Çin ekonomisi

ulusal ekonomi

Çin sanayi politikalarını ve stratejik beş yıllık planlarını içeren üst orta gelir gelişmekte olankarma sosyalist piyasa ekonomisine sahiptir.[17]

Çin ekonomisi
Derece2. (nominal) / 1. (SAGP)
Para birimiRenminbi (RMB veya CNY) (¥)
Mali yılTakvim yılı
Ticaret organizasyonlarıAPEC, DTÖ, G-20 ve diğerleri
İstatistikler
GSYİH$19,2 trilyon (nominal; 2022)[1]
$29,4 trilyon (SAGP; 2022)[2]
GSYİH büyüme%8.1 (2021)[3]
Kişi başı GSYİH$13.690 (nominal; 2022)[1]
$20.667 (SAGP; 2022)[2]
Sektörel GSYİH dağılımıtarım: %9, endüstri: %40.5, hizmet: %50.5 (2015)[4]
Enflasyon (TÜFE) %1.4 (2015)[5]
Yoksulluk sınırı
altındaki nüfus
%5.1 (2015)
Gini katsayısı46.2 (2015)
İşgücü807 milyon (2015)[6]
Sektörel işgücü dağılımıtarım: %29.5, endüstri: %29.9, hizmet: %40.6 (2014)
İşsizlik%4.05 (2015)[7]
Ortalama gayrisafi maaş$12.000 yıllık (2021)
Ortalama net maaş$9.000 yıllık (2021)[8]
Ana endüstrilermadencilik ve cevher işleme, demir, çelik, alüminyum ve diğer metaller, kömür, petrol, tekstil, çimento, kimyasallar, gübreler, tüketim malları, elektronik, gıda işleme, ulaşım ekipmanları, makine ve endüstriyel ekipmanlar, telekomünikasyon, savunma sanayi, havacılık ve uzay
İş yapılma kolaylığı sıralaması31. (çok kolay, 2020)[9]
Dış ticaret
İhracat$3,36 trilyon (2021)[10]
İhraç mallarıelektrikli ve diğer makineler, giyim, tekstil, demir ve çelik, optik ve tıbbi ekipmanlar, sanayi ürünleri
Ana ihracat ortakları ABD %16.9
 Hong Kong %15.5
 Japonya %6.4
 Güney Kore %4.3 (2014 tahm.)[11]
İthalat$2,69 trilyon (2021)[10]
İthalat mallarıelektrikli ve diğer makineler, petrol ve mineral yakıtlar, optik ve tıbbi ekipmanlar, metal cevherleri, plastik, organik kimyasallar
Ana ithalat ortakları Güney Kore %9.7
 Japonya %8.3
 ABD %8.1
 Tayvan %7.8
 Almanya %5.4
 Avustralya %5 (2014 tahm.)[12]
DYY sermayesi$1,3 trilyon (2012)[13]
Gayrisafi dış borç$0,9 trilyon (2013)
Kamu maliyesi
Kamu borçları GSYİH'in %16.7'si (2015 tahm.)[14]
Gelirler$2,1 trilyon (2013 tahm.)
Giderler$2,3 trilyon (2013 tahm.)
Ekonomik yardım$9,7 milyar ODA (Şubat 2007)
Kredi derecelendirmeA+ (İç)
A+ (Dış)
A+ (T&C Değerlendirmes,)
(Standard & Poor's)[15]
Dış rezervlerazalış $3,3 trilyon (Mart 2015)[16]
Ana veri kaynağı: CIA World Fact Book
Diğer bir bilgi verilmemiş, değerlerin tümü ABD Doları ile ifade edilmiştir.

Amerika Birleşik Devletleri'nin ardından nominal GSYİH'ya göre dünyanın en büyük ikinci ekonomisi ve satın alma gücü paritesi (SAGP) ile ölçüldüğünde 2016'dan beri dünyanın en büyük ekonomisidir.[n 1][18] Değişken para birimi döviz kuru nedeniyle, Çin'in dolar cinsinden ölçülen GSYİH'sı keskin şekilde dalgalanır.[19] Çin, SAGP cinsinden 2022'de küresel ekonominin %18,6'sını[20][21] ve 2022'de nominal olarak yaklaşık %18'ini oluşturuyordu.[20][22]

Tarihsel olarak Çin, 1. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar geçen iki bin yılın çoğunda dünyanın önde gelen ekonomik güçlerinden biriydi.[23][24] Ekonomi, kamu sektörü işletmeler, devlete ait işletmeler (KİT'ler), karma mülkiyetli işletmelerin yanı sıra büyük yerli özel sektör ve sistemde yabancı işletmelere açıklıktan oluşur. Yakın zamanda 2021'de Avrupa Birliği ekonomisini geride bıraktı.[25] Özel yatırım ve ihracat, Çin'deki ekonomik büyümenin ana itici güçleridir; ancak son yıllarda Çin hükümeti iç tüketimi vurgulamaktadır.[26]

Çin, dünyanın en büyük imalat ekonomisi ve mal ihracatçısıdır.[27] Aynı zamanda dünyanın en hızlı büyüyen tüketici pazarı ve en büyük ikinci mal ithalatçısıdır.[28] Çin ayrıca dünyanın en büyük çok sayıda emtia tüketicisidir ve küresel metal tüketiminin yaklaşık yarısını oluşturur.[29] Çin, hizmet ürünlerinin net ithalatçısıdır.[30]

Dünyanın en büyük ticaret ülkesidir ve uluslararası ticarette önemli bir rol oynar.[31][32][33] Çin son yıllarda giderek birçok ülke ile ticari işbirliği ve antlaşmalar yapmaktadır.

Çin, 2020 itibarıyla 163 milyar dolarlık giriş alarak dünyadaki en büyük doğrudan yabancı yatırım alıcısı idi.[34] Aynı dönemde 226,65 milyar ABD Doları ile Japonya'nın ardından, yalnızca 2019 için 136,91 milyar ABD Doları ile ikinci en büyük dışa doğru doğrudan yabancı yatırıma sahiptir.[35] 2022 itibarıyla Çin, toplam milyarder sayısında dünyada ikinci sıradadır.[36] 2018'de 3,5 milyon ile milyonerler arasında ikinci sıradaydı.[37]

Credit Suisse Group tarafından hazırlanan 2019 Küresel Zenginlik Raporu'na göre Çin, dünya nüfusunun ilk yüzde onundaki zenginlik açısından ABD'yi geride bıraktı.[38][note 1]

Çin, 3.1 trilyon dolar değerinde dünyanın en büyük döviz rezervlerine sahiptir,[39] ancak Çin'in devlete ait ticari bankalarının yabancı varlıkları dahil edilirse, Çin'in rezervlerinin değeri yaklaşık 4 trilyon dolara yükselmektedir.[40] Çin, 2007-2008 finansal krizi sırasında hafif bir ekonomik yavaşlama ile karşı karşıya kaldı ve ekonomik büyümesini yeniden kazanmasına yardımcı olan büyük bir teşvik paketi başlattı.

778 milyon işçi ile Çin işgücü, 2020 itibarıyla dünyanın en büyük işgücüydü. Küresel Rekabet Edebilirlik Raporu'nda 28. sıradadır.[41] 2022'deki Küresel İnovasyon Endeksi'ne göre Çin, dünyada 11., Asya ve Okyanusya bölgesinde 3. ve 100 milyonun üzerinde nüfusa sahip ülkeler için 2. sıradaydı. İlk 30'daki tek orta gelirli ekonomi ve yeni sanayileşmiş tek ekonomidir.[42][43]

Genellikle dünyanın en yenilikçi ülkeleri arasında sıralanır ve çeşitli küresel patent başvuru ölçütlerine öncülük eder.[44][45] Çin, 2021 itibarıyla 17,9 trilyon dolar değerinde dünyanın ikinci en büyük finansal varlıklarına sahiptir.[46]

Çin 2001'den beri Dünya Ticaret Örgütü üyesidir.[47] Çin, hizmet ürünlerinin net dış alımcısıdır.[48] Çin ayrıca Avustralya, Güney Kore, ASEAN, Yeni Zelanda, İsviçre ve Pakistan da dâhil birçok ülke ile serbest ticaret anlaşmaları yapmaktadır.[49]

Kişi başına gelir temelinde, Uluslararası Para Fonu'na (IMF) göre Çin, 2020 yılında nominal GSYİH'ya göre 56., SAGP GSYİH'ya göre 70. sırada yer almaktadır. Çin'in kıyı bölgelerindeki kentler[50] daha sanayileşme eğilimi gösterirken, art alandaki bölgeler daha az gelişmiştir. Çin'in ekonomik önemi arttıkça ekonominin yapısı ve sağlığına da dikkat çekiliyor.[51][52]

Çin'deki çevresel kirliliğin[53][54] uzun vadeli sosyoekonomik maliyetinden[55] kaçınmak için, Grantham İklim Değişikliği ve Çevre Araştırmaları Enstitüsü'nden Nicholas Stern ve Fergus Green tarafından Çin ekonomisinin, ulusal kaynakların yeniliklere daha iyi tahsisi ile yüksek teknoloji, düşük karbon emisyonlarıyla daha gelişmiş endüstriyel gelişmelere kaydırılması ve Çin'in ağır sanayinin etkisini azaltmak için sürdürülebilir ekonomik büyüme için Ar-Ge'ye yatırım yapması önerildi. Bu, merkezi hükûmetin planlama hedefleri ile uyumludur.[56]

Şi Cinping'in Çin Rüyası "iki 100'ler"e ulaşmanın bir yolu olarak tanımlanmaktadır: 2021'de Çin'in "orta derecede iyi bir toplum" haline gelmesinin maddi hedefi, Çin Komünist Partisi'nin 100. yıldönümünde ve Çin'in 2049'da tamamen gelişmiş bir ulus haline gelmesi çağdaşlaşma hedefi, Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100. yıldönümünde gerçekleşecektir.[57]

Çin ekonomisinin uluslararasılaşması, 2005 yılında satınalma yöneticileri endeksi tarafından Çin'de resmî olarak başlatılan ölçütlendirilmiş ekonomik tahmini etkilemeye devam etmektedir. 2010'ların başında, Çin, 10 trilyon doları aşan bir GSYİH (SAGP) yüksekliğiyle (ABD ve AB ile birlikte) tek Asya ülkesidir.[58][59] Çin ekonomisi büyüdükçe Çin'de Renminbi uluslararasılaşması gerekli olan bir süreçtedir.[60] Çin, 2015 yılında Asya Altyapı Yatırım Bankası'nın kuruluşunu başlattı.

Çin, Batı medyasında, Çin Komünist Partisi tarafından tek partili oligopol ve sosyalist piyasa ekonomisi olduğu ve suni para devalüasyonu, fikrî mülkiyet hırsızlığı, korumacılık ve yerel lehdetme dâhil haksız ticaret uygulamaları yönünden eleştirildi.[61][62][63][64]

Çin ekonomisinin ekonomik büyüme hızı, ekonominin zorla inişe geçmesinin korkuları ile yavaşlamaya başlamıştır.[65] Yavaşlama endüstriyel bölgelerde, kömür, çelik ve çimento gibi[66] temel sanayilerde aşırı kapasite olarak ortaya çıkmış ve satışlarda düşüş olmuştur.[67]

Bölgesel ekonomiler

2007'de anakara Çin'de GSYİH dağılımı

Çin'in eşit olmayan ulaşım sistemi —doğal ve beşeri kaynakların bulunabilirliği ve sanayi altyapısında önemli farklılıklar ile birlikte— Çin'in bölgesel ekonomilerinde önemli değişikliklere neden olmaktadır.

Ekonomik kalkınma genellikle kıyı illerinde iç bölgelere göre daha hızlıdır ve bölgeler arasında kişi başına düşen gelirde büyük farklılıklar vardır. En zengin üç bölge İnci Irmağı Deltasında merkezli güneydoğu kıyısında; Doğu kıyısında, Aşağı Yangtze Nehri üzerinde ve Bohai Denizi yakınlarında, PekinTianjing bölgesindedir. Bu alanların hızla gelişmesinin, Asya bölgesel ekonomisi üzerinde en büyük etkiye sahip olması beklenmekte ve Çin hükûmeti bu zengin bölgelerdeki hızlanan büyümenin önündeki engelleri kaldırmak için tasarılar hazırlamaktadır.

Ayrıca bakınız: GSYİH'ya göre idari bölgeler listesi, Kişi başına GSYİH'larına göre Çin'in idari bölümleri listesi ve Kişi başı GSYİH'ya göre iller listesi.

İdari Birim tarafından GSYİH

Çin'de 33 idari bölüm bulunmaktadır. Aşağıda, Çin'deki üst idari bölümler 2015 yılında GSYİH'ye göre sıralanmıştır,[68] GSYİH, 6.2284 CNY/USD döviz kuru kullanılarak yuandan dolara dönüştürüldü.[69]

2015 GSYİH'ya göre Çin illerinin listesi[68]
SAGP: satın alma gücü paritesinin kısaltması;
Nominal:CNY 6.2284 başına Amerikan doları; SAGP: Uluslararası dolar başına CNY 3.5353
(IMF WEO'ya dayanılarak, Ekim 2016)[69]
illerGSYİH (milyar)kişi başına GSYİHYıl ortası
nüfusu
(verilen*1000)
SıraCN¥Nominal
(US$)
SAGP
(uluslr$.)
gerçek
büyüme
(%)
Pay
(%)
SıraCN¥Nominal
(US$)
SAGP
(uluslr$.)
Pay
(%)
Anakara Çin68,550.5811,006.1319,390.426.910049,9928,02714,1411001,371,220
Guangdong17,281.261,169.042,059.598.010.62867,50310,83819,094135107,865
Jiangsu27,011.641,125.751,983.328.510.23487,99514,12824,89017679,682
Shandong36,300.231,011.531,782.098.09.191064,16810,30218,15112898,183
Zhejiang44,288.65688.561,213.098.06.26577,64412,46621,96215555,235
Henan53,701.03594.221,046.888.35.402239,1316,28311,0697894,580
Sichuan63,010.31483.32851.507.94.392336,8365,91410,4197481,721
Hebei72,980.61478.55843.106.84.351940,2556,46311,3878174,043
Hubei82,955.02474.44835.868.94.311350,6538,13314,32810158,338
Hunan92,904.72466.37821.638.64.241642,9696,89912,1548667,601
Liaoning102,874.34461.49813.043.04.19965,52410,52018,53413143,867

Hong Kong ve Makao

"Tek ülke, iki sistem" politikası uyarınca, Hong Kong'un eski İngiliz kolonisi ekonomileri ve Portekiz'in Makao kolonisi Çin'in geri kalanı ile birbirinden ayrıydı. Hem Hong Kong hem de Makao, yabancı ülkelerle ekonomik görüşmeler yapmakta ve bu konularda serbest dolaşımda bulunmakla birlikte, Dünya Gümrük Örgütü, Dünya Ticaret Örgütü ve Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği forumu gibi çeşitli uluslararası ekonomik kuruluşlara çoğunlukla "Hong Kong, Çin" ve "Makao, Çin" isimleri altında tam üye olarak katılmaktadır.

Ayrıca bakınız: Ekonomik Ortaklık Düzenlemesini Arttırmak (anlam ayrımı) ile Hong Kong ve Makao.

