Kazaklar

Orta Asya'da yaşayan bir Türk halkı

Kazaklar (Kazakça: қазақтар, UFA: [qɑzɑqtɑr]), Kazakistan'da yaşayan Türk halkı. XV. yüzyılda Kuzey Türkistan'dan, Deşti Kıpçak'tan Kıpçak Türklerinin güneye göçüşü sırasında bir kısımları ayrılıp bu göçe iştirak etmemiş ve bu sebep ile Kazak ismiyle anılır olmuşlardır. Dilleri Kazakçadır.

Kazaklar
(қазақтар qazaqtar قازاقتار)

Önemli nüfusa sahip bölgeler
Kazakistan Kazakistan13.029.821 (2021)[1]
Çin Çin1.810.800 (2017)[2]
Özbekistan Özbekistan803.400 (2017)[3]
Rusya Rusya647.732 (2010)[4]
Afganistan Afganistan440.000
Moğolistan Moğolistan201.526 (2010)[5]
Kırgızistan Kırgızistan36.396 (2020)[6]
Amerika Birleşik Devletleri ABD24.636[7]
Türkiye Türkiye10.000[8]
Kanada Kanada9.600[9]
İran İran3.000 - 4.000'den 15.000'e[10][11]
Ukrayna Ukrayna5.526[12]
Birleşik Arap Emirlikleri Birleşik Arap Emirlikleri5.000[13]
Çekya Çekya4.821[14]
Avusturya Avusturya1,685[15]
Azerbaycan Azerbaycan1639[16]
Belarus Belarus1.355[17]
Almanya Almanya1.000[18]
Diller
Din
Çoğunluk; İslam (Sünni)(98,3%)
Azınlık olarak; Hristiyanlık, Şamanizm (Animizm)[4][19][20][21][22][23]
Ruslar tarafından "Kırgızlar" denilen Kazaklar (Buhara)

Sözkökü

Kazak, Türkçe bir sözcüktür. Gırtlaktan telaffuz edilen "K" sesi ile başlar ve biter. İslamiyetten sonraki Türk ve Arap kaynaklarında Kazak sözcüğü bulunur. İlk olarak 1245 yılında yazılan (1894'te Leiden'de tekrar basılmıştır) ve yazarı bilinmeyen Türkçe-Arapça Sözlük'te Kazak sözcüğü, "evsiz, yurtsuz, sürgün" anlamında açıklanmıştır. Siyasi ve etnik anlam içermeyen "Kazak" kelimesi, kendi halkından veya kabilesinden yahut beylerinden koparak serüven hayatı yaşamak durumunda kalan başıboş kişi demektir. Bu sözcük Türklerden sonra Rus Çarlığı'ndaki köylü Ruslar için de kullanılmıştır. Kazak kelimesinin temelinde sosyal bir anlam vardır ve bir kişinin veya aşiretin devleti yönetenlere ve bulunduğu toplumuna karşı belli bir süre içindeki durumunu ifade eder.[24]

Dil

Kırgızca, Nogayca, Karakalpakça, Başkurtça ve Tatarca ile akraba olan ve Kıpçak bölümüne giren Kazakça'yı konuşurlar.

Nüfus

Kazaklar Kazakistan, Türkiye, Moğolistan, Özbekistan, Kırgızistan, Afganistan, Çin, Rusya, Türkmenistan ve AB'de de yaşar. Çin'deki Kazakların çoğunluğu 1.810.800 Kazak, kuzey Sincan-İli Kazak Özerk İli (Çin'deki en büyük özerk bölge) ve Mori ile Barköl ilçelerinde yaşamaktadır.

Abay Kunanbayoğlu, Muhtar Avezov, Şekerim Kudayberdioğlu, Mağcan Cumabayulı gibi şairler, yazarlar ve düşünürler yetiştirmiştir.

Kazak kültürünü resmeden bir pul

Tarihi

13. yüzyılda Altınorda Hanlığı topraklarının doğu kanadını oluşturan Deşt-i Kıpçak ahalisinde yaşayan ve Moğol istilasından etkilenmiş Türk boyları bir araya gelerek Kazak Hanlığı etrafında toplandılar. Söz konusu hanlığın yapılanmasında bazı Kırgız boyları ile kadim Kıpçak boylarının ardılları rol oynadı.

Kazaklar; Kırgızlar, Kıpçaklar, Nogaylar gibi boyların birleşimi ile ortaya çıkmış bir Türk Uruğu 14. yüzyıldan sonra yeni bir boy olarak Orta Asya arenasında yerini almıştır. Orta Asya'da Ruslar ile ilk teması kuran Türk topluluğu Kazaklar olmuştur.

Kazaklarda Türklük Bilinci

Kazaklar, Asya'nın ortasında Türk Dünyasının göbeğinde yer almaktadır. Gerek Doğu Türkistan'ın kuzeyindeki Altay bölgesi, gerek Moğolistan'ı batısındaki Altay ve Bayan-Ölgey bölgesi, gerek Altay Cumhuriyeti'nin sahası Kazak Türkleri ile meskundur. Türk toplulukları arasında en çok soykırıma uğramış bir halktır. Bu sebeple de Orta Asya Birliği fikri Kazakistan'da ortaya çıkmıştır. Sultan Mahmut Torayğırov'un Kazak Türkçesindeki bir şiirde Türklük bilinci şöyle belirtilmiştir.

