Orta Çağ itibarıyla Halk Latincesi (Vulgar Latince) çeşitli dillere ayrılmıştır. Orta Çağ'ın sonunda Floransa şehrinin kültür ve edebiyat üstünlüğü etkisiyle, Toskana yazı dilinden bugünkü İtalyanca şekillenmiştir. Dilin gelişiminde Boccaccio, Dante Alighieri ve Petrarca gibi isimlerin Latince yerine Toskana ağzını kullanmalarının büyük etkisi vardır. Buna rağmen İtalyan dili, siyasi birliğin de uzun zaman tamamlanamamış olmasının da etkisiyle bölgeden bölgeye büyük farklılıklar taşır. Her bölgenin kendine özgü şivesi vardır. Buna ek olarak İtalyanca gibi Halk Latincesinden türemiş ancak İtalyancadan farklı ve karşılıklı anlaşılabilirlik göstermeyen 30 civarı dil de İtalyada bulunmaktadır. Çoğu İtalyanca konuşuru hem İtalyanca ve şivelerini, hem de kendi bölgesel dillerini (örneğin Sicilyaca veya Furlanca) konuşmaktadır.[1]
Diğer Latin dilleriyle (Fransızca, İspanyolca, Portekizce, Rumence, Katalanca gibi) büyük benzerlikler taşır. İtalyancayı iyi bilen birisi diğer Latin dillerini de kısa zamanda öğrenebilir. İtalyanca ve Sardunyaca, Latinceden en az farklılaşmış yaşayan diller olarak nitelendirilmektedir.
İtalyanca, kelimelerin hemen hemen tamamının ünlü harfle bitmesi ve kesif vurgularıyla kendine özgü bir melodiye sahiptir. İtalyanca, Rönesans devrinde lingua franca görevini görmüş olduğundan diğer dilleri etkilemiştir ve özellikle müzik alanında terminoloji İtalyancadır. İtalyanca, dünyanın sayılı melodik dillerinden biridir.
Geç Orta Çağ'da Dante Alighieri (üst) ve Petrarca (alt), kendi Toskana lehçelerini İtalya'nın tamamında en önde gelen edebi dil olarak yerleştirmede etkili oldular.
Orta Çağ'da Avrupa'da yerleşik yazı dili Latinceydi ancak insanların büyük çoğunluğu okuma yazma bilmiyordu ve yalnızca bir avuç insan bu dili iyi biliyordu. İtalyan Yarımadası'nda Avrupa'nın çoğunda olduğu gibi çoğu yerel dilde konuşurdu. Yaygın olarak anıldıkları şekliyle bu lehçeler, resmi standartlar ve öğretilerden etkilenmeden yüzyıllar boyunca Halk Latincesi'nden gelişti. Bunlar hiçbir şekilde, kendi bu yerel dillerden biri olarak başlayan standart İtalyancanın "lehçeleri" değil, İtalyancanın kardeş dilleridir. Karşılıklı anlaşılabilirlik, genel olarak Roman dillerinde olduğu gibi, İtalyancada da büyük farklılıklar gösterir. İtalya'nın Roman dilleri her seviyede (fonoloji, morfoloji,sözdizimi, sözlük, pragmatik) İtalyancadan büyük farklılıklar gösterebilir ve tipolojik olarak farklı diller olarak sınıflandırılır.[2][3]
C harfi a, o, u harflerinin önünde bulunduğunda k [kʰ] olarak okunurken, e ve i harflerinden önce Türkçedeki ç [ʧ] gibi okunur.
Ch ve gh harfleri daima e ve i harflerinin önüne yazılır ve sırasıyla k ve g şeklinde okunurlar.
G harfi a, o, u harflerinin önünde normal g olarak okunurken, e ve i harflerinden önce Türkçedeki c [ʤ] harfi gibi okunur.
Gl, [ʎ] olarak, gn ise [ɲ] olarak okunur: “Taglia” (beden) talya olarak, “ogni” (her) onyi olarak okunur.
H harfi İtalyancada hiçbir zaman okunmaz. Eşsesli kelimelerde anlam karışıklılığını ortadan kaldırmak için kullanılır. Örneğin "anno" (yıl) ve "hanno" (sahip olmak fiilinin 3. çoğul şahıs çekimi). Yabancı kelimelerde de okunmaz, örneğin "hotel".
R harfi İtalyancada Türkçede olduğundan daha kuvvetli yuvarlatılır.
Z sesi "dz" olarak, zz ise "ts" olarak okunur: “Zucchero” (şeker) dzukkero, “pizza” ise pitsa olarak okunur.
"C" ile "g" harfleri ve "Sc" kombinasyonu
İtalyanca yazılışı
Türkçe ses karşılığı
Açıklama
Örnek
ca, co, cu
"k"
c harfinden sonra a, o, u harfleri gelirse okunuş değişmez
casa (ev) kasa
ce, ci
"ç"
c den sonra e veya i harfi gelirse k sesi ç sesine dönüşür
città (şehir) çita
Che, chi
"k"
c den sonra e veya i gelen kelimelerde k sesini zorunlu kılmak için araya h getirilir
occhio (göz) okkio
ga, go, gu
"g"
g harfinden sonra a, o, u harfleri gelirse okunuş değişmez
gatto (kedi) gatto
ge, gi
"c"
g den sonra e veya i harfi gelirse k sesi c sesine dönüşür
gente (insanlar) cente
ghe, ghi
"g"
h harfi araya getirildiğinde g sesini zorunlu kılar
lunghezza (uzunluk) lungetza
sca, sco, scu
"sk"
sc den sonra a, o, u harfleri gelirse okunuş değişmez
scuola (okul) skuola
sce, sci
"ş"
e ve i den önce sc gelirse ş olarak okunur
scegliere (seçmek) şelyere
sche, schi
"sk"
sc den sonra e veya i harfi gelen kelimelerde k sesini zorunlu kılmak için araya h getirilir
Çoğu İtalyanca kelimede vurgu sondan ikinci hecededir.