Kalkınma

Ayrıca bakınız: İnsani Gelişim Endeksi'ne Göre İdari Bölümlerin listesi (HDI - Human Development Index).
Satın alma gücü paritesinde kişi başına düşen GSYİH'ya göre Çin ve diğer önemli gelişmekte olan ülke ekonomileri, 1990-2013. Çizelgede Çin'in hızlı ekonomik büyümesi (koyu mavi) kolayca belli olmaktadır.[70]

1978'den önce uzunca bir süre ekonomik kriz geçiren Çin, 1979'dan itibaren ekonomik reformların uygulanmasını takiben dünyanın en büyük ekonomik güçlerinden biri haline geldi. Çin, bu yıllardaki olağanüstü ekonomik büyüme oranlarıyla olası büyük bir gelişme göstermiştir.[kaynak belirtilmeli]

Çin, sürekli ekonomik kalkınmayı sağlamak için "beş yıllık plan" stratejisini yerine getirmiştir. Onüçüncü Beş Yıllık Plan (2016-2020) halen uygulanmaktadır.[kaynak belirtilmeli]

Önceden Japonya ve Güney Kore gibi, yaklaşık 30 yıldır Çin gerçekten büyümekte ve vatandaşlarını refaha ve dünya mallarına yaklaştırmaktadır. 1978 ve 2005 yılları arasında Çin'in kişi başına GSYİH'sı $153 dolar ile $1284 dolar arasında değişirken, cari işlemler fazlası 1982-2004 yılları arasında on iki kat artarak 5,7 milyar dolardan 71 milyar dolara yükselmiştir. Bu süre zarfında Çin, giyim ve ayakkabı gibi düşük ücretli işkollarındaki ilk başarıların ötesine geçerek, giderek çok yönlü bilgisayarlar, ilaçlar ve otomobil üretimi yapan bir endüstriyel güç merkezi haline geldi.[kaynak belirtilmeli]

Bununla birlikte, yörüngenin ne kadar süre devam edebileceği sadece belirsiz kaldı. 11. beş yıllık plana göre, Çin'in öngörülebilir bir gelecek için yıllık %8 oranında büyümesi gerekiyordu. Üst yönetim, ancak bu tür düzeydeki bir büyüme ile, Çin'in endüstriyel üstünlüğünü geliştirmeye devam edebileceğini, vatandaşların yaşam seviyesini yükseltebileceğini ve ülke çapında beliren eşitsizliklerin giderilmesini sağlayabileceğini savundu. Ancak Çin'in tahmin ettiği bu tür büyümeyi hiç kimse muhafaza etmemişti. Dahası, Çin bir dereceye kadar gelişimin daha kolay parçalarını geçirmişti. 1980'lerde, geniş ve verimsiz tarım işkolunu köylülerle merkezi planlamanın sınırlarından kurtardı ve onları yabancı yatırımcılara ilk kez kazandırdı. 1990'lı yıllarda durgun sanayi işkolunu yeniden yapılandırmaya başladı ve ilk kez yabancı yatırımcılara seslendi. Bu politikalar ülkenin olağanüstü büyümesini kolaylaştırdı. Bunun yerine, Çin'in pek çok kişinin piyasaya doğru attığı adımı son adım olarak kabul etmesi, bankacılık işkolunu serbestleştirmesi ve gerçek bir sermaye piyasasının başlangıçlarını başlatması gerekiyordu. Ortak yazarlar Greenwich Business School'dan Mete Feridun ve Çin'in Wuhan Üniversitesi'nden Abdul Jalil'in yazdığı Asya Pasifik Ekonomisi Dergisi'nde yayınlanan bir makaleye göre, finansal gelişme Çin'deki gelir eşitsizliklerinde bir azalmaya neden oluyordu.[71] Ancak bu süreç kolay olmayacaktır. 2004 yılı itibarıyla, Çin'in kamu iktisadi teşebbüsleri hâlâ kısmen yeniden yapılandırılmış ve bankaları, şimdiye kadar geri ödeme şansının azlığı ile takipteki kredilerde 205 milyar doları aşan (1.7 trilyon RMB) bir yük ile uğraşıyorlardı. Ülkenin dalgalı bir döviz kuru vardı ve hem cari hem de sermaye hesaplarında sıkı denetimler yapıldı.[kaynak belirtilmeli]

2014 yılının ortalarında Çin, ekonomiyi canlandıracak adımlar attığını açıkladı; bu ekonomi, o zamanlar yılda %7.4 oranında işliyor, ancak yavaşlıyordu. Tedbirler, demiryolları, yollar ve hava limanlarını içeren, Yangtze Nehri'nin yanında yeni bir ekonomik kuşak yaratmak için çok katmanlı bir ulaşım ağı inşa etmeyi öngörüyordu.[72]

2024 yılında küresel bilgi sağlayıcısı IHS Inc.'e (NYSE: IHS) göre Çin dünyanın en büyük ekonomisi olacaktır. IHS baş Asya ekonomisti Rajiv Biswas; Colo, Englewood'da kurulu bir şirket tarafından yapılan açıklamada, "Önümüzdeki 10 yıl boyunca, Çin ekonomisinin yerel ekonominin yapısına yardımcı olacak tüketimde daha hızlı bir büyümeye doğru dengelenmesi bekleniyor" dedi.[73]

Bölgesel kalkınma

Bu stratejiler, eşitsizliklerin genişlemesini önleme girişiminde bulunmak üzere Çin'de nispeten yoksul bölgeleri göz önüne almaktadır:

  • Batı Çin Kalkınması, sermaye yatırımı ve doğal kaynakların geliştirilmesi yoluyla batı eyaletlerinin ekonomik durumunun arttırılması için tasarlandı.
  • Kuzeydoğu Çin'i canlandırma, Kuzeydoğu Çin'deki sanayi üslerini gençleştirmek için tasarlandı. Heilongjiang, Jilin ve Liaoning'in üç ilinin yanı sıra İç Moğolistan'ın beş doğu vilayetini kapsıyor.
  • Orta Çin'in Yükselişi planı, merkez bölgelerinin gelişimini hızlandırmak için tasarlandı. Altı ili kapsar: Şansi, Henan, Anhui, Hubei, Hunan ve Jiangsi.
  • Üçüncü Cephe, güneybatı eyaletlerine odaklanmıştır.

Yurt dışı yatırım:

  • Küreselleş, girişimlerin yurt dışına yatırım yapmasını teşvik etmek için oluşturuldu.

Anahtar ulusal projeler

"Batı-Doğu Elektrik İletimi", "Batı-Doğu Gaz İletimi" ve "Güney-Kuzey Su Transferi Projesi" hükûmetin üç önemli stratejik projesidir ve yılda toplam 12 milyar metreküpü hedefler. "Güneyden Kuzey Su Değişim Projesi" nin inşası resmi olarak 27 Aralık 2002'de başlatıldı ve I. evrenin tamamlanması 2010'da planlandı; bu durum kuzey Çin'deki ciddi su eksikliğini giderecek ve Yangtze, Sarı, Huaihe ve Haihe nehri vadilerinin su kaynaklarının akılcı dağılımını gerçekleştirecektir.

Makroekonomik eğilimler

Ocak 1985'te Çin Devlet Konseyi, bir Ulusal Muhasebe Sistemi (SNA, System of National Accounting) kurmayı, ulusal ekonomiyi ölçümlemek için gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) kullanmayı kabul etti. Çin, ulusal ekonomik muhasebenin yeni bir sistemini kurmak için kuramsal temel, rehberlik ve muhasebe modeli vb. çalışmalarına başladı. 1986 yılında Çin Halk Cumhuriyeti'nin ilk vatandaşı olarak doktorasını almış Dr. Fengbo Zhang31 Temmuz 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., yurt dışındaki bir ülkeden ekonomi alanında Çin Makroekonomik Araştırmaları – Çin'in GSYİH verilerini Çin'in kendi araştırmasıyla tamamlama ve yayınlama için Çin'in yedinci Beş Yıllık Planının kilit araştırma projesini hazırladı. Yukarıdaki özet Çin Makroekonomik Yapı ve Politika kitabı na dahil edilmiş (1988) Başyazar: Fengbo Zhang; ve Çin Devlet Konseyi Araştırma Merkezi tarafından toplu olarak yazılmıştır. Bu, Çin tarafından yayınlanan ilk GSYİH verisidir. Çin Devlet Konseyi, Ağustos 1992'de "Ulusal Muhasebe Sisteminin uygulanmasına ilişkin bildirim" yayınladı, SNA sistemi resmen Çin'e tanıtıldı, Sovyetler Birliği'nin MPS sisteminin yerine geçti, Batı ekonomisi GSYİH göstergesi, Çin'in en önemli ekonomik göstergesi haline geldi (WikiChina: China GDP9 Ekim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., The First China GDP27 Eylül 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.).

Aşağıdaki çizelge, Çin'in GSYİH'sının Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından tahmin edilen piyasa fiyatlarındaki milyonluk (Çin yuanı) rakamlarla birlikte eğilimini göstermektedir.[74][75] Ayrıca bakınız.[76]

1952 için Çin'in Tarihsel GSYİH'sı - günümüz[77] (SNA2008)[78]
(Çin Yuan'nının satın alma gücü paritesi, ulusl. dolar olarak, IMF WEO'ya dayanarak, Nisan 2016[79])
yılGSYİHKişi başına GSYİH (GDPPC)
yıl ortası nüfusa dayalı
Karşılaştırma dizini
GSYİH (milyar)reel
büyüme
(%)
GDPPCreel
büyüme
(%)
Yıl ortası
nüfus
(bin)
döviz kuru
1 döviz birimi CNY'ye
CNYDolarSAGP
(Ulusl. $)
CNYUSDSAGP
(Ulusl. $.)
USD 1Ulusl. $. 1
(SAGP)
p201568,550.6011,006.1319,437.056.949,9928,02714,1756.41,371,2206.22843.5268
r201464,397.4010,483.4018,052.657.347,2037,68413,2326.81,364,2706.14283.5672
201359,524.449,611.2616,621.837.843,8527,08112,2467.31,357,3806.19323.5811
201254,036.748,560.2815,203.637.940,0076,33811,2567.41,350,6956.31253.5542
201148,930.067,575.7213,958.089.536,4035,63610,3849.01,344,1306.45883.5055
201041,303.036,101.3412,473.3610.630,8764,5619,32410.11,337,7056.76953.3113
200934,908.145,110.2511,051.089.426,2223,8398,3018.91,331,2606.83103.1588
200831,951.554,600.5910,041.039.724,1213,4737,5809.11,324,6556.94513.1821
200727,023.233,553.828,944.2414.220,5052,6976,78713.61,317,8857.60403.0213
200621,943.852,752.687,608.3012.716,7382,1005,80312.11,311,0207.97182.8842
200518,731.892,286.696,533.6211.414,3681,7545,01210.71,303,7208.19172.8670
200416,184.021,955.355,708.8510.112,4871,5094,4059.41,296,0758.27682.8349
200313,742.201,660.295,038.2010.010,6661,2893,9109.31,288,4008.27702.7276
200212,171.741,470.554,496.899.19,5061,1493,5128.41,280,4008.27702.7067
200111,086.311,339.414,062.418.38,7171,0533,1947.51,271,8508.27702.7290
200010,028.011,211.353,668.298.57,9429592,9057.61,262,6458.27842.7337
19956,133.99734.522,231.9211.05,0916101,8529.81,204,8558.35102.7483
19901,887.29394.571,102.783.91,6633489712.41,135,1854.78321.7114
1985909.89309.84646.6413.486629561511.91,051,0402.93661.4071
1980458.76306.17306.027.84683123126.5981,2351.49841.4991
1978367.87218.5011.738522910.2956,1651.6836
1970227.9792.6019.327911316.1818,3202.4618
1960147.0159.720.022090-0.2667,0702.4618
195591.1635.016.9150584.6608,6602.6040
195267.9130.5511954568,9102.2227

Düzenli konular ve çevre

Hükûmet son yıllarda ekonominin hızlı dönüşümüne ilişkin toplumsal çekişme ve çevresel zararları azaltmak için bir mücadele yürüttü;[kaynak belirtilmeli] iller, işletmeler ve bireylerden kaynaklanan makbuzları toplama; yolsuzluk ve diğer ekonomik suçları azaltma; devlete ait işletmelerden, göçmenlerden ve işgücüne yeni girenlerden atılan on milyonlarca işçinin yeterli iş büyümesini sürdürmesi ve büyük kamu iktisadi teşebbüslerini ayakta tutmada, çoğu ekonominin güçlü bir şekilde genişlemesine katılmayan işletmelerin birçoğu tam ücret ve emekli aylığı ödeme yeteneğini kaybetmişti.[kaynak belirtilmeli] Köyler ve kentler arasında 50 ila 100 milyon üzeri kırsal işçi dolaşıyordu ve birçoğu yarı zamanlı olarak düşük ücretli işlerle geçiniyordu. Tutulan direniş, merkezi politikadaki değişiklikler ve kırsal kadrolar tarafından otorite kaybı Çin'in nüfus kontrol programını zayıflattı.[kaynak belirtilmeli]

Diğer büyük sorunlar işgücü ve fiyatlama sistemi ile ilgilidir. Hem kentsel hem de kırsal alanlarda büyük ölçekli eksik istihdamla birlikte açık açık işsizliğin yıkıcı etkileri korkusu güçlenmişti. Özellikle endüstriyel hammaddeler ve büyük sanayi ürünleri gibi belli başlı ürünlerin fiyatları devlet tarafından belirlenmektedir. Çoğu durumda, temel fiyat oranları 1950'lerde belirlenmiştir ve şu anki üretim hacmi ve talepleri açısından çoğu kez oransızdır.[kime göre?] Yıllar geçtikçe, fiyat yapısında büyük para yardımları yapıldı ve bu devlet destekleri 1970'lerin sonlarında ve 1980'lerde önemli ölçüde büyüdü.[80] 1990'ların başında, bu parasal destekler büyük oranda, Çin'in 2001'de Dünya Ticaret Örgütü'ne (WTO) üye olmasından ötürü giderek daha da ekonomik serbestleşme ve serbestleşme talebini ortadan kaldırmaya başladı.[kaynak belirtilmeli]

2010 yılına gelindiğinde, hızla yükselen ücretler ve yaşam seviyesinde genel bir artış, küresel ısınmayı kontrol altında tutmak için karbon emisyonlarını azaltma ihtiyacı ile birlikte bir çatışma sürecinde enerji kullanımını arttırdı. Enerji verimliliğini ve yenilenebilir kaynakların kullanımını artırmak için gayretli çabalar vardı; 1.000'den fazla verimsiz santral kapatıldı, ancak çıktılar, fosil yakıtların yakılmasından kaynaklanan karbon emisyonlarında dramatik bir artış göstermeye devam etti.[81]

Ulusal borç

Uluslararası Para Fonu, St. Louis Federal Rezerv Bankası[82] ve IV. Madde İstişare Raporları[83] gibi diğer kaynaklar, 2014 yılı sonunda Çin'in "genel devlet brüt borcu"'nun GSYİH'ya oranını yüzde 41,44 olarak belirlemiştir.[84] Çin'in 2014 GSYİH'sı 10,356.508 trilyon ABD Doları,[84][85] ve devlet borcu da yaklaşık 4.3 trilyon ABD Doları olmuştur.

2010'ların ortalarına gelindiğinde, birçok araştırmacı Çin hükûmetinin borcunun "büyüklüğü" konusunda endişelerini dile getirdi.[86][87][88][89]

2015 Uluslararası Para Fonu raporunda, Çin'in kamu borcunun nispeten düşük olduğu sonucuna varılmış, "şarta bağlı darbelere sahip senaryo haricindeki tüm standart stres testlerinde istikrarlı bir yolda" olduğu vurgulanmış, örneğin, "tahsili gecikmiş alacaklardan TKR'lerde olası bir artış ile baş etmek için büyük ölçekli bankaların yeniden sermayelendirilmesi veya finansal sistem kurtarması" gibi durumlarda iyi bir konumda olduğu bildirilmiştir.[90]

"Gölge bankacılık" Çin'de artmış ve finansal sisteme risk oluşturmaktadır.[91][92]

Çin yetkilileri, "ülkenin hâlâ hükûmet borcunu artırma yetkisine sahip olduğu" konusunda ısrarcı olan analistlerin endişelerini reddetti.[93] Eski Fed Başkanı Ben Bernanke, 2016'nın başında, "borçlanmanın çoğunluğu yerel para birimi cinsinden verildiği için, Çin'in borç yükü ile karşı karşıya bulunduğu bir iç sorununun" olduğunu dile getirdi.[94] Pek çok ekonomist Bernanke ile aynı görüşleri dile getirdi.[95]

Düzenleyici ortam ve vergi sistemi

Çin ekonomisi hızla genişlemiş, ancak düzenleyici ortamı ayak uyduramamıştır. Deng Şiaoping'in açık pazar yeniliklerinden bu yana, yeni işletmelerin büyümesi, hükûmetin bunları düzenleme yeteneğini aşmıştır. Bu durum, rekabeti ve zayıf gözetim ile karşı karşıya olan işletmelerin kâr marjlarını artırmak için sık sık tüketici güvenliği pahasına büyük önlemler aldığı bir durumu yarattı. Bu konu 2007'de daha da belirginleşti; ABD tarafından sorunlu Çin ihracatına birtakım kısıtlamalar getirildi.[96]

1950'lerden 1980'lere kadar, merkezî hükûmetin gelirleri esasen devlete verilen kârlardan kaynaklanıyordu. Bazı hükûmet gelirleri de, en önemlisi genel sanayi ve ticari vergilerinden gelen gelirlerden oluşuyordu.

Bununla birlikte, bu eğilim devlet işletmelerinin kârlarının bu kârlarla ilgili vergilerle değiştirilmesi içindir. Başlangıçta, bu vergi sistemi, çeşitli kuruluşların piyasa değeri ve fiyat durumlarında farklılıklara izin verecek şekilde düzenlenmiş, ancak 1990'ların başında daha tekdüze/değişmez vergi planları getirilmiştir. Ayrıca o zaman sürecinde kişisel gelir ve katma değer vergileri de uygulanmaya başlanmıştır.

Enflasyon

Çin'de tüketici fiyat enflasyonu [6]

2007-2008 kış aylarında enflasyon, yıllık bazda yaklaşık %7 seviyesinde gerçekleşirken, Mart 2008'de yayınlanan Şubat 2008 istatistiklerinde %8,7'ye yükselmiştir.[97][98][99]

Benzin ve dizel yakıt kıtlıkları, devlet tarafından belirlenen düşük fiyatlarla yakıt üretimi için rafinerilerin isteksizliğinden dolayı 2007 sonbaharında oluştu. Kasım 2007'de bu fiyatlar, bir litre 2.65 dolar seviyesinde yakıt satışı ile hafifçe arttı ve halen dünya fiyatlarından biraz daha düşüktür. Fiyat denetimleri çok sayıda temel ürün ve hizmet üzerinde etkili oldu, ancak fiyatlar Kasım 2007'de yıllık %18.2 oranında artan gıdalardan etkilenmedi.[100][101] Enflasyon sorunu Çin hükûmetinde en üst düzeyde endişe yarattı. 9 Ocak 2008'de, Çin hükûmeti resmi internet sitesinde şu ifadeyi yayınladı: "Çin hükûmeti Çarşamba günü piyasa fiyatlarını istikrara kavuşturmak için daha fazla tedbir almaya ve stok tutma veya hile yoluyla fiyatları artırmaktan suçlu bulunanların cezalarının ağırlığını artırmaya karar verdi."[102][103]

Domuz eti, Çin ekonomisinin önemli bir bölümünü oluşturuyor ve kişi başı tüketimi günde bir kilogramın beşte biri kadardır. 2007'de Çin'de mısırdan artan etanol üretimiyle ilişkili hayvan yemi fiyatının dünya çapında yükselmesi sonucunda domuz fiyatlarında ciddi artışlar meydana geldi. Artan üretim maliyeti, hızla yükselen ücretlerden kaynaklanan talep artışı ile kötü etkileşime girdi. Devlet, öğrencilere ve kentsel yoksullara yönelik domuz eti fiyatlarının sübvanse edilmesiyle karşılık verdi ve üreticilerden üretim artışı talep etti. Domuz etinin ulusun stratejik domuz rezervinden salınması değerlendirildi.[104]

Ocak 2008 itibarıyla, enflasyon oranı %7.1'e yükseldi. BBC News Ocak 2008'de kış fırtınalarına bağlı olarak 1997'den bu yana en yüksek enflasyon oranının gerçekleştiğini ilan etti.[105] Hükûmet 11 Mart 2008'de yaptığı açıklamada, şiddetli kış fırtınalarının ekonomiyi bozduğunu ve gıda sıkıntısının kötüleşmesinin ardından Çin'in enflasyon oranının, 2008 yılı Şubat ayında yüzde 8.7 oranına yükseldiğini duyurdu.[106] Bununla birlikte, yaz ve sonbahar boyunca, enflasyon Ekim 2008'de tekrar %6.6'ya düştü.[107]

Kasım 2010'a kadar, enflasyon oranı, gıda fiyatlarında yıllık %11,7'lik artışla %5,1'e yükseldi. Büroya göre, sanayi üretimi yüzde 13.3 oranında arttı. Sarf malzemeleri kısa sürede tükendiğinde, yakıt ve diğer emtia fiyatları arttı.[108]

Yatırım döngüsü

Çin yatırımları her zaman son derece döngüsel olmuştur.[109] 1958 Büyük İleri Atılımından bu yana, sabit sermaye oluşumundaki büyüme özgün olarak her beş yılda bir yükseldi. Son doruk noktaları 1978, 1984, 1988, 1993, 2003 ve 2009'da gerçekleşti. Karşılık gelen düşüşler 1981, 1986, 1989, 1997 ve 2005 yıllarında oluşmuştur.

Çin'de, yatırımın çoğunluğu en azından kısmen devlete ait olan işletmeler tarafından gerçekleştirilmektedir. Bunların çoğu yerel yönetimlerin idaresi altındadır. Canlanmalar öncelikle yerel yönetim düzeyinde saptırılmış teşviklerin sonucudur.[110] Serbest girişim ekonomisindeki girişimcilerin tersine, Çinli yerel yetkililer öncelikle siyasi nedenlerle motive edilirler. Başarım değerlendirmeleri büyük oranda kendi yargı alanlarındaki GSYİH büyümesine dayandığından, büyük ölçekli yatırım projelerini desteklemek için güçlü bir teşvik almaktadırlar.[111][112] Ayrıca gerçek bir iflas riski taşımamaktadırlar. Yerliler sorun sorun yaşadıklarında, her zaman kamu bankaları tarafından kefaletle tahliye edilirler. Bu koşullar altında, aşırı yatırım kaçınılmazdır.

Özgün bir döngü merkezi hükûmet kredisinin ve sanayi politikasının gevşetilmesiyle başlar. Bu, yerel yönetimlerin, doğrudan yönettikleri devlet işkolu birimleri aracılığıyla ve kendi yargı alanlarının dışındaki özel yatırımcılara ve şirketlere yatırım teşvikleri sunarak, yatırımları atılgan şekilde güdülemesine olanak tanımaktadır.[113] Ortaya çıkan patlama, fiyatlar üzerinde yukarı yönlü bir baskı oluşturmakta ve ayrıca kömür ve elektrik gibi kilit girdilerin sıkışmasına (2003'teki gibi) neden olabilmektedir.[114] Enflasyon sosyal istikrarı tehdit eden bir seviyeye ulaştığında merkezî hükûmet, sanayi ve kredi politikasının uygulanmasını sıkılaştırarak müdahale edecek, gerekli onayı almadan ilerleyen projeler durdurulacak ve özel yatırımcı türleri için banka kredileri kısıtlanacaktır. Krediler daha sonra daralır ve yatırım büyümesi azalmaya başlar.[115]

Sonunda merkezi olarak uygulanan bu tür müdahaleler eksiklikleri hafifletmekte ve enflasyonu kabul edilebilir seviyelere indirmektedir. Bu noktada, merkezî hükûmet, yerel yönetimlerin daha gevşek politika taleplerine cevap veriyor ve döngü tekrar başlıyor.

Finans ve bankacılık sistemi

Çin'in mali kurumlarının çoğu devletin mülkiyetindedir ve devletçe yönetilmektedir ve bankacılık varlıklarının %98'i devlete aittir.[116] Maliye ve malî kontrolün temel araçları, hem Çin Halk Bankası (PBC - People's Bank of China) hem de Maliye Bakanlığı'ndadır ve bunlar Devlet Konseyi yönetimi altındadır. Çin Halk Bankası, 1950'de Çin Merkez Bankası'nın yerini aldı ve kademeli olarak özel bankaları devraldı. Bu banka diğer merkezî ve ticari bankaların işlevlerinin çoğunu yerine getirir. Tedavüle para birimini çıkarır, dolaşımı yönetir ve bütçe harcamalarını dağıtırken önemli bir rol oynar. Buna ek olarak, hükûmetin ekonomik tasarıları dikkate alınarak malî ve genel performansları üzerinde kapsamlı bir denetim yapmasını sağlayan hükûmet kuruluşlarının ve diğer organların hesaplarını, ödemelerini ve makbuzlarını yönetir. Çin Halk Bankası (PBC) ayrıca uluslararası ticaret ve diğer yurt dışı finansal işlemlerden sorumludur. Dış ülkelerdeki Çinliler tarafından yapılan havaleler, çeşitli ülkelerde bir dizi şubesi bulunan Bank of China (BOC) tarafından yönetilmektedir.

Önemli diğer mali kuruluşlar arasında, ekonomik kalkınmayı finanse eden ve yabancı yatırımları yönlendiren Çin Kalkınma Bankası (CDB - China Development Bank); Tarım işkolunu sermayelendiren Çin Ziraat Bankası (ABC - Agricultural Bank of China); Genel yatırımların bir kısmının sermayelendirilmesinden ve belirli sanayi ve inşaat şirketlerine sermaye fonları sağlanmasından sorumlu olan Çin İnşaat Bankası (CCB - China Construction Bank) ve sıradan ticaret işlemlerini yürüten ve kamu için bir tasarruf bankası görevi gören Çin Endüstri ve Ticaret Bankası'dır (ICBC - Industrial and Commercial Bank of China).

Şanghay Menkul Kıymetler Borsası (SSE)

Çin'in ekonomik reformları, bankacılık sisteminin ekonomik rolünü büyük ölçüde artırdı. Kuramsal olarak, herhangi bir girişim veya kişi, devlet planının dışındaki kredileri almak için bankalara gidebilir, uygulamada, devlet banka kredilerinin %75'i Devlet Teşebbüslerine (SOE - State Owned Enterprises) gider.[117] Neredeyse tüm yatırım sermayesi daha önce devlet planına göre bir hibe temelinde sağlanmış olsa da, yenileşme başlangıcından beri politika, devlet tarafından yönetilen çeşitli finansal kurumlar aracılığıyla bir kredi esasına kaydırılmıştır. 2011 yılı itibarıyla, yerel yönetimlere 14 trilyon Yuan kredi sağladığı tahmin edilmektedir. Bu toplamın çoğunun dış gözlemciler tarafından başarısız olduğuna inanılıyor.[118] Artan miktarda fon, ekonomik ve ticari amaçlar için bankalar aracılığıyla kullanılabilir hale getirilir. Yabancı sermaye kaynakları da artmıştır. Çin, Dünya Bankası ve birkaç Birleşmiş Milletler programının yanı sıra bazı ülkelerden (özellikle Japonya'dan) ve daha az ölçüde ticari bankalardan kredi kullanmıştır. Hong Kong, bu yatırımların önemli bir kanalıymış gibi bir kaynaktan yol oluşturmuştur. 23 Şubat 2012'de Çin Halk Bankası (PBC), on yıllık bir takvim çizelgesini yayınlarken sermaye piyasalarını serbestleştirme eğilimini ortaya koymuştur.[119] Bu gelişimin hemen ardından, Shenzhen bankaları, bireyler için sınır ötesi yuan havalelerini başlatmayı başardılar ve Çinli vatandaşların yuanlarını yurt dışı bir hesaba devretmesinden daha önceden yasaklanmış oldukları için PBC sermaye kontrol yapılarında önemli bir değişiklik yaşamıştır.[120]

İki borsa (Şanghay Borsası ve Shenzhen Borsası) ile anakara Çin borsası, Kasım 2014'ten itibaren 4.48 trilyon ABD doları piyasa değeri ile dünyanın ikinci en büyük borsası olmuştur.[121]

Ağustos 2013'te, mali bilgileri ve eğilimleri toplamak ve çözümlemek için henüz adlandırılmamış üst düzey bir organ oluşturulması merkezî hükûmet tarafından ilan edildi. Merkez bankası, mali konularda çalışan diğer kuruluşların üyeleri gibi katılmaktaydı. Doğrudan düzenleyici yetkiye sahip olmayacak, ancak olası istikrarsızlık kaynakları olan gölge bankacılık gibi konularda düzenleyicilere uygun rehberlik sağlamak için en yüksek yetkin düzeyde çalışmaya devam edecektir.[122] Mete Feridun (University of Greenwich Business School) ve meslektaşları tarafından 2010'da Uluslararası Ekonomi ve Finans İncelemesi'nde yayınlanan bir yazıda, maddi kalkınmanın Çin'de ekonomik büyümeyi teşvik ettiğine dair ampirik kanıtlar sunduğunu belirtmiştir.[123]

Hisse Senetleri Piyasaları

Ayrıca bakınız: Güncel olaylar için 2015-16 Çin borsa türbülansı

2014'ten itibaren 2015 yılının ilk çeyreğinde mali sistem işkolu, Çin'in yıllık %7 büyümesinin yaklaşık %1.5'unu sağlıyordu.[124]

Ekonominin yavaşlamasına rağmen, Haziran 2015'ten itibaren Çin menkul kıymetler endeksi, Şanghay ve Shenzhen borsalarında işlem gören 300 hisse senedine dayanan CSI 300 Endeksi, son 12 ay içinde yaklaşık %150 arttı. Marj ticaretiyle harekete geçirilen olası bir ekonomik balonun çökmesiyle oluşan hasarı önlemek amacıyla, merkezî hükûmet marj kredileri için şartları kaldırdı. 2007-2008 döneminde meydana gelen bir kazadan kaynaklanan ekonomik zarar, marj kredisinin çok kısıtlanmış olması nedeniyle sınırlıydı.[125] Temmuz başında, 12 Haziran'daki en yüksek seviyelerinden %30'luk bir düşüşün ardından, mavi yongalı, çoğunlukla devlete ait kuruluşlar, Çin menkul kıymetler endüstrisi ve merkezi hükûmet, mevcutları geri satın alarak ve yerleşik şirketlerin mevcutlarının alımlarını artırarak piyasayı istikrara kavuşturma çabaları göstermiş; bununla birlikte, hareketliliğin büyük kısmı, değerlemede hızlı bir artışa dayalı hisse senedi satın almış, çoğunlukla işçi sınıfı olan, karmaşık olmayan yatırımcılar tarafından yoğun bir şekilde yatırım yapılan küçük, daha az kurulmuş şirketlerde yapılmıştır.[126] Çin hisse senetlerinin %80'i bireysel yatırımcılara ve birçok acemi sahibine aittir.[127] Çin Securities Finance Corporation'ın 10 Temmuz 2015 tarihli çabaları itibarıyla, Çin emtia ve borsaları tarafından ticareti finanse etmek için kurulan bir şirket olan CFS,[128] görünüşte piyasayı istikrara kavuşturmuştu.[129][130] Çin Menkul Kıymetler Düzenleme Komisyonu, krizden etkilenen önemli miktarda Çin menkul kıymet kuruluşlarının menkul kıymet almasını ve elinde tutmasını istedi. Merkez bankası ve ticari bankalar tarafından sağlanan fonları kullanan China Securities Finance Corporation, bazı şirketlerin hisse senetlerinin %5'ini elde etmeyi durdurmak için yeterli hisse senedi satın aldı. Kredi hatları, CFS tarafından bazıları şirket mevcutlarının %5'ine kadar satın alınan 21 menkul kıymet kuruluşuna kadar uzatıldı. Satın alınan küçük hisse senetlerinin bazılarına aşırı değer biçilebilir.[128][131]

Pazartesi günü rekor kıran Çin stokları Temmuz 2015'in son haftasında %10 düştü.[132]

Para sistemi

1981 yılından bu yana 1 RMB/USD kuru

Renminbi ("halkın para birimi"), Çin'in para birimi olup, yuan olarak adlandırılır ve 10 jiao veya 100 fence bölünür. Renminbi, Çin'in para otoritesi olan Çin Halk Bankası tarafından tedavüle sürülür. ISO 4217 kısaltması CNY olup, yaygın şekilde "RMB" olarak kısaltılmaktadır. 2005 yılı itibarıyla yuan, genellikle dış gözlemciler tarafından bildirildiği şekilde yaklaşık %30-40 oranında değer düşüklüğüne uğradı.[133][134] Ancak IMF, yuan'ın doğru bir şekilde değerlendiğini belirtti.[135]

Renminbi, ağırlıklı olarak Amerikan doları karşısında yönetilen dalgalı döviz kuru sisteminde tutulmaktadır. 21 Temmuz 2005'te Çin, para birimini ABD Doları karşısında %2.1 oranında yeniden değerleme yaptı ve o zamandan beri bir para birimi çemberine atıf veren bir döviz kuru sistemine geçti, Renminbi'nin günde yüzde yarısı kadar dalgalanmasına izin verdi.

31 Temmuz 2008'de döviz kuru (1 ABD doları başına Çin yuanı) 6,846 RMB, 2007'nin ortasında 7.45 RMB, 2006 yılının başında ise 8.07 RMB:1 ABD doları=8.2793 yuan (Ocak 2000), 8.2783 yuan (1999), 8.2790 yuan (1998), 8.2898 yuan (1997), 8.3142 yuan (1996), 8.3514 yuan (1995) oldu.

Çin'in ticaret dengesi, enflasyon, tüketici fiyat endeksi ve para biriminin değeri ile ölçülen karmaşık bir ilişkiye sahiptir. Yuan'ın değerinin "kayda değer" olmasına rağmen, Çin'in merkez bankası değerini diğer para birimleriyle ilişkili olarak kontrol etme konusunda kesin bir yeteneğe sahiptir. Et ve yakıt fiyatlarındaki keskin artışa bağlı olarak 2007'deki enflasyon, büyük olasılıkla hayvan yemi veya yakıt olarak kullanılan emtialardaki artıştan kaynaklanmaktaydı. Aralık 2007'de izin verilen yuan değerinin hızlı bir şekilde yükselmesi, muhtemelen, renminbi değerinin daha fazla olmasına izin vererek enflasyonu hafifletme çabalarıyla ilişkiliydi.[136] Mete Feridun (Greenwich Üniversitesi İş Okulu) ve meslektaşları tarafından 2010'da Uluslararası Ekonomi ve Finans İncelemesinde yayınlanan bir yazıda, maddi kalkınmanın Çin'de ekonomik büyümeyi teşvik ettiğine dair ampirik kanıtlar sunduğunu belirtmiştir.[123]

10 Ağustos 2015 haftasında, Çin ekonomisinin yavaşlaması ve doların değer kazanması karşısında Çin Halk Bankası, renminbinin değerini yaklaşık %5 aşağı çekti.[137] Devalüasyon, resmî payı kapanış piyasa oranlarına perçinleyerek gerçekleştirildi. ABD doları karşısında piyasa temelli bir "temsilen" döviz kuru, Çin'in hedeflerinden biri olan Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından Özel Çekme Hakkı'na (SDR - Special Drawing Rights) sahip bir para biriminin belirlenmesi için bir gereklilikti.[138] 2000'lerin sonlarından bu yana Çin, renminbiyi uluslararasılaştırmaya çalıştı. 2013 itibarıyla, RMB, dünyadaki en çok işlem gören 8. para birimidir.[139] IMF direktörü Christine Lagarde Kasım 2015'te G-20 ve IMF toplantılarından önce, yuan'ı SDR para sepetine ekleme konusundaki desteğini açıkladı. Duyuru ile 30 Kasım'daki IMF toplantısında resmi onay için 'yeşil ışık' verildi.[140]

İşkolları

Tarım

Bu çizelge Çin GSYİH'sının üretim tarafından evrimini göstermektedir [1]
Hubei, Jiangxia Bölgesi'nde fıstık hasatı.