KirilLatinSözcüğü Sözcüğüne Aktarım
Мен Қазақ, Қазақпын Деп Мақтанамын

Ұранға Алаш Деген Атты Аламын
Сүйгенім Қазақ Өмірі, Өзім Қазақ
Мен Неге Қазақтықтан Сақтанамын
Ер Түрік Ұрпағымын Даңқы Кеткен
Бір Кезде Европаңды Ті Тіреткен
Кіргені Есік, Шыққаны Тесік Болып
Күнбатыс, Күншығысқа Әмірі Жеткен
Кешегі Хан Шынғыстың Ұрпағына
Талай Царь, Талай Князь Тәжім Еткен
Мен Қазақ, Қазақпын Деп Мақтанамын
Ұранға Алаш Деген Атты Аламын
Сүйгенім Қазақ Өмірі, Өзім Қазақ
Мен Неге Қазақтықтан Сақтанамын
(С. Торайғыров, 1893-1920)

Men Qazaq, Qazaqpın Dep Maqtanamın

Uranğa Alaş Degen Attı Alamın
Süygenim Qazaq Ömiri, Özim Qazaq
Men Nege Qazaqtıqtan Saqtanamın
Er Türik Urpağımın Dañqı Ketken
Bir Kezde Evropañdı Ti Tiretken
Kirgeni Esik, Şıqqanı Tesik Bolıp
Künbatıs, Künşığısqa Ämiri Jetken
Keşegi Khan Şınğıstıñ Urpağına
Talay Carʹ, Talay Knyazʹ Täjim Etken
Men Qazaq, Qazaqpın Dep Maqtanamın
Uranğa Alaş Degen Attı Alamın
Süygenim Qazaq Ömiri, Özim Qazaq
Men Nege Qazaqtıqtan Saqtanamın
(S. Torayğırov, 1893-1920)

Ben Kazak, Kazak'ım diye övünürüm

Uranıma Alaş denilen adı almaktayım
Sevdiğim Kazak yaşantısı, kendim Kazak'ım
Ben niye Kazaklıktan çekineyim
Yiğit Türk neslindenim ki şanı bilinir
Geçmiş zamanda Avrupayı tir tir titretmişti
Girdiği kapı, çıktığı delik olup
Batıdan doğuya egemenliği ulaşmıştı
Dün Cengiz Han'ın soyuna
Birçok Kral, birçok Prens diz çöktü
Ben Kazak, Kazak'ım diye övünürüm
Uranıma Alaş denilen adı almaktayım
Sevdiğim Kazak yaşantısı, kendim Kazak'ım
Ben niye Kazaklıktan çekineyim
(Sultan Mahmut Torayğırov, 1893-1920)[25]

Kazakistan Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev ise zaman zaman Kazakların Türk halklarından olduklarını ve Türk kültürüne sahip çıkılması gerektiğini belirtmiştir.[26]

Kazak sözcüğünün anlamı

"Kazak" kelimesinin anlamı konusunda ilk defa araştırmalar, Rusya'da 18. yüzyıl ortasından itibaren yayın görmeye başlamış. Bu tarihten itibaren 2,5 yüzyıl geçmiş, konuyu tarihçilerden başka her çeşit ilim dallarına mensup olan kişiler araştırarak kendi görüşlerini öne sürmüşlerdir. Şimdiki zamanda "Kazak" kelimesine ilişkin araştırma yapan veya fikrini belirten araştırmacıların ve bilim adamlarının eserlerini toplamak işi bile çetin ve zor olmuş. Ama bunların içinde sadece tarihçilerin ve toplum bilimleri uzmanlarının fikirleri önem taşır. "Kazak" kelimesini araştırırken tarihçiler Kazak milletinin tarih sahnesine çıkışı ve tam ayrı bir millet olarak kuruluş tarihi hakkında kendi bilgilerini eklemiştir. Dolayısıyla burada konu 3 meseleye değinecek.

Konu hakkında ilk fikirlerini söyleyen G.F.Miller, İ.P.Rychkov, V.N.Tatişev, İ.G. Georgiy, İ.G. Andreyev, N.M.Karamzin[kaynak belirtilmeli]. Bu bilim adamlarının tarihi eserleri 18 yy. 50 y. - 19 yy. 30 y. kadar bir periyot içerisinde Rusya'da yayınlamış ve ilmi çevrelerde itibar kazanmıştır. Bunların Kazak sözünün anlamıyla ilgili ilmi görüşlerinde bile hata ve noksanlar ziyade. Mesela P.İ. Rıçkov yanlış bir yol ile giderek milletin adını "kırgız kaysak" şeklinde anlatmış ve "kırgız" ve "kaysak" sözlerinin anlamını bulmaya çaba harcamış. Rıçkova göre "kırgız" evsiz, bozkırda gezen kişi demek imiş, "kazak" tek başına serbest, toplumdan ayrılmış kişi anlamına geliyormuş. Kazakların soyunun ise Alataw kırgızlarından çıktığı tartışma kabul etmez diyor.[kaynak belirtilmeli]

Efsanelerde kazakların atası Kazak Han olarak kabul edilir. O da, Alaş Han’ın oğludur. Kazak Han'ın üç oğlu vardır:

  1. Akarıs: Neslinden gelenler Uluğ Cüz’ü oluştururlar. (‘Sol Kazakları’ veya ‘Büyük Otağ’.)
  2. Bekarıs: Soyundan gelenler Orta Cüz’ü oluştururlar. (‘Orta Kazakları’ veya ‘Orta Otağ’.)
  3. Yanarıs: Soyu Küçük Cüz adıyla anılmıştır. (‘Sağ Kazakları’ veya ‘Küçük Otağ’.)[27]

Galeri

Ayrıca bakınız

Kaynakça

Dış bağlantılar