Örneğin: adesso (şimdi), liceo (lise)
Bazı kelimeler ise bu kurala uymaz ve vurgu kelimenin herhangi başka hecesinde bulunabilir.
Örneğin: fragola (çilek), cinema (sinema)
Vurgusu son hecede olan kelimelerde ünlü harfler sola yatık olan grave imi (à, è, ì, ò, ù) ile gösterilir. Bu aksanlar vurguda istisnaları gösterip, kelimenin sadece son harfine eklenir. Kelimenin başında veya ortasında olan vurgular için grave imi kullanılmaz.
Örneğin: caffè (kahve), lunedì (pazartesi)
İmi sağa yatık olan acute imi (é) ise kelimeye aksan verir ve İtalyanca da (istisnalar dışında) kelimenin sadece son harfinde bulunur.
İtalyancada isimlerin tamamı erkek ya da dişi olarak betimlenir. Erkek kelimeler genellikle “-o” harfiyle, dişi kelimeler ise genellikle “-a” harfiyle biter. Erkek çoğul “-i”, dişi çoğul ise genellikle “-e” takısını alır. Dolayısıyla erkek çocuk “bambino”, kız çocuk “bambina”, erkek çocuklar “bambini”, kız çocuklar ise “bambine” olarak söylenir.
Sıfatlar isimlerin cinsiyetine uyar. Bambino bello=Güzel erkek çocuk, Bambina bella=Güzel kız çocuk, Bambini belli= Güzel erkek çocuklar, Bambine belle=Güzel kız çocuklar.
İtalyancada fiiller şahıslara göre ve zamana göre çekilir. Bu şahıslar io (ben), tu (sen), lui (erkek o), lei (dişi o ya da Siz), noi (biz), voi (siz), loro (onlar) dur. Şimdiki zamanda (Presente) fiil kökünün sonuna konan eklerle şahıslar betimlendiğinden şahıs gizli özne olarak kalabilir:
essere (olmak)
presente (şimdiki zaman)
passato prossimo (geçmiş zaman)
condizionale (şartlı kip)
futuro (gelecek zaman)
imperfetto
trapassato prossimo
io
sono
sono stato/a
sarei
sarò
ero
ero stato/a
tu
sei
sei stato/a
saresti
sarai
eri
eri stato/a
lui/ lei/ Lei
è
è stato/a
sarebbe
sarà
era
era stato/a
noi
siamo
siamo stati/e
saremmo
saremo
eravamo
eravamo stati/e
voi
siete
siete stati/e
sareste
sarete
eravate
eravate stati/e
loro
sono
sono stati/e
sarebbero
saranno
erano
erano stati/e
avere (sahip olmak)
presente (şimdiki zaman)
passato prossimo (geçmiş zaman)
condizionale (şartlı kip)
futuro (gelecek zaman)
imperfetto
trapassato prossimo
io
ho
ho avuto
avrei
avrò
avevo
avevo avuto
tu
hai
hai avuto
avresti
avrai
avevi
avevi avuto
lui/ lei/ Lei
ha
ha avuto
avrebbe
avrà
aveva
aveva avuto
noi
abbiamo
abbiamo avuto
avremmo
avremo
avevamo
avevamo avuto
voi
avete
avete avuto
avreste
avrete
avevate
avevate avuto
loro
hanno
hanno avuto
avrebbero
avranno
avevano
avevano avuto
presente (şimdiki zaman)
passato prossimo (geçmiş zaman)
imperfetto
Parlo = konuşuyorum
Ho parlato = konuştum
Parlavo = konuşuyordum
Parli = konuşuyorsun
Hai parlato = konuştun
Parlavi = konuşuyordun
Parla = konuşuyor
Ha parlato = konuştu
Parlava=konuşuyordu
Parliamo = konuşuyoruz
Abbiamo parlato = konuştuk
Parlavamo=konuşuyorduk
Parlate = konuşuyorsunuz
Avete parlato = konuştunuz
Parlavate=konuşuyordunuz
Parlano = konuşuyorlar
Hanno parlato = konuştular
Parlavano=konuşuyorlardı
İtalyancada 4 geçmiş zaman, 1 şimdiki zaman, 1 gelecek zaman, 1 şart, 1 geçmiş şart olmak üzere pek çok zaman bulunur. Ancak zamanların bazıları gündelik konuşmada kullanılmaz.[4]
Bütün Hint-Avrupa dillerinde olduğu gibi cümle dizimi özne-yüklem-tümleç şeklindedir:
Orijinal metin: "Tutti gli esseri umani nascono liberi ed eguali in dignità e diritti. Essi sono dotati di ragione e di coscienza e devono agire gli uni verso gli altri in spirito di fratellanza."
Türkçe: "Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler."