Doğum kontrolü

Geçici veya kalıcı olarak hamileliği engellemek

Doğum kontrolü, geçici veya kalıcı olarak hamileliği engellemek ya da hamile kalma olasılığını azaltmak amacıyla çeşitli yöntemlerin, araç-gereçlerin ya da ilaçların kullanılmasıdır.

Bu yöntemlerden aile planlaması adına herkes faydalanabilir.

Kürtaj gebeliğe son vermeyi amaçlarken doğum kontrolü gebeliği önlemeyi hedef alır.

Doğum kontrol yöntemleri, gebeliği önlemeyi amaçlar ancak bunun için kullanılan yöntemler bazılarınca çocuk düşürme yöntemi olarak eleştirilmektedir.

Doğum kontrolü birçok kültürde ve din açısından siyasi ve etik tartışmalara neden olmaktadır.

Bu muhalefet farklı şekillerde kendini gösterir.

Bazı çevreler cinsellikten kaçınma dışında tüm yöntemlere karşı çıkar.

Bazıları "doğal olmayan" yöntemler diye niteledikleri prezervatif, doğum kontrol hapı gibi teknikleri eleştirir sadece doğal yollardan korunma tekniklerini (geri çekme, takvim) kabul eder.

Yöntemler

Kullanımın ilk yılında hamilelik şansı[1][2]
YöntemTipik kullanım (%)Mükemmel kullanım (%)
Doğum kontrolü yok8585
Kombine hap90.3
Sadece progestin içeren hap131.1
Kısırlaştırma (kadın)0.50.5
Kısırlaştırma (erkek)0.150.1
Kadın kondomu21%5%
Prezervatif (erkek)18%2%
Bakır RİA0.80.6
Hormonal RİA0.20.2
Bant90.3
Vajinal halka90.3%
MPA shot6%0.2%
İmplant0.05%0.05%
Diyafram ve spermisit12%6%
Doğurganlık farkındalığı24%0.4–5%
Geri çekilme22%4%
Laktasyonel amenore
(6 aylık oran)
0–7.5%[3]<2%[4]

Bariyer Yöntemler

Condom (rolled-up)

Bariyer yöntemleri, fiziksel olarak spermin rahme ulaşmasını engelleyen aletlerden oluşur. Bunlar arasında prezervatif (kondom), vajinal kondom, spiral, servikal başlık, diyafram ve spermisit içeren sünger yer almaktadır.[5]

1-Penis Kondomu:

Bariyer yöntemleri arasında en sık kullanılan penis prezervatifidir ve 2019 verilerine göre dünyada doğum kontrolü kullanan insanların %21'i düzenli olarak bu yönteme başvurmaktadır.[6] Penisinin sertleşmesinin ardından üzerine takılan birer kılıf olan prezervatifler, kişi boşaldığında spermin rahim içeren vücudun içine girmesini fiziksel olarak engeller. Günümüzde prezervatifler genelde lateksten yapılsa da, poliüretan veya kuzu bağırsağı gibi farklı materyallerden yapılmaları da mümkündür.[7]

2-Vajinal Kondom

Bariyer yöntemlerinden biri olan ve sıklıkla kullanılan bu yöntem Türkiye’de henüz yaygınlaşmamıştır. Cinsel birliktelik sırasında bulaşıcı hastalık önleme ve gebelikten korunma yöntemi olarak kullanılan kondomlar, vajinanın iç kısmına yerleştirilerek kullanılır.[8] Kullanılan malzeme olarak genellikle lateks ve poliüretan seçilir. Silindir cebinin içinde daire şeklinde bir çeper ile basit bir yapısı olan bu alet, çember kısmı vajinanın ucuna konumlandırılır ve cebin ucu dışarıda bırakılır.[9] Bu yöntemin temel çalışma prensibi spermin vajinadan içeri girmesini engelleyip blokaj ile gebeliği ve bulaşıcı hastalıkları önlemektir. En büyük avantajlarından biri normal kondomlar gibi bireysel olup penisi olan bireylerin katılımından bağımsızdır.[10]

3-Spiral (Rahim İçi Araç (İUD)):

İUD (Spiral), diğer bariyer yöntemlere göre daha uzun koruma ömrü sağlar. Rahim içine yerleştirilen ve T şeklinde olan bu ufak küçük cihaz tipine bağlı olarak 3 ile 10 yıl arası koruma sağlayabilmektedir. İUD'nin kullanım amacı spermin rahim içerisine ulaşmasını engelleyerek doğal yollardan gebeliği önlemektir.

Spiral (Rahim İçi Araç (İUD)) kuIlanımının avantajları
  • Spiral takıldıktan sonra, günlük kullanım için sürekli hatırlanması gereken bir yöntem olmadığından, kullanıcıya zamansal rahatlık sağlar. Gebelikten korunmak için geliştirilmiş günlük yöntemlerden olmadığından, kullanıcının sürekli kendine hatırlatma yapması zorunluluğunu ortadan kaldırır.[11]
  • Spiral kullanımı doğurganlık oranını etkilemediğinden, kullanımı bırakıldığında yani cihaz vücuttan çıkarıldığında gebe kalma şansınız etkilenmemektedir. Hamilelik şansınızı düşürmemektedir.
  • Spiral çeşitlerinin hepsi hormon içermemektedir. Bu nedenle hormonsal yan etkilerden korunmak isteyen kullanıcılar hormonsuz versiyonlarını seçerek, yan etkilerden korunabilmektedir. Böylece hormon tedavisi almak istemeyen kullanıcılara hitap eden de bir korunma yöntemi çeşidi olmaktadır.[12]
  • Spiral kullanımıyla ilgili yapılan bazı araştırmalarda, rahim iç tabakasını incelttiğinden, rahim ağzı kanserinden korunmaya yardımcı olabildiği, kanser riskini azaltabilen etkileri olabiliceği söylenmektedir.[13] Aynı zamanda rahim ağzı enfeksiyonlarına karşı koruma sağlayabilmesi gibi etkilerinden kaynaklı da kanser riskini azaltmaya katkı sağlayabilir.
  • Spiral kullanımı ağır ve uzun süren adet kanamalarını engelleyebilme ihtimali olmasından dolayı, anemi riskini de azaltabileceği gözlemlenmektedir.[14]
Spiral (Rahim İçi Araç (İUD)) kullanımının dezavantajları
  • Spiral rahim içine yerleştirilen yabancı bir cihaz olmasından dolayı, rahim içi enfeksiyon kapılabilmektedir. Bu tarz durumların görülmesinde veya hisssedilmesinde (ateş, kas ağrıları, vajinal akıntı ve alt karın ağrısı) bir doktora başvurulması önerilmektedir.[13]
  • Spiral takılıp, çıkarılırken delinme ve yaralanma riski taşıyabilmesiyle birlikte, bu durum oldukça nadir görülmektedir.
  • Bazı kadınlarda Spiral takıldıktan sonra ağrı ve rahatsızlık gözlemlenmektedir. Zamanla hissine alışıldığı durumlar olsa da, çıkarıldığı durumlarda olmaktadır.
  • Spiral kullanırken çok nadir görülse de rahim dışında gebelik görülebilir. Acil tıbbi müdahale gerektiren bir durumdur.[15]
  • Spiral kullanımının çok yaygın olmamakla birlikte başka yan etkileri de vardır. Baş ağrısı, ruh hali değişiklikleri, bulantı, göğüs hassasiyeti veya kusma gibi etkiler görülebilmektedir.[12]

Hormonal yöntemler

Ortho Tri-cyclen, oral kontraseptif

1-Doğum Kontrol Hapı

En sık kullanılan hormonal yöntem doğum kontrol haplarıdır. Ağızdan alınan hem gebelikten korunmayı hem de hormonları dengelemeyi amaçlayan 21 günlük haplardır. Her 21 günlük sirkülden 7 günlük ara verilir bu aralıkta kadın suni olarak regl (aylık kanama) olur.