Çin, dünyanın en büyük tarım ürünleri üreticisi ve tüketicisidir – ve sanayide yaklaşık 300 milyon Çinli tarım işçisi vardır, çoğunlukla ABD tarımının büyüklüğü hakkında arazi parçaları üzerinde çalışmaktadır. Neredeyse ekilebilir araziler gıda bitkileri için kullanılır. Çin, dünyanın en büyük pirinç üreticisidir ve buğday, mısır (mısır), tütün, soya fasulyesi, patates, sorgum, fıstık, çay, darı, arpa, yağlı tohum, domuz eti ve balık başlıca gıda kaynakları arasında yer almaktadır. Pamuk, diğer lifler ve yağlı tohumlar da dahil olmak üzere başlıca gıda dışı ürünler, Çin'ce yapılan dış ticaretin gelirinin küçük bir bölümünü oluşturmaktadır. Sebze ve meyveler, balık ve kabuklular, tahıl ve et ürünleri gibi tarım ürünleri Hong Kong'a ihraç edilmektedir. Örneğin, Çin'in ekili alanı ABD toplamının yalnızca %75'i olduğu için ve yoğun tarım nedeniyle verimleri yüksektir, ancak Çin hala ABD'den %30 daha fazla bitki ve hayvan yetiştiriciliği yapmaktadır. Çin gelişmiş bitki stokları, gübreler ve teknoloji vasıtasıyla tarımsal üretimini daha da artırmayı ummaktadır.

2005 yılında yayınlanan hükûmet istatistiklerine göre,[141] 2000 yılında çiftlik ürünlerinin verimi düştükten sonra yıllık üretim artmaktadır.

1961'den 2004'e kadar buğday üretimi. 2005 yılına ait veriler FAO'dan alınmıştır. Y ekseni: Metrik ton cinsinden üretim.

Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı'na göre, 2003 yılında Çin, dünya nüfusunun yüzde 20'sini dünyanın ekilebilir arazisinin sadece yüzde 7'siyle besledi.[142] Çin, tarımsal üretimde dünya çapında ilk sırada yer alıyor ve topografik ve iklimsel faktörlerin bir sonucu olarak, toplam arazinin yalnızca yüzde 10-15'i ekimi için uygundur. Bunun yarısından biraz fazlası sulanmaz ve kalan kısım çeltik alanları ile sulanan alanlar arasında kabaca eşit olarak bölünür. Bununla birlikte, nüfusun yaklaşık yüzde 60'ı kırsal alanda yaşıyordu ve 1980'li yıllara gelindiğinde yüksek oranda doğrudan yaşayabiliyordu. O zamandan beri, pek çoğu tarlaları terk etmeye ve hafif üretim, ticaret ve ulaşım gibi diğer etkinlikleri sürdürmeye teşvik edildi; ve 1980'lerin ortalarında çiftçilik, kırsal üretim değerinin yarısından azını oluşturuyordu. Bugün, tarım Çin'in GSYİH'sının sadece %13'üne katkıda bulunmaktadır.

Hayvan yetiştirme işi, tarımsal üretimin ikinci önemli bileşenini oluşturmaktadır. Çin, domuz, tavuk ve yumurta konusunda dünyanın önde gelen bir üreticisidir ve koyun ve sığır sürüleri de önemli oranda bulunmaktadır. 1970'lerin ortalarından beri hayvancılık üretiminin artırılması üzerinde daha fazla durulmaktadır. Çin'de okyanus ve tatlı su balıkçılığı ve su ürünleri yetiştiriciliği geleneği uzun bir geçmişe sahiptir. Gölet yetiştiriciliği her zaman önemli olmuş ve aşırı balık avının tehdit ettiği kıyı ve iç avcılıklarının takviye edilmesi ve karidesler gibi kıymetli dış satım mallarının sağlanması için giderek daha fazla önemde vurgulanmıştır.

Zhangpu ilçesi, Fujian tepelerinde bir ormandan taşınan kereste.

Sel, kuraklık ve erozyon gibi çevresel sorunlar, ülkenin birçok yerinde tarım için ciddi tehdit oluşturmaktadır. Ormanların toptan yıkımı, yetersiz olduğunu kanıtlayan güçlü bir ağaçlandırma programına yol açmıştır ve orman kaynakları hala oldukça yetersiz kalmaktadır.[143] Başlıca ormanlar, Qin Dağları'nda, merkezi dağlarda ve Siçuan-Yunnan platosunda bulunur. Erişilemez oldukları için, Qinling ormanları kapsamlı bir şekilde işlenmedi ve ülke ahşabının büyük kısmı Heilongjiang, Jilin, Siçuan ve Yunnan kaynaklıdır.

Tibet, Sincan ve Çinghay'dan oluşan Batı Çin'in, çiçek yetiştiriciliği ve sığır yetiştiriciliği alanları dışında tarım açısından önemi yoktur. Çin'in en önemli mahsulü olan pirinç, güney eyaletlerinde egemendir ve buradaki çiftliklerin çoğunda yılda iki hasat yapılır. Kuzeyde, buğday en büyük oranda önem taşırken, Orta Çin'de buğday ve pirinç birbirleriyle üst sıralarda yer almak için yarışır. Darı ve kaoliang (çeşitli tahıl sorgumu) başlıca kuzeydoğu ve bazı merkezi illerde yetiştirilmektedir ve bazı kuzey alanları ile birlikte, önemli miktarlarda arpa da temin edilmektedir. Soya ürünlerinin çoğu kuzey ve kuzeydoğudan türetilmiştir; çay, merkezî güneydeki sıcak ve nemli tepelik bölgelerden gelirken, mısır (mısır darısı) merkezî bölgede ve kuzeyde yetiştirilmektedir. Pamuk merkezi illerde yoğun olarak yetiştirilmekle birlikte, güneydoğuda ve kuzeyde daha az bulunur. Tütün merkezî güneyde ve merkezî bölgede yetiştirilir. Diğer önemli bitkiler patates, şeker pancarı ve yağlı tohumlardır.

Hâlâ gelişmiş makineler başta olmak üzere tarımsal makinelerin nispeten eksikliği hissedilir. Çoğunlukla Çinli köylüler ya da çiftçiler basit, mekanik olmayan tarım araçlara bağımlıdırlar. Su korumasının arttırılmasında iyi bir ilerleme kaydedilmiş ve ekili arazilerin yaklaşık yarısı sulanabilirdir.

1970'lerin sonlarında ve 1980'lerin başında ekonomik yenileşmeler başlatıldı. Her şeyden önce, bu, tarım işinin hane halkı sorumluluğu sistemine kaydırılması ve ortakçıl tarıma kaldırılmasıyla başladı. Daha sonra fiyat denetimleri kademeli bir şekilde serbestleştirilmesini içerecek şekilde genişletildi; mali yerinden yönetim; devlet işletmelerinin devasa özelleştirilmesi, böylece hizmetlerde ve hafif üretimde çok çeşitli özel işletmelere izin verilmekte; çeşitlendirilmiş bankacılık sisteminin temelinde (ancak büyük miktarlarda devlet kontrolü ile); bir borsa gelişimi; ve artan dış ticaret ve yabancı yatırım için ekonominin açılması sağlanmıştır.

Konut ve inşaat

Gayrimenkul endüstrisi Çin ekonomisinin yaklaşık %20'sini oluşturur.[144]

Enerji ve mineral kaynaklar

Enerji
Elektrik:

  • üretim: 2.8344 trilyon kWh (2006)
  • tüketim: 2.8248 trilyon kWh (2006)
  • dış satım: 11.19 milyar kWh (2005)
  • dış alım: 5.011 milyar kWh (2005)

Elektrik – kaynaktan üretim:

Bu çizelge zaman içinde Çin elektrik üretimini kaynakça göstermektedir [2]
  • termal: %77.8 (%68.7kömürden) (2006)
  • hidro: %20.7 (2006)
  • diğer: %0.4 (2006)
  • nükleer: %1.1 (2006)

Petrol:

  • üretim: 3.631.000 varil/gün (2005)
  • tüketim: 6.534.000 varil/gün (2005) ve 2030'da beklenen 9.300.000 varil petrol/gün
  • dış satım: 443.300 varil/gün (2005)
  • dış alım: 3.181.000 varil/gün (2005)
  • net dış alım: 2.740.000 varil/gün (2005)
  • kanıtlanmış rezervler: 16.3 g petrol varil (1 Ocak 2006)

Doğal gaz:

  • üretim: 47.88 km³ (2005 est.)
  • tüketim: 44.93 km³ (2005 est.)
  • dış satım: 2.944 km³ (2005)
  • dış alım: 0 m³ (2005)
  • kanıtlanmış rezervler: 1,448 km³ (1 Ocak 2006 tahm.)

1980'lerden bu yana, Çin'in enerji üretimi etkileyici bir şekilde büyüdü ve iç tüketime ayrılan oran da artmış oldu. Tüm enerjinin yüzde 80'i termik santrallerde fosil yakıtla üretilmekte, hidroelektrik tesisleri ile de yüzde 17 oranında pay almakta; sadece yaklaşık yüzde 2 gibi bir oranda enerji de nükleer enerjiden elde edilerek, başta Guangdong ve Zhejiang'da bulunan santrallarden sağlanmaktadır.[145] Çin, genelinde zengin bir enerji olasılığına sahip olmasına rağmen, çoğu enerji tesisi henüz geliştirilmemiş durumdadır. Ayrıca, enerjinin coğrafi dağılımı, bu kaynakların çoğunu kendi büyük sanayi kullanıcılarından görece uzak tutar. Temelde kuzeydoğu kömür ve petrol açısından zengindir, kuzey Çin'in orta kesimi bol miktarda kömür kaynağına ve güneybatı da büyük hidroelektrik potansiyeline sahiptir. Ancak, Guangzhou çevresindeki sanayileşmiş bölgeler ile Şanghay çevresindeki Aşağı Yangtze bölgesi çok az enerjiye sahipken, kuzeydoğudan daha büyük enerji kaynakları alanlarının yakınında ağır sanayi bulunmaktadır.

Çin, büyük oranda çevresel endişeler nedeniyle mevcut enerji karmasını, Çin'in enerjisinin %70-75'ini oluşturan kömüre olan aşırı miktarda bağımlılıktan, petrole, doğalgaza, yenilenebilir enerjiye ve nükleer güce bağımlılığa doğru kaydırmak istemektedir. Çin aşırı üretimi durdurmak için son beş on yılda binlerce kömür madenini kapatmıştır. Çin istatistiklerine göre, bu durum %25'in üzerinde bir oranda kömür üretimini azaltmıştır.

1993 yılından bu yana, Çin, net bir petrol ithalatçısı olmuştur ve bu kaynağın büyük bir kısmı Orta Doğu'dan gelmektedir. Çin'de işlenmiş ham petrolün %20'sini dış alımla sağlanmış petrol oluşturmaktadır. Net ithalatın 2010 yılına kadar günde 3.5 milyon varile (560,000 m³) yükselmesi beklenmektedir. Çin, petrol ithalatının kaynaklarını çeşitlendirmekle ilgilenmekte ve dünya genelinde petrol alanlarına yatırım yapmaktadır. Orta Asya'dan petrol dış alımını geliştirmekte ve Kazakistan petrol alanlarına yatırım yapmaktadır. Pekin, Çin'in toplam enerji tüketiminin yalnızca %3'ünü oluşturan doğal gaz üretimini artırmayı ve 10. Beş Yıllık Planda (2001-2005) doğalgaz ve gaz kullanımını toplam enerji üretiminin %2'sinden 2005'te %4'e çıkarmak amacıyla (ABD'de enerji üretiminin %25'ini oluşturan gaz) stratejisini uygulamayı planlamıştır. Çözümlemeciler, Çin'in 2010 yılında doğal gaz tüketiminin iki katından fazla olmasını öngörmüştür.

2005 yılında ilan edilen ve Mart 2006'da Ulusal Halk Kongresi tarafından onaylanan 11. Beş Yıllık Plan (2006-2010), yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesi ve çevrenin korunmasına daha fazla önem verilmesi de dâhil olmak üzere daha fazla enerji koruma önlemi çağrısında bulundu. İlkelerde, 2010 yılına kadar GSYİH birimi başına enerji tüketiminde %20'lik bir azalma yapılması çağrısında bulunuldu. Kömürden petrol, doğal gaz, yenilenebilir enerji ve nükleer enerji gibi daha temiz enerji kaynaklarına yönelmek Çin'in kalkınma programının önemli bir bileşenidir. Pekin aynı zamanda enerji verimliliğini artırmaya ve temiz kömür teknolojisi kullanımını teşvik etmeye niyetlidir. Çin bol miktarda hidroelektrik kaynağına sahiptir; örneğin Üç Boğaz Barajı tam olarak çevrimiçi (2009 yılı için öngörülmüş) olduğunda toplam 18 gigawatt kapasiteye sahip olacaktır. Buna ek olarak, nükleer enerji ile üretilen elektriğin payı 2000'de %1 olan seviyesinden 2030'da %5'e seviyelerine çıkacak gibi görünüyor. 2006'da yürürlüğe giren Çin'in yenilenebilir enerji kanunu ile 2020'ye kadar yenilenebilir enerji kaynaklarından gelen enerjisinin toplam içinde %10'a ulaşmasını öngörülüyor.

Madencilik

Eski madencilik ve cevher işleme teknolojileri modern tekniklerle değiştirilmekte, ancak Çin'in hızlı sanayileşmesi, yurt dışından gelen minerallerin ithal edilmesini gerektirmektedir. Avustralya ve ABD'den yapılan demir cevheri ithalatı, 2000'lerin başında artarak, çelik üretiminde hızla yerel demir cevheri üretimini geride bıraktı. Ayrıca Çin, özellikle Kongo Demokratik Cumhuriyeti ve Gabon gibi ülkelerdeki ekonomik büyümeye ilişkin rezervleri toplamak için birçok Afrika ülkesinde giderek daha etkin hale geldi.

2004 yılında başlıca üretim alanları olarak kömür (yaklaşık 2 milyar ton), demir cevheri (310 milyon ton), ham petrol (175 milyon ton), doğalgaz (41 milyon metreküp), antimon cevheri (110.000 ton), kalay konsantreleri (110.000 ton), nikel cevheri (64.000 ton), tungsten konsantreleri (67.000 ton), rafine edilmemiş tuz (37 milyon ton), vanadyum (40.000 ton) ve molibden cevheri (29.000 ton) bulunmaktadır. Büyüklük sırasına göre, üretilen mineraller boksit, alçı, barit, manyezit, talk ve ilgili mineraller, manganez cevheri, fluorspar ve çinko idi. Buna ek olarak, Çin, 2004 yılında 2,450 ton gümüş ve 215 ton altın üretti. 2002 yılında madencilik işkolu toplam istihdamın %0,9'undan azını oluşturmasına karşın, toplam sanayi üretiminin %5,3'ünü oluşturmuştur.

Hidroelektrik kaynaklar

Üç Boğaz Barajı

Çin önemli nehir ağı ile ve dağlık arazilerinden dolayı hidroelektrik enerji üretimi için büyük bir olası güce sahiptir. Toplam hidroelektrik yeterliliğinin büyük kısmı, kömür arzının zayıf olduğu ülkenin güneybatısındadır, ancak enerji gereksinimi hızla artmaktadır. Kuzeydoğudaki potansiyel oldukça küçüktür, ancak ilk hidroelektrik yapılarının inşa edildiği yer —Japonların Mançurya'yı işgali sırasında— oradaydı.[146] Yağıştaki önemli mevsimsel dalgalanmalar nedeniyle nehirlerin akışı kış boyunca düşme eğilimi gösterir ve bu birçok enerji santralinin normal kapasitesinden daha azıyla çalışmasına neden olurken yaz mevsiminde sel baskınları sıklıkla müdahale edilecek boyuttadır.

24 milyar dolarlık maliyetle inşaatı on üç yıl süren Yangtze Nehri üzerinde bulunan harika Üç Boğaz Barajı 2006'da tamamlandı ve bölgedeki elektrikleme ve taşkın kontrolünde devrim yaratmaktadır.

Kömür

İç Moğolistan'daki kömür madenciliği

Çin, iyi mineral kaynaklara sahiptir[147] ve bunların en önemlisi kömürdür. Çin'in mineral kaynakları, geniş kömür ve demir cevheri rezervlerine sahip olmakla birlikte, neredeyse diğer tüm endüstriyel minerallerin bol miktarda arzına da yeter. Kömür yatakları çok yaygın olsa da (her ilde bir miktar kömür bulunur) toplamın çoğu ülkenin kuzey kesiminde bulunur. Aslında Şansi eyaletinin toplamın yaklaşık yarısını içerdiği düşünülmektedir; diğer önemli kömür yatağı içeren iller ise Heilongjiang, Liaoning, Jilin, Hebei ve Shandong'dur.[148] Bu kuzey eyaletlerinin yanı sıra Siçuan'da önemli miktarlarda kömür mevcuttur ve Guangdong, Guangxi, Yunnan ve Guizhou'da bazı önemli yataklar bulunmaktadır.[148] Ülkenin rezervlerinin büyük bir kısmı iyi bir bitümlü kömürü içermekle birlikte, aynı zamanda geniş linyit yatakları da bulunmaktadır. Antrasit, çeşitli yerlerde (özellikle Liaoning, Guizhou ve Henan) bulunur, ancak genel olarak çok önemli değildir.[149]

Yetkili makamlar, kömür kaynaklarının daha eşit bir şekilde dağılımını sağlamak ve yeterli ulaşım ağı üzerindeki gerilimi azaltmak için ülke genelinde çok sayıda küçük, yerel olarak işletilen madenlerin geliştirilmesi çağrısında bulundu. Bu kampanya, 1960'lardan sonra enerjik biçimde takip edildi ve sonuçta binlerce küçük maden yatağı kuruldu ve bunlar ülkenin kömürünün yarısından fazlasını üretmektedirler. Bununla birlikte, bu çıktı genellikle pahalıdır ve yerel tüketim için kullanılır. Ayrıca, bu düzenlenmemiş madenlerde her yıl binlerce ölüme neden olan emniyet önlemlerinin uygulanmasının zorunlu olmamasına da yol açtı.[150]

Kömür, Çin'in enerji tüketiminin (2005'te %70) büyük kısmını oluşturmaktadır ve Çin dünyanın en büyük kömür üreticisi ve tüketicisidir. Çin ekonomisi büyümeye devam ederken, Çin'in kömür gereksiniminin önemli oranda artacağı tahmin edilmektedir. Kömürün Çin'in toplam enerji tüketimindeki payı azalmakla birlikte, kömür tüketimi mutlak olarak artmaya devam edecektir. Çin'in bir güç kaynağı olarak kömür üzerine artan talebi ve artan güveni, Çin'i karbon dioksit de dahil olmak üzere asit yağmuruna neden olan kükürt dioksit ve sera gazlarının en büyük yayıcısı haline getirme yolunda önemli derecede katkıda bulunmuştur.

2015 yılı itibarıyla kömür fiyatlarındaki düşüş kuzeydoğudaki kömür madenlerindeki işten çıkarmalara neden oldu.[151]

Petrol ve doğal gaz

Çin'in petrol rezervleri

Çin'in karasal petrol kaynakları çoğunlukla Kuzeydoğusunda ve Sincan, Kansu, Çinghay, Siçuan, Şantung ve Henan bölgelerinde bulunur.

Petrollü şeylleri (killi yapraktaşı) Yağlı şeyl, özellikle Liaoning'deki Fushun'da, birikim yerlerinde bulunur; burada, varlığı kömür rezervlerinin yanı sıra Guangdong'da da bulunur. Yüksek kaliteli hafif yağ, Güney Çin Denizi'nin İnci Nehri, Qinghai'deki Qaidam Havzası ve Sincan'daki Tarım Havzasında bulundu. Ülke, petrol üretiminin çoğunu tüketmekte ancak bir miktar ham petrol ve petrol ürünleri ihraç etmektedir. Çin, Güney Çin Denizi ve Doğu Çin Denizi, Sarı Deniz, Tonkin Körfezi ve Bohai Denizi'nde petrol yataklarını keşfetmiş ve bu sahaları geliştirmektedir.

2013'te Çin'in ekonomik büyümesinin hızı ulusal petrol hacmini aştı ve yılın ortasında meydana gelen taşkınlar ülkenin petrol sahalarını hasara uğrattı. Sonuç olarak Çin, arzın azalmasını telafi etmek için önemli miktarda petrol ithal etmiş ve dünyanın en büyük petrol ithalatçısı olarak Eylül 2013'te ABD'yi geçmiştir.[152]

Doğal gaz konusunda görece az araştırma yapıldığından Çin'in doğal gaz rezervlerinin toplamı bilinmiyor.[153] Siçuan, bilinen doğalgaz rezervlerinin ve üretiminin yaklaşık yarısını oluşturmaktadır.[154] Geri kalan çoğu Çin doğal gazının, Kuzeydoğu'nun ana petrol sahalarında, özellikle de Daqing petrol sahasında üretilen benzin kaynağı olduğu bilinmektedir. Qaidam Havzası, Hebei, Jiangsu, Şanghay ve Zhejiang'da ve Hainan Adası'nın güneybatısındaki başka gaz kaynakları bulunmuştur.[155] Ekonomi uzmanları Mete Feridun (Greenwich Üniversitesi) ve Abdül Celil (Çin'de Wuhan Üniversitesi) tarafından 2011 yılında Enerji Ekonomisi'nde yayınlanan bir makaleye göre, Çin'deki mali kalkınma çevre kirliliği pahasına gerçekleşmedi ve finansal gelişme, çevre kirliliğinde azalmaya neden oldu. Yazarlar, karbon emisyonlarının ağırlıklı olarak gelir, enerji tüketimi ve ticaret açıklığı ile belirlendiğini ve bulgularının Çin örneğinde Çevresel Kuznets Eğrisinin varlığını doğruladığını belirtti.[156]

Metaller ve metal olmayanlar

Demir cevheri rezervleri, Hainan dâhil çoğu ilde bulunur. Kansu, Guizhou, güney Siçuan ve Guangdong eyaletlerinin zengin rezervleri bulunmaktadır. En büyük maden rezervleri Yangtze Nehri'nin kuzeyinde bulunur ve komşu demir ve çelik işletmelerince tedarik edilir. Nikel, krom ve kobalt hariç olmak üzere, Çin'de ferro alaşımlar ve manganez tedarik edilmektedir. Tungsten rezervlerinin de oldukça büyük olduğu bilinmektedir. Bakır kaynakları orta derecededir ve yüksek kaliteli cevher sadece birkaç yatakta bulunur. Keşifler Ningxia'dan bildirilmiştir. Kurşun ve çinko mevcuttur ve boksit kaynaklarının bol olduğu düşünülmektedir. Çin'in antimon rezervleri dünyadaki bilinen en büyük rezervlerdir. Kalay kaynakları bol miktarda bulunur ve oldukça zengin altın yatakları vardır. Çin, dünyanın beşinci en büyük altın üreticisi ve 21. yüzyılın başlarında, yüksek teknoloji endüstrisinde ihtiyaç duyulan nadir metallerin önemli bir üretici ve ihracatçısı konumundadır. İç Moğolistan'daki Bayan Obi madenindeki nadir toprak rezervlerinin dünyanın tek bir noktasında en büyük olduğu düşünülmektedir.

Çin, oldukça geniş bir yelpazede metalik olmayan mineraller üretiyor. Bunların en önemlilerinden biri, Jiangsu, Hebei, Shandong ve Liaoning'deki kıyı buharlaştırma alanlarından ve ayrıca Sichuan, Ningxia ve Qaidam Havzasındaki geniş tuz alanlarından türetilen tuzdur. Birçok alanda fosfat kayaçlarının önemli miktarda birikimi vardır. Piritler çeşitli yerlerde bulunur; Liaoning, Hebei, Şandong ve Şansi en önemli yataklara sahiptir. Çin ayrıca önemli derecede fluorit (fluorspar), alçı, asbest ve çimento kaynaklarına sahiptir.

Sanayi ve imalat

Çin Demiryolu HXD1B Üretim Şirketi
CRRC tarafından üretilen Fuxing yüksek hızlı treni
Yangtze Nehri yakınındaki bir fabrika

2022 itibarıyla sanayi, Çin'in GSYİH'sının %39,9'unu oluşturdu.[157] 2011 ve 2013 yılları arasında Çin, Amerika Birleşik Devletleri'nin 20. yüzyılın tamamında tükettiğinden daha fazla çimento kullandı.[158] 2021'de Çin, dünyadaki toplam imalat üretiminin %30,3'ünü oluşturarak dünya çapında birinci sırada yer aldı.[159] Sanayi ve yapı işkolu, Çin'in GSYİH'sının %46.8'ini[160] oluşturmaktadır. 2011-2013 yılları arasında Çin, 20. yüzyıl boyunca Amerika Birleşik Devletleri'nden daha fazla çimento kullandı.[161] 2009'da dünyadaki toplam imalat üretiminin yaklaşık %8'i Çin'de gerçekleşmiş, Çin, o yıl endüstriyel üretimde dünya çapında üçüncü sırada yer aldı (birinci Avrupa Birliği ve ikinci Amerika Birleşik Devletleri idi). IHS Global Insight tarafından yapılan araştırmaya göre, 2010 yılında Çin, dünyanın imalat sanayisi üretiminin %19.8'ine katkıda bulundu ve ABD'nin yaklaşık 110 yıllık bu konumunu takiben o yıl dünyanın en büyük üreticisi oldu.[162][163]

Kasım 2012'de Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Konseyi, tüm önemli endüstriyel projeler için "sosyal risk değerlendirmesi" görevini üstlenmiştir. Bu gereksinimi planlanan projeler veya açılımlar için bazı yerlerde toplu olarak protesto gösterileri izledi.[164]

Başlıca sanayiler arasında madencilik ve cevher işleme; demir ve çelik; alüminyum; kömür; makine sanayii; silahlar; tekstil ve konfeksiyon; petrol; çimento; kimya sanayii; gübreler; gıda işleme; demiryolu araçları ve lokomotifler, gemi ve uçaklar da dahil olmak üzere otomobiller ve diğer taşımacılık araçları; ayakkabı, oyuncak ve elektronik dahil tüketici ürünleri; telekomünikasyon ve bilgi teknolojisi vardır. Çin, küresel üretim tesisleri için tercih edilen bir yer haline gelmiştir. Bir ihracat sahanlığı olarak ve Çin'in istihdam gücü, gelirlerine katkıda bulunmuştur.

Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bu yana, endüstriyel gelişime büyük önem verilmiştir; 2011 itibarıyla Çin'in millî gelirinin %46'sı yatırıma ayrılmıştır; bu diğer herhangi bir ulusa kıyasla çok daha yüksek bir yüzdedir.[165] Çeşitli sanayi kolları arasında makine-yapı ve metalurji sanayileri en yüksek önceliğe sahiptir. Bu iki alan sadece sanayi üretiminin toplam brüt değerinin yaklaşık yüzde 20-30'unu oluşturmaktadır.[166] Bununla birlikte, çoğu diğer sanayi alanlarında olduğu gibi, yenilikler de genelde çeşitlilik, incelik ve kalitede iyileştirmeler yerine brüt çıktıdaki artışları ödüllendiren bir sistemin elinde olmuştur. Bu nedenle, Çin, önemli miktarlarda özel çelik ithal etmektedir. Ekonomik büyüme ve yenilenme derecesinde diğer işkollarının tümünü aşarak, genel endüstriyel çıktı, yıllık ortalama yüzde 10'dan fazla bir oranda büyümüştür.[167] Ulusal ağırlıklı stratejik önemi taşıdığı düşünülen bazı ağır sanayi ve ürünler kamuya ait olmakla birlikte, hafif ve tüketici odaklı imalat kuruluşlarının bir kısmı özel sektöre aittir veya özel sektör ortak girişimleridir.

Kimya endüstrisindeki gelişmenin ağırlıklı odağı, kimyasal gübrelerin, plastiklerin ve sentetik liflerin üretiminin genişletilmesidir. Bu endüstrinin büyümesi, Çin'i azotlu gübrelerin önde gelen üreticileri arasına sokmuştur. Tüketim malları işkolunda ağırlık noktası, Çin'in ihracatının önemli bir bölümünü oluşturan tekstil ve giyim üzerinedir. Hızla artan oranda sentetiklerden oluşan tekstil imalatı, brüt endüstriyel üretimin yaklaşık yüzde 10'unu oluşturmakta ve önemini korumaya devam etmektedir ancak daha önce hiç olmadığı kadar az ağırlıkta olmaya devam etmektedir. Sanayi, ülkenin her tarafına dağılmış olma eğilimindedir ancak Şanghay, Guangzhou ve Harbin gibi önemli tekstil merkezleri vardır.[168][169]

Çelik endüstrisi

2011'de Çin, dünyanın çeliğinin %45'ini üreten dünyanın en büyük çelik üreticisi oldu ve 683 milyon ton ile 2010 sonrası %9 artış kaydetti. Dünyadaki en büyük çelik üreticilerinden 6'sı Çin'dedir. Yüksek borç nedeniyle finanse edilen araç gereçle üretilen üst düzey ürünlerin aşırı borçlanmasına ve aşırı üretilmesine bağlı olarak yüksek talep devam etmesine rağmen kârlar düşüktür. Merkezî hükûmet bu sorunun farkındadır ancak yerel yönetimlerin yerel çelik üretimini güçlü bir şekilde desteklemesi nedeniyle bunu çözmenin kolay bir yolu yoktur. Bu arada, her şirket üretimini atılgan bir şekilde arttırmaktadır.[170] Demir cevheri üretimi 1990'lı yılların başında çelik üretimine ayak uydurdu ancak 2000'li yılların başında ithal demir cevheri ve diğer metaller tarafından geride bırakıldı. 2000 yılında tahmini 140 milyon ton olan çelik üretimi, 2006'da 419 milyon tona yükselmiştir. Ülkenin çelik üretimi, Liaoning'in en büyüklerinden biri olan Anshan'dan gelen çok sayıda küçük ölçekli üretim merkezinden çıkmaktadır.

Çin, 2008 yılında dünyanın en büyük çelik ihracatçısı olmuştur. 2008 yılında ihracat hacmi 59,23 milyon ton olup bir önceki yıla göre bu %5,5'lik bir düşüş göstermiştir.[171] 2008 yılında ihracat hacmi 59,23 milyon ton olup bir önceki yıla göre %5,5'lik bir düşüş göstermiştir.[171] Düşüş, Çin'in on yıllık çelik ihracatındaki büyümesine son vermiştir. 2012 yılı itibarıyla çelik ihracatı yaygın anti-damping vergileri ile karşı karşıya ve 2008 yılı öncesi seviyelerine geri dönmedi. İç talep, özellikle Sincan'daki çelik üretiminin arttığı batı bölgelerinde güçlü seyretmiştir.[170]

26 Nisan 2012'de Çin'in bankalar denetleyicisi tarafından, çelik imalatı ve satış kârlarından düşen bazen kurgusal amaçlı borç para kullanan çelik şirketlerine borç verme konusunda dikkatli olması için bir uyarı yayınlanmıştır. Çin Demir-Çelik Birliği'ne göre, Çin çelik endüstrisi, 2012 yılının ilk çeyreğinde 1 milyar RMB'yi kaybetti. Bu, 2000 yılından bu yana gerçekleşen ilk kayıptı.[172]

Otomotiv endüstrisi

Çin malı bir otomobil, Geely GC9

2006 yılına gelindiğinde Çin, dünyanın üçüncü büyük otomotiv üreticisi (ABD ve Japonya'nın ardından) ve ikinci en büyük tüketicisi olmuştur (yalnızca ABD'nin ardından). Otomobil üretimi, reformlar döneminde yükseldi. 1975 yılında yılda sadece 139.800 otomobil üretildi ancak 1985'e kadar üretim 443.377'ye ulaştı ve 1992'de neredeyse 1.1 milyona yükselmiş; 2.3 milyona ulaşan 2001 yılına kadar olan üretim her yıl oldukça eşit oranda artmıştır. 2002 yılında üretim yaklaşık 3.25 milyona çıkmış ve 2003 yılında 4.44 milyon, 2004 yılında 5.07 milyon, 2005 yılında 5.71 milyon, 2006 yılında 7.28 milyon, 2007 yılında 8.88 milyon, 2008 yılında 9.35 milyon ve 2009 yılında 13.83 milyon olarak gerçekleşmiştir. Çin, 2009'da dünyanın bir numaralı otomobil üreticisi olmuştur. İç satışlar da, üretime ayak uydurmuştur. 1990'lı yılların ortalarında ve sonlarında görülen yıllık artışların ardından 2000'lerin başında binek otomobil satışları yükselmiştir. 2006 yılında 5.18 milyon adet binek otomobil ve 2.04 milyon adet ticari araç olmak üzere 7.22 milyon otomobil satılmıştır.

2010 yılında Çin, dünyanın en büyük otomotiv araç üreticisi olduğu kadar, Birleşik Devletler'in önde gelen en büyük tüketicisi haline gelmiş ve tahmini 18 milyon yeni otomobil satılmıştır.[173] Bununla birlikte, yeni araç satışları, dünyanın en büyük üçüncü araç üreticisi olan Japonya'yı ilgilendiren Spratly Adaları anlaşmazlığının artması nedeniyle 2011 ile 2012 yılları arasında yalnızca %1 oranında büyümüştür.[174] Çin'in otomotiv endüstrisi o kadar başarılı oldu ki 1999'da otomobil parçaları ihraç etmeye başladı. Çin, 2005 yılından başlayarak otomobil ve bileşenlerinin ihracatı ile ilgili büyük hamleler planlamaya başladı. Guangzhou'da yeni bir Honda fabrikası 2004 yılında yalnızca ihracat pazarı için kuruldu ve 2005 yılında Avrupa'ya 30 bin yolcu aracının gönderilmesi bekleniyordu. 2004'te 12 büyük yabancı otomotiv üreticisinin Çin'de ortak girişim tesisleri kuruldu. Çok çeşitli biçimlerde otomobiller, minivanlar, spor araçlar, otobüsler ve kamyonlar üretildi. 2003 yılında Çin, 4,7 milyar dolar değerinde araç ve yedek parça ihraç etmiştir. 2004 yılında 78.000 birim, 2005 yılında 173.000 birim ve 2006 yılında 340.000 birimden oluşan ihracat gerçekleştirilmiştir.

