesinden (1950-1990) başlayarak, Güney Kore'deki Han Nehri Mucizesi (1961-1996) ve Çin'deki ekonomik patlama (1978-2013) ile dünyanın en uzun ekonomik patlamasının merkezidir.

Tüm dünya bölgelerinde olduğu gibi, Asya'nın zenginliği de ülkeler arasında ve içerisinde farklılık göstermektedir. Bunun nedeni, büyük kültür çeşitlilikleri, ortamlar, tarihi bağlar anlamına gelen ve hükûmet sistemleri gibi geniş bir boyuta sahip olmasıdır. Asya'da SAGP gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) açısından en büyük ekonomiler Çin, Japonya, Güney Kore, Rusya, Hindistan, Endonezya, Türkiye, İran, Suudi Arabistan, Tayvan, Tayland, Pakistan, Malezya ve Filipinler'dir ve nominal GSYİH açısından da yine Çin, Japonya, Güney Kore, Hindistan, Rusya, Endonezya, Türkiye, Filipinler, Suudi Arabistan, Tayvan, Birleşik Arap Emirlikleri, Tayland, İran, Malezya, Bangladeş ve Singapur en büyük ekonomilerdir.

Zenginlik (kişi başı GSYİH ile ölçülürse) çoğunlukla Doğu Asya'da Çin, Japonya, Güney Kore, Hong Kong, Makao, Singapur ve Tayvan toprakları ile Batı Asya'daki petrol zengini Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, İran, Kuveyt ve Umman (örneğin Suudi Arabistan) gibi ülkelerde yoğunlaşmaktadır. İsrail ve daha az bir ölçüde Türkiye istisnadır: her ikisi de çoğunlukla böyle sayılmamasına rağmen Asya topraklarında bulunur. İsrail (çeşitlendirilmiş sanayiler üzerine girişimcilik) gelişmiş bir ülke iken Türkiye (OECD'nin kurucu üyesi) gelişmiş yükselen bir ülkedir. Japonya (ağır sanayi ve elektronik işkolunda gelişmişlik), Güney Kore (ağır sanayi ve bilgi ve iletişim teknolojisi), Tayvan (hafif endüstri ve yüksek teknoloji parçaların imalatı), Hong Kong (finansal sanayi ve hizmetler) ve Singapur hariç olmak üzere dünyanın en hızlı büyüyen iki ana ekonomisi Çin'in başını çektiği (imalat ve DYY ile öncü büyüme[3]) ve Hindistan (emtia, dış kaynak kullanımı hedefi ve bilgisayar yazılımı) ile ön plana çıkan Asya'da hızlı büyüme ve sanayileşme yaşanmaktadır. Doğu Asya ve Güneydoğu Asya ülkeleri genel olarak imalat ve ticarete (ve sanayi ve ticarete[4]) ve büyümek için ileri teknoloji endüstrilere ve finans endüstrisine[5] odaklanırlar, Orta Doğu'daki ülkeler ise üretim üzerine daha fazla ve ekonomik büyüme için esas olarak ham petrole[6] bağımlıdırlar. Yıllar geçtikçe, hızlı ekonomik büyüme ve dünyanın diğer ülkeleriyle büyük ticaret fazlalığı nedeniyle Asya'da, 4 trilyon ABD doları üzerinde döviz rezervi - Dünyanın toplamının yarısından fazlası - birikmiş durumdadır, ekonominin üçüncül işkolu ve ekonominin dördüncül işkolu Asya ekonomisinin payını genişletecektir.

Tokyo, Japonya
Hong Kong
Şangay, Çin
Seul, Güney Kore
Taipei, Tayvan
Cakarta, Endonezya
Ho Chi Minh Kenti (Saygon), Vietnam
Bangkok, Tayland
Singapur
Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri
Tahran, İran
Doha, Katar
Riyad, Suudi Arabistan
Tel Aviv, İsrail
Astana, Kazakistan
Mumbai, Hindistan
İstanbul, Türkiye
Bakü, Azerbaycan

Ekonomik gelişme

Antik dönem ve Ortaçağda

Çin ve Hindistan, M.S. 1'den 1800'e kadar dünyanın en büyük ekonomileri arasında yerini almışlardır,[7][8][9][10] ve birçokları için efsanevi servetiyle Hindistan antik kültürünün Asya'da refahında,[11] Avrupa ticaretini, arama ve sömürgeciliği kendine çekmiştir. Hindistan'ı aramak için Kolomb'un Amerika'yı yanlışlıkla keşfetmesi bu derin hayranlığın göstergesidir. İpek Yolu Asya iç bölgelerinde ana Doğu-Batı ticaret yolu haline geldi, Malacca Boğazı büyük bir deniz yoludu.

1945 öncesi

II. Dünya Savaşı'ndan önce, Asya'nın çoğu sömürge yönetimi altındaydı. Sadece nispeten az sayıda devlet, Avrupa gücünün uyguladığı sürekli baskı karşısında bağımsız kalmayı başardı. Bunlara örnekler Çin, Siam Japonya ve Türkiye'dir.[12]

Özellikle Japonya 19. yüzyılda reformlarla ekonomisini geliştirmeyi başarmıştı. Yenileşmeler kapsamlıydı ve günümüzde Meiji Restorasyonu olarak bilinir.[13] Japon ekonomisi 20. yüzyıla kadar iyi bir şekilde büyümeye devam etti ve ekonomik büyümesi sırasında, ekonomik büyüme için gerekli olan çeşitli kaynaklar yetersiz kaldı. Sonuç olarak, Japon genişlemesi, Kore'nin ve Çin'in büyük bir bölümüyle başladı ve böylece Japonların stratejik kaynaklara kavuşmasının önü açıldı.[14]

Aynı zamanda Güneydoğu Asya'da, ticaret o tarihte çeşitli yeni teknolojilerin tanınması nedeniyle gelişti. Ticaret hacmi, 1860'lı yıllarda Süveyş Kanalı'nın açılmasıyla birlikte artmaya devam etti. Manila'da Filipinler'deki ürünlerin Avrupa'ya satıldığı Manila kalyonu bulunmaktaydı.[15] Filipinler, Acapulco yoluyla Latin Amerika ile ticaret yapan ilk Asya ülkesiydi. Tütün, hindistan cevizi, mısır ve şeker ticareti o dönemde talep gören en yüksek emtialardı. 1819'da kurulan Singapur, doğu ile batı arasındaki ticaretin inanılmaz bir hızda artmasıyla ön plana çıktı. Malezya'nın bir parçası olan İngiliz Malezya kolonisi, dünyanın en büyük kalay ve kauçuk üreticisi konumuna ulaştı. Öte yandan, Hollanda Doğu Hint Adaları, şimdiki Endonezya, baharat üretimi ile biliniyordu. Hem İngiliz hem de Hollandalılar, Asya'daki ticaret akışlarını yönetmek için kendi ticaret şirketlerini kurdu. İngilizler İngiliz Doğu Hindistan Şirketi'ni kurarken Hollandalılar Hollanda Doğu Hindistan Şirketi'ni kurdular. Her iki şirket kendi kolonileri ile ticaret tekelliliklerini sürdürdü.[16][17][18]

1908'de, günümüzde İran'da bulunan bölgede petrol ilk defa keşfedildi. Daha sonra birçok petrol sahası keşfedildi ve ardından Ortadoğu'nun dünyanın en büyük petrol yataklarına sahip olduğu öğrenildi. Bu, Arap ülkelerinin yöneticilerini çok zengin yaptı, ancak o bölgedeki sosyo-ekonomik gelişim güçsüz kaldı.[19]

1930'ların başında, dünya Ekonomik Bunalıma girdi; bugün ise bu Büyük Buhran olarak biliniyor. Asya kaçınılmaz olarak Avrupa ve ABD ile aynı acıyı çekti. Ticaret hacmi, Asya'nın ve aslında dünyanın her yerinde önemli ölçüde azaldı. Düşen taleple birlikte düşmeye başlayan çeşitli malların fiyatları ile yerli halk ve yabancılar yoksullaşmıştı. 1931'de Japonya, II. Dünya Savaşı'nı Asya'ya taşıyan olay olarak, Mançurya'yı istila etti. 7 Aralık 1941'de Japonya, Pearl Harbor'daki ABD askeri üssüne sürpriz bir saldırı yaptı ve sonucunda ABD Japonya'ya savaş ilan etti.[20]

1945–1990

II. Dünya Savaşı'ndan sonra, Asya nüfusunun yarısını oluşturan Çin ve Hindistan, yerel ekonomilerini teşvik etmek için sosyalist politikaları benimsemişlerdi. Bu politikalar bölgenin ekonomik büyümesini sınırladı. Hindistan'da siyasetler terk ediliyor ve Çin'de yenileşme hareketleri yapılıyordu. Buna karşılık, Japonya ekonomisi ve Dört Asya Kaplanı (Güney Kore, Tayvan, Singapur ve Hong Kong), ekonomik başarılarda Batı Dünyası dışındaki tek başarılı ekonomilerdi.[21] Bu dört ekonominin başarısı, diğer Güneydoğu Asya ülkelerini, yani Endonezya, Malezya ve Tayland'ı, ekonomilerini dünyaya açmaya ve 1980'ler ve 1990'lar boyunca büyümelerini hızlandıran ihracata yönelik üretim üsleri kurma konusundaki politikaları takip etmeye yöneltti.[22]

Bu süreçte en belirgin Asya ekonomik olgularından biri olan savaş sonrası Japon ekonomik mucizesi, dünyanın geri kalanını büyük ölçüde etkiledi. II. Dünya Savaşı'ndan sonra, Japon hükûmetinin merkezi yol göstericiliğinde, ekonominin tamamı yeniden yapılandırıldı. Hükûmet, şirketler ve bankalar arasındaki yakın işbirliğini ve çok ihtiyaç duyulan sermeyeye kolay ulaşımı kolaylaştırdı ve keiretsu olarak bilinen büyük holdingler, tüm işkollarında yatay ve düşey bütünleşmeleri hızlandırdı ve yabancı rekabetini engelledi. Bu uygulamalar, askeri harcamaların terk edilmesine ek olarak olağanüstü bir şekilde çalıştı. Sonuç olarak Japon şirketleri, "Yükselen Güneş'in Ülkesi"nden dış satım atağına başladı ve halen yüksek kaliteli ürünleri büyük miktarlarda ihraç etmektedirler.[23]

Ekonomik başka bir başarı öyküsü de, Han Nehri üzerindeki mucize olarak da bilinen Güney Kore'nin ekonomik başarı hikâyesidir. Güney Kore Kore Savaşı'ndan sonra yoksul bırakılmış ve 1970'lerin başına kadar dünyanın fakir ülkelerindendi (hatta Kuzey Kore'den daha fakir). Bununla birlikte, o zamandan beri çift haneli yıllık büyüme oranları ile toparlanabildi. Bu dönemde, Samsung, LG, Hyundai, Kia, SK Group gibi çaebollardan oluşan çoğu konglomera büyüdü. Güney Kore şimdi dünyanın en iktisadi nüfuzlu ülkesi olmuştur.[24]

Tayvan ve Hong Kong, 1990'lı yıllara kadar hızlı bir büyüme yaşadı. Tayvan halen tüketici elektroniği AR-GE'sinin ve imalatın başlıca merkezlerinden biri haline geldi. Bununla birlikte, Japonya ve Güney Kore'nin aksine, Tayvan ekonomisinin büyük kısmı küçük ve orta ölçekli işletmelere bağımlıdır. Öte yandan Hong Kong, serbest pazar politikaları nedeniyle finans işkolunda hızlı bir büyüme yaşamış ve birçok finans kuruluşu Asya merkezlerini Hong Kong'da kurmuştur. Günümüze kadar Hong Kong, uzun yıllar dünyanın en özgür ekonomileri arasında yerini aldı ve dünyanın en büyük 5 önde gelen finans merkezleri arasında yer almaktadır.[25]

Güneydoğu Asya'da, ekonomik gelişme bambu ağının (Çin Milletler Topluluğu) büyümesiyle tetiklendi. Bambu ağı söylemi, ortak aile ve kültürel bağları paylaşan Güneydoğu Asya pazarlarında etkinlik gösteren yurt dışındaki Çinli işletmeler ağına işaret etmektedir.[26] 1949'da Çin Komünist Devriminden sonra Çinli mülteciler Güneydoğu Asya'ya göç ettikleri için ağ genişledi.[27] Singapur, Malezya ile iki yıllık federasyonun ardından 1965'te bağımsızlık ilan ettikten sonra özellikle çok hızlı ekonomik büyüme yaşamıştır. Hükûmet, elverişli bir ekonomik ve siyasi ortam yaratmanın yanı sıra, çok ırklı işgücünün becerilerini geliştirdi ve yabancı yatırımcıları üretimde bölgesel operasyonlar düzenlemeye teşvik ederek ihracata yönelik sanayileri kurdu. Hükûmet ayrıca Singapur'un önemli finansal ve ticari hizmetler merkezi olmasında önemli bir rol oynamıştır. Singapur bugün kişi başına GSMH ve kişi başına GSYİH (SAGP) açısından dünyanın en zengin ülkelerinden biridir.

Bu dönemde askeri çatışmalarda gözlemlendi. Özellikle Vietnam ve Afganistan'da Soğuk Savaş tarafından yönlendirilen savaşlar, bu ilgili ülkelerin ekonomilerini bozdu. Sovyetler Birliği 1990-91 yıllarında çöktüğünde, birçok Orta Asya devleti serbest kaldı ve demokratik ve ekonomik değişim için baskı görmeye zorlandı. Ayrıca, SSCB'nin müttefiklerinden birçoğu değerli yardım ve ödenekleri kaybetti.[28]

1991–2007

Çin ekonomisi Deng Şiaoping'in 1970'lerin sonlarında gerçekleştirdiği ekonomik önlemlerle patlama yaşadı ve 1990'lı yıllarda Jiang Zemin'in himayesinde politikalar devam ettirildi. Hindistan ekonomisinin serbestleşmesinden sonra, Hindistan ve Çin'de büyüme giderek küresel ekonominin ağırlık merkezini Asya'ya kaydırdı. 2007'de Çin'in ekonomik büyüme oranı %11'i aşarken Hindistan'ın büyüme oranı %9'a yükseldi. Etkenlerden biri, bu bölgedeki nüfusun büyüklüğüdür. Şaşırtıcı bir şekilde, bu nüfus büyüklüğü her iki hükûmetin daha önce ekonomisinin yetersiz kalmasının en büyük nedeni olarak kabul edildi ve her iki ülke ekonomisini iyileştirmek için güçlü nüfus kontrol önlemleri alındı.[29]

Bu arada Güney Kore, Tayvan, Hong Kong ve Singapur'un, 1980'lerde ve 1990'larda GSYİH'leri yılda %7'nin çok üzerinde büyüyerek Dört Asya Kaplanları olarak ortaya çıktı. Ekonomileri ağırlıklı olarak artan ihracata dayanıyordu.[30] Filipinler, 1990'ların başında durgun ekonomisini dışa açmaya başladı.[31] Vietnam ekonomisi 1995 yılında Amerika Birleşik Devletleri ve Vietnam'ın ekonomik ve siyasi bağlarını eski haline getirmesinden kısa süre sonra büyümeye başladı.[32]

1990'lı yıllar boyunca, Asya'da gelişmekte olan ülkelerdeki imalat yeteneği ve ucuz emek piyasaları, şirketlerin daha önce gelişmiş ülkelerdeki şirketlerin hakim olduğu birçok işkolunda kendilerini yapılandırmalarına izin verdi. Asya, otomobil, makine, ses ekipmanları ve diğer her türlü elektronik alanlarının en büyük kaynaklarından biri haline geldi.[33]

1997 sonunda Tayland para spekülatörleri tarafından vuruldu ve Bahtın değeri yıllık büyüme oranı ile çarpıcı bir şekilde düştü. Kısa süre sonra, kriz, Endonezya, Malezya, Güney Kore, Hong Kong, Singapur ve diğer birçok Asya ekonomisine yayılmış ve etkilenen ülkeler üzerinde büyük ekonomik zararlar doğurmuştur (Japonya krizden büyük ölçüde kurtulmuştur). Ekonomilerin bazıları, özellikle Tayland, Endonezya ve Güney Kore ekonomilerinden bazıları aslında sözleşmeliydi. Bu daha sonra Asya mali krizi olarak bilinir hale geldi. 1999 yılına gelindiğinde, çoğu ülke zaten krizden kurtulmuştu.[34]

2001'de hemen hemen tüm Asya ve küresel ekonomiler, 11 Eylül saldırılarından etkilenmiş; özellikle Endonezya ve Japonya'da zorluklar hissedilir hale gelmiştir. Ancak, 2002/2003'te Asya ve küresel ekonomiler Amerika Birleşik Devletleri'ndeki saldırıların etkisinden kurtulmaya başlamıştı.[35]

2004 yılında, Sumatra ve Güney Asya'nın bir kısmı bir deprem ve daha sonraki tsunami yüzünden ciddi hasar aldı. Tsunami, özellikle Endonezya ve bölgede yaşayan milyonlarca insanın bulunduğu bölgelerdeki altyapı alanlarında büyük hasara neden oldu. Kısa bir süre için, felaketin ardından büyük miktarda dış yardım girmesine rağmen, Endonezya ve Sri Lanka gibi ülkelerde GSYİH daraldı.[36]

Japonya, 1990'ların başında (Soğuk Savaşın sonuyla çakışan) en kötü İkinci Dünya Savaşı sonrası ekonomik durgunluğa uğradı, bu durum, 1997'deki Asya mali krizinin tetikleyicisi olmuştu. Bununla birlikte, dış satımın güçlü bir şekilde büyümesiyle 2000'li yılların başında güçlü bir toparlanma yaşandı, 2005 yılında Çin'i Asya'daki en büyük ekonomi olarak aşamalı olarak aştıktan sonra Çin'e karşı koyamamıştır.[28]

2008–günümüz

2008'de, Birleşik Devletler'deki konut balonunun tetiklediği Küresel Mali Kriz, Avrupa ekonomilerinin çoğunun GSYİH'sında belirgin bir düşüşe neden oldu. Buna karşılık, çoğu Asya ekonomisi, özellikle Japonya, Güney Kore ve Çin gibi ekonomik büyüme oranlarında geçici bir yavaşlama yaşadı ve kısa süre sonra normal büyümelerine yeniden başladı.[37]

2011 yılından bu yana Arap Baharı, Orta Doğu'daki olumsuz etkilenen ülkeler arasında, Suriye, Lübnan ve Yemen'de, ekonomik huzursuzluğa neden oldu. Aynı zamanda, 2010'un başlarında, artan petrol fiyatları ve ihracatın daha da çeşitlendirilmesi ve döviz rezervlerinin yükselmesi nedeniyle Irak, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt, yüksek GSYİH büyümelerini kaydetti.[38]

2013'te Çin'de on yıllık bir dönemde liderlik değişikliğinde (Hu-Wen Yönetiminin Xi-Li Yönetimine değiştirilmesi) Çin ekonomisi GSYİH büyümesinde belirgin bir yavaşlama yaşanırken, benzeri görülmemiş yıllar süren %9-10'luk yıllık büyüme %7-8'e kadar inmiş, 2012-2013 döneminde Çin ile aynı oranda büyümeyi başaran Filipinler hariç olmak üzere, özellikle gelişmekte olan Güneydoğu Asya ve Hindistan'daki bazı gelişmekte olan ekonomilerde önemli etkiye neden olmuştur. Filipinler 2014 yılının şafağına kadar felaketin ülke ekonomisi üzerinde asgari bir etkiye sahip olmasına rağmen, kısa bir süre önce Kasım 2013'te kaydedilen en sert fırtına olan en az 5.200'ü insanı öldüren ve milyonlarca insanı yerinden eden Haiyan Tayfunu ile ciddi şekilde etkilenmiştir.[39]

29 Eylül 2013'te Çin, Şangay Serbest Ticaret Bölgesi'ni açtı. Bu serbest ticaret bölgesi, uluslararası ticaretin daha az kısıtlama ve daha düşük gümrük vergisi ile yapılmasına olanak tanımaktadır. Bölge, yabancı yatırımların yasaklandığı alanların düzenlenmesinde kullanılan 'olumsuz liste' ile doğrudan yabancı yatırımları (DYY) teşvik etmek için ilk on yılda vergisizdir.[40] Serbest ticaret bölgesi, ağırlıklı olarak Çin para birimi yuan ile serbest düzenlenen alışverişi mümkün kılmaktadır. Ayrıca bölge, hem bireysel hem de ticari kuruluşlar için yurt dışı yatırımlara fayda sağlayan maddi destek sağlamakta ve Çin işletmelerinin düşük faiz oranları ile dış kredilere kavuşmasına izin veren yurt dışı finansmanlar için kapı açmaktadır.[41]

Gelecek

Asya'nın büyük ekonomik farklılıkları, bölgede devam eden gerginliğin kaynağı olmaktadır.[42] Küresel ekonomik güçler Çin, Japonya, Hindistan ve Güney Kore güçlenmeye devam ederken ve Endonezya, Malezya, Filipinler, Tayland, Vietnam, Bangladeş ve Sri Lanka uzun vadeli büyüme yoluna girdiğinde, bu ülkelerin hemen yanındaki bölgeler ciddi yardım ihtiyacı içine girmektedirler.

Bölgede, özellikle büyük iş gücünün diğer ülkelerden ekonomik bir üstünlük sağladığı Çin ve Hindistan'da yaşanan muazzam miktarda ucuz emek göz önüne alındığında, yükselen yaşam standardı sonunda yavaşlamaya neden olacaktır. Asya'da sadece ekonomileri değil, bölgenin ve dünyanın genel istikrarını da tehdit eden siyasi sorunlar vardır. Nükleer komşular olan Pakistan ve Hindistan sürekli olarak birbirlerine tehdit oluşturarak hükûmetlerinin askeri harcamalara yoğun yatırım yapmasına neden olmuşlardır.[43]

Amerika Birleşik Devletleri'nin Irak ve Afganistan'daki askerî müdahalesi aşırılıkları da körüklemiş ve bir dizi Asya ülkesinde çeşitli saldırılara neden olmuştur. Yakın gelecekteki bir başka kriz Ortadoğu'daki petrol rezervlerinin tükenmesi olacaktır. Bu ekonomilerin çoğu geleneksel olarak petrole aşırı bağımlıdır ve ekonomilerinde başka bir payandayı oluşturmada güçlük çekmektedir.[44]

Asya ekonomisinin yarattığı bir başka potansiyel tehlike, artan döviz rezervlerinin birikimidir. En büyük yabancı rezervleri olan ülkeler/bölgeler çoğunlukla Asya'da - Çin (Anakara - 2.454 milyar dolar ve Hong Kong - 245 milyar dolar, Haziran 2010), Japonya (1.019 milyar dolar, Haziran 2009), Rusya (456 milyar dolar, Nisan 2010), Hindistan (345 milyar dolar, Nisan 2015), Tayvan (372 milyar dolar, Eylül 2010), Güney Kore (286 milyar dolar, Temmuz 2010) ve Singapur'dur (206 milyar dolar, Temmuz 2010). Bu artan bir şekilde, Euro, USD ve GBP'nin birbiri ile değiştirilebilirliğinin, Asya merkez bankaları tarafından büyük ölçüde etkilenmiş olduğu anlamına gelmektedir. Batı ülkelerindeki bazı ekonomistler bunu kötü bir şey olarak görmekte ve hükûmetlerine harekete geçmeye başlamalarını söylemektedirler.[45]

Dünya Bankası'na göre, Çin, 2020-2030 yılları arasında dünyanın en büyük ekonomisi haline gelebilirken, Hindistan 2030-2035 yılları arasında dünyanın ikinci en büyük ekonomisi haline gelebilir.[46]

Hurun Raporu'na göre, 2012 yılında ilk defa Asya milyarder sayısında Kuzey Amerika'yı geride bıraktı. Kuzey Amerika'da 440 milyarder, Avrupa'da 324 milyarderin olduğu, Asya'da ise yüzde 40'tan fazlasını oluşturan bir dilimle 608 milyarder olduğu belirtilmektedir.[47]

Bölgesel değişim

GSYİH'ya göre Asya ülkeleri

Bu, 2016 yılı gayri safi millî hasılasına göre piyasa veya devlet resmi döviz kurları (nominal GSYİH) sırasına göre sıralanmış Asya ülkelerinin bir listesidir ve SAGP haritası 2016 yılı içindir.

2016 Uluslararası Para Fonu[48] tarafından nominal GSYİH ve SAGP listesi (sıralamalı, değerler milyar ABD doları)

Ülke veya
bölge
GSYİH nominal
milyar ABD doları
GSYİH (SAGP)
milyar ABD doları
kişi başına GSYİH (SAGP)
ABD doları
Konum
 Afganistan20.44464.1981,944Güney Asya
 Ermenistan11.64426.0538,164Batı Asya
 Azerbaycan74.145165.98817,761Batı Asya
 Bahreyn33.86266.85149,020Batı Asya
 Bangladeş226.760628.3763,940Güney Asya
 Bhutan1.9835.8717,662Güney Asya
 Brunei17.10432.86679,890Güneydoğu Asya
 Burma68.277244.3654,752Güneydoğu Asya
 Kamboçya16.55150.1613,276Güneydoğu Asya
 Çin (PRC)11,383.03320,853.33113,224Doğu Asya
 Kıbrıs Cumhuriyeti23.26327.51630,882Batı Asya
 Doğu Timor4.9706.7455,479Güneydoğu Asya
 Gürcistan16.53634.3459,209Batı Asya
 Hong Kong Çin ÖİB322.429427.63255,097Doğu Asya
 Hindistan2,288.7158,642.7585,808Güney Asya
 Endonezya936.9553,010.74610,651Güneydoğu Asya
 İran386.1201,439.29517,443Batı Asya
 Irak148.411588.73715,348Batı Asya
 İsrail311.739292.80933,136Batı Asya
 Japonya4,412.6034,901.10237,519Doğu Asya
 Ürdün35.87879.90711,971Batı Asya
 Kazakistan128.109433.90924,108Orta Asya
 Kuzey Kore28.00040.0001,900Doğu Asya
 Güney Kore1,321.1961,916.43935,379Doğu Asya
 Kuveyt110.455298.19870,686Batı Asya
 Kırgızistan7.40219.2293,262Orta Asya
 Laos11.68134.5325,006Güneydoğu Asya
 Lübnan50.02881.41918,052Batı Asya
 Makao Çin ÖİB22.10018.47059,451Doğu Asya
 Malezya309.262859.88125,145Güneydoğu Asya
 Maldivler2.8854.55413,312Güney Asya
 Moğolistan12.03734.86911,919Doğu Asya
   Nepal19.76167.1372,388Güney Asya
 Umman77.779176.21143,847Batı Asya
 Pakistan270.961982.3804,749Güney Asya
 Papua Yeni Gine16.80918.5952,470Güneydoğu Asya
 Filipinler310.312793.1936,974Güneydoğu Asya
 Katar170.860333.936137,162Batı Asya
 Rusya1,132.7393,684.64324,449Kuzey Asya
 Suudi Arabistan618.2741,720.02752,311Batı Asya
 Singapur294.560484.95183,066Güneydoğu Asya
 Sri Lanka74.924236.47110,410Güney Asya
 Suriye77.460n/a5,551Batı Asya
 Tayvan (ROC)529.5971,125.98846,036Doğu Asya
 Tacikistan9.24222.4022,698Orta Asya
 Tayland404.8241,152.42115,579Güneydoğu Asya
 Türkiye798.3321,665.33219,698Batı Asya
 Türkmenistan47.93282.39514,217Orta Asya
 Birleşik Arap Emirlikleri399.451669.67966,347Batı Asya
 Özbekistan62.613199.3355,630Orta Asya
 Vietnam185.897592.8485,656Güneydoğu Asya
 Yemen43.229104.0083,788Batı Asya

Çin'deki son yeniden düzenlemeler

Hong Kong Borsası Ticaret Salonu, 2005

2013'te Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi'nin Üçüncü Başkanlığını takiben, Çin birkaç kapsamlı sosyal ve ekonomik reform planlarını açıkladı. Hükûmet, tek çocuklu ebeveynlerin iki çocuğa sahip olmasına izin vermek için tek çocuk politikasında değişikliğe gidecektir. Bu yenilik, Çin'in yaşlanan nüfusuna bir cevap olarak uygulandı ve daha fazla işgücü sağladı. Hükûmet, ayrıca, işgücünün daha hareketli hale gelmesine izin veren hukou sisteminde reform yaptı.[49]

Yeniden düzenlemeler, finansal kredi sistemlerini daha esnek hale getirecek ve özel kuruluşların ekonomik katılımını artıracaktır. Buna ek olarak, devlete ait işletmelerin hükûmete daha yüksek temettü ödemeleri gerekecektir. Bunun faydaları Sosyal Güvenlik'e ek gelir demektir. Reform ayrıca çiftçilerin arazilerini ilk kez satarak en iyi bir şekilde arazilerini satmaya teşvik ederek, tüketimciliği artıracak ve kent iş gücünü artırarak şehirlere taşınmasını sağlayacaktır.[49]

10 Nisan 2014'te, Çin Menkul Kıymet Düzenleme Komisyonu (CSRC - China Securities Regulatory Commission) ve Menkul Kıymetler ve Vadeli İşlemler Komisyonu (CSRC - Securities and Futures Commission), Anakara Çin ile Hong Kong arasındaki karşılıklı borsa erişiminin kurulması için onay konusunda bir Ortak Duyuru yaptı.[50] 'Bağlantı Programı' (Connect Program) kapsamında Hong Kong Limited ve Şangay Borsası, yatırımcıların Çin hisse senedi piyasasına doğrudan yatırım yapabilmeleri için karşılıklı sipariş yönlendirme bağlantısı ve ilgili teknik altyapıyı kuracaktır. 17 Kasım 2014'te, program Pekin'den gelen onaylarla resmî olarak başlatıldı.[51]

'Bağlantı Programı', hem Hong Kong hem de Anakara için önem taşıyan çığır açıcı bir girişimdir. Bu Hong Kong menkul kıymetler piyasasının büyümesi için bir başka fırsat daha getiriyor. Daha da önemlisi, QDII, QFII, AND RDFII programları da dâhil olmak üzere mevcut programlara ek olarak, Hong Kong ve Anakara'ya yatırım yapmak için yatırımcılara ilk defa uygulanabilir, kontrol edilebilir ve genişletilebilir bir kanal sunuyor.[52]

Şangay-Hong Kong Bağlantı Programı tüm piyasa katılımcılarına açıktır; ancak bunlar, değişim ve düzenleyiciler tarafından öngörülen tüm gereksinimleri karşılamalıdır. Programın tasarımı, her pazarda düzenleyici yapının en az düzeyde değiştirilmesini ve gelecekte diğer pazarlara veya diğer varlık sınıflarına genişleme olanağı sağlamasıdır.[50]

Yerel yönetimlerin harcamaları Çin'in mali sisteminde kritik bir rol oynamaktadır. 1991'deki hükûmetler arası mali reformun ardından, merkezi hükûmetin toplam maliye gelirleri içindeki payı 2012'de yüzde 30'un altından yüzde 50'ye yükseldi.[53] Yerel yönetimler şu anda altyapı yatırımlarından, hizmet sunumundan ve sosyal harcamalardan sorumludur ve bu toplam harcamaların yaklaşık yüzde 85'ini oluşturmaktadır. Hükûmetler arası harcama sorumluluklarının dağılımını yönlendiren bir kural olmaksızın harcama ile ilgili önemli risk seviyeleri olacaktır.

Çin'in merkezi yönetimi, mali riskleri patlayıcı seviyesinden kontrol etmek için yerel yönetim borçlanmasına sert önlemler uygulayacaktır. İstatistikler, 2013 yılının ortasında toplam borcun 3 trilyon dolara ulaştığını ve toplam kamu borcunun GSYİH'ya oranının yüzde 58'e yükseldiğini göstermektedir. Benzer bir atıf, şirket borçlarında da gerçekleşti; bu durum, Çin'in toplam borç-GSYİH oranını 2008'deki %148'den %261'e yükseltti. IMF, hızlı borç krizlerinin finansal krize yol açabileceği konusunda Çin'i uyardı.[54]

Yeni kuralların, yerel yönetim vergi gelirlerini harcamaya paralel hale getirme amaçlı, daha geniş mali reformlarla birleştirilmesi bekleniyor. Merkezi hükûmet, yerel yönetimlere harcamaları akıllıca nasıl yöneteceği ve nasıl yatırım yapacağı konusunda daha fazla rehberlik sağlayacaktır.

Hindistan'da ekonomik serbestleşme

Hindistan'daki ekonomik serbestleşme, ekonomiyi daha piyasa odaklı hale getirmek ve özel ve yabancı yatırım rolünü genişletmek amacıyla 1991'de başlatılan, ekonominin politikalarından devam eden ekonomik serbestleşmeye işaret ediyor. Kendine özgü değişiklikler dış alım tarifelerinde bir azalma, piyasaların serbestleştirilmesi, vergi indirimi ve daha fazla yabancı yatırımı içermektedir. Serbestleşme, 1990 ve 2000'lerde ülkenin kaydettiği yüksek ekonomik büyüme için destekçileri tarafından gerçekleştirildi. Rakipleri onu yoksulluk, eşitsizlik ve ekonomik bozulmadan sorumlu tuttu. Liberalleşmenin genel gidişatında, iktidar yasalarını serbestleştirmek ve tarımsal sübvansiyonları azaltmak gibi hiçbir siyasi açıdan zor olmayan sorunlar çözülememiş olmasına rağmen, iktidar partisi ne olursa olsun aynı kaldı.[1] Hindistan'da ekonomik yenileşmeleri sürdürülebilir kılan şeyler konusunda süregiden bir tartışma vardır.[2]

Hindistan Ekonomisi, nominal Gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) bakımından dünyadaki en büyük yedinci, Satın alma gücü paritesi (SAGP) bakımından üçüncü en büyük ekonomidir.[55] Ülke, G-20 büyük ekonomilerinden biri olan yeni sanayileşmiş bir ülke, BRICS üyesi ve son yirmi yılda yaklaşık %7'lik bir ortalama büyüme oranına sahip gelişmekte olan bir ekonomi olarak sınıflandırılmaktadır. Hindistan'ın en zengin eyaleti olan Maharaştra, yıllık gayri safi yurt içi hasıla olarak 220 milyar ABD doları büyüklükle Pakistan ya da Portekiz'le neredeyse eşit ve Hint GSYİH'sının %12'sini oluşturmakta, ardından Tamil Nadu ve Uttar Pradeş eyaletleri onu takip etmektedir. Hindistan ekonomisi, 2014 yılının son çeyreğinden itibaren Çin'in yerine dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi oldu.[56]

Hint ekonomisi görünümü, ileriye dönük uzun vadeli büyüme, genç nüfusu, düşük bağımlılık oranı, sağlıklı tasarruf ve yatırım oranları ve küresel ekonomiye eklemlenme seviyesinin artması nedeniyle oldukça olumludur.[57] Hint ekonomisi, önümüzdeki on yılda dünyanın üçüncü büyük ekonomisi ve yüzyılın ortasındaki en büyük ekonomilerden biri olma potansiyeline sahiptir.[58][59][60] IMF'ye göre Hint ekonomisinin küresel planda "parlak nokta" olduğu ve kısa vadeli büyümesinin görünümünün de iyi olduğu belirtilmektedir.[61] Ekonomisi, 2014-15 yılları arasında %7,3 büyüyen Hindistan, 2015-16 yılları arasında da %7,5-8,3 büyümesi beklenmiş, 2015-16 yılları için Dünya Bankası'nın büyüme görünümünü de ilk kez geçmiştir.[62]

Hindistan, 2012-13 döneminde GSYİH'sının %57'sine katkıda bulunan 2001'den bu yana yıllık %9'un üzerinde büyüme oranı ile dünyanın en hızlı büyüyen hizmet işkollarından (ekonominin üçüncül işkolu) birine sahiptir.[63] Hindistan, 2013-14 yılları arasında 167,0 milyar dolarlık hizmet ihracatı ile BT hizmetleri, BPO hizmetleri ve yazılım hizmetlerinin önemli bir ihracatçısı olarak eğitimli İngilizce konuşan nüfusuna dayalı ekonomisini sermayeleştirdi. Aynı zamanda bu ekonominin en hızlı büyüyen kısmıdır.[64] BT endüstrisi Hindistan'daki en büyük özel sektör iş sahası olmaya devam etmektedir.[65][66] Hindistan, 2014-15 yılları arasında 3.100'den fazla yeni devreye alma alanıyla (start-up hub) dünyanın dördüncü büyük kuruluş merkezidir.[67] Tarım sektörü, Hindistan'ın ekonomisinin en büyük iş sahalarından biri olmakla birlikte, GSYİH'sının azalan bir payına katkıda bulunmaktadır (2013-14 yılında %17). Hindistan, çiftlik üretiminde dünya çapında ikinci sırada yer almaktadır.[68] Sanayi sektörü, ekonomik katkıdan (2013-14 yılları arasında GSYİH'nın %26'sı) sabit bir pay aldı.[69] Hindistan otomobil endüstrisi 2013-14 yılları arasında yıllık 21.48 milyon araç üreten (çoğunlukla iki ve üç tekerlekli) dünyanın en büyük otomobil endüstrilerinden biridir.[70] Hindistan, 2015 yılında dünyanın en hızlı büyüyen E-Ticaret pazarlarından biri olmuş ve perakende pazarı 600 milyar ABD doları değerindedir..[71][72]