Bu hormonal yöntemin hem fiziksel hem de mental etkileri farklı kişilerde farklı şekillerde meydana gelebilmektedir. Bu nedenle doğum kontrol yöntemi olarak doğum kontrol haplarını kullanan ve menstural döngüsü olan bireylerin deneyimleri birbirinden farklıdır. Doğum kontrol haplarının fiziksel etkilerine örnek olarak göğüs hassasiyetleri, vajinal akıntılar, menstural düzensizliklerin oluşumu, enfeksiyon tehlikesi, baş ağrısı, bulantı ve kusma, karın ağrısı ve kramplar ve cilt değişiklikleri verilebilir. Hormonal etkilerinden dolayı ciltte çoğunlukla sivilcelenme, yağ bezesi gibi etkileri, göğüs uçlarının gebelik döneminde olduğu gibi hassaslaşıp ağrıya sebep olma gibi sonuçları mevcuttur.[16]

Doğum kontrol haplarının duygusal etkilerine örnek olarak ruhsal durumda ani değişiklikler (anksiyete ve hafif dozda depresyon gibi etkileri de görünmekle beraber), libido değişikliği (bazı insanlarda düşüklüğe sebep olurken bazılarında artışa neden olmaktadır), sinirlilik, asabiyet ve huzursuzluk verilebilir.[17]

Tüm bu etkiler kişiden kişiye değişmekle beraber kullanılan hapın içeriği, markası, dozajı ve kişinin kendi fiziksel ve duygusal durumuna bağlı göre de farklılık göstermektedir.

En sık kullanılan yöntemlerden biri olmasına ve genel inanışa rağmen koruyuculuğu en yüksek oranda olan yöntem değildir.

2-Vajinal Kontraseptif Halka

Vajinaya yerleştirilerek kullanılan bir doğum kontrol türüdür. Etki etme şekli bakımından doğum kontrol haplarına benzemektedir. Yerleştirilen halka 3 hafta vajinada kalır ve bu süreç boyunca çıkartılmasına gerek yoktur. Çıkartıldıktan sonra ise diğer kulllanımı için 1 hafta ara vermek gerekir. Diğer doğum kontrol yöntemlerine göre kullanımı bakımından zahmetli bir yöntem değildir. Ancak bu tür hormonal yöntemlerin CYBH ve HIV hastalıklarına karşı herhangi bir koruyucu özellikleri yoktur. Yan etkileri bakımından doğum kontrol haplarına paralellik göstermektedir. Kişiden kişiye değişmekle birlikte çeşitli fiziksel ve duygusal etkileri mevcuttur.[18]

Vajinal kontraseptif halka kullanımının avantajları
  • Bazı araştırmalara göre gebelikten korunma açısından %91-99 gibi bir yüzdeye sahip olduğu için doğru kullanımı sonucunda oldukça etkili bir yöntemdir.[19]
  • Diğer doğum kontrol türleri ile kıyaslandığı zaman çok daha zahmetsiz bir doğum kontrol türü olduğu anlaşılmaktadır.[8]
  • Bazı insanlar üzerinde adet döngüsü ağrılarını azaltması gibi etkileri vardır.
  • Adet döngüsünü stabilize etmek ve düzenli bir döngüye sokmak için de etkilidir.[20]
  • Kullanımı bırakıldığı zaman doğurganlığı olumsuz yönde etkileyecek bir özelliği yoktur. Geri dönülebilirlik açısından herhangi bir problemi olmayan bir doğum kontrol yöntemidir.
Vajinal kontraseptif halka kullanımının dezavantajları
  • Halkanın yerleştirilmesi bazı insanlar üzerinde rahatsız edici veya acı verici olabilir. Yerleştirilmenin doğru yapılmaması gibi durumlarda halka yerleştirilen yerden kayabilir veya çıkabilir.
  • Her insan üzerinde değişebilen baş ağrısı, mide bulantısı, göğüs ağrısı, meme hassasiyeti, vajinal akıntı ve genital bölgede kaşıntı gibi olumsuz yan etkileri vardır.[12]
  • Vajinal mantar enfeksiyonları veya bakteriyel vaginozis gibi bazı riskleri içinde barındırır.
  • Hormonal bir yöntem olmasından ötürü CYBH ve HIV gibi cinsel yollarla da bulaşabilen hastalıklara karşı herhangi bir koruyucu özelliği bulunmamaktadır.[21]