Yerel olarak üretilen otomobiller için pazar, hem yerel hem de Çin dışında büyümeye devam edecek gibi görünüyor. Geely, Qiantu ve Chery gibi şirketler hem gelişmekte olan ülkeler hem de gelişmiş ülkelerde yeni uluslararası pazarları sürekli değerlendirmektedirler.[175]

Diğer endüstriler

Sincan'daki rüzgâr çiftlikleri

Güneş panelleri ve rüzgâr jeneratörleri imalatında, bankalar ve yerel yönetimler tarafından serbest kredilerle desteklenen birçok şirket tarafından önemli yatırımlar yapılmıştır. Bununla birlikte, 2012 yılına gelindiğinde, hem Amerika Birleşik Devletleri hem de Avrupa tarafından anti-damping cezalarına maruz kalan güneş panelleri üretimi olmak üzere, her iki ürün için de yurt içi ve küresel talep fazlasıyla geri kaldı. Küresel aşırı tedarik, hem iç hem de dış ülkelerde iflaslara ve üretimde kesintilere neden olmuştur. Çin, 2015'ten sonra iki on yıl boyunca güneş enerjisi üretimini sübvanse etmek için 50 milyar dolar bütçeye sahipti; ancak 2012'deki aşırı tedarikten kaynaklanan keskin düşüş fiyatında bile, Çin'deki güneş enerjisi maliyeti, geleneksel kömürle çalışan santrallerin ürettiği gücün üç katı kadardı.[176]

Çin dünyanın en büyük seks oyuncak üreticisidir ve dünya seks oyuncakları üretiminin %70'ini karşılamaktadır.[177] Ülkede yılda yaklaşık 2 milyar dolar hacim üreten bu endüstride 1000 üretici etkinlik göstermektedir.[177]

2011 itibarıyla, Çin kişisel bilgisayarlar için dünyanın en büyük pazarını oluşturdu.[178]

Hizmetler

Golden Resources Mall, Dünyanın ikinci en büyük alışveriş merkezidir.

Çin'in 2010 yılındaki hizmetler üretimi, —ABD ve Japonya'nın ardından— dünya çapında üçüncü sırada olmuş ve yüksek güç ve telekomünikasyon yoğunluğunda ülkenin uzun vadede yüksek büyüme eğiliminde olmasını sağlamıştır. 2010 yılında hizmetler işkolu, Çin'in yıllık GSYİH'sının %43'ünü oluşturmuş ve ülke çapında ana işkolları içinde üretimde sadece ikinci sırada yer almıştır. Bununla birlikte, GSYİH'nın oranı daha gelişmiş ülkelerdeki oranla karşılaştırıldığında halen düşüktür ve tarım işkolu hala daha büyük bir iş gücünü istihdam etmektedir. 1978'deki ekonomik yeniliklerin başlangıcından önce, Çin'in hizmetler işkolu, devlet tarafından işletilen dükkânlar, dağıtıcılar ve düzenlenmiş fiyatlar— ile nitelendirilmiş; yenilenen özel pazarlarla ve bireysel girişimcilerle ticari bir işkolu haline gelmiştir. Çok sayıda alışveriş merkezi, perakende mağazalar, restoran zincirleri ve kentsel alanlarda inşa edilmiş otellerin bulunduğu toptan ve perakende ticaret hızla büyümüştür. Turizm, istihdamda önemli bir etmen ve döviz kaynağı olmasına rağmen kamu işkolu hizmet işkolunun ana bileşeni olmaya devam etmektedir.[179]

Chengdu, Çin, dünyanın en büyük binası ile—328 feet (100 m) yüksekliğinde, 1,640 feet (500 m) uzunluğunda ve 1,312 feet (400 m) genişliğinde olan New Century Global Center, perakende satış mağazaları, 14 tiyatro-sinema, bürolar, oteller, cennet Ada su parkı, yapay bir plaj, 164 metre (150 m) uzunluğunda LED ekran, paten pisti, korsan gemisi, sahte Akdeniz köyü, 24 saat suni güneş ve 15.000 spotlu otoparka ev sahipliği yapmaktadır.[180]

Telekomünikasyon

Çin, ülkenin her tarafını internet, telefon, telgraf, radyo ve televizyon ile birbirine bağlayan çeşitlendirilmiş bir iletişim ağına sahiptir.

Çin Bilgi Endüstrisi Bakanlığı'na (MII) göre Çin'in internet kullanıcılarının veya netleşenlerinin sayısı, 2006 yılı sonunda 137 milyona ulaştı,[181] bu bir yıl öncesine göre %23,4 artmıştı; Haziran 2007'de 162 milyon artışla Çin, Birleşik Devletler'den sonra ikinci en büyük internet kullanıcısına sahipti. 2006'da cep telefonu kullanıcıları 429 milyar kısa mesaj gönderdi (kullanıcı başına ortalama 967 kısa mesaj gönderildi). 2006 yılı için sabit hatların sayısı, özellikle kırsal alanlarda %79 oranında arttı.

Turizm

Çin'in turizm endüstrisi, ulusal ekonomi içinde en hızlı büyüyen endüstrilerden biridir ve aynı zamanda çok farklı küresel rekabet üstünlüğüne sahip endüstrilerden biridir. Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi'ne göre, seyahat ve turizm doğrudan Çin ekonomisine 1,362 milyar RMB (216 milyar dolar) katkıda bulundu (GSYİH'nın yaklaşık %2,6'sı).[182] 2011 yılında toplam uluslararası turist sayısı 58 milyon, uluslararası turizm gelirleri ise 48 milyar ABD dolarını bulmuştur.[183]

İç turizm pazarı, ülkenin turizm trafiğinin %90'ından fazlasını oluşturuyor ve toplam turizm gelirinin %70'inden fazlasına katkıda bulunuyor. 2002'de yerli turistler 878 milyona, turizm gelirleri de 46.9 milyar dolara ulaşmıştır. Güçlü tüketim gücüne sahip büyük bir orta sınıf, Çin'de özellikle büyük şehirlerde, ortaya çıkmaktadır. Çin'in yurt dışına giden turistleri 2003 yılında 20.22 milyona ulaştı ve ilk kez Japonya'yı geçti.

Dünya Turizm Örgütü, Çin'in turizm endüstrisinin 2020 yılına kadar dünyanın en büyük turizm endüstrisi olacağını ve dünya pazar payının %8.6'sına sahip olacağını tahmin etmektedir.

Çin iş seyahati harcamalarının 2014 yılına kadar Amerika Birleşik Devletleri'ni geçerek dünyanın en yükseği olduğu tahmin edilmektedir. Global Business Travel Association'ın bir araştırmasına göre, toplam iş seyahatinde harcamaların 2012'de 195 milyar ABD dolarına ulaşması bekleniyor.[184]

Lüks mallar

Çin'de lüks harcamalar hızla yükseldi, bu ülkenin yeni keşfedilen servetinin bir göstergesi olarak görüldü. Örneğin, Çin şişe suyu endüstrisinin 2008 yılında iki kat fazla büyümesi ve bunun 10.5 milyar dolarlık bir sanayi olması bekleniyor. Bu arada, bir zamanlar başvuruda bulunmayan ancak düşük kaliteli musluk suyu süpermarketlerde bulunabilirliği avantajlarından, az miktarda su üreten ya da hiç su almayanlar şimdi kullanılabilirlik durumundan yararlanmaktadır. Musluk suyu üretimi ve arzının, 2008'de %29.3 artarak 11.9 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Ayrıca Çin'in otomotiv endüstrisinin %29.5 artarak yaklaşık 200 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Ayrıca, çikolata ve diğer şekerlemeler tüketimi %24.3 artacak ve işkolu büyüklüğü 4.6 milyar dolara yükselecektir. Buna ek olarak, Çin'in fast food endüstrisi, McDonald's'ın pazara girmesi gibi büyük oyuncuların işlemleriyle yıllık oranı %20.8 oranında artmaktadır. Louis Vuitton giyim, Moet ve Chandon şarapları ve şampanyaları ve Hennessy konyakları da dahil olmak üzere önde gelen lüks markalara sahip olan LVMH Group, 2007'de Çin'de kazanç artışının %25'ten fazlasını, LVMH'nin küresel ticaretinin yaklaşık %16'sını oluşturarak ülke ile birlikte Çin'de gerçekleştirdiğini bildirdi.[185]

Çin'de perakende satışlar, lüks tüketim mallarının küresel perakende satışlarının yalnızca %7'sini oluşturmakta; bununla birlikte, Çin tüketicileri, lüks tüketim mallarının küresel perakende satışlarının %25'ini oluşturmaktadır. Uluslararası seyahat varış yerllerindeki birçok dükkân, Çinli müşterilere ayrılmış uzman kadrolara sahiptir.

Siber suç

2016 yılı itibarıyla, bilgisayar suçları Çin'de kârlı bir yasadışı uygulamadır. Ağustos 2012'de Kaliforniya Üniversitesi (UC) Küresel Çatışma ve İşbirliği Enstitüsü tarafından yayınlanan akademik bir çalışma, Çin'in "siber karaborsa pazarına" 90 bin katılımcının katıldığını, yerel ekonomiye 5.36 milyar yuan (536 milyon £) mal, 110 milyon internet kullanıcısının olumsuz etkilenmesi (%22) ve 2011'de 1.1 milyon internet sitesinin (%20) etkilendiğini iddia etti.[186] Temmuz 2012'de Çin Devlet Konseyi, artan denetleme, güvenlik raporlaması ve izleme ve "internet bağlantı noktalarının sayısını azaltma" konusundaki kararlılığı da içeren siber suçla mücadele tedbiri olarak bir dizi bilgi güvenliği yönergesi yayımlamıştır.[187]

İş ve refah

Şanghay'da bir gökdelenin üzerinde bir cam yıkayıcı.
İşçi Yunnan'da seramik yapıyor
Jin Hua Gong Madeni'nde bir Çinli kömür madeni işçisi.

Çin'in sosyalist ekonomisinin en belirgin özelliklerinden biri, neredeyse tümüyle yaşam boyu sürecek bir işte çalışmak ve iş güvencesi almak isteyen herkes için istihdam sözüydü. Yenilikçiler emek piyasasını verimsiz olarak hedef aldılar, çünkü emekçiler sıklıkla sosyalist hedefleri yerine getirmek için aşırı şekilde işe alındılar ve iş güvenliği, işçilerin çalışmaya yönelik teşvikini azalttı. Bu sosyalist politikaya inatla "demir pirinç kase" adı verildi.

1979-1980 yıllarında devlet fabrikaları, işçilere ücret artışları yaparak yenilikler gerçekleştirdi ve hemen hemen %6-7 enflasyon oranlarının yükselmesi ile bu açık telafi edildi. Reformlar aynı zamanda demir pirinç kaseyi de ortadan kaldırdı, bu da ekonomideki işsizliğin artışına yol açtı. 1979'da 20 milyon işsiz vardı.[188] Resmî Çin istatistikleri, diğer kestirimlerin %10'a ulaşmasına rağmen, toplam kentsel iş gücünün %4.2'sinin 2004'te işsiz olduğunu ortaya koyuyordu. Yeni gelişmekte olan sosyal güvenlik mevzuatının bir parçası olarak Çin'de bir işsizlik sigortası sistemi bulunmaktadır. 2003 yılı sonunda 103.7 milyondan fazla kişi bu sisteme katıldı ve 7.4 milyon işten çıkarılan çalışan yardım aldı.[kaynak belirtilmeli]

Bu çizelge, Çin'de zaman içinde işsizlik oranı değişimini göstermektedir [3]

2005 yılında Çin'in tahmini istihdam gücü toplam nüfusun yaklaşık %60'ı olan 791.4 milyon kişiye ulaşmıştı. 2003'te işgücünün %49'u tarım, ormancılık ve balıkçılık; %22'si madencilik, imalat, enerji ve yapı; %29'u da hizmetler işkolunda ve diğer bölümlerde etkinliklerde bulunmuştur. 2004 yılında 743.000 özel girişim tarafından yaklaşık 25 milyon kişi istihdam edildi. Kent ücretleri, 2004'ten 2007 yılına kadar %13-19 oranında hızla yükselirken, ortalama ücret 2007'de 200 $/ay seviyesinde gerçekleşti.[189] 2016 yılına kadar, malların üretimiyle uğraşan işçiler için aylık ortalama ücret 424 dolar oldu. Bu ücret, Çin'de iş yapmanın diğer maliyetleri ile birlikte gelişmiş ekonomilere kıyasla herhangi bir Çin maliyet üstünlüğü sağlamıştır.[190]

Çin Tüm Ticaret Birlikleri Federasyonu (ACFTU - All-China Federation of Trade Unions), ulusal ve yerel sendikalar ile sendika konseylerinin çıkarlarını temsil etmek üzere 1925 yılında kuruldu. ACFTU, 2002 yılı sonunda yaklaşık 248 milyon kentsel işçiden 130 milyonunun üye olduğunu bildirdi. Çin ticaret birlikleri geniş bir sanayi temelinde örgütlenmiştir. Üyelik, gelirlerinin tamamının veya büyük bir bölümünün ücretlere dayananlara, çoğu tarım işçisinin hariç tutulduğu bir nitelikte olanlar için, açıktır.

2010 yılında, ücretli üretim sorunları Honda parça fabrikasında greve neden oldu. Bu, üretimi sekteye uğrayan fabrikada ve diğer endüstriyel tesislerde ücret artışlarına neden oldu.[191][192][193][194][195]

2010 nüfus sayımı, Çin'in tek çocuk politikası yüzünden şimdi yarı kentsel ve hızla yaşlandığını tespit etti. Bunun, yaşlı nüfusun bakımını yapmak için emek talebini arttırması ve kırsal kesimden göçmen emek arzının azalmasına yol açması bekleniyor.[196]

Kötüleşen çevre kirliliği, tek partili devletin yolsuzlukları ve siyasi belirsizlikler ve bir ekonomideki sınırlı ekonomi özgürlükleri nedeniyle büyük devlet girişimlerinin egemen olduğu alanda birçok iş uzmanı ülkeyi terk etmekte veya kendileri için yurt dışında güvenlik ağı oluşturmaktadır.[197][198][199] 2014 yılına kadar olan on yılda 10 milyon Çinli varlık ve teknik becerilerini alarak diğer ülkelere göç etmiştir.[200] Algınan yolsuzluk, Şeffaflık Örgütü'nün devlet yolsuzluk endeksinde 75. sıradan 80. sıraya düştüğü için Çin'de daha da kötüleşmeye devam etti.[201]

Şubat 2013'te onaylanan bir kanun, ülke çapında asgarî ücretin ortalama %40 oranında ve kentsel maaşların da 2015 yılına kadar tamamlanmasını zorunlu kılacaktır.[202]

Dış ticaret

2006 yılında Çin'in en büyük pazarlarının bir yüzdesi olarak ihracatının küresel dağılımı
MIT Ekonomik Karmaşıklık Atlası19 Ocak 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. tarafından Çin İhracat Ürünleri (2014) ağacı

Uluslararası ticaret, Çin'in genel ekonomisinin önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Zamanında İkinci dünya ülkesi olan Çin'in Üçüncü Dünya ile olan ticaretinin anlamlı bir bölümü hibeler, krediler ve diğer yardım şekilleri yoluyla finanse edildi. Başlıca çabalar Asya'da, özellikle Endonezya, Myanmar, Pakistan ve Seylan'da yapıldı ancak Afrika'da (Gana, Cezayir, Tanzanya) ve Orta Doğu'da (Mısır) büyük krediler verildi. Bununla birlikte, Mao Zedong 1976'da öldükten sonra, bu çabalar geri ölçeklendi. Bundan sonra gelişmekte olan ülkelerle olan ticaret önemsiz hale geldi, bu süre zarfında Hong Kong ve Tayvan büyük ticaret ortakları olarak ortaya çıktı.

1970'lerin sonlarında ekonomik yenilik hareketleri başladığından beri Çin, uluslararası ticaret sistemi ile bütünleşebilmek için dış ticaret sistemini merkezsizleştirmeye çalıştı. Kasım 1991'de Çin, ekonomi, ticaret, yatırım ve teknoloji alanlarında serbest ticaret ve işbirliğini teşvik eden Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) kümelenmesine katıldı. Çin, 2001'de APEC başkanlığına getirildi ve Şanghay, o yılın Ekim ayında yıllık APEC liderleri toplantısına ev sahipliği yaptı.

Çin, 2000 yazında AB ve diğer ticaret ortaklarıyla ikili bir DTÖ antlaşması yaptıktan sonra, çok taraflı bir DTÖ katılım paketi üzerinde çalıştı. Çin, Eylül 2001'de DTÖ'ye katılım konusundaki çok taraflı müzakereleri tamamladı. Katılım Protokolünün ve Çalışma Grubu Raporu'nun tamamlanması, Tarifeler ve Ticaret Genel Antlaşması'nın tarihinde en uzun olan 16 yıllık müzakerelerin ardından 11 Aralık 2001'de Çin'e DTÖ'ye girmenin yolunu açtı. Bununla birlikte, ABD ihracatçıları, Çin'in kısıtlayıcı ticaret politikaları ve ABD'nin ihracat kısıtlamaları nedeniyle adil pazar erişimiyle ilgili endişeler yaşamaya devam etmektedir.

38.6 milyar doları aşan ikili ticaretle Çin, Hindistan'ın en büyük ticaret ortağıdır[203] Burada, yükünü Jawaharlal Nehru Limanı, Navi Mumbai, Hindistan'da boşaltan bir Çin konteyner gemisi görünmektedir.