Hindistan'ın iki önemli borsasında, Bombay Borsası ve Hindistan Ulusal Menkul Kıymetler Borsası, Dünya Borsalar Federasyonu'na göre sırasıyla 1.71 trilyon ABD doları ve 1.68 trilyon ABD Doları olan piyasa değeri ile Şubat 2015 itibarıyla sırasıyla 11. ve 12. sırada yer aldı.[73] Hindistan, 2014'te 97 milyarderle dünyanın üçüncü büyük milyarder havuzuna, dördüncü en büyük 100 milyondan fazla ultra yüksek net değerli hane halkına ev sahipliği yapıyor.[74][75]

Hindistan, İngiliz Milletler Topluluğu, Güney Asya Bölgesel İşbirliği Teşkilatı, G20, Uluslararası Para Fonu, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü, Asya Altyapı Yatırım Bankası, Birleşmiş Milletler ve Yeni BRICS Kalkınma Bankasının bir üyesidir.

Hindistan hükûmetine koalisyonlardan serbestleşmeye devam etmeleri önerildi. Hindistan, 1978'den beri ekonomisini liberalleştiren Çin'den yavaş ilerliyor.[3] McKinsey Üç Aylık, temel engelleri kaldırmanın "Hindistan'ın ekonomisini Çin'inki kadar hızlı bir şekilde, yılda %10 oranında büyüteceğini" belirtti.[4]

Bununla birlikte, serbestleşme (liberalizasyon) etrafında kapsamlı bir ekonomik büyüme stratejisi olarak önemli bir tartışma olmuştur. 1992'den bu yana, Hindistan'da gelir eşitsizliği tüketimi en yoksullar arasında sabitken, en zengin olanlar arasında tüketim artışını sağladı.[5] Hindistan'ın gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) büyüme oranı, 2012-13 yılları arasında on yıl içinde en düşük seviyesine inerken, sadece %5,1 arttı,[6] Hindistan'ın ekonomik reformlarına yönelik eleştiriler ortaya çıktı, çünkü açıkça istihdam artışını, beslenme değerlerini Gıda alımının kalori olarak gerçekleşmesi ve aynı zamanda büyümeyi tetiklemesi -ve böylece reform dönemi öncesine kıyasla cari açıktaki ağırlığın daha da kötüleşmesine neden olmaktadır.[7] Fakat 2013-14 mali yılında %6.9'a yükselirken, 2014-15 yıllarında Yeni Hükûmet tarafından yapılan reformlar sonucunda %7.3'e yükselmiş ve ekonominin yeniden sağlıklı hale gelmesine ve cari işlemler açığının kontrolünün artmasına neden olmuştur. 2015 yılının Ocak-Mart çeyreğinde büyüme %7.5'e ulaştı ve Nisan-Haziran döneminde %7.0 oranında yavaşladı.

Japonya'daki Abenomik

Abenomik, Japon Başbakanı Shinzō Abe tarafından uygulanan bir politikadır. Küresel ekonomik durgunluğun ardından Başbakan, Japonya ekonomisini "üç ok" ile artırmayı umdu; bunlar: kitlesel mali teşvik, daha atılgan parasal genişleme ve Japonya'yı daha rekabetçi hale getiren yapısal reformlardı.[76] Teşvik paketi 20,2 trilyon yen (210 milyar dolar) idi ve hükûmet ayrıca iki yıl içinde 600 bin yeni iş yaratmayı da hedeflemiştir.[77]

Japonya Merkez Bankası kısa vadeli devlet borçlarını alarak enflasyonu %2'ye yükseltmeyi de hedeflemiştir. Eleştirmenler, aşırı enflasyonun ve dengesiz bir GSYİH/borç oranının Abenomics'in olumsuz sonuçları olabileceğine işaret ediyor. Ayrıca, para birimi değişiklikleri, özellikle Çin ve Japonya arasındaki ilişkileri ağırlaştırabilir.[77]

Ticaret blokları

Asya-Pasifik Ticaret Antlaşması

Daha önce Bangkok Antlaşması olarak adlandırılan Asya-Pasifik Ticaret Antlaşması (APTA - Asia-Pacific Trade Agreement), Bangladeş'e ve Güney Kore'ye ek olarak diğerleriyle Çin ve Hindistan'ı bir araya getiren tek ticaret anlaşmasıdır. Anlaşmanın Sekretaryası Birleşmiş Milletler Asya ve Pasifik Ekonomik ve Sosyal Komisyonu (ESCAP - Economic and Social Commission for Asia and the Pacific) tarafından sağlanmaktadır. Antlaşma sadece sınırlı sayıda ürün içeriyor olsa da, üyeler 2009 yılında üyeler arasındaki ticaret işlemlerini düzene sokmayı amaçlayan bir Ticaret Kolaylaştırma Çerçeve Anlaşması'nı yürürlüğe koymayı kabul ettiler.[78]

Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği

Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC - Asia-Pacific Economic Cooperation), ekonomik ve siyasi bağların geliştirilmesi amacıyla bir araya gelen Pasifik Ülkeleri'nden örgütlü bir oluşumdur. Başlangıç niyeti tüm üyeleri kapsayan bir serbest ticaret bölgesi yaratmak olsa da (diğerlerinin yanı sıra Çin, ABD ve Avustralya da dahil olmak üzere) bu gerçekleştirilemedi.[79] 2014 yılında APEC üyeleri, Asya-Pasifik Serbest Ticaret Bölgesi (FTAAP - Free Trade Area of the Asia-Pacific) için bu görüşü gerçeğe çeviren bir yol haritasını onaylayarak bölgesel ekonomik bütünleşmeye doğru somut bir adım atmayı taahhüt ettiler. İlk adım olarak APEC, Asya-Pasifik Serbest Ticaret Bölgesi'nin gerçekleştirilmesi ile ilgili konularda stratejik bir çalışma yürütmüştür. Çalışma, potansiyel ekonomik ve sosyal yararlar ve maliyetlerin bir çözümlemesini sağlayacak, Serbest Ticaret Alanına giden çeşitli yolları analiz edecek ve ekonomilerin bu hedefi gerçekleştirirken karşılaşabilecekleri güçlükleri tespit edecekti.[80]

Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği

Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN - Association of Southeast Asian Nations), Güneydoğu Asya'da bulunan ülkelerden oluşan siyasi, ekonomik ve kültürel bir örgütlenmedir. 1967'de kurulan bu girişimin amacı, üyeler arasında işbirliği ve karşılıklı yardımı geliştirmektir. Ülkeler her yıl her Kasım ayında zirvelerde toplanmaktadır.[81]

ASEAN'a üye olan ülkeler Myanmar (Burma), Laos, Tayland, Kamboçya, Vietnam, Filipinler, Malezya, Brunei Darüsselam, Singapur ve Endonezya'dır. Doğu Timor ve Papua Yeni Gine'ye gözlemci statüsü verilmiştir.[82]

2005 yılında ASEAN, Doğu Asya Zirvesi'nin kurulmasında aracı oldu (Tüm ASEAN üyelerine artı Çin, Japonya, Güney Kore, Hindistan, Avustralya ve Yeni Zelanda dahil) ve bazılarının öne sürdüğü düzenlemeler gelecekte bir ticaret bloku haline gelebilir ve bu düzenlemeler kesin ve net olmayan düzenlemeler olabilirdi.[83]

Asya Para Birimi (ACU), ASEAN "10 + 3" ekonomik çemberi için önerilen bir para birimidir (ASEAN, Çin Halk Cumhuriyeti, Hindistan, Japonya ve Güney Kore anakaralarında).[81]

Daha Yakın Ekonomik Ortaklık Düzenlemesi

Yakın Ekonomik Ortaklık Düzenlemesi (CEPA - Closer Economic Partnership Arrangement), Çin Halk Cumhuriyeti, Hong Kong ÖİB hükûmeti (29 Haziran 2003'te imzalanmıştır) ve ticareti teşvik etmek için (18 Ekim 2003 tarihinde imzalanan) Makao ÖİB yönetimi arasındaki yatırımların kolaylaştırmasını kapsayan ekonomik bir anlaşmadır.

CEPA'nın ana amaçları, üç ülke arasındaki gümrük vergileri ve tarife dışı engelleri ortadan kaldırmak ve büyük ölçüde tüm ayrımcı önlemlerin azaltılması veya ortadan kaldırılması yoluyla ticaretin serbestleştirilmesini sağlamaktır.[84]

Arap Ligi

Arap Ligi, Afrika ülkelerinin ve Asya'daki Arap ülkelerinin bir örgütlenmesidir. Arap Birliği, üye devletlerin çıkarlarını geliştirmek için tasarlanmış politik, ekonomik, kültürel, bilimsel ve sosyal programları kolaylaştırmaktadır.[85]

Bağımsız Devletler Topluluğu

Bağımsız Devletler Topluluğu Bayrağı

Bağımsız Devletler Topluluğu (CIS - Commonwealth of Independent States), eski Sovyetler Birliği'nin 15 cumhuriyetinin 12'sinden, hem Asya hem de Avrupa'da (istisna üç Baltık ülkesi), oluşan bir konfederasyondur.[86] BDT, biraz ulusüstü yetkilere sahip olmasına rağmen, tamamen sembolik bir örgütlenmeden öte bir şeydir ve ticaret, finans, kanun yapımı ve güvenlik alanında eşgüdümleyici yetkilere sahiptir. BDT için en önemli konu, üye ülkeler arasında 2005 yılında hayata geçirilecek tam teşekküllü serbest ticaret bölgesi/ekonomik birliği kurulmasıdır. Ayrıca demokratikleşme ve sınır ötesi suçların önlenmesi konularında işbirliği de ilerletilmiştir.

Güney Asya Bölgesel İşbirliği Teşkilatı

Güney Asya Bölgesel İşbirliği Teşkilatı (SAARC - South Asian Association for Regional Cooperation) sekiz Güney Asya ülkesi olan Bangladeş, Bhutan, Hindistan, Maldivler, Nepal, Pakistan, Sri Lanka ve Afganistan'ın bir birlikteliğidir.[87] Bu ülkeler 5.130.746 km²'lik bir alanı ve dünyanın nüfusunun beşte birini oluşturmaktadır. SAARC, tarım, kırsal kalkınma, bilim ve teknoloji, kültür, sağlık, nüfus kontrolü, uyuşturucu kontrolü ve terörizmle mücadele konularında işbirliğini teşvik etmektedir.

Güney Asya Serbest Ticaret Antlaşması

Güney Asya Serbest Ticaret Antlaşması, 12. Güney Asya Bölgesel İşbirliği Teşkilatı Zirvesi'nde yapılan bir antlaşmadır. Hindistan, Pakistan, Nepal, Sri Lanka, Bangladeş, Bhutan ve Maldivler'de 1,6 milyar insanı kapsayan bir serbest ticaret bölgesinin oluşturulması için bir çerçeve düzenlenmiş ve 1 Ocak 2006'da yürürlüğe girmiştir.[88]

Para birimleri

Aşağıda, tüm Asya ülkeleri artı Rusya da dahil olmak üzere, Asya para birimlerinin bir listesi bulunmaktadır ve her para birimi ve hem Euro hem de ABD doları döviz kurları bulunmaktadır (16 Kasım 2014 (2014-11-16) itibarıyla).[89]

ÜlkePara birimiEuro değeriABD doları değeriMerkez bankası
 AfganistanAfgani0.01389890.0174581Da Afganistan Bankası
 BahreynDinar2.111282.65182Bahreyn Merkez Bankası
 BangladeşTaka0.01033710.0129825Bangladeş Bankası
 BhutanNgultrum0.01289960.0162008Butan Kraliyet Para Otoritesi
 BruneiDolar0.6148240.771898Brunei Sultanlığı Para Otoritesi
 KamboçyaRiel0.0001964360.000246853Kamboçya Merkez Bankası
 ÇinYuan Renminbi0.1301200.163331Çin Halk Bankası
 Hong Kong Çin ÖİBDolar0.1027210.128946Hong Kong Para Otoritesi
 HindistanRupi0.1027040.128946Hindistan Merkez Bankası
 EndonezyaRupiah0.00006538330.0000816287Endonezya Bankası
 İranRiyal0.00002976000.0000373650İran İslam Cumhuriyeti Merkez Bankası
 IrakDinar0.0006854420.000860579Irak Merkez Bankası
 İsrailŞekel0.2091020.262298İsrail Bankası
 JaponyaYen0.006890590.00864214Japonya Bankası
 ÜrdünDinar1.128681.41563Ürdün Merkez Bankası
 KazakistanTenge0.004404730.00552486Kazakistan Ulusal Bankası
 Kuzey KoreWon0.006054670.00759450Kuzey Kore Merkez Bankası
 Güney KoreWon0.0007284140.000913654Kore Bankası
 KuveytDinar2.739583.43644Kuveyt Merkez Bankası
 KırgızistanSom0.01384200.0173611Kırgız Cumhuriyeti Ulusal Bankası
 LaosKip0.00009916630.000124378Laos Demokratik Halk Cumhuriyeti Bankası
 LübnanLivre0.0005269810.000660939Lübnan Bankası
 Makao Çin ÖİBPataca0.09982410.125196Macao Para Otoritesi
 MalezyaRinggit0.2385010.299109Malezya Ulusal Bankası
 MaldivlerRufiya0.05221960.0654879Maldivler Para Otoritesi
 MoğolistanTugrik0.0004255430.000533618Moğolistan Bankası
 MyanmarKyat0.0007787820.000976562Myanmar Merkez Bankası
   NepalRupi0.008025790.0100496Nepal Rastra Bankası
 UmmanRiyal2.070732.59725Umman Merkez Bankası
 PakistanRupi0.007813020.00980106Pakistan Devlet Bankası
 FilistinŞekel (İsrail)0.2093270.262578İsrail Bankası
 FilipinlerPeso0.01776230.0222792Filipinler Merkez Bankası
 KatarRiyal0.2189460.274597Katar Merkez Bankası
 Suudi ArabistanRiyal0.2126300.266624Suudi Arabistan Para Ajansı
 SingapurDolar0.6157200.772011Singapur Para Otoritesi
 Sri LankaRupi0.006090510.00763650Sri Lanka Merkez Bankası
 SuriyeLira0.004729610.00593121Suriye Merkez Bankası
 TayvanDolar0.02601090.0326143Çin Cumhuriyeti Merkez Bankası
 TacikistanSomoni0.1568600.196676Tacikistan Ulusal Bankası
 TaylandBaht0.02432700.0305042Tayland Merkez Bankası
 TürkmenistanManat0.2798080.350877Türkmenistan Merkez Bankası
 Birleşik Arap EmirlikleriDirhem0.2171830.272242Birleşik Arap Emirlikleri Merkez Bankası
 ÖzbekistanSom0.0003334450.000417970Özbekistan Cumhuriyeti Merkez Bankası
 VietnamDong0.00003747130.0000469600Vietnam Devlet Bankası
 YemenRiyal0.003714310.00465430Yemen Merkez Bankası