3-Kontraseptif Bant

Yapışkan bir bandın vücudun karın, kalça, kol,bacak ve sırt gibi bölgelerine yerleştirilmesiyle uygulanan bir doğum kontrol türüdür. Bu bantların toplamda 3 hafta boyunca vücutta kalmasının yanında kullanılan bantlar her hafta yenilenir. 3 haftanın sonunda 1 hafta ara verilir. Bu yöntemin çalışma mekanizması doğum kontrol haplarıyla benzerdir ve CYBH ve HIV hastalıklarına karşı herhangi bir koruyucu özellikleri yoktur.[22]

4-Deri Altı İmplant Çubuğu

Deri altı implant çubuğu, ince bir plastikten yapılmış deri altına yerleştirilerek uygulanan bir kadın doğum kontrol yöntemidir. Bu implant, progesteron hormonu salgılayarak çalışır. Kadın vücuduna belirli aralıklarla sürekli hormon salgılayan bu cihaz, salgıladığı progesteron hormonu sayesinde gebelik görülmesini durdurmak için kadının yumurtlamasını engeller. Genellikle ilk yerleştirildikten sonra 3 ile 5 sene arasında kullanım ömrü olan bir çubuktur. Ancak gebeliğe karşı korusa da cinsel hastalıklara karşı bir koruma yöntemi değildir.

Cerrahi Yöntemler

1-Vazektomi

Vazektomi, penisi olan bireyler üzerinde uygulanan bir doğum kontrol türüdür ve amaç doğurganlığın sonlandırılmasıdır. Bu cerrahi müdahale testislerden iletilen spermleri taşıyan “Vas deferens” kanallarının kesilmesi veya bağlanması şeklinde yapılır. Bu cerrahi müdahale yaklaşık yarım saat sürmektedir ve oldukça basit, güvenli ve etkilidir. Bu yöntemin geri dönüşü yani bireylerin doğurganlığının yeniden kazandırılması teorik olarak mümkündür ancak uygulamanın aksine geri işlemi oldukça uzun ve kesin olmayan bir süreçtir. Maliyeti, kesinliğinin olmaması ve bunun gibi nedenlerden ötürü karar verilmeden önce tüm yönleriyle düşünülmesi gereken bir doğum kontrol türü olduğu söylenebilir.[23][24]

2-Tubal Sterilizasyon

Tubal Sterilizasyon, vajina üzerinde uygulanan, sürekli koruma sağlayan cerrahi bir yöntemdir. Yumurtalıklardaki fallop tüplerinin kesilmesi veya kapatılması şeklinde uygulanır ve geri dönüşü olmayan bir yöntemdir. Yani bu cerrahi işlemin sonucunda yeniden hamilelik mümkün değildir. Ancak bazı durumlarda bu cerrahi müdahalenin geri döndürülebildiği nadir de olsa görülmüştür.[25][26]

Doğum kontrolü savunucuları

Doğum kontrolü üzerine çalışmalar yapan bazı aktvistler de vardır. Bunlara örnek olarak Marie Stopes verilebilir. Onun Contraception: Its Theory, History and Practice[27] (1923: Doğum Kontrolü: Kuramı, Tarihi ve Uygulaması) adlı eseri yayımlandığı dönemde doğum kontrolü uzerine yazılmış en kapsamlı kaynak olma özelliğini taşımaktadır. Kendisi dogum kontrolü üzerine çalışma yapılan ilk kliniği ise 1921 yılında eşiyle beraber Londra Holloway'de açmıştır.[28]

Ayrıca bakınız

Kaynakça