2013 yılı sonunda Çin'in küresel ticareti 4.16 trilyon Amerikan dolarını aştı. İlk önce 1988'de 100 milyar dolar, 1994'te 200 milyar dolar, 2001'de 500 milyar dolar, 2004'te 1 trilyon üzeri (1.15 trilyon dolar), 2007'de 2 trilyon dolar üzeri (2.17 trilyon dolar), 2011'de 3 trilyon dolar üzeri (3.64 trilyon dolar) ve 2013 yılında da 4 trilyon dolar üzeri (4,16 trilyon dolar) gelir elde etti. Aşağıdaki tablo, reform döneminde Çin'in dış ticaretinin yıllık ortalama büyümesini (nominal, ABD doları temelinde) göstermektedir.

Dönemİki yönlü ticaretİhracatİthalat
1981–85+12.8%+8.6%+16.1%
1986–90+10.6%+17.8%+4.8%
1991–95+19.5%+19.1%+19.9%
1996–2000+11.0%+10.9%+11.3%
2001–05+24.6%+25.0%+24.0%
2006-10+15.9%+15.7%+16.1%
2015-8.0%-2.8%-14.1%

Çin'in dış alımının büyük çoğunluğu, başta Japonya[kaynak belirtilmeli] ve Amerika[kaynak belirtilmeli] olmak üzere gelişmiş ülkelerden gelen makine teçhizatı ve yüksek teknoloji donanımı olmak üzere endüstriyel arz ve sermaye mallarından oluşmaktadır. Bölgesel olarak, Çin'in ithalatının yaklaşık yarısı Doğu ve Güneydoğu Asya'dan geliyor ve Çin'in ihracatının yaklaşık dörtte biri aynı varış noktalarına gidiyor.[kaynak belirtilmeli] Çin'in ihracatının yüzde 80'i imalat mallarından oluşmakta; bunların çoğu tekstil ürünleri, elektronik donanımı ve tarımsal ürünlerdir ve kalan kısmı kimyasallar oluşturmaktadır. Dünyanın beş en yoğun limanından üçü Çin'dedir. 2006'da Çin'in ABD ile olan ticaret açığı 232.5 milyar dolara ulaştı, çünkü ithalat %18 oranında artmıştı. Çin'in toplam ABD ithalatındaki payı 1996'dan bu yana %7'den %15'e yükselmiştir.

Çin ile Rusya arasındaki ticaret hacmi 2005 yılında 29,1 milyar dolara ulaştı ve bu 2004'e kıyasla %37,1 artış gösterdi. Ticaret Bakanlığı sözcüsü Van Jingsun, Çin ile Rusya arasındaki ticaret hacminin 2007'de 40 milyar doların üzerine çıkabileceğini söyledi.[204] Çin'in Rusya'ya makine ve elektronik eşya ihracatı %70 oranında artarken, bu, Çin'in 2005 yılının ilk 11 ayında Rusya'ya yaptığı toplam ihracatın %24'ünü oluşturmuştur. Aynı süre içinde, Çin'in Rusya'ya yüksek teknoloji ürünü ihracatı %58 oranında arttı ve bu Çin'in Rusya'ya yaptığı toplam ihracatın %7'sini oluşturmaktaydı. Bu dönemde, iki ülke arasındaki sınır ticareti %35 artarak 5.13 milyar dolara ulaşmış ve toplam ticaretin yaklaşık %20'sini oluşturmuştur. Çin'in Rusya'ya yaptığı çoğu ihracat giyim ve ayakkabı kalemlerinden oluşmaktadır. Rusya, Çin'in sekizinci en büyük ticaret ortağı ve Çin de şu anda Rusya'nın dördüncü büyük ticaret ortağı olmakta, Çin'in şu anda 1.05 milyar doları kapsayan 750'den fazla yatırım projesi bulunmaktadır. Çin'in Rusya'daki sözleşmeli yatırım miktarı, Ocak-Eylül 2005 döneminde, 2004'ün iki katı olan 368 milyon ABD doları seviyesinde gerçekleşmiştir.

Rus otomotiv endüstrisinin geleneksel başkenti Nijniy Novgorod'da bir bayide çok sayıda Çin yapımı araba

Rusya'dan yapılan Çin ithalatı, çoğunlukla demiryoluyla taşınan ham petrol oluşmakta ve komşu Sibirya ve Uzakdoğu bölgelerinden alınan elektrik ihraç eden enerji kaynaklarından gerçekleşmektedir. Yakın gelecekte, Rusya'nın Doğu Sibirya-Pasifik Okyanusu petrol boru hattını Çin sınırına ulaşacak bir kol ile kurması ve Rusya elektrik şebekesi tekelinde UES'nin hidroelektrik santrallerinden bir kısmını inşa etmesi nedeniyle bu ürünlerin Çin'e gelecekte yapılacak dış satımlar için her ikisinin ihracatının da artacağı öngörülmektedir.

İhracat artışı, Çin'in hızlı ekonomik büyümesini destekleyen önemli bir unsur olmaya devam etmektedir. Dış satımını arttırmak için Çin, dışa aktarılan fabrikaların hızlı gelişimini teşvik etmek, ithal edilen bileşenleri ihracat için tüketici ürünlerine dahil etmek ve ticaret haklarını serbestleştirmek gibi politikalar izlemiştir. Çin, 2005 yılında kabul edilen 11. Beş Yıllık Programı'nda, ekonomik büyümeyi sürdürmek ve dengesizlikleri gidermek için tüketici talepleri odaklı bir ekonomi geliştirmeye daha fazla ağırlık vermektedir.

Dış yatırım

Çin'in yatırım ortamı, otuz yılı aşkın yenilik hareketleriyle çarpıcı bir şekilde değişmiştir. 1980'lerin başında, Çin yabancı yatırımları ihracata yönelik operasyonlarla sınırladı ve yabancı yatırımcıların Çinli kuruluşlarla ortak girişim ortaklığı kurmalarını istedi. Cesaretlendirilmiş Sanayi Kataloğu, çeşitli sanayi işkollarında izin verilen yabancı katılım derecesini ortaya koymaktadır. Yabancı yatırımları yasalaştıran yenileşmelerin başlangıcından itibaren, sermaye girişi 1999 yılına kadar her yıl genişledi.[205] Yabancı yatırım yapılan şirketler Çin'in dış alım ve dış satımının %58-60'ını oluşturmaktadır.

1990'ların başından beri, hükûmet yabancı yatırımcıların iç pazarda geniş bir yelpazede ürün imalatı ve satışı yapmasına izin vermiş, ortak girişimlerin kurulması için süre kısıtlamalarını ortadan kaldırmış, ulusallaştırmaya karşı bazı güvenceler sağlamış, yabancı ortaklıkların ortak girişim kurullarının başkanlıklarına izin vermiş ve artık tamamen yabancı sermayeli şirketlerin kurulmasına ve şimdi de tercih edilen DYY'nin kurulmasına izin verilmiştir. 1991'de Çin, tamamen yabancı sermayeli kuruluşlar ve sözleşmeli girişimler için ve seçilmiş ekonomik bölgelere veya devlet tarafından özendirilen, enerji, iletişim ve ulaşım gibi projelere yatırım yapan yabancı şirketler için daha fazla ayrıcalıklı vergi işleyişi yapmıştır.[kaynak belirtilmeli]

Çin ayrıca bazı yabancı bankalara Şanghay'da şubeler açma yetkisi verdi ve yabancı yatırımcılara Şanghay ve Shenzhen Menkul Kıymet Borsaları'nda listelenen belirlenen şirketlerin özel "B" türü hisse senetlerini almalarına izin verdi. Yabancılar için sunulan bu "B" türü hisseler bir şirkette sahiplik haklarını taşımadı. 1997'de Çin 21,046 yabancı yatırım tasarısını onayladı ve 45 milyar doların üzerinde doğrudan yabancı yatırım aldı. Çin, 2000 ve 2001 yıllarında tamamen yabancı sermayeli şirketler ve Çin Yabancı Sermaye Ortak Girişimleri hakkındaki yasalarını önemli ölçüde gözden geçirmiş ve ihracat verimlerini ve yerel içerik gereksinimlerini kolaylaştırdı.[kaynak belirtilmeli]

Yabancı yatırımlar, Çin'in dünya ticaretindeki hızlı genişlemesinde güçlü bir unsur olmaya devam etmekte ve kentsel işlerin büyümesinde önemli bir etmen olmaktadır. 1998'de yabancı yatırım yapılan şirketler Çin'in ihracatının yaklaşık %40'ını üretmiş ve döviz rezervleri yaklaşık 145 milyar dolar olmuştur. Yabancı yatırım yapılan işletmeler bugün Çin'in ihracatının yaklaşık yarısını ortaya koymakta (Çin'in dış yatırımının çoğunluğu Hong Kong, Makao ve Tayvan'dan gelmekte) ve Çin büyük yatırım akışları çekmeye devam etmektedir. Bununla birlikte, Çin hükûmetinin DYY'yi üretime yönlendirmeye verdiği önem, Çin'in hizmet işkollarını az gelişmiş bırakırken bazı işkollarında piyasa doyumuna yol açtı. 1993'ten 2001'e kadar Çin, Birleşik Devletlerden sonra dünyanın ikinci büyük doğrudan yabancı yatırım alıcısıydı. Çin 1999 yılında 39 milyar ABD doları, 2000 yılında ise 41 milyar ABD doları Dyüzyıl aldı. Çin, şimdi Dünya Bankası istatistiklerine göre 2005 yılında neredeyse 80 milyar dolar yatırın çeken, dünyanın önde gelen Dyüzyıl alıcılarından biridir. 2006 yılında Çin, doğrudan yabancı yatırımla 69.47 milyar dolar gelir elde etti.[206] 2011'de ABD, 2008 mali bunalımından sonra yabancı yatırımda bir düşüş görürken, Çin bu yılda 280 milyar doların üzerinde olan doğrudan yabancı yatırım için en iyi varış noktası oldu.[207]

Ekonomik koşulların yavaşlaması ve 2015 yılında yuanın zayıflamasıyla birlikte, o yılın Aralık ayında Çin'de doğrudan yabancı yatırımda %5.8'lik bir düşüş görülmüştür.[208] Çin'in Dyüzyılnin en büyük alıcısı olma sıralaması 2014 yılına kadar devam ederken, 2015'te gelen yatırımın yavaşlamasıyla birlikte Birleşik Devletler, yapılan yabancı yatırımda büyük bir toparlanmayla birlikte, en iyi yatırım varış yeri olma konumunu geri kazanmıştır.[209] Çin'le ilgili 2016 Çin İş Dünyası İklim Araştırması26 Şubat 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.'ndaki Amerikan Ticaret Odası verileri, bu eğilimi doğrulamakla birlikte, Çin'in en iyi yatırım yeri olarak kaldığını da göstermektedir. 500'den fazla üyeyi kapsayan bu araştırma, "On üye şirketten altısı için Çin'in ilk üç yatırım önceliği olmaya devam ettiğini" ortaya çıkardı ancak bu, Çin'i birincil öncelik olarak kabul eden on kişiden sekizinin 2012 yılındaki yüksekliğindeki düşüş anlamına gelmekteydi.[210]

Döviz rezervleri 1999'da 155 milyar dolar, 2000'de 165 milyar dolardı. Döviz rezervleri 2005 yılında 800 milyar doları aştı ve 2003'ten iki katına çıkmıştı. 2005 yılı sonunda döviz rezervleri 819 milyar dolara, 2006 yılı sonunda 1.066 trilyon dolara, Haziran 2008'e kadar da 1.9 trilyon dolara yükselmiştir. Ek olarak Çin, ABD hazine bonolarının en büyük yabancı uyruklu sahibi olarak toplamda 585 milyar dolarla Japonya'nın 573 milyar dolarına karşılık ilk kez Eylül 2008 sonuna kadar Japonya'nın yerini aldı. Çin şu anda Japonya'nın değerini aşarak Çin'in döviz rezervlerini dünyadaki en büyük ihtiyat haline getirdi.[kaynak belirtilmeli]

DTÖ üyeliği kapsamında Çin, bazı ticaretle ilgili yatırım önlemlerini ortadan kaldırmaya ve daha önce yabancı yatırıma kapatılan belli işkollarını açmaya söz verdi. Bu taahhütleri uygulamak için yeni kanunlar, yönetmelikler hasırlanmakta ve idari önlemler alınmaktadır. Yabancı yatırımın önündeki başlıca engeller, anlaşılmaz ve tutarsız olarak uygulanan yasa ve yönetmelikleri ve kurallara dayalı bir hukuksal altyapının olmamasını içermektedir. Örneğin, Warner Bros., Çinli yatırımcıların en az %51 hissesini elinde bulundurmasını veya yabancı bir ortak girişimde öncü rol oynamasını gerektiren bir yönetmelikle ilgili olarak Çin'deki sinema işini geri çekmiştir.[211]

Çin'de yabancı yatırım tarihinde bir diğer önemli gelişme, 2013 Eylül ayında Şanghay Serbest Ticaret Bölgesi'nin kurulmasıydı.[212] Bölge, bir takım ekonomik ve sosyal yenilikler için bir deneme alanı olarak görülmektedir.[213][214] Eleştirici olarak, yabancı yatırım, Şanghay Belediye Hükûmeti tarafından yayınlanan Olumsuz Liste'ye belirli bir işkolunun dâhil edilmesi ile açıkça yasaklanmadıkça, tüm işkollarında doğrudan yabancı yatırıma izin verilen "olumsuz liste" yaklaşımı ile denetlenmektedir.[215]

Yurt dışında Çin yatırımı

Dışarıya doğrudan yabancı yatırım, yerel Çinli şirketlerin hem gelişmekte olan hem de gelişmiş ülkelerde yatırım yapmaya çalıştıkları Çin küreselleşmesinin yeni bir özelliğidir.[216] 2011'de, sermaye bakımından zengin Çin kuruluşları tarafından Amerika Birleşik Devletleri'nde umut verici şirketlere yapılan yatırımların arttığı bildirildi. Bu tür yatırımlar, gelişmekte olan Çin iç pazarının istifade etmesinde olası yararlı pazarlama ve dağıtım uzmanlığına erişim sunmaktadır.[217]

Açılma ve yenileşmelerden geçen otuz yıldan sonra Çin taslak ekonomiden pazar ekonomisine hızlı değişimler yaşadı. IMF'ye göre, Çin'in 2013 GSYİH'sı Birleşik Devletler'den (17.37 trilyon ABD doları) sonra, ancak üçüncü büyük ekonomi olan Japonya'nın (4.9 trilyon ABD doları) çok önünde, 9.18 trilyon ABD dolarıydı.[218]

Lenovo, IBM'in ThinkPad'ini satın aldığı 2005 yılından bu yana, Çinli şirketler Çin dışında hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde etkin olarak genişlemektedirler. 2013'te Çinli şirketler finansal olmayan işkollarında 90 milyar ABD doları, 2012'ye göre %16, daha fazla yatırım yapmışlardır.[219]

Ocak 2009 ve Aralık 2013 arasında, Çin yaklaşık 161.03 milyar dolar dışa açılan Dyüzyıl ile katkıda bulunarak yaklaşık 300.000 yeni iş yarattı. Batı Avrupa, Çin dışına yapılan doğrudan yabancı yatırımların en büyük bölgesel alıcısıydı; Almanya, küresel çapta herhangi bir ülke için en fazla sayıda doğrudan yabancı yatırım projesi aldı.[220]

Çinli şirketlerin dış pazarlara girmek için iki yolu vardır: organik büyüme ve Birleşme & Satın Alma (M&A - Merge & Acquisition). Birçok Çinli kuruluş, aşağıdaki sebeplerden ötürü birleşme ve satın alma işlemlerini tercih eder:

  • Hızlı. Birleşme & Satın Alma, bir şirketin marka, dağıtım, yetenekler ve teknoloji edinerek başka ülkelere geçmesinin en hızlı yoludur. Çin İKB'leri %50 üzeri hızla büyümek için kullanıldı ve sermaye harcamak istemiyorlardı.
  • Çin pazarı. Çin dünyanın ikinci büyük ekonomisi oldu. Pek çok Çinli yabancı şirketleri satın almakta ve daha sonra getirili arabalardan moda kıyafetlerine, ete, Hollywood filmlerine kadar her şeyin ürünlerini/hizmetlerini Çin'e getirmektedir.
  • Ucuz sermaye girişi. Büyük Çin iç pazarı birçok Çinli şirketin birleşme ve satın alım işlemleri için birikmiş finansal sermaye edinimine yardımcı oldu. Çin hükûmeti, şirketler için yurt dışında da yaygınlaşmak için uzun vadeli, düşük faizli sermaye sağlamaktadır.
  • Düşük risk. Birleşme & Satın Alma, her şeye sahip bir şirkete sahip oldukları için, Çinli şirketlerin organik büyümenin başarısızlık riskinden kaçınmalarına yardımcı olmaktadır.
  • Ucuz iş gücü. Bazı şirketler maliyeti düşürmek ve ürünü daha cazip hale getirmek için yüksek iş gücü maliyetli ülkelerdeki imalatın bir bölümünü Çin'e taşıyabilmektedir.
  • Ticaret ve politika engeli. Birçok işkolundaki Çinli şirketler, pay sınırlamaları ve yüksek vergilerle karşı karşıya kalmakta, bu da yabancı pazarlarda rekabet edebilmelerini engelleyebilmektedir.
  • Bunalımlı varlıklar. 2008-2010 küresel ekonomik bunalımı, birçok batılı şirket için nakit sorunları yarattı ve piyasa değerlerini düşürdü. Çinli şirketler, bunalımlı bu varlıkları indirimli olarak alabilmelerinin onlar için büyük bir fırsat olduğuna inanmaktadır. Çin'in finansal olmayan işkolundaki doğrudan yabancı yatırımları 2007'de 25 milyar ABD doları iken 2013'te üç kattan fazla artarak 90 milyar ABD dolarına ulaştı.[221]