Ekonomik işkolları

Birincil işkolu

Asya, dünyanın en büyük kıtasıdır ve doğal kaynaklar bakımından çok zengindir. Eski Sovyetler Birliği'nin, özellikle Rusya'nın geniş alanı, altın, demir, kurşun, titanyum, uranyum ve çinko gibi çok çeşitli metalleri barındırmaktadır.[90] Bu metallerin madenlerinin işletilmesi birçok uluslararası maden şirketinin katılımını zorlaştıran birkaç devletin sponsorluğundaki devlerin kontrolü nedeniyle verimsizdi.[91] Yine de, 2003/2004 döneminde emtia fiyatlarındaki patlamayla büyük ölçüde Çin'deki artan talebe bağlı olarak kârlar yüksek oldu.[92] Petrol Güneybatı Asya'nın en önemli doğal kaynağıdır. Suudi Arabistan, Irak ve Kuveyt petrol rezervleri açısından oldukça zengindir ve son petrol fiyatları artışlarından istifade etmişlerdir.[93]

Yunnan, Çin'de Taraçalı Çeltik tarlaları.

Asya, yaklaşık dört milyar insanın yaşadığı bir merkezdir ve tarımda köklü bir geleneğe sahiptir. Tarımdaki yüksek verimlilik, özellikle pirinçte, Bangladeş, Pakistan, güney Çin, Kamboçya, Hindistan ve Vietnam gibi birçok ülkenin yüksek nüfus yoğunluğuna izin vermektedir. Tarım, Asya'nın sıcak ve nemli bölgelerinde arazi kullanımının büyük bir bölümünü oluşturmaktadır.

Yamaçların birçoğu tarım arazisini artırmak için taraça (seki) yöntemiyle ekilmektedir.[94] Asya'daki ana tarım ürünleri arasında pirinç ve buğday bulunmaktadır.[95] Afyon, Orta ve Güneydoğu Asya'da, özellikle Afganistan'da önemli nakit ürünlerinden biridir; ancak üretimi her yerde yasaklanmıştır.[96] Ormancılık, Asya çapında yaygındır; birçok ahşaptan yapılmış gelişmiş ülkelerde satılan mobilya parçaları Asya'dan ihraç edilir. Ormanlık arazilerin yarısından çoğu Çin, Endonezya ve Malezya'dadır. Çin, kâğıt ve ahşap mobilyalar gibi ahşap ürünlerin en iyi dış satımcısı olarak düşünülürken, tropik keresteleri en çok ihraç eden ülkeler Malezya ve Endonezya'dır. Balıkçılık, özellikle Japonya ve Çin'de önemli bir gıda kaynağıdır. Japonya'da daha büyük, kaliteli balıklar yaygınken, Çin'de daha küçük balıklar daha yüksek bir oranda tüketilmektedir. Güneydoğu Asya'daki orta sınıf nüfus genişledikçe geleneksel beslenmenin bir parçası haline gelen daha pahalı et ve gıdaların artışı söz konusudur.[97]

İkincil işkolu

Asya'daki imalat sektörü geleneksel olarak Doğu Asya bölgesinde, özellikle Çin, Japonya, Güney Kore, Singapur ve Tayvan'da güçlü olmuştur.[98] Sanayi üretimi, oyuncaklar gibi ucuz düşük değerli ürünleri imal etmekten başkaca bilgisayarlar, CD çalarlar, Oyun konsolları, cep telefonları ve araba gibi çeşitli yüksek katma değerli ürünleri de üretir. Asya'daki başlıca üretim şirketleri çoğunlukla Güney Kore ya da Japonya merkezlidir. Güney Kore'den Samsung, Hyundai, LG ve Kia ve Japonya'dan Sony, Toyota, Toshiba ve Nissan gibi kuruluşlar yer almaktadır.[99]

Avrupa, Kuzey Amerika, Japonya ve Güney Kore'den birçok gelişmiş ülke şirketi, bol miktarda ucuz emek arzından yararlanmak için Asya'yı geliştirme konusunda önemli operasyonlara sahiptir.[100] Asya'daki imalat sektöründeki en büyük iş sahalarından biri de tekstil endüstrisidir. Dünyanın giyim ve ayakkabı üretiminin büyük kısmı artık Güneydoğu Asya ve Güney Asya'da, özellikle Vietnam, Çin, Hindistan, Tayland, Bangladeş, Pakistan ve Endonezya merkezli olarak yapılmaktadır.[98]

Üçüncül işkolu

Chennai, Hindistan'daki Tidel Park'tan bir görünüm. Geçmişte yazılım endüstrileri, iyi altyapı, verimli insan gücü ve ucuz emek barındırdığı için Asya şehirleri içinde çeşitli dış kaynaklar kullanmıştır.

Asya'nın en önemli on bir finansal merkezi Singapur, Hong Kong, Şangay, Tokyo, Dubai, Taipei, Seul, Mumbai, Doha, Manila ve Kuala Lumpur'da bulunmaktadır.[101] Hindistan, ekonomik patlamanın en büyük yararlanıcılarından biri olmuştur. Ülke, dünyanın en büyük yazılım ve diğer bilgi teknolojileri ihracatçıları arasında önemli bir ihracatçı olarak öne çıkmaktadır.[102] Infosys, Hindustan Computers Limited, Wipro, Mahindra Satyam ve Tata Consultancy Services gibi dünya çapında Hint yazılım devleri, dünyanın en çok aranan servis sağlayıcıları arasından ortaya çıkmıştır.[103][104]

Çağrı merkezleri, birçok İngilizce konuşanın bulunması ve Amerikan kültürüne aşina eski bir Amerikan kolonisi olması nedeniyle Filipinler'de de büyük çaplı bir işkolu haline gelmiştir.[105] BPO endüstrisinin yükselişi, diğer finans merkezleri olan Hindistan ve Çin'in yükselişini körüklüyor. Uzmanlar, mevcut finansal etkinlik merkezleri olan Şangay ve Mumbai'nin kendi başlarına büyük finansal merkez haline gelmesiyle birlikte, Çin ve Hindistan'a ortak bir şekilde başvuru için kullanılan "Chindia"'ya doğru ilerlendiğine inanıyorlar.

Diğer büyüyen teknolojik ve finansal merkezler arasında Dakka (Bangladeş), Chittagong (Bangladeş), Chennai (Hindistan), Yeni Delhi (Hindistan), Pune (Hindistan), Bangalore (Hindistan), Haydarabad (Hindistan), Shenzhen (Çin), Kalküta (Hindistan), Cakarta (Endonezya), Kuala Lumpur (Malezya), Lahor (Pakistan), Metro Manila (Filipinler), Cebu (Filipinler) ve Bangkok (Tayland).

Ayrıca bakınız

Genel bakış
GSYİH
  • GSYİH'ya göre (nominal) Asya ve Pasifik ülkeleri listesi
  • GSYİH'ya göre (SAGP) Asya ve Pasifik ülkeleri
  • Kişi başı GSYİH'ya göre (SAGP) Asya ve Pasifik ülkeleri listesi

Kaynakça