Başlangıçta, devlete ait işletmeler yabancı edinimi hakim ve paranın büyük kısmı petrol ve minerallere yönelmektedir. 2005 yılından bu yana, giderek daha fazla sayıda özel şirket, ham olmayan yabancı şirketleri satın almaya başlamıştır. Aşağıda, Çinli şirketlerin Birleşme & Satın Alma anlaşmalarının bir listesi bulunmaktadır;

  • Lenovo, 2005 yılında IBM'in bilgisayar işi Thinkpad'i 1,25 milyar ABD doları tutara satın aldı.
  • 2007'de Çinli PingAn, Fortis Insurance International'ı 2.7 milyar dolara satın aldı.
  • 2010'da Geely, Volvo'yu 1.8 milyar dolarla satın aldı.
  • 2011 yılında Hainan Havayolları, NH Hotels'in %20'sini 600 milyon ABD doları tutara satın aldı.
  • 2011'de Çinli Bluestar Norveçli Elkem'den 2 milyar dolara satın aldı.
  • 2012 yılında Sany, Alman Putzmeister'ı 440 milyon dolara satın aldı.
  • 2012'de Wanda, AMC Sinemaları'nı 2.6 milyar dolara satın aldı.
  • Wanxiang 2012'de A123'ü 450 milyon dolara satın aldı.
  • 2012'de Çin Yatırım Fonu (Yeni Çin Sorumluluğu, Çin Havacılık Sanayi Fonu ve P3 Yatırımları) Uluslararası Finansal Kiralama Finansmanı Şirketi'nin %80,1'ini AIG'den 5.28 milyar ABD doları tutarına satın aldı.
  • 2013'te Shuanghui, Smithfield'ı 4.7 milyar dolara satın aldı
  • 2013'te Fuxing, Fransa'nın Club MedCLM.PA'sını 540 milyon avro paraya satın aldı.
  • 2013'te Fuxing, One Chase Manhattan Plaza'yı 750 milyon dolara satın aldı.
  • Lenovo, 2014'te Motorola'yı Google'dan 2.9 milyar dolara satın aldı.
  • 2014'te Wangxiang, Fisker'ı 150 milyon dolara satın aldı.

Bununla birlikte, hızlı büyüme ve Birleşme & Satın Alma işlemleri, tüketicilerin düşük kaliteli ve düşük fiyatlı Çin malı ve markası algılarını değiştirmedi. Şikago merkezli bir reklam kuruluşu olan Monogram Group'un 2007, 2009, 2011 ve 2012 yıllarındaki pazar araştırmalarına göre, Amerikalı tüketicilerin kişisel bilgisayar dışındaki tüm kategorilerdeki Çin ürünlerini satın alma isteği aynı kaldı veya 2007-2012 döneminde daha da kötüleşti. Amerikalıların satın alma ihtimali olan tek işkolu, belki Lenovo markası nedeniyle kişisel bilgisayar ürünleridir.[222]

Dahası, birçok Birleşme ve Devralma anlaşmasının başarısız olduğu kanıtlanmıştır; çünkü şirketler, zorlukları hafife almış ve şirketlerin yeniden yapılandırılmasında başarısız olmuştur.

Olgu 1: Shanghai Auto, Koreli Ssangyong'un %48.9'unu 500 milyon ABD dolarına satın aldı ve bu o sırada Çinli otomobil endüstrisinde en iddialı satın almaydı. Shanghai Auto, Çin'de ayak izini genişletmek için markayı ve teknolojisini edinmek istedi. Bununla birlikte, kültürel farklılık, teknolojiyi aktarma itirazı ve yeni SUV modelinin başarısız satışları, Şanghay Auto'nun tehlike altındaki genişleme hırsını ortaya koydu. İşler planlandığı gibi gitmediğinden, Ssangyong çalışanları ve Shanghai Auto arasında büyük çatışmaya neden olmuştu. 2008 küresel ekonomik bunalımı, Ssangyong'u bir canlanma biçimine geçirdi. Ücretlerin düşürülmesi için sendikayla yapılan müzakereler başarısız olduktan sonra Shanghai Auto, Ssangyong'dan ayrılmaya karar verdi ve 500 milyon ABD doları tutarındaki yatırımları için bir kuruş bile geri alamadı.[223][224]

Olgu 2: 2004'te, en büyük TV üreticisi ve Çin'deki en hızlı büyüyen şirketlerden biri olan TCL, Thomson Electronics of France'dan Thomson ve RCA markası dahil olmak üzere TV işini devraldı ve TCL-Thomson Electronics (TTE) adlı bir ortaklık oluşturdu. İlerleyen iki yıl boyunca, özellikle Avrupa'da büyük bir kayıp kaydedildi. Başarısızlığa çeşitli etkenler katkıda bulundu.

  • Durum Tespiti Başarısızlığı. TCL, Thomson'un TV işini satın almasından hemen sonra, TV piyasası LCD teknolojisine geçti ve TCL Thomson'un teknolojisini güncellemedi. TCL İKB'si Dongsheng Li, 2012'de "Pazarın nereye gideceği konusunda yanlış bahis yaptıklarını, Thomson'un DLP'nin en iyi seçimi olabileceğini düşündüklerini" bildirdi.
  • Kuralların ve düzenlemelerin anlaşılmaması. Chong Chen'in "Ticaretin Yeniden Başlaması" kitabına göre, edinimden kısa bir süre sonra Thomson, istedikleri yetenekleri alamadıkları ve istemedikleri şeyleri ateşleyemediği bir ortamda buldu kendini.
  • Kültürel farklardaki zorlukların hafife alınması. TTE başkan yardımcısı Xuesong Tong, 2005'teki "Çin Operasyonu" gazetesine verdiği röportajda şöyle dedi: Fransızlar, Çinli patronlarına bakıyorlar. Örneğin, tasarım modelini TTE ile paylaşmak istediler, ama Fransızlar, ABD pazarında bilinir olunmasına rağmen bunu sevmediler. Ayrıca, Fransızlar kendi dillerinde iletişimi üstün hissetmekte ve iletişimde büyük sorun yaratan İngilizce konuşmak istemiyorlardı. Basit konuları tartışmak saatler alıyor ve anlaşmaya varılamıyordu."
  • Monogram'ın başkanı Scott Markman'a göre, Çinli şirketler genellikle iş modellerini gelişmiş ülkelere taşıdı ve bu işe yaramıyordu. Thomson'ın sorunu vardı, Çin'de çok iyi dağıtım ve işletme, ancak Fransa ve Avrupa'da tamamen farklı bir dünya olarak vardı.

Birleşme ve devralmalar

1993'ten 2010'a kadar, Çinli şirketler, toplamda 969 milyar ABD doları değerindeki 25,284 birleşme ve devralma işleminde edinen taraf ya da edinen bir şirket olarak yer almışlardır.[225] Fırsatların sayısı ve değeri 2010'da rekor kırdı. 2010 yılında gerçekleşen anlaşma sayısı 3.640 olup, 2009'a kıyasla %17'lik bir artış kaydedilmiştir. 2010 yılındaki fırsatların değeri, bir önceki yıla göre %25 artışla 196 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşmiştir.

Nüfus bilgileri

1950'lerden beri tıbbi bakım, kamu hijyeni ve sağlık önlemleri önemli ölçüde gelişti ve salgınlar kontrol altına alındı. Ardıl kuşaklar sürekli olarak daha iyi sağlık şartlarını deneyimledi. Nüfus artışı hızı, ölüm oranı doğum oranından daha hızlı düştüğü için arttı. Çin'in kitlesel nüfusu, hükûmet bunu sağlamak için mücadele ederken her zaman büyük bir güçlük çekti. 1950'lerde, gıda arzı yetersizdi ve yaşam standardı genel olarak düşüktü. Bu, yetkilileri büyük bir doğum kontrol programı başlatmaya itti. 1958-60'taki Büyük İleriye Dönük Sanayi planı, ölüm oranının doğum oranını geçmesine neden olan büyük bir kıtlığın kısmen nedeniydi ve 1960'a gelindiğinde, toplam nüfus azalıyordu. İkinci bir nüfus kontrolünü başlatmak 1962'de, geç evliliklerin teşvik edilmesi ve doğum kontrol uygulamalarının kullanımı üzerine yoğunlaşan çabalarla başladı. 1963 yılına gelindiğinde ülke açlıktan kurtulmaya başlamış, doğum oranı 1949 yılından bu yana en yüksek seviyesine ulaşmış ve yıllık nüfus artış hızı %3 olarak gerçekleşmiştir. 1966'da Kültür Devrimi, ikinci bir aile planlaması programını askıya aldı; ancak dört yıl sonra daha sonraki evlilik ve aile boyu kısıtlamalarını zorunlu hale getirerek üçüncü bir denemeyle devam etmişti. 1970'lerden beri çabalar çok daha etkili olmuştu. Üçüncü aile planlaması programı, 1979 yılına kadar aile başına düşen tek çocuk politikasının uygulanmasına kadar devam etti. 1980'lerin başında Çin'in nüfusu 1 milyar civarına yükseldi ve 2000'li yılların başında ise 1,3 milyarı aştı. 1980'lerde, ortalama toplam nüfus artışı yaklaşık %1.5 idi. 1990'lı yıllarda, bu yaklaşık %1'e düştü ve bugün %0.6 civarındadır.[226] Çin'in nüfus artış hızı şu anda gelişmekte olan bir ülke için en düşük seviyelerden birindedir, ancak nüfusu büyük olduğu için yıllık net nüfus artışı hala önemlidir. Tek çocuk politikasının nüfusbilim açısından bir sonucu, Çin'in şu anda dünyanın en hızlı yaşlanan ülkelerinden biri olmasıdır.

100 milyon ila 150 milyon arasında olan kırsal kesim işçileri, köyler ve şehirler arasında sürüklenmekte; çoğu yarı zamanlı, düşük ücretli mesleklerle geçinmektedir.

En son Forbes China Zengin Listesine (2007) göre, Çin'in 66 dolar milyarderi vardı ve ABD'den sonra en büyük ikinci 415 sayıda kişiden oluşmaktaydı. 2006 Forbes Zengin Listesi'nde 15 Çinli milyarder olduğu belirtildi.[227] En son 2007 Hurun Raporuna göre, Çin'de 106 milyarder listelenmiştir.[228]

İşgücü

2012'de ilk kez, Çin Ulusal İstatistik Bürosu'nun Ocak 2013'te yayımladığı istatistiklere göre, işgücünün büyüklüğü, Çin'de 15-59 yaşları arasındaki nüfusu, 937.27 milyon kişiye hafifçe gerileyerek, 2011'e göre 3.45 milyon kişiden az bir düşüş gösterdi. Bu eğilim, Çin'in başarılı nüfus kontrol politikası olan tek çocuk politikasından kaynaklanmaktaydı ve en azından önümüzdeki 20 yıl boyunca, 2030 yılına kadar devam etmesi beklenmektedir.

Çin'in devlet haber ajansı Xinhua, 29 Ekim 2015'te Çin Komünist Partisi tarafından yapılan bir açıklamaya dayanarak mevcut yasada iki çocuğa ilişkin bir değişiklik yapıldığını bildirdi ve yeni yasa 27 Ocak 2015'te Ulusal Halk Kongresi'nin daimi komitesinde kabul edildikten sonra 1 Ocak 2016'dan itibaren geçerli olacaktı.[229]

Ulaşım ve altyapı

Şanghay Maglev Treni

Ülkenin ulaştırma altyapısının geliştirilmesine yüksek öncelik verilmektedir; çünkü bu, stratejik olarak ulusal ekonomiye ve ulusal savunmaya bağlıdır. Her şeye rağmen, ulaşım altyapısı pek çok açıdan alanda tam olarak gelişmiş değildir ve ekonomik büyüme ve malların ve insanların verimli lojistik hareketi üzerinde büyük bir engel teşkil etmektedir. 1949'dan beri siyasi, askeri ve ekonomik kaygılardan etkilenen Çin'in ulaşım politikası büyük değişiklikler gösterdi.[230]

Halk Cumhuriyeti kurulduktan hemen sonra asıl hedef askeri taşımacılık ve lojistik ihtiyaçlarını karşılamak ve toprak bütünlüğünü güçlendirmek için mevcut ulaşım altyapısını onarmaktı. 1950'lerin çoğunda, yeni yol ve demiryolu bağlantıları yapıldı; aynı zamanda eskileri de geliştirildi. 1960'lı yıllarda bölgesel ulaşım iyileştirmelerinin büyük kısmı yerel yönetimlerin sorumluluğuna girdi ve birçok küçük demiryolu inşa edildi. Ayrıca, ülkenin daha yoksul bölgelerini entegre etmek ve tarım işkolunda ölçek ekonomilerini teşvik etmek amacıyla uzak kırsal, dağlık ve ormanlık alanlarda ulaşımın gelişmesine de vurgu yapılmıştır.

1970'lerin sonlarında yenileşme dönemi başlamadan önce, Çin'in ulaşım bağlantıları çoğunlukla kıyı bölgelerinde yoğunlaşmıştı ve iç bölgelere erişim genellikle zayıftı. Bu durum, o zamandan beri önemli ölçüde geliştirilmişti, çünkü demiryolları ve otoyollar kuzeybatı ve güneybatıdaki uzak ve sınır bölgelerinde inşa edilmişti. Aynı zamanda, uluslararası taşımacılığın gelişimi de takip edildi ve okyanus taşımacılığının olanakları önemli ölçüde genişletildi.

Yük taşınması esas olarak demiryolu taşımacılığı ile sağlanmaktadır. Demiryolu işkolu, Demiryolları Bakanlığı tarafından kontrol edilen Çin Demiryolları tarafından tekelleştirilmekte ve sağlanan hizmetlerde geniş çeşitlilik bulunmaktadır. 2007'nin sonlarında Çin, dünyada kendine yeter, yerli geliştirilmiş yüksek hızlı demiryolu trenini yapan az sayıdaki ülkeden biri olmuştur.[231] Demiryolu kapasitesi, kömür gibi malların ve hammaddelerin taşınması talebini karşılamak için diğer ulaşım sistemleriyle mücadele ettiğinden, Çin'in genel ulaşım gereksinimlerinin artan bir oranını sağlamak için hava yolları, karayolları ve su yolları hızla geliştirilmektedir.[232]

Bazı ekonomi uzmanları, Çin ile Brezilya, Arjantin ve Hindistan gibi gelişmekte olan ekonomiler arasındaki kalkınma uçurumunun Çin'in iddialı altyapı projelerine odaklanmaya büyük oranda katkıda bulunabileceğini savundu: Çin, GSYİH'nın yaklaşık %9'unu altyapı üzerine yapılan yatırımlara aktarırken, 1990'lı ve 2000'li yıllarda gelişmekte olan ülkeler, GSYİH'larının sadece %2'sinden %5'ine yatırım yapmışlardır. Bu önemli harcama aralığı, birçok Güney Amerika ekonomisinin çeşitli gelişme darboğazlarından (kötü ulaştırma ağları, yaşlanan enerji hat ağları, vasat okullar...) çekilen Çin ekonomisine yakın en uygun koşullarda büyümesine izin verdi.[233]

Bilim ve teknoloji

2009'da ülkenin yüksek teknoloji ihracatının dolar cinsinden değeri. Çin'in ileri teknoloji ihracatının değeri diğer herhangi bir ulusun iki katından fazladır.

Çin'de bilim ve teknoloji son yıllarda hızla gelişmiştir. Çin hükûmeti, ülkenin sosyo-ekonomik kalkınmasının ve ulusal saygınlığının temel bir parçası olarak, bilim ve teknolojiye fon, yenilikler ve toplumsal konum ile vurgu yapmıştır. Çin, eğitim, altyapı, yüksek teknoloji imalatı, akademik yayıncılık, patentler ve ticari uygulamalar gibi alanlarda hızlı ilerlemeler kaydetti ve şimdi bazı alanlarda ve bazı tedbirlerde bir dünya lideridir. Çin şu anda giderek yerli yenilikleri amaçlamakta ve kalan zayıflıkları düzeltmeyi hedeflemektedir. Bu girişimler, yenilik ekonomisinde çalışmak ve Çinli öğrencilerin yeni nesiline öğretmek için yüksek öğrenim görmüş denizaşırı Çinlileri Çin'e çekmeye bağlıdır.

Ayrıca bakınız

Wikimedia Commons'ta Economy of China ile ilgili çoklu ortam belgeleri bulunur

Kaynakça

Dış bağlantılar


Kaynak hatası: <ref> "n" adında grup ana etiketi bulunuyor, ancak <references group="n"/> etiketinin karşılığı bulunamadı (Bkz: Kaynak gösterme)
Kaynak hatası: <ref> "note" adında grup ana etiketi bulunuyor, ancak <references group="note"/> etiketinin karşılığı bulunamadı (Bkz: Kaynak gösterme)